Bu Hafta İçin Saatler |
24 ŞEVAT |
Gelecek Hafta İçin Saatler |
||||
Şabat |
Başlangıç |
Bitiş |
5784 |
Şabat |
Başlangıç |
Bitiş |
Yeruşalayim |
16:24 |
17:52 |
----- |
Yeruşalayim |
16:40 |
17:58 |
Tel Aviv |
16:53 |
17:54 |
3 ŞUBAT |
Tel Aviv |
16:59 |
18:00 |
İstanbul |
18:08 |
18:59 |
2024 |
İstanbul |
18:17 |
18:58 |
İzmir |
18:13 |
19:13 |
|
İzmir |
18:21 |
19:12 |
YİTRO- יתרו Aftara: Bişnat Mot |
||||||
|
Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Şemot18:1-20:26)
Moşe'nin kayınpederi Yitro, Tanrı'nın Bene-Yisrael için gerçekleştirmiş olduğu büyük mucizeleri duyup, Midyan'dan ayrılır ve Yisrael kampına katılır. Yanında Moşe'nin eşi Tsipora ile iki oğlu Gereşom ve Eliezer'i de getirir. Yitro Moşe'ye, halkın yönetimi ve adaletin dağıtımı görevinde kendisine yardım edecek hiyerarşik bir ekip kurmasını önerir.
Bene-Yisrael Sinay dağının karşısında kamp kurarlar ve Tanrı burada onlara, kendilerini Kendi "Koenler Krallığı ve kutsal Halkı" olarak belirlediğini bildirir. Halk buna, Tanrı'nın söylediği her şeyi yerine getireceklerini beyan ederek cevap verir.
Üçüncü ayın (Sivan) altıncı gününde, yani Mısır'dan Çıkış'tan tam yedi hafta sonra, tüm Bene-Yisrael Sinay dağının eteğinde toplanır. Tanrı şimşek, gök gürültüleri, bulut ve duman içinde açığa çıkar ve Moşe'yi dağa çıkmaya davet eder.
Tanrı On Emir'i aktarır. Bunlara göre, Yisrael Tanrı'ya inanacaklar, putlara ibadet etmeyecekler, Tanrı'nın İsmi'ni boş yere telaffuz etmeyecekler, ebeveynlerini onurlandıracaklar, Şabat'ı gözetecekler, cinayet, zina ve hırsızlıktan tamamen uzak duracaklar, yalancı tanıklık yapmayacaklar ve başkasına ait herhangi bir şeyi arzulamayacaklardır. Halk Moşe'ye başvurur ve yaşadıkları tecrübenin çok güçlü olması nedeniyle hayatta kalamayacağından korktuğunu söyleyerek, Tanrı ile aralarında aracılık yapmasını ister.
Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf
GÜNÜMÜZDE ANNE BABA SAYGISI
Günümüz çocukları: Hepimiz kendi aile yaşamımızda veya biz öğretmenler velilerle konuştuğumuzda özellikle bu yüzyılın çocuklarının meydan okumalarından sıkıldığımızı ve bunlarla nasıl başa çıkacağımızı bilemediğimizi dile getiririz. Biz büyürken ebeveynlerimizin talimatlarına genellikle itaat ederdik. Bu talimatlara itiraz etmek istesek hatta etsek de genellikle sonunda itaat gerçekleşirdi. Günümüzdeki gibi çocuklarımızın “hayır” ifadesini iğneleyici sözlerle dile getirmek hatırımızdan bile geçmezdi. Ancak günümüzde çocuklarımız her şey için itiraz edebiliyorlar. Uyku vakti, sokağa çıkma, ev ödevi, kısacası her şeye meydan okuyorlar.
Aslında kimse bizi çocuk yetiştirmenin ne kadar zor olduğu konusunda uyarmadı. Bunun bir nedeni, günümüzde ve çağımızda hakim olan otoriteye saygı eksikliğini kimsenin öngörememiş olmasıdır. Ancak nedeni ne olursa olsun bu, günümüzde neredeyse tüm ebeveynlerin uğraştığı bir sorun ve sorun olmaya da devam edecek gibi görünmektedir.
Çareler: Bazı anne babalar kendi kendilerine "ben onlara kimin yetki sahibi olduğunu göstereceğim" türünden "sert" yaklaşımı tercih ederler. Otoritelerini sağlam tutmak için bağırırlar, tehdit ederler ve baskı yaparlar. Çoğu zaman, bunlar durumu daha da kötüye götürmekten başka bir sonuç vermez.
Başka bir yaygın yaklaşım ise “çocuklara sevgi ile yaklaşmak” seçeneğinin tercih edilmesidir. Bu akla yakın gibi görünse de sonuç o kadar da iyi değildir. Sevgi göstermeye niyetli olan bu ebeveynler kararlı duruş göstermekten uzak olurlar, bunun yerine isterler, yalvarırlar. Sonuç ne yazık ki çocukların git gide daha şımarık bir şekilde yetişmesidir. Hele bir de anne babalar çocukları arasında seçim yaparlarsa durum daha da vahim olur, kafalar iyice karışır.
“Kabed et aviha veet imeha – anne ve babana saygı göster” emri hayati derecede önemli, on emir içinde yer alacak kadar elzem bir emirdir. Sinay dağında on emir Bene Yisrael’e verilirken beşinci emir olarak karşımıza çıkan bu emri biraz daha yakından görmeye çalışalım.
İki tabletin durumu: Herkesin pek de yabancı olmadığı bir bilgiyi vererek başlayalım. On emir iki taş tablete yazılan iki bölümden oluşur. İlk tablette Tanrı’ya karşı olan görevlerimizi, ikinci tablette de daha ziyade insan – insan arasındaki ilişkilere yönelik emirleri okuruz. Anne baba saygısı insan ilişkilerini ilgilendirmesine rağmen ilk tablette yani Tanrı’ya karşı olan görevlerimiz içinde yer alır. Çoğumuzun bildiği cevaba göre insanın yaratılışında üç ortak vardır. Anne baba ve Tanrı. Anne baba saygısı Tanrı saygısı gibidir. Yaratıcımız ve bize destek olan, bizimle ilgilenen Tanrı’yı takdir edip ona saygı duymamız gerektiği gibi, yaratıcılarımız ve bizimle ilgilenenler olarak anne babamıza da değer vermeli ve saygı duymalıyız. Tanrı’dan korkmak ile ilgili emir “et Ad… E.loeha tira” şeklinde verilmiştir. Anne babadan çekinme emri de “iş imo veaviv tirau” şeklinde benzer sözcüklerle verilmektedir. Her iki emir de kökenlerimizin farkında olma, minnettarlık ve bunu hissetmenin temel yükümlülüğü ile ilgilidir.
Bu noktayı daha da geliştirerek, kişinin Tanrı’ya saygı duyması gereken zihniyeti ancak ebeveynlere saygı duyarak geliştirmesi mümkündür diyebiliriz. Bir insan, anne babasının onun için yaptıklarını ve onlara ne kadar borçlu olduğunu takdir edemiyorsa, Tanrı’ya ne kadar borçlu olduğunu asla takdir edemez. Bu nedenle, anne babaya hürmet etmek, Tanrı’ya karşı yükümlülüklerimizi konu alan ilk emirler dizisine dahil edilmiştir.
Günümüzde ve çağımızda ne kadar zor olsa da, ebeveynler çocuklarından mutlaka saygı beklemelidir. Bu kişisel bir mesele değildir. Bu anne ve babaya gereken teşekkürün edilmesi de değildir. Ebeveynleri onurlandırmak bununla ilgili olsaydı, bu komut diğer tablette görünürdü. İnsanların, Tanrı’yı tanımayı bilmeleri, O'na saygı duyup itaat etmeyi öğrenmeleri için ebeveynlerine saygı duymaları elzemdir. Bu, dünyadaki yerlerini ve dünyaya karşı sorumluluklarını tanımalarıyla ilgilidir. Anne ve babalarının otoritesine saygı gösterip onlara karşı yükümlülüklerini yerine getirirlerse, Tanrı’nın otoritesine saygı duyacak ve O'na karşı yükümlülüklerini yerine getireceklerdir.
İyi bir misafir: Gemara Masehet Berahot’ta yer alan güzel bir öğretiye bakalım: Gemara, "iyi bir misafirin" ev sahibinin masasındaki her şeye baktığını ve "ev sahibinin yaptığı her şeyi sadece onun için yaptığını" düşündüğünü söyler. İyi bir misafir tabakları, çatal bıçakları, bardakları, masa örtüsünü, peçeteleri, servis tabaklarını ve tüm yiyecekleri görür ve sanki tüm bunlar onun için yapılmış gibi hissederek şükran duygusuna kapılır. "Kötü bir konuk" ise, tüm bunlara bakar ve "ev sahibi benim için ne yaptı? Bütün bunlar zaten kendisi ve ailesi için hazırlanmıştı. Ben fazladan bir kişiyim. Problem ne?" şeklinde düşünür.
Buradaki Gemara bize, sadece birinin evindeki misafirler için değil, bu dünyada Tanrı’nın misafirleri olan hepimiz için geçerli olan kritik bir ders verir. Bize evrendeki yerimizi nasıl algılayacağımızı öğretir. Asla "bu gezegende milyarlarca insan var ve ben onlardan sadece biriyim" diye düşünmemek gerekir. İçinde yaşadığımız muhteşem dünyaya, Tanrı’nın bizim için yaptığı ve yapmaya devam ettiği her şeye bakıp " tüm bunları benim için yaptı!" Dünyayı bu şekilde algıladığımızda kendimizi borçlu hissederiz ve sorumluluk duygusu hissedeceğimiz açıktır. Kibud av vaem tam olarak bir takdir ve borçluluk duygusu sağlamakla ilgilidir, bu da sorumluluk ve yükümlülük duygusuna yol açar.
Bu nedenle, Şabat'ı gözetme emrinin hemen ardından anne babaya saygı emri gelir. Şabat mitsvası, bu dünyanın nereden geldiğini, kendi kendine olmadığını, gördüğümüz her şeyin, sahip olduğumuz ve zevk aldığımız her şeyin Tanrı'dan geldiğini anlamakla ilgilidir. Bu farkındalık bize bir sorumluluk duygusu getirir. Anne babaya saygı duyma mitsvasının tamamı bununla ilgilidir. Bizim için yapılanları takdir etmek ve borcumuzu, yükümlülüklerimizi tanımakla ilgilidir. Çocukların, Tanrı'yı takdir edecek ve saygı duyacak şekilde büyüyebilmeleri ve böylece dünyadaki yerlerini ve sorumluluklarını anlayabilmeleri için ebeveynlerini takdir etmeyi ve onlara saygı duymayı öğrenmeleri gereklidir.
Peraşa’dan dersler: Peraşamız Yitro'nun Moşe Rabenu’ya liderlik görevlerinde kendisine yardımcı olmaları için insanları görevlendirme önerisini anlatır. Yitro, liderleri seçerken araması gereken birkaç niteliğe işaret eder. Erdemli, Tanrı korkusu sahibi, rüşvet almayan insanlardan söz ederken birkaç pasuk sonra ise Moşe’nin atadığı insanlardan sadece “akıllı insanlar” olarak söz eder.
Sforno’ya göre “anşe hayil” bir sorunun özüne inecek, neler olup bittiğini gerçekten anlayacak kadar akıllı insanlar olarak tanımlanır. Bunlar, insanlara veya durumlara yüzeysel bakmayıp meselenin özüne inen ve meseleyi derinlemesine gören kişilerdir.
İşte çocuklarımızı ikna etmek için sahip olmamız gereken şey “anşe hayil” olabilmektir. Uyumlu, odaklanmış ve dikkatli; öğrenmeye istekli, çocuklarımızı neyin rahatsız ettiğini ve neden böyle davrandıklarını anlayabilen kişiler olmak. Bunu yaparsak, onlara sevgi, duyarlılık ve ilgi göstermeye devam ederken, koymamız gereken sınırları belirleyebiliriz.
Ebeveyn olarak ikili yükümlülüğe dikkat çekelim: Koşulsuz sevgi göstermek, ama aynı zamanda çocuklarına hayatlarının kontrolünü ellerine almaları gerektiğini öğreterek, kabul etmeleri gereken sınırlar ve yerine getirmeleri gereken sorumluluklar olduğunu anlamalarını sağlamak.
Sabır, bilgelik ve metanetle evlerimizde bir saygı ve sorumluluk havası yaratmaya çalışalım. Çünkü bu, çocuklarımızda Tanrı'ya karşı saygı ve sorumluluk geliştirmenin anahtarıdır. Bunu yapabilirsek, o zaman gerçekten harika ebeveynler olma yoluna girebildik demektir.
DİVRE TORA
Rav Yehuda Adoni
Bazı peraşalarımız bir şahsın adı ile isimlendirilir. İşte YİTRO Peraşasında Moşe Rabenu’nun kayınpederi olan Yitro adı ile isimlendirilmiştir. Yitro kimdir? Yitro Midyan’ın kahiniydi. Aynı zamanda Bilam İyov ile beraber Mısır Firavunun’un danışmanıydı. Moşe Rabenu ile tanışmaları ne zaman ve nasıl olmuştur? Moşe Rabenu, Paro’dan kaçıp Midyan’a gitti. Midyan Kahini’nin çobanlık yapan yedi kızı vardı. Günün birinde sürülerine su vermelerini erken bitirirler. Babaları kızlarına “Bu gün niye erken geldiniz?” diye sorar. Bir Mısır’lı bizleri çobanlardan kurtardı. Bu Mısırlı, Mısırlı kıyafeti giyen Moşe Rabenu idi. Onu eve davet eder ve Yitro onu kızı Tsipora ile evlendirir.
Tanrı’nın Bene Yisrael’e yaptığı mucizeleri duyan Yitro, Moşe Rabenu’yu ziyaret eder. Hangi mucizeler Kızıldeniz’in kara haline gelip, Bene Yisrael’in Mısır’dan çıkışı ve Tanrı’nın Bene Yisrael’i Ameleklerden kurtarması. Moşe RAbenu kayınpederi Yitro’yu karşılar, eğilip elini öper. Birbirinin hatırını sorup çadıra giderler. Moşe Rabenu Yitro’ya Tanrı’nın yaptığı mucizeleri aynı zamanda çektikleri sıkıntıları ve Tanrı’nın bu sıkıntılardan nasıl kurtardığını anlatan Yitro çok sevinir. Yitro sizi Mısırlıların ve firavunun elinden kurtaran Tanrı mübarek olsun diye övgüler yağdırır. Tanrı’nın Bene Yisrael’i Mısır’dan çıkarmasının amaç, onlara Sinay Dağında Tora’yı vermekti. Moşe Rabenu Tanrı’nın emri üzerine Bene Yisrael’in 6 Sivan da Sinay Dağı eteklerinde toplanmalarını ve kendisinin Tanrı huzuruna çıkıp 10 Emri ihtiva eden levhaları ona vereceğini söyler. İlk on emri Tanrı bizzat kendi ağzı ile bildirdi: Seni Mısır’dan, köle olduğun ülkeden çıkaran Tanrı benim. Benden Başka Tanrın olmayacak. Halk Sinay Dağı’nın eteklerinde Tanrı’nın muazzam güçlü sesini duymaya tahammül edemedi ve Moşe Rabenu’ya lütfen sen konuş ve anlat. Tanrı’nın gücü ve güçlü sesi altında tahammül gücümüz kalmadı ve müteakip sekiz emri Moşe Rabenu’ya bizzat kendi söyledi. On emir levhası iki levhadan meydana gelir. Beşi Tanrı’ya olan görevlerimiz ve beşi insanlara olan görevlerimizdir. Bunları gözden geçirelim. Seni Mısır’dan çıkaran Tanrı benim. Boş yere Tanrı’nın adını anmayacaksın. Şabat gününü kutsal sayarak anımsa, altı gün çalışacak bütün işleri yapacaksın ve yedinci gün Tanrı’ya adanmış kutsal bir gün olacaktır. Beşinci emir “Babana ve Anne saygı göster” öyle ki Tanrım sana uzun ömürler ihsan etsin. Beşinci emir, birinci levhadadır. Birinci levhada Tanrı’ya olan emirleri görmekteyiz. Bunu açıklayacak olursak anneye ve babaya saygı aynı zamanda Tanrı’ya saygıdır. İnsanın oluşumunda üç güç mevcuttur. Tanrı, baba ve anne. Bu nedenle anneye ve babaya saygı çok önemli ve Tanrı bu emre ömrün uzasın diye bir mükafat vermiştir. Anne ve babaya saygı gösterenin Tanrı ömrünü uzatır. Bundan sonra gelen emirler toplum içinde, huzur içinde yaşamamız içindir. Öldürmeyeceksin, ahlaksızlık yapmayacaksın, çalmayacaksın, yalan yere tanıklık yapmayacaksın. Komşunun hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin. Halk bütün bu sözleri boru sesleri duyup, şimşekler dağın başında dumanlar arasında görüp, endişelendiler. Moşe Rabenu halkı şu sözlerle yatıştırır. Korkmayın! Tanrı sizi denemek için bütün bunları sizlere gösterdi ve aynı zamanda Tanrı korkusu üzerinizde olsun, günah işlemeyesiniz diye. Muhakkat Tanrı korkusu çok önemlidir. İnsanı günahtan korur ve dürüst yaşamasını sağlar.
GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: Rabilerin öğretilerinden)
Rav İzak Peres
Saat kaça kadar sabah “berahot – birhot aşahar” dediğimiz dualar okunur?
Normalde sabah kalktığında netila sonrasında bunları okuması gerekir. Yapamadıysa gündüzün ortasına hatta güneş batımına kadar söylenebilir.
Ancak bunları söylemeden Şahrit duasını okuduysa Tefila’da “aavat olam” bölümünü okuduğu için berahot okur ama Tora berahalarını söylemez. Benzer şekilde, Amida duasında “mehaye ametim” dediği için “E.loay neşama” bölümünü söylemesine gerek yoktur.
YETMİŞ İKİ’ DEN SEÇMELER
(Rav Palaçi’nin 72 kitabı olduğu kabul edilir.)
Rav İsak Alaluf
İlk basımı 1861 Livorno olarak belirtilen “Akatuv LeHayim kitabı Rabi Hayim Palaçi (Z’Ts’K’L’) tarafından Teilim için yazılan açıklamalar içerir. Rabi’nin Teilim için gerçekleştirdiği başka açıklamaları bulundurduğu kitabı da vardır. AKatuv LeHayim kitabındaki bir öğretisi bana İzmir’deki öğretmenim Rav Nisim Barmaymon (Z’L’) tarafından aktarılmıştı. Bu öğretiyi paylaşmak bana onun anısına da saygı sunmak fırsatını vermiş olacaktır.
Teilim 137. Mizmor “Al naarot Bavel” sözcükleriyle başlayan Yahudiler’in Babil’e sürgün edilmelerini anlatan bir hüzünlü parçadır. Yahudiler bu süreçte her düğünde söylenen “im eşkaheh Yeruşalayim tişkah yemini – seni unutursan ey Yeruşalayim sağ kolum hünerini unutsun” yeminini ederler. Bu cümlenin devamında Yeruşalayim’i en üstün sevincimizden üstün tutmazsam dilim damağıma yapışsın ifadesi de vardır. Üstün tutmak, yüceltmek yükseltmek anlamına gelen “laalot” fiilinden türeyen sözcük mizmorda “aale” şeklinde yer alır. Bu sözcük Rav Palaçi’nin öğretisine göre Sukot bayramında kullanılan dörtlü bitki demetinin (arbaat aminim) isimlerinin baş harflerini barındırır. “Alef – Etrog”, “Ayin – Arava”, “Lamed – Lulav” ve “E – Adas.” Rav Palaçi Sukot bayramında bunlarla ibadet etmenin Yeruşalayim’in en üstün sevinçlerin üzerine çıkarmak olduğunu belirtir.
HAFTANIN SÖZÜ
"Yahudi yaşam tarzının amaçlarından biri de budur: Sıradan eylemleri ruhani maceralar olarak deneyimlemek, her şeyde gizli sevgiyi ve bilgeliği hissetmek." (Abraham Joshua Heschel)