Bu Hafta İçin Saatler 

16 SİVAN

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5784

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

19:08

20:30

-----

Yeruşalayim

19:09

20:31

Tel Aviv

19:28

20:33

22 HAZİRAN

Tel Aviv

19:29

20:34

İstanbul

20:24

21:07

2024

İstanbul

20:25

21:07

İzmir

20:18

21:08

 

İzmir

20:18

21:08

BEAALOTEHA-בהעלותך

Aftara: Roni Vesimhi

 

 

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Bamidbar 8:1-12:16)

Aaron'a, Menora'nın kandillerini yakması emredilir ve Levi kabilesi, Mişkan'da hizmet etmek üzere göreve atanır. Manevi açıdan saf olmadıkları için Pesah korbanını zamanında getiremeyen bir grup Yahudi'nin "Bu mitsvadan neden mahrum kalalım?" ricasına cevaben ikinci bir Pesah korbanı (Pesah Şeni) tesis edilir.

Tanrı, Bene-Yisrael'in çölde yolculuk ederken ve kamp kurarken uyacakları düzen hakkında Moşe'ye talimat verir. Halk yaklaşık bir yıl boyunca kamp kurduğu Sinay Dağı'ndan bu düzenle ayrılır.

Halk "gökten yağan ekmek" (Man) konusunda memnuniyetsizdir ve Moşe'den kendilerine et temin etmesini ister. Moşe, halkı yönetme yükünü kendisiyle paylaşmaları için, ruhu ile aydınlattığı yetmiş yaşlı kişi seçer. Miryam, Moşe hakkında olumsuz konuşur ve cüzamla cezalandırılır; Moşe onun iyileşmesi için dua eder ve bütün halk yedi gün boyunca Miryam'ın iyileşmesini bekler.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

ÇARESİZLİK VE LİDERLİK

Hepimiz gençliğinde olan bazı şeylerin yaş aldıkça değişeceğini görürüz. Bunları nedense kolay yoldan değil oldukça zahmetli bir şekilde öğreniriz. Sözgelimi evlendiğimizde eşimizin her zaman dinleyeceğini ve her istediğimizi yapacağını düşünürüz. Yeni anne baba olduğumuzda çocuklarımızın bizleri her zaman dinleyeceğini varsayarız. Öğretmenliğe yeni başladığımızda öğrencilerimize ne olursa olsun sözümüzü dinleteceğimizi zannederiz. Bir iş kurduğumuzda ve yönetici olduğumuzda emrimizde çalışanların sürekli itaat etmelerini bekleriz. Yukarıdaki vasıflara sahip olan herkes bu yazdıklarımızı okuduktan sonra gülmeye başlar. Çünkü iler hiç de zannettiğimiz veya beklediğimiz şekilde gerçekleşmez.

İnsanlar özellikle günümüzde herkesten daha iyi bildiklerini varsayarlar.   Eşlerinden, anne babalarından, öğretmenlerinden ve patronlarından daha iyi bildiklerini sanırlar.   Bu nedenle de etraflarındaki insanların sözlerine ve uyarılarını kapılarını kapatırlar. Kısacası biz insanlar eleştiri ve uyarılara kapalıyız.  

Peraşamızdaki oldukça ilgi çekici bölümlerden birine bakalım. Moşe öfke içindedir çünkü çaresizdir. Toplum çölde dolaşırken sürekli olarak bazı isteklerde bulunmaktadır. Moşe artık bu taleplere yetemeyeceğini düşünür ve artık toplumu yönetemeyeceğini Tanrı’ya söyler.  Tanrı bunu anlayışla karşılar ve Moşe’ye yardımcı olması için yetmiş bilge seçmesini emreder.

Biraz önceye gidersek benzer bir durumun Yitro peraşasında da olduğunu görürüz. Yitro sabahtan akşama kadar Moşe’nin halkın taleplerini ve dertlerini dinlediğini görünce bu yaptığının çok ağır olduğunu ve tek başına bunu yapmaması gerektiğini ona söyler. Moşe kayınpederini dinler ve kendisine asistanlar atar. Yani Moşe tek başına değildir. O halde bu kadar yardımcısı varken yetmiş kişinin atanması neyi değiştirecektir sorusu gündeme gelmelidir.  

Aslında burada Moşe halkın farklı bir liderliğe ihtiyaç duyduğunu gözlemlemiştir.  

TaNaH’ta krallar bölümünde yer alan bir olay liderliğin nasıl olması ve olmaması gerektiğini anlatır. Kral Şlomo’nun ölümünden sonra oğlu Rehavam kral olur. Şlomo zamanında ayaklanan ve kaçmak zorunda kalan generallerden Yarovam ben Nevat beraberindekilerle birlikte Rehavam’ın huzuruna çıkar. Şlomo’nun ağır vergilerinden ve sert yönetiminden şikayet ederek onlardan bu yükü kaldırmasını talep eder. Rehavam üç gün sonra cevap vereceğini paylaşır. Bu zaman zarfında bu talebi önce babasının danışmanları olan yaşlı bilgelere danışır. Onlar eğer halkın kendisine sadık olmasını istiyorsa, onlara “hizmet etmesi” ve isteklerine nazikçe karşılık vermesi gerektiğini söylerler. Rehavam bu konuyu daha sonra kendi arkadaşlarına da açar. Onlar da sert bir yönetim tarzı sergilemesini tavsiye ederler.    Rehavam ne yazık ki gençlerin önerisine kulak verir. O zaman on kabile krallıktan ayrılır ve kuzeyde İsrael krallığını kurar. Bu iki krallık bir daha asla birleşmez.

Yaşlı danışmanlar tecrübeleriyle halkın krala değil kralın halka hizmet etmesi gerektiğini söylemişlerdir. Bu kural aslında her yönetici için geçerlidir.  

Amerika’da toplum liderliği ile ilgili ilk işine başlayan bir Rabi İrael’in önde gelen otoritelerinden Rabi Yeuda Ades ile tanışır. Genç Rabi toplum içinde çalışırken karşılaştığı bazı zorlukları paylaşır ve bunlar için fikrini sorar. Genç Rabi  farklı fikir ve görüşler, farklı beklenti ve taleplere sahip insanlarla çalışmanın çok zor olduğu kanısındadır.  Rabi Ades’in sözleri lider konumda olan herkes için ilke niteliğindedir. “Onları dinlediğinizi, onlara dikkat ettiğinizi gösterin. Onları önemseyin, onları anladığınızı hissettirin. Bu şekilde güvenlerini kazanabilirsiniz.” Bu tavsiye hayata bakış açısını çok değiştiren şeyler içermektedir. Sadece Rabi olarak değil evde, işte veya başka herhangi bir yerde, üstlendiğimiz her "liderlik pozisyonu"  için doğrudur. İnsanların bizi dinlemesini istiyorsak, "onlara hizmet ettiğimizi" göstermekle yükümlüyüz. Bu onların kölesi olduğumuz anlamına gelmez. Onların  ihtiyaçlarının bizim için önemli olduğunu, önemsediğimizi, özenli olduğumuzu, hassas bir şekilde göstermek gerekir.

Pek çok ebeveyn, yönetici ve CEO bu hatayı yapar.   Sadece söz söyleyebileceklerini, emir verebileceklerini ve kendilerine itaat edileceğini zannederler.   Bu yanlış bir yaklaşımdır.    Duyulmak ve sözümüzün dinlenmesini istiyorsak güven ve saygı kazanmamız gerekir. Liderlik etmenin en iyi yolu hizmet etmektir. Etki yaratmanın ve bir takımı yönetmenin en iyi yolu işbirliği yapmaktır. Etkili bir lider, insanları sürecin bir parçası olmaya, fikirlerini dile getirmeye, fikir vermeye, endişelerini dile getirmeye davet eder. Bir lider saygı göstererek saygı kazanır.  

Çöldeki duruma gelince seçile yetmiş kişiye yakından bakalım. Moşe'nin atadığı yetmiş bilge çok özel insanlardır.   Mısır'da insanlar köleyken, bu yetmiş lider, Mısırlılar tarafından işin yapılmasını sağlamak için atanan ustabaşılar olarak görev yapar.    Ancak bu ustabaşılar, aşırı çalışan, eziyet çeken kölelere baskı yapmak yerine, köleler için dayak yemeye razı olurlar. Bu etkili liderlik göstergesidir.    Bunlar, insanları gerçekten önemsediklerini ve gerçekten ilgilendiklerini göstererek liderlik ederler. Bunlar çölde ihtiyaç duyulan liderlerdir.   Halkın şefkat, duyarlılık gösteren, önemsediğini gösteren liderlere ihtiyaçları varken daha azı yetersiz kalmıştır.     

Hepimize birkaç tavsiyede bulunmaya çalışalım:

Bir Rabi düğün sonrası “şeva berahot” yemeğinde konuşma yaparken kadını Şir Aşirim’in öğretisi uyarında firavunun atlarından birine benzetir.  Sonra da denizin şarkısında Mısır atları ve binicilerinin denize gömüldüklerini söyler. İlk bakışta ne erkek ne de kadın için güzel bir benzetme sayılmaz gibi görünüyor. Sonra devam eden Rabi her eşin kendisini bir at gibi görmesi gerektiğini anlatır. Her erkek ve kadın birlikte yükselmeye veya alçalmaya hazır olmalıdır.   Birbirlerinin sevinçlerini, heyecanlarını, hayal kırıklıklarını, dertlerini, acılarını paylaşmalıdır.

 Eşler birbirlerini etkilemek istiyorlarsa, birbirlerinin isteklerini yerine getirmeye çalışarak, birbirlerinin “atları” olduklarını, yaşadıkları her şeyde yan yana olduklarını, uyum içinde yaşadıklarını bilmeleri gerekir. Eşler birbirlerinin yaşadıklarına anlayış ve duyarlılık göstermeleri elzemdir. Bu eşler arasında güzel bir evliliğin temelidir.

Anne baba olarak çocuğumuz onu her zaman önemsediğimizi bilmelidir. Bazen onun isteklerine olumsuz cevap versek de çocuk anne babanın bunu onun iyiliği için yaptığını bilmesi gerekir.

Bir öğretmen olarak okulda  her gün öğrencilerimize onları sevdiğimizi ve onları önemsediğimizi göstermemiz gerekir. Bu onların her istediğini yapmak zorunda olduğumuz anlamına gelmez. Onları sevdiğimiz ve önemsediğimiz sürece kararlarımızı beğenmeseler bile bizi anlayacakları zaman elbette gelecektir.    Çocuklarımızın ve öğrencilerimizin “hizmetinde” olmak, onlar için iyi ve doğruyu savunarak bunları hayata geçirmek demektir.

İnsanları öfkeyle, sert eleştiriyle değil, duyarlılık ve anlayış göstererek etkileriz. İnsanlara yanlarında olduğumuzu, sevdiğimizi, anladığımızı ve onlara saygı duyduğumuzu göstererek onları etkilemek mümkündür.

 

DİVRE TORA
Rav Albert Gerşon

NUN HARFİNİN GİZEMİ 

"Vayi binsoa Aron vayomer Moşe kuma Ad.. vayafutsu oyeveha vayanusu misaneha mipaneha"

Aron Aberit yola çıktığında Moşe şöyle dedi: 'Kalk, Tanrı ve düşmanlarını dağıt. Senden nefret edenler senin önünden kaçsınlar” (Bamidbar 10:35).

Sinay Dağı'ndan ayrıldıktan sadece üç gün sonra halk, durumundan şikayet etmeye başladı.  Sonuç olarak, Tanrı'nın gazabı üzerlerine yağdı ve kampı yaktı.  Bu olayın hemen ardından Erev Rav isimli karışık kalabalık yiyecek et olmadığından şikayet etmeye başladı. Mısır'da keyif aldıkları yiyeceklerin bolluğunu hatırladılar ve Man gıdasını tatsız olarak nitelendirerek eleştirdiler.  

Bu olayların arasında bir yerde Tora, başına ve sonuna ters bir “nun”  harfiyle işaretlenmiş iki pasuk eklemiştir. Bu işaretleme, iki pasugun Tora'nın yazdığı yere ait olmadığını göstermek içindir. Aslında bunların Tora'da  farklı bir yerde yer alması gerekir. Bizim bölümümüzde yer almalarının nedeni, trajedilerin bunaltıcı görünmemesi için diziyi kesintiye uğratmaktır.

Asıl soru, “nun” harfinin neden tüm İbranice harfler arasından seçildiğidir? Peki neden baş aşağı?

Talmud Berahot, Aşre olarak bilinen Mezmur 145'te bir “nun” harfinin eksik olduğuna işaret ediyor.  Bu mezmurdaki tüm pasuklar,  kasıtlı olarak ihmal edilmiş gibi görünen nun harfine ulaşana kadar Alef Bet'in sırasını takip etmektedir.  Talmud, bu atlamanın nedeninin “nun” harfinin İbranice çöküş anlamına gelen “nefila” kelimesini temsil etmesi olduğunu açıklıyor.  Mezmurlar'ın yazarı Kral David, Yahudi halkının çöküşünden bahsetmek istemediği için nun harfiyle başlayan ayeti kasıtlı olarak dışarıda bırakmıştır.

Aynı sebep, Büyük Meclis'in İnsanları olan Sanhedrin'in peraşamızda yer alan iki pasuğu neden “nun” harfiyle işaretlediğini açıklamak için de kullanılabilir.  Yahudi halkı Sinay Dağı'nı terk ettiğinde bunu küçümseyerek yaptılar.  Bilgeler onları "okuldan kaçan çocuklar" olarak tanımlıyor.  Tora'yı terk etmeleri, sonunda bir dizi trajik olayla sonuçlanan aşağıya doğru gidişin ilk adımıydı. “Nun” harfiyle bu düşüşten bahsediliyor.

Peki nun  harfi neden ters?  Kli Yakar, nun harfinin Aramice balık anlamına gelen “nuna” kelimesiyle ilişkili olduğunu açıklıyor.  Yahudiler balığa benzetiliyor.  Nasıl ki balıkların doğal yaşam alanı su ise, Yahudilerin doğal yaşam alanı da suya benzetilen Tora’dır.  Yahudiler Tora'yı terk ettiklerinde doğal ortamlarından koparılmış balıklara benzerler.

Düz bir  “nun” harfi, balığın normal varoluş durumunu temsil eder;  denizin derinliğine doğru yüzmek.  Ancak ters çevrilmiş “nun” harfi, suyun derinliklerinden okyanus yüzeyine doğru yüzen bir balığı temsil eder.  Böylece ters “nun” harfi, Yahudilerin Tora' dan kesin bir felakete doğru kaçtıkları gerçeğini ima ediyor.

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: www.hidabroot.org)
Rav İzak Peres

Bar ve Bat mitsva çağından önce “afraşat hala – hala ayırma” işlemi yapılabilir mi?

Hacmen bir kilo altı yüz gram un bulunan hamurdan beraha söyleyerek “afraşa” yapılır. Bu Bar ve Bat Mitsva çağından önceki çocukların yapması uygun değildir. Eğer yaptılarsa ve beraha söyledilerse berahasız olarak bir kez daha büyük biri tarafından “afraşa” yapılması uygundur. 

YETMİŞ İKİ’DEN SEÇMELER

Rav İsak Alaluf


Rabi Hayim Palaçi(Z’Ts’K’L’) “Kaf Ahayim kitabında kişinin bir mitsvayı yerine getirirken buna “kavana” ile yaklaşmasının doğru olduğunu belirtir. Bu kişinin sözlerine ve eylemlerine yansır. Bir mitsvayı yerine getirirken üçlü bir konsantrasyon sağlanmalıdır. Bu düşünce, söz ve eylem üçlüsü olarak karşımıza çıkar. Düşünceye konsantrasyon Tanrı’nın “e-ye” İsmi’ne odaklanmamızı sağlar. Söz ile konsantrasyon ve ifade “Şem Avaya” dediğimiz Tanrı’nın dört harfli İsmi’ne odaklanma sağlar. Nihayet eylem de Tanrı’nın “A-do-nay” İsmi’ne odaklanmaya yardımcı olur.


HAFTANIN SÖZÜ

“Yahudi mirasımla gurur duyuyorum. Ve benim için mesele sadece dinle ilgili değil. Bu toplum ve kültürle de ilgili.'  (Julian Edelman)