Dr. Meir Ben-Yitzhak, rabi ve bilgelerimizin Pesah’ta okuduğumuz Agada’yı ve Seder kurallarını oluştururken ailenin her bireyinin aktif olarak yer alacağı benzersiz ve etkili bir öğrenim deneyimi hedeflediklerini belirtiyor.
Ve burada Pesah Sederi’nde sıkça görülen 4’lere dikkat çekiyor: dört bardak şarap, dört soru, dört çocuk ve dört (veya beş) kurtuluş ifadesi.
Bununla birlikte, bu 4lü motifin Pesah gecesi Seder’inden çok daha öncesinden başladığını belirten Ben-Yitzhak, Pesah yolunda Dört Özel Peraşa ile Pesah Agadasındaki Dört Çocuk arasında şöyle bağlantı kuruyor:
“Bilgelerimiz Adar ayından başlayarak Pesah’a doğru dört özel Tora bölümü-dört özel Peraşadan oluşan bir hazırlık yolu oluşturdular. Bu peraşaların sırası Yahudi milletinin varoluşuna götüren dört temel aşamayı simgeler:
1) Şekalim Peraşası, aidiyet ve karşılıklı sorumluluğu sembolize eder ki bu bir ulus kurmanın ön koşuludur.
2) Zahor Peraşası, varoluşumuz için tehdit oluşturan dış düşmanlara karşı bizi koruyan Tanrı'ya olan sarsılmaz güvenimizi ifade eder.
3) Para Peraşası, düzgün ve doğru değerlere sahip bir toplum için ön koşul olarak insanların yaşamında ritüel olarak temiz ve ritüel olarak kirli ayırımı yapma gerekliliğini öğretir.
4) Ahodeş Peraşası, Yahudi halkının kaderinin Tora yolunda yürümek olduğunu simgeler.
Bu dört özel Peraşa, Pesah Agadasında bahsedilen dört çocuğa verilen eğitici bir yanıt olarak da görülebilir.
1) Asi çocuk ne der? “Bu ibadetin size ne yararı var?” Burada ‘size’ diyerek bu ibadetin onu bağlamadığını ve kendini buraya ait görmediğini, kendini toplumunun dışında gibi gördüğünü ifade eder. Asi çocuğun sorusunun cevabı Şekalim peraşasındadır. Her Yahudi'nin ödediği yarım şekel, diğerinin ödediği yarım şekeli tamamlar. Böylece, bu mitsva aracılığıyla bize karşılıklı sorumluluğun ve Yahudi halkına ait olmanın temel değeri ve önemi öğretilir.
2) Sormayı bilmeyen çocuğa – konuyu biz açarak anlatmaya başlarız. Bu çocuk neden toplumsal hafızasında bu kadar acı olan Yahudi halkına ait olduğunu anlayamıyor. Bunu açıklamaya, bize Tanrı inancını ve Tanrı’ya güvenmeyi öğreten Zahor peraşası ile başlarız.
Tanrı her nesilde çıkan ve bizi yok etmeye çalışan düşmanlarımızdan bizi her seferinde kurtarır. Çölde Amalek zamanından Purim’e; günümüze ve ebediyete kadar.
3) Saf çocuk ne der? "Bu ne?" Bu çocuk gerçek hayatta Tora hükümlerine duyulan ihtiyacı anlayamıyor. Para peraşası çok önemli bir prensibi öğretiyor: özellikle ritüel olarak temiz ve ritüel olarak kirlinin birbirine karıştığı günlük yaşantımızda bunları ayırt edebilmek için bize yol gösteren temel rehberimiz, yere ve zamana göre değişmeyen eşsiz Tora’mızdır. Para Aduma-Kızıl İnek hükmünde olduğu gibi bu emirlerin arkasındaki sebep bizim için anlaşılmaz olsa da Tanrı ve Tanrı yoluna olan inancımızla bunları yerine getiririz.
4) Bilge çocuk ne der? “ Tanrı’mızın emretmiş olduğu bu tanıklıklar, kanunlar ve kurallar nedir? Bilge çocuk yasaları ve kuralları ayırt etmeyi biliyor ve emirlerin ayrıntılarıyla ilgileniyor. Onun sorusunun cevabı, detaylı olarak Pesah korbanı, matsa ve hamets ile ilgili kuralları anlatan Ahodeş peraşasında bulunur. Bu çocuk Tanrı inancı ile emirleri ve kuralları sorgusuz sualsiz kabul edecek seviyededir. “
Dr. Meir Ben-Yitzhak, bu şekilde Pesah yolunda dört özel Şabat’ta okuduğumuz Dört Özel Peraşayı Pesah Agadasındaki Dört Çocuğa bağlayarak farklı bir bakış açısı getirmektedir.
Nazlı Doenyas’ın Şalom gazetesindeki yazısından alınmıştır.