Bir arkadaşınızla konuşuyorsunuz ve sohbetiniz birdenbire bir ambulansın acı sesi tarafından bölünüyor. Tepkiniz ne olur? Ambulansın içinde olan - veya imdadına gidilen - kişinin duygularını paylaşır mısınız, yoksa bu seslerden rahatsızlık mı hissedersiniz? Aynı şekilde, itfaiye arabalarının çanları veya bir polis arabasının acı düdüğü sizi derin bir uykudan uyandırdığında nasıl tepki gösterirsiniz?
Utanarak itiraf edelim ki, biz de çoğunlukla, bu tip sesler karşısında olayı yaşayan kişinin duygularını anlamaktan ziyade, sabırsız ve sıkıntılı bir tavırla karşılık veririz. Yahudi dünyasında ''Rav Zalman'' olarak tanınan Rav Zalman Schachter-Shalomi şunu önerir: Geçmekte olan bir ambulansı duyduğumuz zaman, aracın bir an önce yerine varması için dua edelim. Aynı şekilde, huzurumuz itfaiye arabaları tarafından bozulduğunda, bu arabaların tehlikede olan insan veya konutu kurtarmak için zamanında varmaları için Allah'a dua etmemiz gerekir. Hiçbir itfaiyecinin yaralanmaması için de dua etmeliyiz. Polis arabalarını duyduğumuzda da, Allah'a, polisin acil duruma zamanında müdahale etmesi için dua etmeliyiz.
Rav Zalman'ın önerisi aslında çok derin. Haksız bir şekilde rahatsız edildiğimizi hissettiğimiz anda dua etmeye kendimizi alıştırırsak, daha iyi, daha sevecen insanlar haline geliriz. Dua etme eylemi, acı çeken ve dualarımıza ihtiyacı olan insanlarla aynı duyguları paylaşmaya bizi teşvik eder. Dahası, hastaneye acilen yetiştirilmekte olanlar açısından ambulans sesini duyan yüzlerce insanın onların sağlığa kavuşması için dua ettiklerini bilmelerinin ne kadar cesaret verici olabileceğini gözünüzün önüne getirin.
Baltimore'da bir Yahudi topluluğuna yapılan bir konuşmada Reb Zalman'ın önerisi anlatılıyordu. Konuşmanın ardından birkaç kişi bu fikrin onları ne kadar etkilediğini söyledi. Ancak kadınlardan biri bu öneri hakkında konuşurken özellikle heyecanlı görünüyordu. On yaşındayken, diyordu, geçmekte olan itfaiye arabaları onu derin bir uykudan uyandırmıştı. Saat nerdeyse sabahın biriydi. Şimdi, yirmi beş sene sonra, ilk tepkisi aklına gelmişti: uykusunun bu şekilde bölünmüş olması büyük haksızlıktı.
Ertesi sabah birkaç bina ötede oturan en yakın arkadaşının yangında öldüğünü öğrenmişti. Anlattığına göre o günden beri, itfaiye arabalarını her duyduğunda varacakları yere zamanında erişmeleri için dua ediyor.
İnsanın komşusunu sevmesi prensibi, elle tutulur eylemlerle ifade edilmelidir: İhtiyacı olanlara para veya yiyecek vermek, hasta olan bir komşuya yardım teklif etmek, evine misafir çağırmak gibi. Ancak bazen de sevgi, bizi komşumuzla birleştiren bir dua vasıtasıyla kendini gösterir. Komşumuzun tam olarak kim olduğunu bilmesek bile.