Tazria peraşası "Tuma ve Taara - Manevi Kirlilik ve Saflık" kurallarını ele almaya devam etmektedir...
Bu Hafta İçin Saatler |
5 NİSAN |
Gelecek Hafta İçin Saatler |
||||
Şabat |
Başlangıç |
Bitiş |
5774 |
Şabat |
Başlangıç |
Bitiş |
Yeruşalayim |
6:25 |
7:38 |
----- |
Yeruşalayim |
6:30 |
7:43 |
Tel Aviv |
6:40 |
7:40 |
5 Nisan |
Tel Aviv |
6:45 |
7:45 |
İstanbul |
7:22 |
8:02 |
2014 |
İstanbul |
7:30 |
8:10 |
METSORA |
||||||
|
Peraşa Özeti (Vayikra 14:1-15:33)
[www.chabad.org]
Metsora peraşası, iyileşen bir Metsora’nın (Tsaraat’a yakalanmış kişi) Koen tarafından iki kuş, çömlek bir kap içerisinde bulunan doğal kaynak suyu, sedir ağacından elde edilmiş bir parça odun ve bir tutam zufa otu kullanılarak saflaştırılmasını sağlayan özel bir işlemin detaylarını anlatarak başlar. Bir evin duvarlarında kırmızımsı ya da yeşilimsi lekeler belirmesi, bu evinde rahatsızlıktan etkilenmiş olma olasılığını gösterir. On dokuz gün kadar sürebilen bir işlem sonucunda, Koen evin saflaştırılabileceğine ya da yıkılmasına karar verir.
Tuma, erkekte meni ya da diğer akıntılar, kadında âdet veya diğer kanamalar sonucunda da ortaya çıkabilir.
RAVLARIMIZ’DAN DİVRE TORA
Rav Yeuda Adoni
Peraşamızın adı Metsora anlamı cüzzam hastalığı bu nedenle bilgelerimiz bu peraşaya Taara yani Temizlik adını vermişlerdir. Bilindiği gibi her zaman ağzımızdan temiz sözcükler çıkarmamız gerekir. Tufan zamanında Tora “caiz olmayan” sözcüğünü kullanmamak için “Temiz olmayan hayvanlardan” diye söz eder. Yine bilgelerimiz “Metsora” cüzam hastalığının dilden ileri geldiğini öne sürerler ve “Motsi şem ra” olarak hecelerler, yani dedikoduya bağlarlar.
Konuşmalarımız daima Tora, mitsvot, hayır işleri, yardımlaşma gibi konularda olmalı. Bunun aksine, dedikodu söz getirip götürmek gibi bir yarar sağlamayan, zarar getiren konularda olursa kendimize ve etrafımıza zarar veririz. Şelomo Ameleh Mişle (Meseller) kitabında şöyle der “Mavet ve Hayim beyad laşon - Ölüm ve hayat dilin ucundadır.” Konuşmalarımız hayır getirecek konularda olursa, ömrümüze ömür katar böyle olmaz ise kendimizi rahatsız etmek ile kalmaz birçok insanıda rahatsız etmiş oluruz. Başkaları hakkında düşünmeden tartmadan olur olmaz hükümler veren kararlara varan kişi kendine bir çok sıkıntılar yaratır. Bu nedenle tsarat denilen manevi bir hastalık olan Metsora sıkıntısını çeker. Böyle bir sıkıntıdan sıyrılabilen kişi Bet Amikdaş’a bir korban götürmek zorundaydı. Koen ona yapacağı Korbanla Laşo Ara yani çıkardığı dedikodular nedeniyle yaptığı günahı bağışlatacaktır. Laşon ara, başkasını kötülemek, keskin bir oka benzer “ Hets Şahut” çok uzaklara kadar etkisini sürdürür. Toramız da, Moşe Rabenu’nun ablası Miryam’ın kardeşi Moşe Rabenu aleyhine söz etmesi nedeniyle cüzam olduğunu kaydeder. Miryam faziletli bir kişi olmasına rağmen duyduğu bu sözü alenen söylemesine Tanrı kabullenmedi ve onu da cezalandırdı. Metsora yani cüzzam olan kişi korban olarak 2 güvercin veya iki kumru getirirdi. Bu nevi kobran bize, nasıl ki kuşlar bütün gün ses çıkarır ve gagaları durmazsa, insanda böyle bir karaktere sahip olup ağzına ve iradesine hakim olmazsa, vebalini çeker. Kuşlardan ders alıp onlara benzememesi, zira insan için en büyük meziyet, susmasını bilmesini öğrenmesidir. Bilgelerimizin dediği gibi konuşma bir Lira ise, sükut 2 Liradır. Raban Gamliel’in şöyle bir deyişi vardır, ömrüm bilgeler arasında geçti ve sağlığıma en uygun unsurun susmak olduğunu öğrendim. Yine bilgelerimizin kitaplarından daima az konuşup çok şey anlatmayı, çok konuşup ta hiç bir şey anlatmamayı tercih et.
Koen sağlığına kavuşmuş kişiye, bundan böyle sağlıklı yaşamayı istiyorsan, kibirli olmayı , başkası hakkında söz etmeyi bırakıp kendine ve diline hakim olarak güzel bir yaşamı tercih etmesini tavsiye ederdi.
ŞABAT SOFRANIZA TATLILAR
DAVRANIŞLARINI TETKİKLE
RABİ YAAKOV GALİNSKY
Talmud (Arahin 16a), metsora yaralarının insana gelmesinin yedi sebebi olduğunu söyler. Bu yedi neden şunlardır; Laşon Ara konuşmak, kan dökmek, boş yere yemin etmek, cinsel ahlaksızlıklarda bulunmak, kibir, hırsızlık ve pintilik.
Ancak Tosefta’da, bu Talmud parçası ile çelişen bir ifade yer alır; Koen metsora yaralarına yakalanmış birisine, “Oğlum, git ve davranışlarını tetkikle. İnsana yaralar sadece kibir yüzünden gelir” demektedir.
Bu çelişkiye neresinden baksak bir soru ile karşı karşıya kalmaktayız. Öncelikle, Talmud parçasında insana yedi nedenden dolayı yaraların geldiğini görmekteyken, Tosefta’da sadece bir sebep yazmaktadır. Ayrıca Tosefta’da yaraların gelmesinin nedeni açıkça yazıyorsa, kişinin davranışlarını tetkikten geçirmesine ne gerek vardır? Yaraların gelmesinin nedeni kibirdir.
Hahamlarımız, tsaraat hastalığına yakalanmış kişiye verilen Metsora isminin aslında “Motsi Şem Ra - [Biri hakkında] Kötü İsim Çıkaran” ifadesinin sıkışmış hali olduğunu ve hastalığın temel manevi nedeninin Laşon Ara günahı olduğunu vurgularlar. Metsora, bu duruma, çenesini tutamayarak, dedikodular, iftiralar ve olumsuz konuşmalarda bulunma suretiyle düşmüştür. Bu yüzden, arınma süreci de, sürekli öten, cıvıldayan ve cırcır eden kuşlarla gerçekleşecektir. Öte yandan Koen Metsora’ya yakalanmış kişinin tedavisi için, davranışlarını gözden geçirmesini ve kalbindeki kibirliliği tümüyle silmek için, 30 metre yükseliği ve 2-3 metre gövde çapıyla oldukça heybetli bir ağaç olan ve bu büyüklüğü nedeniyle kibri simgeleyen sedir ağacı ve bodur bir bitki olan ve sedirin antitezini simgeleyen ezov bitkisiyle böcekten elde edilen renkle boyanmış bir yünü korban olarak getirir.
Sunduğumuz tüm bu sorulara cevap bulmak için Arizal’ın öğrencisi Rabi Hayim Vital’in (Şaare Keduşa, 1.Bölüm 2. Şaar) sözlerine bakalım.
“Düzeltilmesi gereken karakter özellikleri, Tora’nın yasaklarını ihlal etmekten çok çok daha ciddi bir durumdur. Bunun örneklerini Talmud’un birçok yerinde görebiliriz: “Kızgınlık, 613 emrin ihlali anlamına gelen putperestliğe eş değerdedir (Şabat 105b). Kibirli kişi Tanrı’yı inkar ediyor gibidir ve ölüler dirileceği zaman uykusundan uyandırılmaz (Sota 5a).” Öte yandan, “alçakgönüllü kişi Ruah Akodeş’e sahip olur ve Tanrı’nın Mevcudiyeti onun üzerinde barınır.”
Tora, karakter özelliklerini; kızmayacaksın, alçak gönüllü olacaksın, şeklinde bir emir olarak emretmemesinin nedeni, Tora’nın bizlerden beklediği seviyede karakterli bir insan olmanın mitsvaları uygulamanın öncelikli şartıdır. İnsan ancak karakterini her türlü zararlı elementten arındırdıktan sonra mitsvaları uygulaması daha kolay bir hal alacaktır.
Rabi Eliyau Laupian bu önemli kavramı bir örnekle pekiştirir:
Sahte paralar bastırılan bir matbaanın haberini alan polisler hemen olay yerine giderler. Suçlular suçüstü yakalanıp hapse atılırlar. Ardından mahkemeye çıkartılırlar ve hakim suçluların cezasını açıklar: “Sahte paraları bastıran suçluya bir yıl, paraları basan matbaacıya ise yedi yıl ceza veriyorum.” Matbaacı kendisini tutamaz ve “Haksızlığın böylesi! Sahte paraların basılabilmesi için para ödeyen kişi bir yıl, ben ise sadece müşterinin isteğini yaptım diye yedi yıl mı ceza alacağım?” diye haykırır. Hakim de, “sana göre karar nasıl olması gerekirdi?” diye sorar. Matbaacı da, “Öncelikle paraları bastıran kişi ceplerinde on iki deste para ile, ben ise sadece bir deste para ile yakalandım. Eğer o bir yıl ceza aldıysa, benim de bir ay ceza almam gerekir” der. Savunmanın böylesi! Paraları bastıranın elinde on iki deste ile yakalanmıştır. Ama o bununla sınırlıdır. Matbaacı ise sadece bir deste ile yakalanmasına rağmen matbaa makinesi kendisinde olduğu için istediği kadar basabilir. Aynı şekilde karakter özellikleri. İnsan karakter özelliklerini ne kadar saflaştırmak, yüksek seviyelere çıkartabilmek için çalışırsa mitsvaları da o kadar saf ve değerli olacaktır.
Böylece Rabi Hayim Vital, Tora’da metsora hastalığına yakalanan kişinin laşon ara günahını işlediğini ve tedavisi için kuş korbanı getirmesi gerektiğini söylemesine rağmen, Koen’in metsoraya sedir ağacı, ezov bitkisi ve böcek kanıyla boyanmış bir yünü korban olarak getir demesinin nedeni, laşon ara günahının kökünde kibir yer almasıdır. Kibirli bir insan kendisini sedir ağacı gibi en yüksekte ve diğerlerini de bodur bir ağaç ve ezilecek bir böcek gibi gördüğü için laşon ara yapar ve Talmud’da yazan yedi günahı da işler.
Şem Mişemuel kitabı şöyle sorar: “Pirke Avot’ta günah günahı getirir (4:2)” demektedir. Demek ki ikinci günaha neden olan sadece birinci günah. O zaman neden ikinci günaha da ceza alıyoruz?”
Hafets Hayim bu soruyu bir örnekle açıklar:
Bir grup tüccar uzak bir şehirde önemli satışların yapılabileceği bir pazarın haberini alırlar. Eşyalarını hazırlarlar ve yola çıkarlar. Yol, ne kendisini, ne de kaldırımları görecek kadar karla kaplıdır. Nereye gittiklerinden bile emin olmadan yollarında ilerler. Birkaç saat sonra ilerde bir otel görürler ve otelin pazara yakın olduğunu öğrendikten sonra orada kalmaya karar verirler.
Minha ve Arvit söyledikten sonra sıcak bir yemek yerler. Ardından gece olur ve sabah erkenden kalkıp pazara gitmenin heyecanıyla odalarına giderler. Sabah içlerinden biri herkesten erken kalkar ve yola çıkar. Hava sıfırın altında olduğu için bir iki bardak vodka içer ve yola çıkar. Atlısıyla yolda ilerlerken soğuk hava onu yorar, vodka etkisini göstermeye ve atlar da yavaş yavaş serbest kalmaya başlarlar. Bunun üzerinde sahiplerine bağlı atlar tekrardan otele geri dönerler.
Diğer tüccarlar da bu arada uyanırlar. Şahrit duasını yaptıktan sonra güzel bir kahvaltı yaparlar ve yola çıkarlar. Kendileri de yolu bilmemekte ve önlerinde sadece bir atlının gittiği yol izleri bulunmaktadır. Onlar da aynı izleri takip ederler ve yola koyulurlar. Atlar ilerlerken, ilginç bir şey dikkatlerini çeker; yol izleri onları geri döndürmekte ve otele geri dönmektedirler.
İşte kibirlilik için de aynı durum geçerlidir. Günahların kökünde düzeltilmesi gereken karakterimiz vardır. Kötü karakterimizin de en tehlikelilerinden biri kibirdir. Karakterimizi düzeltebilmemizin yolu hahamlarımızın hayatımıza ışık tutan öğretilerini dinlemek ve onları hayata geçirmektir.
YAHUDİLİKTE KAVRAMLAR
PESAH
Seder Alahaları
(Maran Haham Ovadya Yosef – Hazon Ovadya adlı eserinden alınmıştır.)
Pesah bayramı yaklaşmakta olduğu için kavramlar köşemizde bu hafta ve gelecek hafta Pesah alahlarına yer vereceğiz. Ancak bilinmesi gereken en önemli nokta, bültenimizde verilecek bilgilerin tüm kuralları kapsamadığı, sadece büyük bir okyanustan bir damla kadar olduğudur. Bu yüzden değerli eserleriyle cemaatimize ışık tutan Moşe Farsi tarafından hazırlanan ve Gözlem Gazetecilik tarafından basılan Pesah Agadası’nı hem bayram ile ilgili kuralları, hem de bayramı en anlamlı şekilde geçirebilmeniz için okumanızı tavsiye ediyoruz.
- Güneş batmadan önce bayram mumları yakılır ve Baruh Ata AD... Elokenu Meleh Aolam Aşer Kideşanu Bemitsvotav – Vetsivanu Leadlik Ner Şel Yom Tov berahası söylenir. Bazı cemaatlerde kadınlar mumları yaktıktan sonra Şeeheyanu berahası söylerler. Ancak bizim geleneklerimize göre söylenmez ve Kiduş’tan sonra Şeeheyanu berahası söylenir.
- Sinagogtan sonra eve gelinir ve yıldızlar çıktıysa Kiduş söylenir ve Agada’ya başlanır. Ancak zor durumda kalındığında güneş battıktan sonra da Kiduş söylenebilir. Agada’nın söylenmesi için ise yıldızların çıkması beklenmelidir.
- Kadınlar da erkekler gibi dört bardak şarap içmekle yükümlüdürler. Tora eğitimi alma yaşına gelmiş 5-6 yaşındaki çocuklara da şarap içirilmelidir. Ancak çocuklar büyükler gibi reviit miktarında şarap içmelerine gerek yoktur. miktarıyla ilgili herhangi bir yükümlülükleri yoktur.
- Cemaatimizde üretilen üzüm suyu Pesah kurallarına uygun değildir. Bu yüzden dört bardak içebilmek için şarabın sert olmamasına dikkat edilmesi gerekir.
- Her Şabat ve Pesah’ta içilmesi gereken reviit miktarıyla ilgili iki görüş vardır – 86 gram ve 150 gram. Genel olarak uygulanan miktar 86 gramdır. Bunun hesaplanabilmesi için çok kolay iki yöntem vardır. Birincisi bebeklerin biberonlarının üzerinde miligram çizelgesi bulunmaktadır. Biberona 86 grama gelecek kadar su doldurulur ve su plastik bardağa döküldükten sonra miktar ortaya çıkar. İkinci yöntem ise plastik bardaklar 180 gram su almaktadır. Bardağın yarısından biraz fazlası reviit için yeterli olacaktır. Ancak, özellikle Pesah gecesi şarap eseva – sola doğru yaslanılarak içilmesi gerektiği için dökülme ihtimali yüksektir. Bu nedenle 100 gram şarap içmek mitsvayı en iyi şekilde yerine getirmemizi sağlayacaktır.
- Pesah gecesi Agada sırasında çocukların veya kendini çocuk hisseden ve soru sormak isteyen herkes için yıl içinde yapmadığımız birçok değişik uygulamalar yaparız. Bu nedenle çocuklarımızın Agada’yı ayakta uyumadan geçirebilmeleri için gündüz uyumaları iyidir.
- Pesah gecesi Yahudi Milleti’nin özgürlüğe kavuştuğu gecedir. Bu nedenle özgürlüğümüzü içtiğimiz şarap ile kutlarken onu öne eğilerek değil, sola doğru yaslanarak içeriz. Sola doğru içmek sadece bir özgürlük sembolü değil, alahanın gerektirdiği bir yükümlülüktür. Hatta kişi yaslanmadan içtiği taktirde bardağını tekrardan doldurmalı ve tekrardan içmelidir. Kişi ancak sağlıklı değilse ve fazla şarap sağlığını tehlikeye atacaksa tekrardan içmesine gerek yoktur.
- Kiduş için beyaz şarap, kırmızı şaraptan daha eski ve tadı daha leziz ise bile kullanılmaz. Eğer evde başka şarap yoksa ve komşulardan elde edilemiyorsa kullanılabilir.
- Kabala’ya göre her bardak şaraptan sonra, temiz olsalar bile bardakların sudan geçirilmesi gerekir. Ancak bu bir şart değildir ve bardaklar temiz ise sudan geçirmeye gerek yoktur.
- Karpas yenmeden önce eller Netilat Yadayim şeklinde yıkanır ve sadece biraz su dökmek yeterli değildir. Al Netilat Yadayim berahası söylenmez.
- Marul yenmeden önce Bore Peri Aadama berahası söylenir. Tercihen Agada’yı yöneten kişi berahayı herkes için söylediğini düşünerek söyler ve herkes de yükümlülüklerinin Agada’yı yöneten kişi tarafından yerine getirildiğini düşünerek Amen der. Ancak Agada’yı yöneten kişi bu düşünceleri düşünmeyen veya kelimeleri yutan biri ise herkes kendisi berahayı söyleyebilir.
Haftanın Sözü
(aish.com)
Kimse bir başkasının gizli erdemleri hakkında dedikodu yapmaz.
Bertrand Russell