Yahudilerin, yaşadıkları her yerde Şabat'ın korunmasına yönelik kavramları açıklamaya hazır olmaları gerekiyordu.
Çünkü çevredeki milletlerde Şabat'a denk bir gün yoktu.
Eski Babilliler'in Şapatu adını verdikleri dinlenme günleri vardı; ancak bu sadece ayda bir kere dolunay olduğunda gerçekleşirdi ve Babilliler bunu şansızlık olarak nitelendirirlerdi. Eski Yunan ve Romalıların benzer bir Şabat’ı yoktu ve Yahudiler'e Şabat'ı korudukları için zulmediyorlardı. Sonuç olarak asimilasyon ve zulme yenilmeyen Yahudiler mal varlıklarını, bazen de hayatlarını risk ederek Şabat''ı kutsal kılıyorlardı.
Diğer Yahudi bayramları gibi Şabat, Bet Amikdaş'ta yapılan dualara başlanmıştı. Ayrıca kurban sunuları ve 12 somun ekmek de veriliyordu.
İkinci Bet Amikdaş'ın yıkılışından önce Şabat kurbanları Şabat kanunları ile birlikte geliştirildi.
İkinci Bet Amikdaş'ın yıkılışından sonra sinagog ve Yahudi evi özellikle Şabatları her Yahudi'nin toplanma noktası haline geldi.
Talmudik ve Gaonik dönemlerde Şabat duaları gelişti ve kutsal kitaba ait parçalar resmileştirildi.
Gaonik dönemin sonunda Şabat'ın temel yapısı oluştu ve günlük dualar yayımlanmaya ve her Yahudi tarafından kullanılmaya hazır hale getirildi. Kısa zamanda Talmud'un, Şabat'ın kanun ve ruhunu içerdiği kitabı geliştirildi.
Şimdi eski kutsal mabed kurbanlarının yerini dualar aldı. Sinagogda düzenlenen dualar ve geleneksel Yahudi evleri Yahudiler'e, kaybedilenlerin ve Maşiah'ın gelişiyle eski haline dönecek olan geleneklerin ve Bet Amikdaş'ın yeniden inşasının bir hatırlatıcısıdır.