yerinizi bilinBir muhasebecinin doktorlarla dolu bir odada tıp hakkında yorum yaptığını düşünün. Söyledikleri ne kadar sersemce görünür. 

Erdemliliğin başlıca önemli noktası kim olduğunuzu ve büyük olaylarda nerede durduğunuzu, nereye ait olduğunuzu bilmektir. Gurur, büyümenizi engelleyecek tek engeldir. Kibir sadece bizi nerede olduğumuzla tatmin eden bir olgudur. Kibirli olmayın, dolayısıyla da tatmin olmayın. Aslında ne kadar az anladığınızın farkına varın. Erdemin sahip olduğunuz en önemli şey olduğunun kıymetini bilin. Bu sizi daha ötesi için harekete geçirecektir.

Bulunduğunuz yeri bilin. Başkalarıyla olan ilişkilerinizde nerede durduğunuzu biliyor musunuz? Yapabildiklerinizi mantıklıca değerlendirin. Kendinize karşı dürüst olun.

Dünyanızı, içine çok zeki insanların dolu olduğu bir odaya girmiş ve onlardan öğrenecek çok şeyi olan bir yer gibi düşünün. Ya da sadece kendinizle kalıp, başarısızların odasında kendinizin o kadar da kötü olmadığını düşünerek kendinizi avutun.

Sessiz kalmak bazı zamanlarda altın gibidir. Talmud da bir kişinin erdemce ondan daha büyük birinin varlığında konuşmaması gerektiğini vurgular. Kendinizi öne atmak, atak davranmak için çırpınmayın. 

NE ZAMAN ÖNCÜ, NE ZAMAN TAKİPÇİ

Yerinizi bilmek başkalarına göre nerede durduğunuzu, hangi alanlarda onlardan daha güçlü ve hangi alanlarda onlardan daha zayıf konumda bulunduğunuzu bilmektir. Bu hesaplaşmayı yapmayı öğrenerek, bir iş için uygun olup olmadığınızı da anlarsınız. Eğer gerçekten uygunsanız kendinizi yanlış alçak gönüllülüklerle geri çekmeyin. Bir adım öne çıkıp, öncü rolünü üstlenmeniz bir gerekliliktir.

Bu aynı zamanda, başkalarının başı çekmek için daha uygun bulunduğu durumlarda kendinizi de bir adım geri çekmeyi bilmektir.

Biri sağ cebimizde, diğeri sol cebimizde taşımamız gereken iki tür kağıt vardır. Birinde şu yazılıdır: "Tüm dünya benim için yaratılmıştır." Diğerindeyse Avraam'ın şu sözleri yer alır: "Ben toz ve külden başka bir şey değilim."

Yerinizi bilin. Konuşmaya başlamadan önce, düşünmek için durun. Bu öne çıkma, yoksa geride durma zamanı mıdır? 

ÖZEL ROLÜNÜZ

Her birimizin bu dünyada oynayacak belirli bir rolü vardır. Her insan, kişilik, yetenek, durum ve zamanlamadan oluşan eşsiz bir birleşime sahiptir. Rolümüzde sadece doğuştan var olan yeteneklerimizi kullanmaya değil, bunları doğru zamanlarda kullanabilmeye bağlıdır.

Asıl önemli olan bu yegane katkıyı keşfedip, bunu yerine getirebilmektir.

Tora bize Moşe'nın bir gün bir Mısırlı işverenin bir yahudiyi öldürdüğünü gördüğünden bahseder. Ve Moşe etrafına baktıktan sonra, etrafta kimsenin olmadığını görünce eyleme geçer.

Niçin Tora kimsenin olmadığından bahseder? Çünkü Moşe bu işi yapabilecek daha iyi birinin olup olmadığını kontrol etmiştir. Gerekli olmayan zamanlarda lider konumuna geçmek, o eylemi insanların ihtiyacından çok kendi arzunuz için yaptığınız anlamına gelir. Moşe da bu işi ondan daha iyi yapabilecek birinin olmamasından dolayı eylemi gerçekleştirmiştir.

Bilgi sorumluluktur. Eğer bir şey biliyorsanız, onu paylaşmakla da yükümlüsünüzdür. Bu olduğunuz yeri bilmenin bir parçasıdır.

KAYNAĞI DEĞERLENDİRİN

Yanlış anlamaları önlemek için başka insanların düşüncelerini değerlendirmeyi öğrenin. Genelde birinin yaşı büyük olduğu için, bizden daha fazla tecrübesi olduğu için ya da bizden daha önemli bir yerde bulunduğu için bizden daha fazla şey bildiğini düşünürüz. Bu her zaman doğru ve geçerli değildir.Birisinin iş hayatında başarılı olması size nasıl mutlu bir evlilik kuracağınızı anlatabileceği anlamına gelmez.

Birisi bir görüş açısı belirtirken, bunu bir çerçeveye oturtun. Bu kişi konuştuğu şeyi biliyor mu? Yoksa her şeyi bilenlerden mi?

Fakat aynı zamanda, bilginizin yetersiz kaldığı zamanlarda, egonuzun sizi oyuna getirmesine izin vermeyin. Hepimiz hayatta ne yapmamız gerektiğini bildiren sağduyumuzun olduğunu düşünmek isteriz. Ama bazen başkalarının yardımına ihtiyacımız vardır.

Eğer evliliği düşünüyorsanız, bilge birini bulup sorun: Kendimi evliliğe nasıl hazırlamalıyım? Eşimde nasıl karakter özellikleri aramalıyım? Doğru kişiyi bulduğumda onu bulduğumu nasıl anlarım? 

BİLDİĞİNİZİ BİLİN

Bazen içinde bulunduğumuz durumdan emin olamayız, çünkü hangimiz birinin görüşünün doğru veya yanlış olduğunu söyleme hakkına sahiptir?

Mutlak açıklık mümkündür. Mesela, beş parmağınız olduğu gerçeği çok açıktır. Kimse sizi yetmiş beş parmağınız olduğuna ikna edemez. Elinizdeki beş parmağı sayabilirsiniz. Bu iddiayı çürütecek o kadar delil vardır ki, bu sarsılamaz bir yargıdır.

Yahudilik tüm inanç ve değerlerimizde beş parmak açıklığı olması gerektiğini söyler.

Bazı şeylere emin olabilmenin bir yolu da tanımlar üzerinde çalışmaktır. Diyelim ki evleniyorsunuz. Aşık mısınız? Sevgi nedir? Sevgi ve aşk birbirinden nasıl ayrılır?

Sevgi bilginin üstüne kuruludur. Birisini seviyor mu yoksa ona aşık mı olduğunuzu nasıl anlarsınız? Eğer kendinizi "O harikadır, mükemmeldir" derken buluyorsanız, dikkat edin. Bu gerçek değildir. Bu aşkın işaretidir. Gerçek sevgi çaba gerektirir. Gayret göstermek için de istekli olmalısınız.

Kendi adınıza sorumluluk alın ve kararlarınızla gerçek olun. Her neyin içindeyseniz, davranışlarınızdan ve hareketlerinizden sorumlusunuzdur. Hiçbir şeyi 'nasılsa olur' diye bırakmayın. Uygun gayreti kararlarınız üzerinde gösterip, onları neye dayandırdığınızı anlayın. Kendinize sorun: Bu konu hakkındaki düşüncem ne? Ne konuştuğumu gerçekten biliyor muyum? Tanımlarım var mı? Bulunduğum yere kanıtım var mı? Konuşan ben miyim yoksa duyduğum ya da okuduğum bir şeyi mi tekrarlıyorum?

Eğer kendinizi güvenle ileri sürmezseniz, toplumun sizi bir kukla gibi yönlendirdiğini görürsünüz. Ve toplum hayata yaklaşımında geri dönülmez hatalar yapıyor olabilir.

İLİŞKİLERİNİZİ DÜZENLEYİN

Başkalarına duyarlı olmak olduğunuz yeri bilmedeki en önemli adımlardan biridir. Sadece insanlarla birlikte olmayın. Onları fark edin. Nerede güçlü, nerede zayıflar? Bu sizin nerede durduğunuzu daha iyi anlamanızı sağlayacaktır.

Sizin için önemli olan kişilerle olan ilişkilerinizi inceleyin. Bu bir öğretmen-öğrenci ilişkisi mi? Ya da büyük-çocuk mu? Ya da eşit bir arkadaşlık mı? Ya da tüm bunların birleşimi mi?

Bu soruları sorarak, ilişkilerinizdeki yerin ne kadar sağlıklı olduğunu da karar verebilirsiniz. Mesela, evlilik her iki tarafın güç ve tamamlayıcılıklarının eşit paylaşımıdır.

Fakat aynı zamanda, ilişkilerinizin güç savaşları, kontrolü elde tutma mücadeleleri olduğunu da anlayabilirsiniz.

Anne, babalar bazen 25 yaşındaki birine hala 15 yaşındayken davrandıkları gibi davranırlar. (Aynı şekilde yetişkin çocuklar da anne babalarına küçükken davrandıkları gibi davranabilirler.) Bunu düzeltin.

TANRININ YERİNİ VE KENDİ YERİNİZİ BİLİN

Kendi yerinizi bilmek Tanrıyla olan ilişkinizi de bir görüşe oturtmaktır. Bir Yahudi'nin sabah kalkar kalkmaz yaptığı şey "Mode Ani"yi söylemektir. "Bana ruhumu bir gün için daha geri verdiğin için teşekkürler."

Bir insan manevi olarak ne kadar yükselirse, o kadar alçak gönüllü olur. Tanrıya yaklaştıkça kendi sınırlarımıza ve ölümlüğümüze daha gerçekçi yaklaşırız. Her insanın yerinin doldurulabilir ve sadece Tanrının ebedi olduğu gerçeğini içimizde tutabiliriz.

Moşe en mütevazi kişiydi, çünkü Tanrının huzurunda durması gereken yeri biliyordu. Bunun dışındaki hiçbir şey Tanrının bulunduğu konuma meydan vermez.

Tanrının önünde mütevazi olarak, dünyanın birliğini hissedebiliriz. Böylece daha rahat, sakin ve esnek oluruz. Bu kişiler arası tüm ilişkilerimiz; iş ortaklığı, evlilik, cemaat ve millet için geçerlidir.

 

NEDEN YERİNİ BİLMEK ERDEMİN BİR PARÇASIDIR?

Sizden daha bilir bir kişinin yanında, konuşmadan önce iki kere düşünün.

Başkalarını anlamak, bizim neyi bilip, neyi bilmediğimizi görmemize yardımcı olur.

Başkalarına fikir danışmaktan korkmayın.

Hayatınızın kontrolünü elinize alın, yoksa başkaları tarafından yönlendiriliyorsunuz demektir.

Eğer an onu gerektiriyorsa, öncü olun.

Hayattaki rolünüzü yerine getirin.