Yahudi geleneklerine göre kız çocuklarına doğumdan sonra Tora'nın okunduğu ilk gün isim takılır. Erkek çocukların ismi ise, bebeğin sünnet töreni sırasında verilir. Çocuklar İbrani isimlerini çoğunlukla bir aile büyüğünden veya bir akrabadan alırlar.
Eşkenaz (Avrupa kökenli) Yahudi geleneğinde çocuklar, isimlerini artık hayatta olmayan aile büyüklerinden, Sefarad (İspanya veya Arap kökenli) Yahudilerde ise çoğunlukla halen yaşamakta olan büyükanne veya büyükbabalarından alırlar. Ancak anne ve babalarının isimleri konmaz.
İsim koyma törenleri sırasında bazı hahamlar, anne ve babayla konuşarak çocuğun adını aldığı kimsenin hangi niteliklerine göre bu adı seçtiklerini, bu iyi niteliklerden hangilerinin çocukta olmasını umduklarını sorarlar. İsim verme töreni sırasında da haham bu özelliklerden bahseder.
Ancak çocuk büyüdükçe anne ve babalar isimlerinin kimden kaynaklandığını çocuklarına söylemeyi çoğunlukla ihmal ederler. Rav Jack Riemer'e göre bu konu çok önemli olduğu için ihmal edilmemelidir, "Eğer biz çocuklarımıza kendi hayat öykümüzü ve bizden önce gelenlerin öyküsünü anlatamazsak, onlara bu bilgileri başka hiç kimse veremeyeceği için, bu öyküler zamanla kaybolacak ve çocuklarımız bu zenginlikten mahrum kalacaklardır. Ben bu gerçeği sinagogumda bar veya bat mitsva olacak çocuklarla yaptığım görüşmeler sırasında öğrendim. Onlara her seferinde sorduğum sorulardan biri şudur, 'İbrani ismin nedir?' Daha sonra da şunu sorarım: 'Sana kimin ismini taktılar?' Bazen şu veya bu akrabanın adını aldıklarını hayal meyal hatırlar gibi olurlar. Sonra da şöyle sorarım 'Bu kişi nasıl biriydi? Ne gibi önemli nitelikleri vardı ki annen ve baban sana onun ismini vermeyi uygun gördüler?' Bar mitsva derslerinin ilk ev ödevi bu şekilde oluşur. Evlerine gittiklerinde, anne ve babalarından veya diğer akrabalarından isimlerinin kaynağı olan kişi hakkında bilgi toplamaya çalışırlar. O kişinin kim olduğunu, hayatı boyunca başından geçenleri, hayat felsefesini, kısacası o kişinin adını taşımanın ne demek olduğunu kavramaya çalışırlar."
Rav Telushkin kendi adının kaynağını nasıl öğrendiğini şöyle anlatmaktadır: "Ben çok şanslıyım, çünkü çocukluğum boyunca annem bana, sık sık, ismini aldığım amcası Rav Joseph Adler'den bahsederdi. Rav Adler çok ünlü bir Talmud bilginiydi. O, Mesivtah Tiferet Yeruşalayim adındaki yeşivayı kurmuş ve daha sonra yirminci yüzyılın en önemli Ortodoks Yahudi simalarından olan Rav Moshe Feinstein'ın Amerika'ya gelerek bu yeşivanın başına getirilmesinde aracı olmuştu. Seneler boyunca amcam Rav Adler ve eşi, Tora öğretiminden geçimlerini sağlamayı arzu etmedikleri için beraber işlettikleri küçük bir dükkanın geliriyle geçinmişlerdi."
"Rav Adler anneme karşı son derece şefkatli davranırdı. Annem Şabat yemeklerini çoğunlukla onun evinde yer, amcasıyla beraber oynamayı ve gülmeyi çok severdi. Büyükbabamın bütün parasını kaybettiği Büyük Ekonomik Çöküş (Depresyon) günlerinde Rav Adler, ona borç para vermiş ve annemin New York Üniversitesinde lisansını bitirmesine yardımcı olmuştu."
Çocuklarınıza onlara kimin adını verdiğinizi mümkün olduğu kadar açıkladıktan sonra kendi anne ve babanızı, amca ve halalarınızı ve bulabildiğiniz diğer akrabalarınızı arayarak, kendi adınızın kaynağı olan kişi hakkında da bilgi edinmeye çalışın.