Eski çağlarda Bene Yisrael'in haklı olarak nefret edebileceği bir millet varsa o da Mısır'dı.
Mısır yönetimi ve halkı, yüzyıllar boyunca Bene Yisrael'den köle olarak faydalanmış, kısa bir dönem için de, yeni doğan erkek bebeklerini katletmeyi denemişti (Şemot 1:22).
Ancak daha ilerde Mısırlılar On Bela cezasına çarptırıldıktan ve Bene İsrailli köleler serbest bırakıldıktan sonra Tora şöyle emretmişti: "Mısırlılardan iğrenmeyeceksiniz. Çünkü onların ülkesinde yabancı olarak yaşadınız" (Devarim 23:8).
Tora'nın Mısırlılar'dan nefret etmeme yönündeki buyruğu nasıl açıklanabilir?
İngiliz İmparatorluğunun eski Hahambaşısı ve önde gelen bir yirminci yüzyıl düşünürü olan Rav Joseph Hertz şu açıklamayı önermişti: Tora bu sözleri ile Bene Yisrael'e, geçmişte Mısır'a Kenaan'daki ağır bir kıtlık döneminde misafir olarak kabul edildiklerini hatırlatmaktadır. Mısırlılar daha sonra onlara düşman kesilmiş olsa da, yaptıkları bu ilk iyilikler unutulmamalıydı.
Tora'daki bu buyruğun günlük hayatımız açısından farklı uygulamaları vardır. Eğer bir kişi geçmişte size herhangi bir şekilde faydalı olmuşsa, daha sonra aranız bozulmuş olsa bile, sizin için daha önce yapmış olduğu iyilikleri unutmamalısınız. Bir kadın anne ve babasının ona karşı çok kötü davrandıklarını, küçük kardeşini ise ona tercih ettiklerini anlatıyordu. Bu yüzden de anne ve babasına karşı yaklaşımı genellikle öfke doluydu - ta ki kendi çocuğu dünyaya gelene kadar. Geceleri çocuğuna bakmak için tekrar tekrar uyanmak zorunda kaldığında, anne ve babasının onun için de birçok fedakarlıklar yapmış olduklarını anlıyordu.
Nankör olma yasağı sadece kişiler arasındaki hatır alışverişleriyle ilgili değil, manevi konular için de geçerlidir. Vilna Gaon'unun öğütlediği gibi, "Başkası tarafından yazılmış bir kitapta beğendiğiniz kısımlara rastlarsanız, aynı fikirde olmadığınız bölümleri sakın aşağılamayın."
Bir örnek daha: Yahudilikten uzak olan ve daha sonra Reformist veya Konservatif hahamların etkisiyle yeniden dinle ilgilenmeye başlayan bir kişiyi ele alalım. Bu kişi neticede Ortodoks Yahudi adetlerini benimsese ve öğreti ve uygulamalar açısından Reform veya Konservatif Yahudilikle aynı görüşte olmasa dahi, zamanında ona öğretmenlik yapan hahamlara minnettar kalmaya ahlaki açıdan yükümlüdür. Talmud'un öğrettiği gibi, "Su içmiş olduğun kuyuya çamur atma" (Bava Kamma 92b).