Babil Yahudilerinin öyküsü, Babillilerin eski Asur İmparatorluğu'na karşı seferlerinin parçası olarak Yisrael'e ilk saldırılarının yer aldığı M.S. 434 yılında başlar. Babilliler bu ilk akın sırasında ne Bet-Amikdaş'ı yıktı, ne de Yahudileri sürgüne yolladı. Ancak en iyi ve başarılı Yahudilerin 10.000'ini tutsak almayı başardılar.
İslam orduları Avrupa'da giderek daha geniş toprak parçaları fethederken Ortadoğu Yahudileri Müslüman Avrupa'da yeni fırsat kapılarının kendileri için açıldığını gördü.
Merkezi Konstantinopolis'te bulunan Bizans (Doğu) İmparatorluğu, Hristiyan
kilisesine hakim olduğu sürece, Konstantinopolis piskoposu ile Roma piskoposu
arasındaki güç dengesini korudu. Bizans İmparatorluğu çöküşe geçtiğinde, Roma
kendisini göstermeye başladı.
14. yüzyılda "Kara Ölüm" olarak bilinen hıyarcıklı veba Avrupa'yı vurdu. O
zamanlarda insanların hastalıklara nelerin sebep olduğu ve hijyen yokluğunun
bakterinin yayılmasına neden olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.
Haçlı Seferleri'ni tartıştığımızda, Kilise'nin
Ortadoğu'da Müslümanlara karşı savaşını ele almıştık. Şimdi ise Kilise'nin
Avrupa'da Müslümanlara karşı savaşını ele alacağız. Bu savaş Müslüman
Mağribilerin 711 yılında İspanya'ya gelmesi ile başladı ve düzensiz bir
şekilde, yıllar boyunca sürdü. Hıristiyanların onları alt etmesi uzun zaman
aldı. İlk düşen Müslüman kalesi 1085'te Toledo, sonuncusu ise 1492'de Granada
idi.
Yahudi tarihinin vakum ortamında gerçekleşmediğini ve geniş anlamda dünyada
olup biten her şeyin Yahudileri önemli bir şekilde etkilediğini her zaman
aklımızda tutmalıyız. Avrupa'yı sarsan önemli olaylardan biri de Proteston
Reformu oldu.
Şimdi incelemekte
olduğumuz tarih dönemi, tarihçilerin 1350 ile 1650 yılları arasında
yerleştirdiği ve Rönesans olarak bilinen dönemdir. Rönesans "yeniden doğuş"
demektir. Neyin yeniden doğuşu? Bilginin.