Rav Arieh Levine ve hastaları ziyaret etme mitzvası
Rav Arieh Levine (1885-1969) modern Yahudiliğin en ünlü simalarından ve Yahudi tarihi boyunca eşine az rastlanan kutsal insanlardan biriydi.
Ölümünden kısa bir süre sonra arkadaşı Simcha Raz, onu tanımış olan yüzlerce insanla söyleşiler gerçekleştirerek, bu kişilerin anılarını "Günümüzde bir Tzadik" adlı eserinde topladı. Kitaptaki öykülerin birçoğu, Rav Arieh`nin hayatı boyunca hasta ziyareti konusunda gösterdiği olağanüstü hassasiyeti sergiler.
"Bikur holim" (hasta ziyareti) mitzvasının nasıl yerine getirilmesi gerektiği ile ilgili bu üç örnek, Rav Arieh`nin kişiliğinin daha da iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır.
Rav Arieh, özellikle yardımına muhtaç olan hastaları ziyaret etme konusunda titizlik gösterirdi:
Oturduğu mahallede uzun bir süredir yatağından çıkamayan çok ağır bir hasta vardı. Rivka Weiss adındaki bu kadın seneler boyunca hayırseverlik işlerinde çalışmış, Yahudilik kültürüne ve eğitimine kendine adamıştı. Rav Arieh, kadını bu zor günlerinde haftada en az bir gün ziyaret etmeyi bir adet haline getirmişti.
Rav Arieh kadının dinine ne kadar bağlı olduğunu ve senenin en kutsal günlerinden olan Yom Kipur`da mutlaka oruç tutmak isteyeceğini biliyordu. Bu yüzden de, beyaz giysisi ve "talet"ine sarılı bir şekilde sinagogdaki yerini terkederek yalnız başına yaşamak zorunda olan bu dul ve hasta kadının evine doğru yola koyulurdu. Eve girdiğinde hemen mutfağa gidip çay hazırlar, dolapta bulduğu birkaç bisküi ile birlikte kadının odasına götürür, bisküvileri yemesini ve çayı içmesini nerdeyse emrederdi. Rav`ın keskin bakışları altında kadın, önüne konulanları reddedemezdi.
Yemeğini yedikten ve çayını içtikten sonra kadının gözleri parlamaya başlar, bu kutsal günde de diğer günler gibi yemek yiyeceği konusunda Rav Arieh`ye söz verirdi.
Sadece fiziksel hastaları deşil, ruh hastalarını da ziyaret ederdi:
[Rav Arieh`nin oğlunun anılarından]: Bir gün sokakta yürürken bir adam babamın yanına yanaşarak ona şu soruyu yöneltti: "Akıl hastanesinde olan akrabanın durumu nasıl?" Babam, "Baruh Aşem" (Tanrı`ya övgüler olsun) diye cevap verdi ve yolumuza devam ettik. "Baba," diye sordum, "akıl hastanesinde bir yakınımız mı var?" Geçtiğimiz aylarda bir hastanın tedaviye alınmasına aracı olmak için hastaneye gittiğini, gelmişken odaları dolaşmaya başladığını bana anlattı. Yatakların birinde, yara bere içinde zavallı bir adam dikkatini çekmiş, hemen onunla ilgilenmeye başlamıştı.
Diğer hastalar babama şöyle bilgi veriyorlardı: "Hasta olduğumuz için arada bir kontrolümüzü kaybedip hiddetlendiğimiz olur... Bu durumlarda görevliler bizi güç kullanarak zapt etmeye çalışır, bazen de bize vururlar. Hepimizin ailesi, yakınları var. Görevliler aileden birinin ziyarete geldiğinde hastanın bu halini görüp şikayet edeceğini düşünerek biraz çekinirler. Buradaki zavallı yatalak, yakını olmayan tek kişi. Yani, görevliler öfkelendiğinde genelde ona yükleniyorlar...
Babam, bir kelime dahi etmeden görevlilerin yanına giderek, bu hastanın akrabası olduğunu onlara söyledi. O günden sonra adam, babamın "akrabası" olarak tanınmaya devam etti. Her "roş hodeş"te (yeni ayın ilk gününde) babam onu ziyaret eder, küçük armağanlar getirirdi.
Hasta çocukların anne ve babalarını ziyaret eder, onlara yardım elini uzatırdı:
[Yeruşalayim’de, Rav Arieh’nin senelerce öğretmenlik yaptığı] Etz Ahayim okulundaki bir öğretmenin anılarında çocuğunun seneler önce geçirdişi bir hastalık çok canlı bir şekilde kalmıştır. Uzun bir süre geceler boyunca çocuğun başucunda beklemek zorunda kaldıkları için, anne ve babanın sinirleri harap olmuş, sağlıkları bozulmaya başlamıştı. Bir gece Rav Arieh ve eşi evlerinin kapısını çalmış: "İkiniz de yatıp uyumaya çalışın, eşim ve ben çocuğunuzun yanında kalacağız." demiş. Kendine has hoş, cana yakın tarzıyla, sanki özür diler gibi devam etmiş, "eşimle konuşmam gereken çok önemli bir konu var da... Bunu evde çocuklar etraftayken yapamıyoruz..."
Rav Arieh bir hastaneye ziyarete gittiğinde görevlilerden hiç ziyaretçisi olmayan hastalar hakkında bilgi alır, bu kişilerle biraz sohbet etmeye çalışırdı.
Hastaları ziyaret ederken nasıl davranılacağını bilmek bir sanattır. Bu buyuruşu uygularken izleyeceğimiz yolu ise bu mitsvanın mükemmel mimarı olan Rav Arieh`den başka kim gösterebilir ki?