Bu Hafta İçin Saatler

1 HEŞVAN

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5785

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

16:09

      17:26

-----

Yeruşalayim

16:04

17:21

Tel Aviv

16:29

17:27

1 KASIM

Tel Aviv

16:23

17:22

İstanbul

17:46

18:24

2024

İstanbul

17:38

18:18

İzmir

17:50

18:39

İzmir

17:43

18:32

NOAH -  נח

Aftara: Aşamayim Kişi


1-2 KASIM 2024 ROŞ HODEŞ HEŞVAN

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Bereşit 6:9-11:32)

İlk insanın yaratılışından Noah’a kadar on nesil geçmiştir. İnsanlık, dünyayı ahlaksızlık, putperestlik ve hırsızlıkla son derece yozlaştırmıştır. 

Tanrı, beğenisini kazanan Noah ve ailesi ile dünyayı tekrar canlılarla doldurmaya yetecek kadar hayvan dışında, dünyanın tüm sakinlerini yok etme kararı alır. Noah'a, dünya üzerine getirmeyi planladığı tufandan kurtulmasını sağlayacak bir gemi inşa etmesini emreder. Gökten yağmurlar, yeryüzünden su kaynakları dünyayı kırk gün boyunca suya boğar ve en yüksek dağlar bile su altında kalırlar. 150 gün sonra sular çekilmeye başlar. Gemi Ararat dağında karaya oturur. Noah, suların yeteri kadar çekilip çekilmediğini anlamak için gönderdiği güvercin zeytin dalı ile geri döndüğünde karaya çıkabileceklerini anlar.

Tanrı Noah ve ailesine gemiyi terk etmelerini söyler. Noah gemide özellikle bu amaç için bulunan hayvanlardan Tanrı'ya korban sunar ve Tanrı tüm dünyayı yok edecek bir tufanı bir daha gerçekleştirmeyeceğine söz vererek bunun işareti olarak gökkuşağını belirler. Sadece bitki yiyen Adam’dan önceki on nesilden farklı olarak, Noah ve tüm insanlığa et yeme izni çıkar. Tanrı tüm insanlığı bağlayan yedi tane kural belirler: Buna göre, 1.Putperestlik, 2.Cinsel ahlaksızlık, 3.Hırsızlık, 4.Tanrı'ya lanet etme 5.Cinayet 6.Canlı bir hayvanın etinin yenmesi yasak olacak, ayrıca 7. İnsanların bir kanun sistemi geliştirmeleri gerekecektir.

Bunların ardından, dünyanın iklimi günümüzdeki halini alır. Noah bir bağ diker, ürününden yaptığı şarabı içerek sarhoş olur. Noah'ın oğullarından Ham, babasını sarhoş ve çıplak bir halde görmekten zevk alırken, kardeşleri Şem ve Yefet, geri geri yürüyerek babalarının çıplaklığını örterler. Bu olay sebebiyle Ham'ın oğlu Kenaan kölelikle lanetlenir.

Noah'ın soyu, on nesil sonra tek bir dili konuşan, ortak kültüre sahip tek bir halk haline gelir. Fakat o nesilde, kendi yenilmezliklerini simgeleme amacıyla yüksek bir kule (Babil kulesi ) inşa etmeye kalkışarak, Yaratıcılarına karşı gelirler. Tanrı onların dillerini bozar; öyle ki, artık biri, diğerinin söylediğini anlayamaz hale gelir. Sonunda proje iptal edilmek zorunda kalınır; insanlar, gruplar halinde yeryüzünün farklı kesimlerine dağılarak gelecekteki yetmiş ana ulusu oluştururlar. 

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

YÜZ İFADELERİMİZ SÖZLERİMİZ

Tsadik: Noah peraşasında yer alan ilk pasuk Noah’ın özelliklerini tanıtırken hem “iş tsadik” hen de “tam” ifadelerini kullanır. Kullanılan ilk ifade onun “dürüst” olduğunu söylerken diğer ifade onun “saf” veya “temiz” hatta “masum” olduğunu anlatmaktadır. Bu ifadeler tufan zamanına geldiğinde ise Tanrı Noah için “ki oteha raiti tsadik lefanay bador aze – çünkü bu nesilde seni Benim önümde dürüst gördüm” şeklinde onu tanıtmakta ve gemiye binmesini istemektedir.

Açıklamalara baktığımız zaman giriş pasuğunda Noah’ın hem “tsadik” hem de “tam” olarak tanıtıldığını ancak daha sonra sadece “tsadik” olarak betimlendiğini görürüz. Bu da doğal olarak akla bu farklılığın nedenlerini araştırma gereğini getirmektedir.

Verilen cevaplardan bir tanesi aslında günümüz şartlarına oldukça uygundur. Elbette kişi dürüst olmak için elinden geleni yapmalıdır. “Tsadik” olmak bir gerekliliktir. Hatta kendi özel hayatımızda saf ve masum olmanın da gereği vardır. Ancak söz konusu içinde yaşadığımız nesil ise çok da saf olmamak gerektiğinin altını çizebiliriz.

Saflık: Günümüz şartlarına baktığımızda özellikle insanlar arası ilişkilerde saf ve masum davranmak zaman zaman kırılmamıza, üzülmemize ve kullanılmaya neden olabilir. İnsanlar yakınlarındaki saf ve masum insanları kullanmaya meyillidir ve bu o saf insanın hayatını belirsizlikler, sıkıntılar ve rahatsızlıklarla doldurabilir.

Saflık ve masumiyet elbette çaba gösterilmesi gereken önemli niteliklerdir.   Doğru davranmalı, Tanrı’ya sade, saf, masum bir imanla güvenmek gerekir.    Ancak insanlarla etkileşime girdiğimizde tamamen saf ve masum çok önerilmez.    İnsanlar karmaşık ve kırılgandır; söylediğimiz ve yaptığımız şeyler ne kadar iyi niyetli olursa olsun onlara veya bize acı verebilir. Eğer çok saf ve masum olursak, insanları gerektiği gibi anlamak ve dolayısıyla onlarla duyarlı bir şekilde ilgilenmek mümkün olmayabilir.  Sadelik bir erdem değildir. Şu veya bu sözlerin birinin duygularını incittiğini fark etmediğimizi söyleyecek kadar basit olunamaz.  İnsanların duygularının karmaşıklığını, ne kadar kolay incindiklerini anlayamayacak kadar masum olmak doğru değildir. Sözlerimizin ve eylemlerimizin çevremizdeki insanlar üzerindeki etkisini anlayacak kadar akıllı olmak bir erdemdir. Aynı zamanda insanlar tarafından “hoyratça” kullanılmayacak kadar bilinçli olmak hayatımızı daha kaliteli ve huzurlu yaşamamızı sağlayacaktır.        

Yüz ifadelerimiz ve sözlerimiz: RaMBaM insanların kendi mülkleri olan hizmetkarlara sahip olduğu eski zamanlarda, hizmetkarına nasıl davranması gerektiğini anlatır. RaMBaM bir efendinin ne fiziki olarak ne de sözleriyle yanında çalışan birini aşağılaması mümkün değildir ifadesini kullanır. RaMBaM, kişinin çalışanına öfkeyle konuşmamasını veya bağırmamasını, bunun yerine onunla hoş bir şekilde konuşması gerektiğini de ekler. RaMBaM’a göre kişi çalışanını sadece ona hakaret ederek değil, aynı zamanda fiziksel olarak da incitmesini yasaklar. Bu, kişinin hizmetçiyi küçümsediğini ifade eden basit bir el hareketi yapmasına bile izin verilmediği anlamına gelir.   

Yüz ifadelerimiz ve beden dilimiz önemli iletişim yöntemleridir. Sözlerimiz sadece diğer insanların duygularını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda onlara bakış açımızı, hareketlerimizi ve diğer jestlerimizi de etkiler. İnsanlarla etkileşimde bulunurken, çevremizdeki insanları nasıl duygusal olarak etkilediğimizi göz önünde bulundurarak basit düşünen olmak ve bunun arkasına sığınmak bir erdem değildir.

Bu özellikle işverenler için geçerlidir.   Kendileri için çalışmaları için başkalarına para ödeyen insanlar çoğu zaman işçilerini utandırmaya, onlara bağırmaya, onlarla kendilerini aşağılık hissettirecek şekilde konuşma hakkına sahip olduklarını düşünürler.   RaMBaM'ın bize öğrettiği gibi, sorumluluğumuz altında olanların bile duygularına saygı duymamız gerekir.    İnsanların hizmetçi sahibi olduğu eski çağlarda bile onları utandırmak, kızdırmak caiz değilken günümüzde çalışanlarımızla nasıl konuştuğumuza kesinlikle dikkat etmek gerekir.    Nihayetinde hepimiz Tanrı’nın yarattığı insanlar olarak hiç birimizin başkasını aşağılık hissettirmeye hakkı olmadığını bilmek gerekir.  

DİVRE TORA
Rav Yehuda Adoni

Noah Peraşası Toramızın, bir şahsın adı ile adlandırılan ilk peraşamızdır. İlerde de göreceğimiz gibi birçok isimler ile adlandırılmış peraşalar gibi Noah Pirke Avot’ta bize şöyle tanıtılır. Noah Adam Arişon’dan on nesil sonra dünyaya geldi. Tanrı’nın ne kadar sabırlı olduğunu gösterdi. Zira tüm nesiller davranışları ile Tanrı’yı öfkelendirdiler. Noah zamanında Tufan’ı getirerek, Tanrı yepyeni bir kainat, yepyeni bir insanlık yarattı. Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladılar. Tanrı gördü ki insan kötülüklerle haşır neşir oldular. Tanrı insanı yarattığına pişman oldu. Yarattığı bütün kainatı yok etmeye karar verdi. Bu bütün kainatta Tanrı yolunda O’nu tanıyan kusursuz bir insan vardı NOAH! Noah üç evlada sahip dürüst, doğru bir çizgide giden bir insandı.

Tanrı Noah’a “insanlığa son vereceğim” dedi çünkü yarattığım o güzel dünyayı davranışlarıyla kirlettiler. O kötü insanları kainatla birlikte yok edeceğim. Sen kendine içten ve dıştan ziftlenmiş, tahtadan bir gemi yapıp, gemiye sen, üç oğlun Şem – Ham – Yefet ve eşini alacaksın ve gemiye sığınacaksınız. Aynı zamanda nesillerini sürdürebilmek amacıyla her tür hayvan, evcil hayvan, sürüngen ve kuşlardan gemiye alacaksın. Tufan 40 gün 40 gece sürdü ve Tanrı’nın dediği gibi Tüm kainat yok oldu. Noah üç kez Tufan’ın bitip bitmediğini anlamak için önce bir kargayı saldı. Karga geri döndü. Noah anladı ki sular henüz durulmadı. Ardından bir güvercin gönderdi. Güvercin ağzında bir zeytin dalı ile döndü. Bundan yeryüzünün kurumaya başladığını anladı. Üçüncü kez tekrar bir güvercin yolladı ve güvercin gemiye dönmedi. Tanrı Noah’a tüm canlılarla birlikte gemiden çık, zira yepyeni bir kainat seni beklemekte. Tanrı böyle bir Tufan’ın bir daha olmayacağına ant içti. Dünyanın tarzının toprağı ekme zamanı, biçme zamanı, kış ve yaz, gece ve gündüz olarak devam edeceğini söyledi. Mevsimler, mevsim değişiklikleri insana bir meşguliyet getirir. Kış mevsimine hazırlanmak, yaz mevsimine hazırlanmak, gündüz çalışmak, gece dinlenmek insanları kötülük yapmaktan uzaklaştırır. Güvercinin bir zeytin dalı ile gemiye dönmesi bize şunu anlatır: İnsanın çalışıp, ekmeğini kazanması mutlulukların en güzeli. Güvercin bize anlatmak istediği çalışmadan başkasından geçinen insanın ekmeği zeytin gibi acıdır. Alın teri ile yenen ekmek çok tatlı ve lezzetlidir. Güvercin gemide Noah elinden değil Tanrı’nıın vereceği beslenmeyle yaşamayı istemiştir. Sonuç olarak bütün bu peraşadan çıkardığımız sonuç: Yaratıldık. Madem ki Tanrı tarafından yaratıldık onun yolunda, onun arz ettiği şekilde dürüst, doğru, verdiği kararlara bağlı yürümek ve bu öğrettiği çocuklarımıza öğretmek aynı zamanda çalışmak ve çalışmalarımızı nesillere öğretmek. Boş durmak zararlıdır.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: Rabilerin öğretilerinden)
Rav İzak Peres

Drone veya üç boyutlu teknoloji ile kurulan Suka geçerli midir?

Drone veya üç boyutlu teknoloji ile kurulan Suka şartlara ve gerekliliklere tam olarak uygun olduğu ve bir otorite tarafından kontrol edilerek onay alındığı sürece uygundur. Çünkü Suka inşa etmek değil Suka’da oturmak bir mitsvadır.

DEĞERLERİMİZ
Rav İsak Alaluf

Değerlerimizi işlerken aynı zamanda “eğitim” dediğimiz konu önemli bir yer tutmaktadır. Eğitim Tora’nın ve Rabinik öğretinin birçok yerinde vurgulanmaktadır. Sözgelimi Şema duasının içinde “veşinantam levaneha” ifadesine yer verilir. Bu ifade bizlere “öğretmek” ile ilgili olarak verilen bir mitsvadır. Mitsva bu ifadede çocuklarımız için yapmamız gereken mitsva olarak karşımıza çıksa da bu aslında “gelecek nesillere öğretmek” anlamını taşımaktadır. Eğitim ile ilgili olarak ilerideki yazılarımızda sizlerle daha fazla detay paylaşacağız.

HAFTANIN SÖZÜ

Yukarıdan bir ses duyuluyor, ağıt, acı bir ağlama; Rahel çocukları için ağlıyor, çocukları için teselli edilmeyi reddediyor, çünkü onlar yok. Tanrı şöyle diyor: Sesini ağlamaktan ve gözlerini gözyaşlarından alıkoy, çünkü yaptığının bir karşılığı var, Tanrı diyor. Çocukların düşmanlarının diyarından geri dönecekler. (Yirmiyau 31/ 14-15)