Kişinin boşandığı eşine karşı bir nebze merhametli davranması gerektiği, Talmud'da yer alan bu ilginç öyküde öğretilmektedir:
Ribi
Yossi'in karısı ona çok acı çektirmiş onunla çok alay etmişti. Ribi
Elazar yanına gelip ona şöyle tavsiyede bulunmuş, "Üstadım, boşa onu,
sana layık olan saygıyı göstermiyor."
Kadın gidip kasabanın bekçisi ile evlenmiş. Adam bir müddet sonra bütün servetini kaybetmiş ve kör olmuş. Karısı onu elinden tutarak dilenmesi için gezdirirmiş. Bir gün bütün şehri dolaşmalarına rağmen hiç kimse onlara bir şey vermemiş. Kocası sormuş, "Şehirde gidebileceğimiz başka mahalle yok mu?"
Karısı şöyle yanıt vermiş, "Bir mahalle daha var ancak orada eski kocam oturuyor. Oraya gitmeye çekinirim." Adam da, Ribi Yossi'nin mahallesine onu götürene kadar kadını dövmüş.
Tam o sırada Ribi Yossi oradan geçiyormuş. Adamın kadına nasıl davrandığını görmüş. Onlara bir ev ve ömürlerinin sonuna kadar yetecek yiyecek sağlamış.
Yakın zamana kadar (ve doğal olarak Talmud'un oluşturulduğu çağda) boşanma, bugüne göre çok daha az rastlanan bir olaydı. İşte bu yüzden yukarıdaki öykü, geçmiş iki bin yıllık süre boyunca okurlarına anlamlı veya uygulanabilir görünmeyebilirdi. Boşanmanın çok olağan olduğu günümüzde, bir zamanlar tenimizin bir parçası olan kişiye karşı bütün olumlu duyguları sona erdirmenin çoğunlukla hatalı olduğunu öğrenmekteyiz bu öyküden. Boşanmış bir kadın eski kocası hakkında şöyle diyordu, "Bir zamanlar çok sevdiğim birini hala birazcık severim." Evli çiftlerin kan bağı ile birbirlerine bağlı olmadığı doğru olsa da Tora, insanların eşlerine bu gözle bakmalarını emreder. Nitekim Tora'nın evlilik hakkındaki ilk sözleri şöyledir: "Bu nedenle adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak" (Bereşit 2:24). Talmud, Ribi Yossi'nin karısına gösterdiği merhameti Tora'daki diğer bir mısraya bağlamaktadır, "yakınlarınızdan yardımınızı esirgemeyeceksiniz" (Yeşaya 58:7). Eşimiz bize kan bağı ile bağlı olmasa da ona o gözle bakmalıyız. İnsanın eski eşine karşı beslediği bütün duyguları boşanma bile sonlandırmamalıdır.
Boşanmış çiftlerin birbirlerini şeytan gibi görmeleri işte bu yüzden çok acıdır. Çift çocuklu ise bu davranış özellikle keder vericidir. Ancak, bu öyküye göre, çift çocuksuz olsa da üzüntü yaratır. Ribi Yossi'nin yaptığı gibi geçmiş acıları unutmak ve özellikle belli bir zaman geçtikten sonra merhametli davranmak daha iyi olmaz mı? ***