Bunu zaten biliyordum... Bunları daha önce duymuştum... Ne kadar sıkıcı...
Bir sene için görme duyunuzu kaybettiğinizi sonra aniden geri kazandığınızı düşünün. Duyacağınız sevinç sınırsızdır. Her "görüş" bir odak ve büyülenme noktasıdır.
Bir şeye alıştığımız zaman, yaratılıştan gelen güzelliğini görmeme eğilimine gireriz. Parıltı ve kıvılcımını kaybeder.
Lo magis libo bi'talmudo'nun sözcük anlamı şudur: "Öğrenmeye asla doymayın" yani kendi düzeyinizle yetinmeyin.
Bir konu hakkında kendi görüşünüzün mümkün tek yol olduğunu sanmayın. Belli bir fikri daha önce bin kez duymuş olabilirsiniz. Derken biri aynı fikri size hafifçe farklı bir açıdan sunar ve dersiniz ki "Hayret, daha önce hiç düşünmemiştim. Her kavramı ilk defa duyuyormuş gibi dinleyin. Keşfedilmesi gereken daha ne derinlikler olduğuna şaşacaksınız.
İnsanlar fikirleri sabitleşince hayattan yorulur. "48 Yol" der ki sonsuz gençlik, büyümeye her zaman istekli olanlara verilmiştir. Yaşınız, mesleğiniz ve konumunuz ne olursa olsun, öğrenmek sizi büyülesin. Potansiyelimizin yalnızca küçük bir oranını kullanıyoruz. Sevgi, amaç ve haz hakkında anlamanız gereken o kadar çok şey var ki. Seviyenizle asla yetinmeyin. Ne kadar bilirseniz bilin, hâlâ öğrenilecek daha fazlası var. Ve ne öğrendikçe, öğrenecek ne kadar fazlasının oluğunu fark edersiniz.
HAYATI TAKDİR EDİN
Etrafınıza bakın: giysileriniz, eviniz, işiniz. Bunların yepyeni olduğu zamanlar ne hissettiğinizi hatırlamaya çalışın. Şimdi aynı coşku derecesini yakalamaya çalışın
İnsanoğlu her şeyi hakkıymış gibi görme eğilimindedir. Ekolojik sistemin, iletişimin, yerçekiminin, nefes almanın ve insan beyninin mucizelerini sıradan şeylermiş gibi kabul etmeyin. Hayatın basit keyiflerinin tadına varın. Kuş cıvıltısı, çocuk kahkahası, güneşin parlaması, vb... Gündelik yaşamın tüm huşu uyandırıcı güzelliklerine gözünüzü açın.
Beş dakikada ayırın ve yaradılışın şaşırtıcı yönlerinin listesini yapın. Dünyanın gerçekten ne kadar büyüleyici olduğunu fark edin.
Sabahları yaşam armağanı için minnetle uyanmaya çalışın. Gündelik Yahudi duaları, düşünme yeteneğimiz, düzgün çalışan organlarımız, giyecek elbiselerimiz için Tanrı'ya teşekkür eder. Deneyin, bu her güne karşı tavırlarınızı tamamıyla değiştirecektir.
Dünya görüşümüzü tazelemenin bir başka yolu, değer verdiğiniz insanlara karşı takdir duygularımızı yenilemektir. Anne-babanıza, eşinize ve kendinize karşı yaklaşımınızı yeniden değerlendirin. Yeni anlayışlar arayın. İddialı olun. Gizi ve kimyayı yeniden canlandırın.
DURGUNLUK SENDROMU
Hiçbir zaman "yapamam veya yapamıyorum" demeyin. Yapılması doğru olansa, o zaman yapabilirsiniz. Her "yapamam" dediğinizde kendinizi büyümekten alı koyarsınız.
"Yapamıyorum" dediğiniz bütün şeylerin bir listesini yapın. Örneğin; "Ruhumla özdeş eşi bulamıyorum" ya da "hayalimdeki işi bulamıyorum." Herkesin böyle "yapamıyorum" dediği yüzlerce şey vardır.
Şimdi listenize bir bakın. "Yapamam" ile "canım istemiyor" arasında bir ayrım yapın. "Yapamam" dediğiniz şeylerin %99'u aslında "canım istemiyor" için bahanedir. Belki de başarmak için gerekli güvene sahip değilsiniz.
Listenizdeki her madde üzerine çalışın. "Yapamam" ları, "Yapacağım" a dönüştürün. Pasifçe bir şeylerin başımıza gelmesini bekleyeceğimize o şeyleri aktifçe oldurduğumuz zaman yaşam hamle yapmaya başlar.
Asla kendinizden umudu kesmeyin. Sorunlarınızla, iddialarınızla, tavırlarınızla mücadele edin.. Başarmak için plan yapın. Geçmişteki hatalar için üzülmeyin. İleriye doğru bakın.
ARAŞTIRMANIN YENİ YOLLARI
Kişinin kendini beğenmesi, kendi seviyesi ile yetinmesi yaşamı öldüren bir numaralı etkendir.. Kendini beğenmiş insanlar zihinlerini yeni fikirlere ve gelişime kapalı tutar. Ama bu yaşam değildir, yalnızca "var olmaktır".
Kendini beğenmişliğin tersi, gelişme ve öğrenme heyecanıdır. Zihninizi yeni fikirlere açın ve onları tarafsızca değerlendirin.
Komünizm? Kapitalizm? Yahudilik? En uzun vadeli yatırımın hangisi olduğunu düşünün.
Gündelik hayata yeni fikirler uygulayın. Varsayın ki nankör ev işleri sizi öldüresiye sıkıyor ama temizlikçi tutacak imkanınız yok. Ne yapmalısınız? Ev temizliği dünyasında bir araştırmaya girişin ve işi yapmanın en hızlı, en kolay ve en etkin yolunu bulun. Bunu bir oyuna dönüştürün. Eşofmanınızı giyin, elektrikli süpürgeyi hazırlayın, kronometrenizi kurun ve evin içinde fırtınalar estirin. İşte size büyük bir idman. Sıradan bir iş, heyecan verici bir oyuna dönüşecektir.
Bir konu sayesinde enerji kazanmanın emin bir yolu, o konuyu başkalarına öğretmektir. Varsayalım ki kek pişirmeyi ya da üç toplu hokkabazlık yapmayı biliyorsunuz. Bunu bir başkasına öğretmeye hazırlanırken, kendiniz de heyecan duymaya başlarsınız. Hazırlanma eylemi bile size yeni ufuklar açacaktır. Karşınızdakinin soracağı sorular konuya yeni bir derinlik ve canlılık kazandıracaktır.
NE İÇİN YAŞIYORSUNUZ?
Birçok kişi yaşamın amacını bilmenin imkansız olduğunu söyler.
Burada büyük bir tehlike yatmaktadır. Bir şeyi bilemediğimizi söylediğimizde o işin peşine düşmekten vazgeçeriz. Asla "ben gerçeği bilemem" demeyin. (Milyonlarca insanın bir şey bilmemesi, o şeyin bilinmesinin imkansız olduğu anlamına gelmez.)
Çok kişi varoluş hakkında soru sormaya korkar; çoğu zaman araştırma ve geliştirmenin çok çaba gerektirmesi yüzünden.
48 Yol der ki: Meydan okuyun. Cevabı bulamazsanız bile araştırma süreci size bu yolda büyük bir anlayış kazandıracaktır.
Birkaç dakika ayırıp kendi kendinize sorun: "Ben ne için yaşıyorum?" Bu soruyu zihninizin en ön sırasında tutma cesaretiniz varsa hayattan hiçbir zaman bıkmayacağınız garantidir.
ÇOK ÖNEMLİ HAYAT KAVRAMLARI
Çok önemli hayat kavramlarına gelince, bazen belki de bilmediğimiz halde bir şeyler "bildiğimizi" söyleriz.
Örneğin hepimizi ve her birimizi -kişisel ve bireysel olarak- seven bir Tanrı olduğu Yahudiliğin temellerinden biridir. Tanrı dualarımızı dinler. Bizimle ilişki kurmak ister. Bizi yönlendirir ve korur.
Bunu "bildiğimizi" söyleyebiliriz, ancak bu gerçekle yaşamadığımız sürece gerçekten bilmiyoruz demektir. Sadece söylüyoruz.
48 Yol, bir şeyi "bilmenin" yolunun anlamaktan geçtiğini söyler. Tanrı'nın kim olduğunun ve neden bu şekilde hareket edebileceğinin araştırmasına girişin. Rebbeinu Bechaye (II. Yüzyıl İspanya) "Kalbin Görevleri" adlı eserinde şöyle der:
"Tora bu konularda düşünmenizi ve zihninizi çalıştırmanızı sizden özellikle ister. Mantığınız, anlayışınız ve yargınızla araştırmalısınız... Gerçek sizin için açıklık kazanana ve yanlış fikirler ortadan kalkana kadar. Yazıldığı gibi "Bugün bil ki ve kalbine yerleştir ki A. Tanrı'dır. (Devarim 3:39). Bu uyarı akılcı araştırma yöntemlerinin kullanılabildiği her şeyi kapsar."
"ASLA BIKMAMAK" NEDEN BİLGELİĞİN BİR BİLEŞENİDİR? Öğrenmekte durgunluk, kişi olarak durgun kalmaktır. Yaşam hakkında bildiklerinizi yeniden işleyin ve güncelleştirin. Hayatı hakkınızmış gibi kabul etmeyin. Kendinizden umudu kesmeyin. Denemeyi sürdürün, sonunda başaracaksınız. "Yeni ve geliştirilmiş" diye piyasaya sürülen deterjanlara kanmayın. Bildiğinizi söylüyorsunuz. Ama yeniden öğrenin, göreceksiniz ki keşfedecek daha çok şey var. Büyük olmak için, kendinizden memnun olmayı bırakmalısınız. Yaşamın harika olduğunu düşünmüyorsanız, bir gününü yitirmeyi deneyin.