Bir Gadol için, Tanrı'nın dünyasında hiç bir şey değersiz ya da önemsiz değildir. Tekrar tekrar gördüğümüz gibi, gerçek büyüklük, küçük detaylara dikkat etmekte saklıdır. Dünya çapında tanınan bir din büyüğünün, yavru kedilerin dertlerini dinlemesi, yaradılışın küçük harikalarına gösterilen bir saygıdır.
"İnsanlar, kedileri sevdiğimi düşünüyor" diye başlar Bayan Trauber, "ama konu bu değil. Bakın açıklayayım.
"Yaşayan bütün canlılara karşı çok derin bir sevgi duyarak büyüdüm. Küçükken, hiç bir şeye zarar vermemem gerektiği öğretildi bana. Evimizde bir sinek bile yakalansa, serbest bırakılırdı. Babam, büyüdüğü köydeki kedileri anlatırdı bana. Onların nasıl doğal yaşamın bir parçası olduğundan ve herkesin nasıl kedileri beslediğinden bahsederdi. O, hem bir Rabi hem de bir işadamıydı. Evi ne zaman arasa, hayvanların beslenip beslenmediğini sorardı.
"Şimdi ise ben modern bir apartman dairesinde yaşıyorum, köyde değil. Ama yine de ufak bir bahçemiz var. Mahallenin kedileri gelince onları besliyoruz. Onları seyretmek harika. Hele anne kedilerin, yeni doğmuş yavrularını nasıl koruduklarını, zaman içinde büyüdüklerinde onları gezintiye çıkarıp kendi başlarının çaresine bakmalarını öğretmesini seyretmek öyle güzel ki... Anne kedilerden bir tanesi belirgin bir şekilde özel. Bir kaç ay önce biri, buraya küçük bir kedi bıraktı. Bu anne kedi ise, bu yavruyu evlat edinip, kendi yavrusuymuş gibi besledi, ona baktı. Hayvanlar genelde bunu yapmaz, ama bakın bu kedi bunu yapabildi.
"Başka bir gün, bir komşunun çocuğu, iki yeni doğmuş kediyle buraya geldi. Ona, "onları bulduğun yere götür" dedim ve nedenini açıkladım. Anne kedinin hala orada olduğuna dair bir his vardı içimde. Yavrular o kadar küçüktü ki, benimle kalsalar büyük ihtimalle ölürlerdi. O gün, daha sonra, o yavruları kontrol etmem gerektiğini düşündüm. En sonunda onları binanın tepesinde, odunların arasında saklanmış halde buldum. Anne kedi meraklı çocuklardan uzak bir yere ihtiyacı olduğunu biliyormuş demek ki. O kedileri her gün kontrol ettim. Her gece uyumadan önce onları düşünüyor ve Tanrı’ya onları korumaları için dua ediyordum.
"Kedilerin sağladığı yararlar daha çok fark edilmeli. Bir kere farelerden evi koruyorlar. Bence özellikle yazın, hava sıcak ve kuruyken insanların, onlar için dışarıda en azından bir kap su bırakmaları gerekir.
"Bir keresinde, yıllar önce, bir anne kedi, yavrularını bizim bahçeye getirmişti. O zamanlar büyük stres altındaydım ve yavrularına bakan bir anne kediyi seyretmek beni çok rahatlatıyor, gerginliğimi azaltıyordu. Çocuklarım ise bana, "Anne, senin için şu anda bir de kedilere bakmak çok yorucu" deyip, zorluk çıkartıyorlardı.
"Haklı olup olmadıklarını düşündüm. Belki de onları çok fazla düşünüyor, kendime çok dert ediniyordum.
"Tanınmış bir Rabi'ye gidip, ona kediler hakkında soru sormaya karar verdim. Bana ne söylediğini biliyor musunuz? Gözünde sevgi dolu bir bakış ve sıcaklıkla, bana, "Sen yolundan şaşma ve o kedilere bakmaya devam et" dedi.
"Yeşivadaki oğluma Rabiye gidip kediler hakkında soru sorduğumu söylediğimde bana inanmadı. "Anne, Rabi'ye nasıl kediler hakkında soru sorarsın?" diye sordu bana.
"Ama görüyorsunuz ki, bir insan ne kadar büyükse, ayağı yere o kadar kuvvetli basıyor. Rabi, neler hissettiğimi çok iyi biliyordu.
"Mahalledeki çocuklara, hayvanlara iyi davranmaları gerektiğini öğrettim. Bahçemize gelip bütün o ağaçları ve bitkileri seyretmeyi çok seviyorlardı. Onlara, hayvanlara karşı nazik olmayı, onları kendi halinde bırakmaları ve korkutmamaları gerektiğini açıkladım. Çocukluk evimde benim etrafımdaki davranış tarzı buydu ve ben de bunu etrafımdaki çocuklara aşılamaya çalıştım. Tanrı'nın dünyada yaptığı her şeyin bir amacı ve bir yeri var. Bizler, bu dünyaya sahip çıkmakla yükümlüyüz. Bu, çok önemli bir mitsva. Bu nedenle, insanları cesaretlendirmeyi kendime amaç edindim.