Yahudi takviminde birbirine benzemeyen iki gün aranacak olursa bunlar Purim ve Kipur günlerinden başkası olamaz.
Tora bize değişmek için hiçbir zaman çok geç olmadığını öğretir. Daha iyi olmak için yapılan değişim Teşuva yapmak olarak adlandırılır.
Kol Nidre duası ile başlayıp Neila duası ile sona eren Kipur günündeki tek uğraşımız dua etmektir.
Kipur günü Minha duası sırasında, Aftara'da Tanah'ın Yona kitabını okuruz. Tanrı Yona'ya bir emir verir:
Kipur günü okuduğumuz Ahare Mot peraşası, bu günde Koen Gadol'un, yeryüzünün en kutsal yerine - Bet-Amikdaş'taki "Kodeş Akodaşim - Kutsallar Kutsalı"na girerek yaptığı özel servisi, duaları ve korbanları anlatır.
Rabilerimiz, Bet-Amikdaş'ın yıkılışından sonra "(duaların geçtiği) tüm (manevi) Kapılar, Gözyaşı Kapısı haricinde, kapalıdır" (Bava Metsia 59a) demişlerdir.
Çok satanlar listesine giren kitabı The Sunflower’da (Ayçiçeği), Simon Wiesenthal toplama kampındayken ölmekte olan bir Nazi askerinin yatağının başına getirilmesini aktarır.
Yom Kipur ile ilgili yasaklamalar arasında belki de en çok tartışılanı, deri ayakkabı giymekle ilgili olan yasaktır.
Bir yıl, Yom Kipur'a birkaç gün kala, bir dostum bana ciddi ve içten bir soru sordu.
Roş Aşana neden Yom Kipur'dan önce gelir? Bu, otoritelerce üzerinde oldukça tartışılan sorulardan biridir.
Moşe Rabenu, Nitsavim peraşasında İsrael Halkı'na şöyle seslenir:
Kutsallığıyla tanınan Nickelshbourg'lu Rabi Şmelke, "Şuvu Yisrael, peki nasıl teşuva yapacağız?
Yom Kipur’un başlangıcında söylenen Kal Nidre duası, etrafı gizemle sarılmış bir muammadır; dini düşüncenin oluşturmuş olduğu belki de en tuhaf metindir bu.