Tazria peraşası "Tuma ve Taara - Manevi Kirlilik ve Saflık" kurallarını ele almaya devam etmektedir...
Bu Hafta İçin Saatler |
6 İyar |
Gelecek Hafta İçin Saatler |
||||
Şabat |
Başlangıç |
Bitiş |
5775 |
Şabat |
Başlangıç |
Bitiş |
Yeruşalayim |
18:35 |
19:55 |
----- |
Yeruşalayim |
18:40 |
20:00 |
Tel Aviv |
18:56 |
19:58 |
25 Nisan |
Tel Aviv |
19:01 |
20:03 |
İstanbul |
19:39 |
20:22 |
2015 |
İstanbul |
19:46 |
20:29 |
İzmir |
19:44 |
20:35 |
|
İzmir |
19:51 |
20:42 |
TAZRİA-METSORA |
||||||
|
PERAŞA ÖZETI
(Vayikra 12:1-13:58 / 14:1-15:33)
[www.chabad.org]
Tazria peraşası “Tuma ve Taara – Manevi Kirlilik ve Saflık” kurallarını ele almaya devam etmektedir. Doğum yapan bir kadının, Mikve’ye (belirli niteliklere sahip su havuzu) dalma ve Bet-Amikdaş’a korban getirme gibi hareketleri kapsayan bir arınma sürecine girmesi gerekir. [Sağlık durumu imkân veren] Bütün erkek bebekler hayatın sekizinci gününde sünnet edilmelidir.
Tsaarat (cüzam benzeri belirtilere sahip,manevi kaynaklı bir rahatsızlık), giysileri de etkileyen doğaüstü bir hastalıktır. Eğer bir kişinin derisinde beyaz ya da pembe [giysilerde pembe ya da yeşilimsi] lekeler ortaya çıkarsa, bir Koen’e başvurulur. Bu Koen, etkilenen bölümün yedi günlük karantina süresinden sonraki büyüklüğü gibi çeşitli belirtileri inceleyerek onun Tame (manevi açıdan saf olmayan) veya Taor (saf) ilan eder. Tsaraat bulaşmış bir kişi iyileşene kadar kampın (ya da şehrin) dışında tekbaşına ikamet etmelidir. Hastalık bulaşan bölümü kesilip atılmış olan birgiyside tekrar hastalık ortaya çıkarsa, bütün giysi yakılmalıdır.
Metsora peraşası, iyileşen bir Metsora’nın (Tsaraat’a yakalanmış kişi) Koen tarafından iki kuş, çömlek bir kap içerisinde bulunan doğal kaynaksuyu, sedir ağacından elde edilmiş bir parça odun ve bir tutam zufa otu kullanılarak saflaştırılmasını sağlayan özel bir işlemin detaylarını anlatarak başlar. Bir evin duvarlarında kırmızımsı ya da yeşilimsi lekeler belirmesi, bu evinde rahatsızlıktan etkilenmiş olma olasılığını gösterir. On dokuz gün kadar sürebilen bir işlem sonucunda, Koen evin saflaştırılabileceğine ya da yıkılmasına karar verir.
Tuma, erkekte meni ya da diğer akıntılar, kadında âdet veya diğer kanamalar sonucunda da ortaya çıkabilir.
DİVRE TORA
Rav İzak Peres
Bu haftanın peraşalarının vurguladığı en ilginç noktalardan biri şudur: Koenler’in karar verme aşamasındaki manevi temizlik ve manevi kirlilik olayını tamamen Tora belirler. Bu doğrultuda bir kişinin kaderine Koen karar verir. Ve Tora, hastalığı teşhis etse de nihai kararı Koenler’e bırakır.
Koenler’in durumu tespiti öznel (subjektif) bir olaydır. Sonuçta dertli kişinin manevi kirliliğini (yani hastalığı ve belirtilerini) yaratıp yaratmayacak olan kişi Koen’dir. Bu durum, Tsaraat ( cüzzam) ve alahalardaki gizemin içyüzünü anlamaya yönelik bir yorumdur.
Alahaik kararların verilmesinde kurallar ve sınırlamalar olsa da, sorun olan konunun nihai kararı yine öznel bir şekilde alaha otoritesinin ellerindedir. Yani alahaik konularda Tora’nın belirlemiş olduğu objektif standartlara rağmen her zaman için kişisel düşünce, öngörü ve yaratıcılığa yer vardır. Bir kişi, bir kıyafet ya da bir bina, Koen manevi olarak kirli olduğunu duyurana kadar manevi olarak temizdir . Kararı verecek olan kişi Koendir ve bu karar, bir kişinin dudakları arasından çıkan tüm kararlar ve duyurular gibi özneldir.
Yüzyıllar boyunca Yahudi hayatı, alahaları, kanunları ve geleneklerine bağlı olarak objektif standartlar oluşmuştur. Fakat her zaman farklı fikirde olan hahamlar da vardı. Bunun sebebi Tora’nın alahaik işlemlerde veya tartışmalarda insanların yorumlarına yer vermesidir. Bu durum, alahaik işlemlerin sürekli genişlemesine yol açar.
Yahudi kanununu çalışan bir çok haham, nihai kararlarını verirken sezgilerinden ve kişisel fikirlerinden etkilendiklerini itiraf etmişlerdir. Daha sonra bu düşünce süreci Yahudi gelenekleri tarafından sınırlandırılır .‘ Tanrı onunladır.’ Alaha, her konuda O’nun fikri doğrultusundadır. Talmud durumu bu şekilde özetlemiştir.
Kendini Tora’ya adayan ve bunu hayatlarında uygulayan kişiler karar verirken kutsal bir sezgi tarafından yönlendirilirler. Bir konuda karar verirken, Tora kişilerin bu karardaki öznel katılımlarını destekler. Fakat aynı zamanda bu öznelliğin söz konusu olayda doğru bir karara bağlanabilmesi için de yardımcı olur.
Tora, Koenler’e manevi olarak temiz ya da kirli olduğukonusunda karar verirken onlara göklerden desteğin geleceğine dair söz verir. Bu konu, Sinay’dan bu yana her zaman Yahudiliğin bir parçası olmuştur.
TAMAMEN BEYAZ
Rav Berti Derofe
“Eğer tamamen beyaz olmuşsa taor (manevi temiz)dur.” (13:13)
Peraşamızda beyaz bir kılın tsaraat hastalığının işareti olduğunu öğrendik. Fakat eğer bir kişi tamamen bembeyaz olmuşsa pasuk bize o kişinin taor yani manevi olarak temiz olduğunu söylüyor. Hafets Hayim bu kuralın neden bu şekilde işlediğini Tora’nın üzerine yazdığı kitabında sorgulamaktadır.
Bu sorunun üzerine düşündükçe kibir karakteristik özelliğinin Tanrı’nın gözünde ne kadar büyük bir iğrençlik ve tersi alçak gönüllülüğün de ne kadar iyi bir özellik olduğunu anlayabiliriz.
Kral Ahav döneminde Tanrı’nın Eliyau peygambere gidip Ahav’a yaptığı yanlışa karşılık öleceğini bildirmesini ister. Bu haber alan Ahav kıyafetlerini yırtıp çuval giyinir ve oruç tutar. Bunu üzerine Tanrı Eliyau’ya “Ahav benim önümde kendini küçülttüğü için onun yaşamı boyunca ona kötülük getirmeyeceğim der.
Bu hikaye bize alçak gönüllülüğün gücünün Tanrı’nın verdiği bir ölüm kararını bile iptal edebileceğinin açık bir kanıtıdır. Buradan anlıyoruz ki geriye kalan her türlü kötü karar için de aynı kural hayli hayli geçerlidir.
Masehet Arahin 15’te yazdığı gibi bu lekelerin geliş sebebi Laşon Ara ve kan dökme günahlarıdır. Temizlenme sürecinde de kamp dışında yalnız kalmalıdır. Bu yalnızlık onun düşünmesini hatasını kabullenip teşuva yapmasını sağlayacaktır.
Fakat bu durum sadece vücudunun belirli bir bölümü tsaraat olduysa geçerlidir. Bu durumda vücudunda bu lekeleri gören bir kişi belki de şansa bu lekeler çıktı ve tame oldum diye düşünebilir ve teşuvaya yapmaz o yüzden yalnız kalıp düşünmeye ihtiyacı vardır. Bu yüzden Tora onun yalnız kalmasını emreder ki bu sayede teşuva yapsın. Fakat bütün vücudu tsaraat olan bir kişi tabii ki de bunun bir rastlantı olamayacağını ve Tanrı kaynaklı bir ceza olduğunu farkına varacaktır. Bu sayede Ahav’ın yaptığı gibi hemen vicdan muhasebesi yapıp teşuva yapacak ve bu sayede temizlenecektir. Yani Tora bize bu kuvvetli hastalığın kendisinin o kişinin kendisini Tanrı’nın gözünde küçültmesi teşuva yapmasına sebep olup temizlenmesi yani bu hastalıktan kurtulmasına sebep olacağını öğretmektedir.
ASE LEHA RAV : KENDİNE RAV SEÇ
Rav ELİYAU KOEN ZT’’L: RAV MAHAZİKE-TORA
MİTSVAT ALVAAT KESAFİM
(Borç para verme mitsvası)
C-Eter iska – Borçlandırmada kâr payı müsaadesi
« Gemilut Hasadim » :”İyilik yapmak “ diye tercüme edebileceğimiz bu terim, dünyanın üstünde durduğu üç temel sütundan biridir. (Al şloşa devarim aolam omed : Al aTora veal aAvoda veal Gemilut Hasadim). Gemilut Hasadim`e en iyi bir örnek, muhtaç birine borç para vermektir. Yapılan bu yardımla onu kalkındırır ve çukura batmasına engel oluruz.
Ancak bunu yaparken hiçbir karşılık talebinde bulunulmamalıdır. Yani faiz alınmamalıdır. Faiz alındığında, mitsva yerine getirilmemekte, tersine büyük günah işlenmektedir. Faiz almadan borç para veren kişinin gayesi, muhtaca yardım etmektir. Oysa faiz alındığında bu gaye ortadan kalkmakta, karşı tarafın müşkül durumu fırsat bilinerek şahsi çıkar sağlanmaktadır.
Bu konuda Şulhan Aruh şöyle der : « Faizle borç para veren kişinin, malı mülkü yok olmaya mahkümdür. Zira kendisi Mısır`dan çıkışı inkâr etmekte ve Tanrı`ya karşı gelmektedir. » (Yore Dea 160/2).Faizle para verildiğinde yalnız borcu veren kişi günah işlemeyip, onunla birlikte borcu alan ve şahitler de günaha girerler.
Bazı kişiler muhtaçlıktan değil de, işlerini büyütmek ve de fazla gelir sağlamak amacı ile, çeşitli kimselerden para borçlanırlar. Bu durumda Faiz`le para verilebilir mi ? Hayır ! Bu durumda da Faiz`le para verilip alınamaz ! Ancak Haham`larımız buna « Eter iska » denilen ve taraflar arasında yapılan bir anlaşma yolu ile buna çare getirmişlerdir.
Eter İska`nın dayandığı esas Ortaklıktır. Borç alan kişi, parayı vereni işine ortak sayar. Kendisi bu parayı çalıştırır ve kazançtan başta aralarında kararlaştıkları bir yüzdelik payını,borç veren kişiye öder.(Kâr payı). Bu şekilde başkalarının parasıyla, tek bir şahsın kazanç sağlaması önlenir ve aynı zamanda da para sahibi, parasını çalıştırmış olur.
Eter İska yolu ile borç verilen paradan kâr payı almak yukarıda dediğimiz gibi yalnız ve yalnız, işlerini büyütmek maksadı ile borç para istiyenlere uygulanır. Muhtaçların geçim ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan borçlandırmalardan katiyetle kâr payı almaya müsaade yoktur.
YAHUDİLİKTE KAVRAMLAR
El Gid Para El Pratikante
Rabi Yaakov Ben Aşer, babası Rabi Aşer’in çalışmasına dayanan bir kurallar kitabı yazmış, bu kitabını konularına göre dörde ayırmış ve “Arbaa Turim – Dört Sıra” adını vermiştir.RABİ YAAKOV BEN AŞER [Baal Aturim]: Rabenu Aşer’in [Roş] üçüncü oğludur . 5030 [1270] yılında Almanya’da doğan Rabi Y aakov , babasının yeşivasında öğrenim görmüştür.
5063 yılında Rabi Yaakov , babasının tüm ailesiyle Almanya’yı terkedip Toledo’ya yerleşmek zorunda kalmıştır. Babası Rabenu Aşer’in ölümünden sonra Rabi Yaakov onun yeşivalarından birinde Dayan (Yargıç) görevine getirilmiştir. Rabi Yaakov dinine çok bağlı ve faziletli bir insandı. Konuşmalarından birinde şöyle demiştir: “Ne zenginliğine, ne zekana; ne de başka bir kişiye güvenme. Sadece Tanrı’ya güven. Başkaları seni övdüğü zaman sanki seni alçaltıyorlarmış gibi, kötülediklerinde ise övüyorlarmış gibi düşün. Doğru davranmayan birini gördüğün zaman ona faziletle ve akılla yol göster; onları değersiz görme ki seni dinlesinler. Ağzından gereksiz kelimeler çıkmasın. Dikkatini daima senden daha bilgili kişilere ver. İnsan toprakta çalışır, ekim dikim yaparken, bu zahmetleri yapmasındaki tüm amacı, meyve elde etmektir. Bu yüzden insanın bedenini ilgilendiren her çalışma, varlığını sürdürebilmesi içindir. Günlük işlerimizin meyvesi, dua saatidir; tüm hafta yaptıklarımızın meyvesi de kutsal Şabat günüdür”.
Rabi Yaakov’un yazmış olduğu en önemli eser Arbaa Turim’dir. Bu eser Talmud Bavli ve Talmud Yeruşalmi’deki tüm Alahalar’ı içerir. Aynı zamanda Geonim’in ve ondan önce gelen Posekler’in ve özellikle babası Rabenu Aşer’in [Roş] sözlerini içerir. Çalışmasında konuların nerede olduğunu özellikle belirtmiş ve böylece öğrencilerin burayı kolaylıkla bulabilmelerini amaçlamıştır. Rabi Yaakov’un kitabı dört bölüme (Turim) ayrılmıştır.
(1) Tur Orah Hayim [Yaşam Yolu]: Berahot, Tefilot, Şabat ve Bayram kuralları.
Genel olarak bir Yahudi’nin Tanrı’ya yönelik görevlerini içerir.
(2) TurYoreDea[BilgiRehberi]:Şehitaveyasakyiyeceklerle ilgilikurallar.
(3) TurEvenAezer[YardımcıTaş]:Evlenmeveboşanmakuralları;ailehayatı.
4) Tur Hoşen Mişpat [Adalet Mücevheri]: Ticaret kuralları ve insanların birbirlerine yönelik sorumlulukları, mahkemeler, kararlar ve kanunlar.
Rabi Yaakov’un eseri Diaspora’nın her tarafına çok çabuk yayılmış ve kendisi en büyük Posekler’in arasında yer almıştır.
Ondan sonra gelen birçok Rav bu dev çalışmayı açıklayan eserler vermişlerdir.
Alahot kitabının haricinde, Rabi Yaakov Ben Aşer’in, Tora üzerine yazdığı ve Baal Aturim adıyla tanınan bir açıklama eseri vardır.
Rabi Yaakov tüm hayatını evinde Tora öğrenimi ile geçirmiş bir kişidir. Hayatta çektiği tüm acıları sevgi ile sineye çekmiş, 5103 [1343] yılında Toledo’da ölmüş ve babasının mezarı yanına gömülmüştür.
ŞABAT KANDİLLERİ ALAHALARI
Rav Berti Derofe
31. Gözleri görmeyen bir kadın ışığı görememesine rağmen Şabat kandillerini beraha ile yakar. Çünkü sonuçta etrafında o ışıktan faydalanan insanlar sayesinde o da dolaylı yoldan faydalanmış olur. Fakat yine de kocasının gözleri görüyorsa onun yakması daha uygundur.
32. Adetimize göre “Baruh ata Ad… Elo-enu Meleh a-olam aşer kideşanu bemitsvotav vetsivanu leadlik ner şel Şabat” berahası kandiller yakıldıktan sonra eller gözler ateşi görmeyecek şekilde tutulara söylenir ve daha sonra eller çekilir ve kandillere bakılır.
33. Eğer Şabat kandillerini bir evde çalışan goya yakıyorsa, yahudi birinin elçiliğinde yakıyor olsa bile beraha söyleyemez.
34. Bir kişi pis kokulu bir yerde yaşıyorsa (ör: hapishane) Şabat kandillerini berahasız olarak yakar.
HAFTANIN SÖZÜ
Ne kadar çok mülk o kadar çok endişe.
İllel Azaken