Yahudiler arasında yaygın olan bir kanıya göre bu dine mensup kişiler, alkollü içki tüketimi konusunda pek de aşırıya kaçmazlar.
Ancak
artık şunu bilmekteyiz ki, Yahudiler arasında da aşırı derecede alkol
tüketen kişiler mevcuttur. İçkinin aşırı derecede kullanımını önlemenin
en iyi yollarından biri, alkollü içecekleri evlerde veya kutlamalarda
daha az bulundurmak, onlara serbestçe erişilmesini zorlaştırmaktır.
Tora şöyle der: "...biri ölürse...ailen sorumlu sayılmasın... (konutunun üstüne "kan suçu" getirmemeye özen göster)" (Devarim 22:8). Aslında Tora'nın bu bölümünde, yeni bir ev inşaa ederken çatının etrafına muhakkak bir korkuluk yerleştirilmesinin ne kadar önemli olduğundan bahsedilmektedir. Eski zamanlarda, eve gelen misafirlerin çatıya çıkıp burada dolaşması olağan karşılanırdı. Misafirlerin buradan kayıp düşebilecekleri düşünülerek Tora'nın bu bölümünde çatının etrafına bir korkuluk yapılması özellikle tavsiye edilmektedir. Bin beşyüz sene kadar önce de Talmud, korkuluk yapma konusunda öne sürdüğü mantığın kapsamını biraz daha genişleterek, yaralanmayı veya ölümü önlemek için insanların evde saldırgan bir köpek beslemelerini veya sağlam olmayan bir seyyar merdiven bulundurmalarını yasaklamıştı. (Ketubot 41b)
Belki de bu kuralın kapsamını tekrar genişletme zamanı gelmiştir. Evinize veya davetlerinize katılan misafirlere alkollü içecek sunarken fazla cömert davranmamayı da bu kuralın genel mantığına dahil edebiliriz. Diğer taraftan da bu kural, anne ve babalara, çocuklarının verdiği partilerde içki tüketilmesini önleme konusunda bir yükümlülük getirmektedir. Zira ABD'de ölümle sonuçlanan otomobil kazalarının (senede yirmi bin ölüm) nerdeyse yarısının, içkili araba kullanmaktan kaynaklandığı bilinmektedir.
Bir davet verdiğiniz zaman, bu toplantıdan geriye kalan anıların hoş ve zevkli duygular olmasını istiyorsanız, davette alkol konusundaki uygulamanızın "ailenizin sorumlu sayılacağı bir ölüm"e meydan vermemesine özen gösterin. ***