Şiva Asar Be Tamuz (17 Tamuz) ile Tişa Beav (9 Av) arasındaki 3 haftaya girmek üzereyiz. Bu dönemde, tarihimiz boyunca birçok trajik olaylar yaşandığından, Şulhan Aruh bu dönemde evliliği yasaklamıştır. Bu dönem, kişinin yaşamındaki hataları düzeltmek için kendi düşünce ve hislerini tahlil ve tetkik ettiği bir dönemdir."Teşuva -kendi duygu ve düşüncelerimizi inceleme ve gelişme taahhüdü"- ile trajediyi neşeye dönüştürme gücümüz vardır. Talmud der di: 3.Bet-Amikdaş'ın kuruluşundan sonra bu oruç günleri şenlik günleri olacaktır. Peygamber Zeharya 'nın da dediği gibi: "17 Tammuz Yehuda'nın evinde neşe mutluluk dolu bir bayram günü olacaktır".
Yeruşalayim'deki 2 Bet-Amikdaş da bu dönemde yıkılmıştır.
II. Bet-Amikdaş Sinat Hinam (Sebepsiz nefret) yüzünden yıkılmıştır. İnsanlar birbirlerine saygılı ve nazik davranmadılar. Hahamlarımız bize III. Bet-Amikdaş'ın kurulabilmesi için Ahavat-Hinam ( Şartsız sevgi ) olması gerektiğini söylerler.
Şiva Asar Betamuz'un önemi nedir?
17 Tamuz'da başlayan ve Tişa beav ( 9 Av) ile sona eren ve yarı yaslı bir dönem olan bu 3 haftada tarih boyunca birçok trajik olaylar yaşanmıştır. Bu yüzden, 1 Av'dan itibaren 10 Av gününe kadar, mahkeme ile olan işlerin de ertelenmesi tavsiye edilir. Saç kesimi, yeni elbiseler almak veya giymek, müzik dinlemek ve zevk için seyahate çıkmak veya kutlamalar yapmaktan sakınılması adet olmuştur.
Şiva Asar Be Tamuz'da 5 trajik olay yaşanmıştır:
-Moşe Rabenu ilk On Emir levhalarını kırdı.
-II. Bet-Amikdaş zamanında Yeruşalayim'in duvarları yıkıldı.
-Korban Atamid ( Bet-Amikdaş'ta her gün sunulan kurban ) koyun eksikliğinden dolayı ilk Bet-Amikdaş zamanında durdurulmak zorunda kalındı.
-Düşman (Roma) kumandanı Apostemos bir Sefer-Tora'yı yaktı.
-II. Bet-Amikdaş'a put yerleştirildi.
Şiva Asar Betamuz oruç günüdür. Oruç yaklaşık güneşin doğuşundan bir saat önce başlayıp günbatımından bir saat sonra biter. Bu yüzden yatana kadar yemek yenebilir. Geceleri kalkıp bir şeyler atıştırmaya alışkın kişiler yatmadan önce "niyet tuttukları takdirde" yiyip içebilirler. Hastalar, rahatsızlık duyabilecek yaşlılar, doğum yapmış veya süt veren kadınlar hariç herkes oruç tutmalıdır.
Oruç tutmanın amacı, atalarımızın yapmış olduğu hatalar ve sebep olduğu trajik olayların hatırlanıp bu hataların tekrarlanmasını önlemek için kalplerimizin uyandırılıp pişmanlık duymamızı sağlamaktır. Oruç pişmanlık için bir hazırlıktır - bedenin, kişinin maneviyatı üzerindeki hakimiyetini kırmaktır. Kişi kendine dönmeli ve gerek Tanrı ile gerekse insanlarla olan ilişkilerinde yapmış olduğu hataları düzeltme yoluna gitmelidir.