Yahudi dünyasında Hafets Hayim olarak tanınan Ribi Israel Meir Kagan (1838-1933), dilini sakınmak ve başkaları hakkında haksızca "laşon ara - kötü konuşma" konuşmamakla ilgili birkaç önemli kitap yazmıştır. Rav Kagan Doğu Avrupa'daki Yahudi cemaatlerini sıkça ziyaret eder, bu ve diğer farklı konularla ilgili konuşmalar verirdi. Bu ziyaretlerinin birinde trende giderken karşısına bir adam oturur. Sohbete başladıklarında Ribi Kagan adama nereye gittiğini sorar. "Bu gece konuşacak olan Hafets Hayim'i dinlemek için şehre gidiyorum. Ne de olsa o, günümüz Yahudi aleminin en önemli bilgini ve bir tsadik."
Ribi Kagan adamın sözlerinden mahcup olur. İtiraz etmeye kalkışır, "Bazen insanlar böyle şeyler söyler, ama doğru değildir. O kadar da büyük bir bilgin değil, bir tsadik (doğru kişi) ise, hiç değil."
Karşısındaki adam birden alevlenir. "Böyle önemli bir kişiyi nasıl küçümsersin?", der ve Ribi Kagan'ı tokatlar.
O gece adam konuşmaya katılır ve tokatladığı kişinin Hafetz Hayim'in ta kendisi olduğunu orada dehşet içinde anlar.
Konuşmanın sonunda Rav'ın yanına koşarak, "Lütfen, lütfen, beni affedin. Kim olduğunuzu bilmiyordum," diye ona yalvarır.
Ribi Kagan gülümser. "Af dilemene hiç gerek yok. Sen benim onurumu koruyordun. Tam aksine senden çok önemli bir ders aldım. Onlarca senedir insanlara başkaları hakkında "laşon ara" konuşmamalarını öğrettim. Şimdi ise insanın kendi hakkında da "laşon ara" konuşmaması gerektiğini öğrendim."
Mütevazı olmak ne kadar iyi olsa da, Hafets Hayim'in öyküsünün bize hatırlattığı gibi, alçakgönüllü olmak, insanın kendi meziyetlerini inkar etmesi veya kendini küçümsemesi anlamına gelmez. "Komşumuzu kendimiz kadar sevmemiz gerek" tiğini açıkça buyuran Tora'daki mısra (Vayikra 19:18), kendimizi sevmemiz gerektiğini buyurmaktadır. Sevdiğiniz bir kişi ile ilgili olarak başkalarından kötü şeyler duymak istemeyeceğiniz gibi, sevmeniz gereken bir kişi (yani kendiniz) hakkında da kötü sözler sarf etmemelisiniz.