Bu Hafta İçin Saatler

24 İYAR

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5784

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

19:00

20:22

-----

Yeruşalayim

19:03

20:26

Tel Aviv

19:20

20:24

1HAZİRAN

Tel Aviv

19:24

20:28

İstanbul

20:14

20:57

2024

İstanbul

20:18

21:02

İzmir

20:08

20:59

İzmir

20:12

21:03

BEHUKOTAY-בחקתי

Aftara: Ad... Ozi 

 

5 HAZİRAN 2024 ÇARŞAMBA YOM YERUŞALAYİM

7 HAZİRAN 2024 ROŞ HODEŞ SİVAN

 

Peraşa Özeti
[www.chabad.org]
(Vayikra 25:1-26:2)

Tanrı, Yisrael halkı emirlerine uyduğu takdirde, onların maddi refaha kavuşacaklarına ve anavatanlarında güvenli biçimde yaşayacaklarına söz verir. Kendisi ile anlaşmalarını terk etmeleri durumunda sürgün edilecekleri, zulme uğrayacakları ve başlarına başka kötülükler geleceği konusunda sert bir uyarıda bulunur. Ancak "düşmanlarının topraklarında bulundukları zaman bile onları terk etmeyeceğim; onları hiçbir zaman hor görmeyecek, yok etmeyecek ve onlara Anlaşmamı bozmayacağım çünkü Ben, onların Tanrısıyım" demekten de geri kalmaz. Peraşa, Tanrı'ya verilen çeşitli antların değerinin nasıl hesaplanacağı konusundaki kurallarla sona erer.

Mİ-DRAŞ YİTSHAK
Rav İsak Alaluf

RABİ YEUDA ANASİ 2

Geçen hafta ilk bölümünü sunduğumuz Rabi Yeuda Anasi ile ilgili yazımızın ikinci bölümünü paylaşıyoruz.

Bir gösteri izlerken: Çok da görgülü olmayan birilerinin bir gösteri izlemeye gittiklerine tank olmak günümüzde oldukça mümkündür. Ancak onların burada odaklandıkları nokta performans değil ne kadar maddi kazanç elde ettikleridir.  Sık sık benzer durumları toplum içinde de görürüz.    Pek çok insan bir düğünden çiftlerin yüzlerindeki gülümsemelerden ne kadar mutlu olduklarını görmez. Orada konuşulan dekor, yemek, çiçek aranjmanları, kıyafetler gibi şeylere harcanan para veya gelen hediyelerin ne kadar olabileceğidir.  Şabat yemeklerinde bile tanıdıkların yeni arabaları, tatilleri,  evlerini hakkında konuşulduğu bir sır değildir. Seuda sırasında bile bir kişiden söz ettiğimizde ihtimalle onun mali durumu veya yaptıkları mutlaka gündeme gelir. Bu da bu konuşmaya iştirak eden veya dinleyen hepimizi yanlış yapar bir duruma sokar. Para ve maddiyat genellikle sohbetlerin değişmez başlıklarından biridir.

Takıntılı sohbetler: Diyelim ki bir araya geldik ve “laşon ara” dediğimiz dedikodu yapmadık.  Toplumdaki para ve maddiyatla ilgili konuları konuşma takıntısı manevi anlamda oldukça sağlıksız ve uygunsuzdur. Bunu hepimiz yapıyoruz çünkü maddiyat konusu hepimizin aklını ele geçirmiş durumda “takıntılı” olmamıza sebebiyet vermektedir. Bizi tanımlayan da birincil kaygımız da maddiyat haline geldiğinden durum geleceğimiz için oldukça tehlike arz etmektedir.

Tora asla para kazanmaya ve servete karşı değildir. Rahat bir yaşam için para kazanmak ve bunun için çok çalışmak son derece doğaldır. Ancak maddi durumumuzu bir “takıntı” haline getirmek oldukça sıkıntılıdır. Kendimizi ya da diğer insanları ne kadar para kazanıldığına göre tanımlamak anlamsızdır.  

Öykümüz var: Gemara Rabi hakkında bir öykü anlatır. Rabi on üç yıl boyunca çok sancılı bir hastalık süreci geçirir. Gemara Rabi’nin acılar içinde kıvrandığını ve duyan herkesin buna çok üzüldüğünü anlatır. Gemara bu hastalığın nedeni hakkında da bilgi verir.

Rabi çarşıda yürürken bir buzağı koşarak yanına gelir ve Rabi’nin cübbesinin altına saklanmaya çalışır. Şohet o buzağıyı kesmek için gelmektedir buzağı da Rabi’ye sığınmıştır. Rabi buzağıya “kesilmesi gerektiğini ve bunun için yaratıldığını” söyler. Buzağının korkusuna karşı gösterilen bu duyarsızlık nedeniyle Rabi on üç yıl boyunca şiddetli ağrılar çekeceği bir hastalıkla cezalandırılır.

Rabi’nin evinde etrafı temizleyen temizlikçi etrafta görünen fareleri kovalamaya başlar. Rabi Tanrı’nın bütün yaratılanlara karşı şefkatle yaklaştığı öğretisini anımsar ve hizmetçiye fareleri rahat bırakmasını söyler. Farelere karşı gösterilen bu nezaket buzağıya karşı yapılan duyarsızlığın neden olduğu hastalığın da iyileşmesine sebep olur.

Biraz daha yakından bakarsak burada birçok mesajın burada yer aldığını görebiliriz. İnsanlar zengin ve ünlü olduklarında, genellikle diğerlerinden daha önemli ve üstün olduklarına inanmaya başlarlar.   Toplumsal bakış açısı da bunu destekler görünümde olduğundan insanlar servete ulaştıklarında böyle hissetmeye başlarlar. İnsanlar hakkında konuşurken acımasız eleştiriler yapmak veya yargılamak için bir çekince hissetmezler. Rabi’nin on üç yıl gibi uzun bir sürede algıladığı her canlının kendisine göre bir önemi olduğudur. Kimse kimseyi kendinden daha az önemli görme hakkına sahip değildir. Yirmiyau peygamber dokuzuncu bölüm 22. Cümlesinde Tişa be Av gününde okunan Aftara bölümünde bizleri uyarır.

“Ko amar Ad… al yitalel haham behohmato veal yitalel agibor bigvurato veal yitalel aşir beoşro – Tanrı şöyle diyor: bilge bilgeliği ile, güçlü olan kudreti ile ve zengin olan zenginliği ile övünmesin.”

Muhtemelen Antoninus ile Rabi arasındaki dostluğun sebebi de buna dayanır. . Gemara, Antonius'un Rabi'den gizlice Tora öğrendiğini açıklar. Bu da Rabi’ye duyulan büyük saygıyı getirir. İmparator elbette o zamanın en kudretli insanıdır. Zengin insanların başkalarını küçümseme konusundaki doğal eğilimine aşinadır.  Bu nedenle, zengin ve ünlü olmanın nasıl bir şey olduğunu herkes kadar iyi bilen Rabi, karakteri, duyarlılığı, merhameti, edepli olması, idealizmi ve tüm insanlara karşı ilgisi imparatorda hayranlık uyandırmıştır.

Nahman’dan öğrendiklerimiz: Şimdi de Nahman adında bir yeşiva öğrencisinin hayatına bakalım. Gündüzleri Tora öğrenen genç geceleri kulüplerde “Neil” adı ile davul çalmaktadır. İyi bir müzisyen olduğundan bu yeteneğini de geliştirmek istemektedir. Ancak bulunduğu ortamlar pek de Tora öğrenimine uygun ortamlar değildir.

Bir gece bir adamla tanışır. Menajer olduğunu söyleyen bu adam çok beğendiği Neil’i kendi grubuna almak istemektedir. Neil seçmelere gider ve müzik yeteneği sayesinde gruba kabul edilir. Bu müzik kariyerinde ilerlemek için bulunmaz bir fırsattır. Nahman sözleşmeyi görünce şok geçirir çünkü ilk performansı Şabat akşamıdır.

Nahman bu durum karşısında yapması gerekeni yapar ve hemen Rabi’sine danışmak üzere gider. Ona kafasındaki çelişkileri anlatır. Hayatında bir kez karşına çıkacak nadir bir fırsat olduğunu ve onu geri çevirmenin kendisi için ne kadar zor olacağını söyler. Rabi akıllıca davranarak onu azarlamaz veya uzun bir nutuk çekmez. Bunun yerine, çocuğa eve gitmesini, bir parça kağıt almasını ve ortasından bir çizgi çekmesini söyler.   Bir tarafta tüm artıları, işi kabul etme nedenlerini diğer tarafta tüm eksileri,  kabul etmeme nedenlerini listelemesini salık verir. Ertesi gün de kağıdı görmek istediğini ekler.

Nahman ertesi gün gözlerinde yaşlarla Rabi’ye sözleşmeyi imzalamadığını söyler.   Yazdığı kağıdın bir tarafında kabul etmesi için geçerli on tane neden yazılıdır. Diğer tarafta ise sadece bir tek sözcük yer alır. “Sozsuzluk.”    "Artıları" sütununun altında, işi kabul etmenin on faydasını sıraladı.   Diğer sütuna tek bir kelime yazdı: "Sonsuzluk."

“İm en kemah en Tora” ifadesini kullanan Pirke Avot elbette maddiyatın çok önemli olduğunu kaydetmektedir. Ancak bu bize “manevi sonsuzluğu” sağlayamaz.    Bu yüzden paranın ve zenginliğin önemini bir perspektife oturtmamız gerekir.   Takıntılı olmak gereksiz ve anlamsızdır. İyi bir hayat sürmek için çok çalışmak gereklidir.     Ancak yine Pirke Avot’tan verdiğimiz cümlenin ikinci yarısını da okumak gerekir. “İn en Tora en kemah.” 

O yüzden sürekli para hakkında konuşmayı bırakalım.   Biraz da insanların karakterlerini ve niteliklerini takdir etmeye başlayalım. Şabat sofrasını başkalarının ne satın aldığını tartışmak için değil, aile üyelerimizle bağlarımızı güçlendirmek ve Tora sözlerini paylaşmak için kullanalım. Maddi nimetlerimizi hayatımızın odak noktası haline getirmeden tadını çıkaralım. Bunun yerine hayatın gerçekten önemli olan ve sonsuza kadar bizimle kalacak değerlerine odaklanalım. Geçtiğimiz hafta okuduğumuz Bear peraşasının hemen sonunda yer aldığı gibi sonsuzluğun anahtarının Şabat olduğunu hep hatırlayalım.

DİVRE TORA
Rav Selim Eskenazi

DİKKATİMİ SIZE VERECEĞIM

"Ufaniti alehem, veirbeti ethem, vaakimoti et beriti itehem" (Vayikra 26:9)

"Dikkatimi size vereceğim, sizi verimli kılacak, çoğaltacağım, [böylece] sizinle olan Antlaşma’mı yerine getireceğim."

Meam Loez kitabında bu pasuğun üzerine şu midraş getirilmektedir:

Misalen, bu neye benzer? Bir Kralın çalıştırmak üzere kiraladığı işçilerin içerisinde, Krala çok uzun senelerdir hizmet eden bir işçisi vardı. Ödeme zamanı geldiğinde, tüm işçiler kuyruk oluşturup sıraya girdiklerinde, bahsi geçen Kralın kıdemli işçisi de sıraya girer. Bunu gören Kral, kıdemli işçisine der ki: Sen kenara geç, diğer işçilerle hesabımı görene kadar, Beni kenarda bekle. Bu gördüğün işçi kalabalığı ile hesap görme işlemim çok kısa sürecek. Ne de olsa bunların içindeki hiçbir işçi, senin gibi kıdemli değil. Fakat seninle hesabım uzun, bu sebeple önce onlarla hesap kapatıp, sonra seninle hesabıma geçeceğim ve tabi ki sana ödemem gereken parayı titizlikle hesaplayacağım.

Midraş bu misali, Yisrael Milleti ile diğer milletler arasındaki farkı açıklamak için kullanır.

Ne zamanki diğer milletler, yaptıkları şeylerin ödülünü almak için, Akadoş Baruh U'nun önüne gelirler, Akadoş Baruh U, Yisrael Milleti'ne der ki: Siz dışarı çıkın, diğer milletlerle hesabım kısa, önce onlarla hesap keseyim, ondan sonra sizin hesapla titizlikle ilgileneceğim, çünkü sizinle hesabım uzun...

Diğer milletlerin yaptıkları karşısında alacakları ödülle Yisrael Milleti'nin alacağı ödül karşılaştırılamaz.

Diğer Milletlerin ödülü, ancak Maddiyat dünyası ile sınırlı kalabilir. Fiziksel dünyanın zevkleri, güzellikleri...

Yisrael Milleti'nin alacağı ödül ruhani ödüldür, sonsuz ödüldür ve bu ödülün alınacağı yer, Maddiyat Dünyası değil, Olam Aba'dır, Gelecek Dünyadır. 

Yisrael Milleti, mitsvaları titizlikle yerine getirdiği zaman, Tora'yı Öğrenirken  tüm kuvvetlerini ortaya koydukları zaman, Ana Ödül Gelecek Dünya'da olacağı gibi, Fiziksel Dünya'da da bu Ödülün meyvelerine yemeye hak kazanmaktadırlar. 

İşte Pasuktaki "ufaniti alehem", ifadesi bunu açıklamaktadır: Yisrael Milleti, Tanrı’nın Yolunda gittikleri zaman Tanrı da onların ödülünü verirken hesabı titizlikle yapmaktadır. 

Tanrı dünyanın her yerinde yaşayan, tüm Yisrael Milleti'ni korusun, Maşiah'ın gelişiyle tüm Yisrael Milleti, Kutsal Topraklarda, Bet aMikdaş'ta korbanlar getirmeye layık olsun, Çabucak, Günümüzde...

GÜNLÜK YAŞAMDAN
(Kaynak: Rabilerin öğretilerinden)
Rav İzak Peres
 

Meyvede  kurtçuk  çıkması durumunda bütün meyvenin yenmesi yasak mıdır?

Meyvede kurtçuk çıkması durumunda meyvenin tamamının atılmasına gerek yoktur. Kurtçuk atıldıktan sonra meyve yenebilir. Ancak kuru erik, incir, dut, hurma gibi meyveler ve nohut gibi bakliyatlar mutlaka kontrol edilmelidir. 

YETMİŞ İKİ’ DEN SEÇMELER
(Rav Palaçi’nin 72 kitabı olduğu kabul edilir.)
Rav İsak Alaluf

Çoğunlukla Rabi Hayim Palaçi’nin (Z’Ts’K’L’)’nin Teilim açıklamalarına yer verdiğimiz Vayikra kitabının son peraşasında Rabi’nin AHayim Yoduha kitabının sonunda yer alan açıklamayı eklemeye çalışalım: Teilim son cümlesinde “kol aneşama tealel Y.a” ifadesi yer alır. Yani bütün varlıklar Tanrı’yı överler. Midraş Bereşit Raba kaynaklı bir öğreti “neşama” sözcüğünü “neşima – nefes” olarak okur. Rabi de her nefeste Tanrı’yı öven sözcükler söylememiz,  büyüklüğünü aklımızdan çıkarmadan bize sağlıklı ve güzel bir yaşam dilememiz gerektiğini öğretir. Rabi Palaçi her kitabında olduğu gibi bu kitabını da “yaşam” anlamına gelen “hayim” sözüğü ile noktalar ve bizlere Tanrı’nın merhametiyle günlerimizi uzatacağını ve güzelliklerle dolu bir yaşam bahşedeceğini söyler.

HAFTANIN SÖZÜ

Önce kendinizi, sonra başkalarını düzeltin. (Yahudi atasözü)