Annushka Freidman
![](http://www.sevivon.com/images/stories/holokost/gercek_kimligin_yonleri/annushka_friedman.jpg)
ANNE: Annem hasta bir kadındı ve sürekli
acı çekiyordu , bu yüzden ölüm belki de , onun için büyük
bir rahatlama olmuştu. Sadece ölüm şeklinin bu kadar
korkunç olması çok üzücü.
BABA: Almanlar , Panevezyse girdiklerinde,
babam 73 yaşındaydı. Bu durum yüreğimi parçalıyor.
Onu rüyalarımda o kadar çok görüyorum ki! Kabuslarımda
beni ziyaret ediyor
Onu görmek çok acı verici, ve onu her
zaman aynı durumda görüyorum. ..Çıplak, elleriyle
vucudunu saklamaya çalışıyor, kipası yok, ..
İçinde Allah korkusunu her zaman taşıyan bir insan
olarak hem insanların , hem de Tanrının önünde
utanç içinde durmaya çalışıyor. O büyük çukurun
yanında, kafasına isabet edecek kurşunu bekliyor. Kim
bilir kaç kez öldü ?
Ona böyle işkence yaptıkları için onları asla
affetmeyeceğim!
İLK
KIZ KARDEŞ: Kocasıyla birlikte Kovnerden kaçarken ,
yolda yakalanıp Vilkomir getosuna gönderildi..Orada , diğer
insanlarla birlikte katledildi.
İLK ERKEK KARDEŞ: Charlie, savaş
öncesinde yaşamaya başladığı Güey
Afrikada doğal yollarla öldü.
İKİNCİ
KIZ KARDEŞ: Dina sanki bir azizeydi! Onun çocuğuyla benimki
aşağı yukarı aynı yaştalardı ,
benimki ne zaman hasta olsa, Dina onu emzirirdi. Oysa kendi bebeği
için bile az sütü vardı. Benimse hiç yoktu. Ben ve amcamla
birlikte getoda yaşadı , ve Almanların aktion
dedikleri olayların ilkinde , onu : çocuğuyla ;amcamla, ilk
kocamın anne-babasıyla, tüm aileyle birlikte
aldılar, O felaket günde 10,000 Yahudiyi kaybetmiştik.
ÜÇÜNCÜ KIZ KARDEŞ: Rye, Yahudi
hastanesindeydi. Bir çocuğu olacaktı . Bugüne kadar, doğurup
doğuramadığını öğrenemedim. Tüm bildiğim,
bütün hastalar, doktorlar ve hemşirelerle birlikte yakıldığı
Almanların
yaptığı işte buydu
İKİNCİ
ERKEK KARDEŞ: David, partizanlara katılmak için gitti.
Yahudi bir partizandan duyduğuma göre, ormana, yeni botlar ve tüfekle
ulaşmış. Rus ya da bir Polonyalı Yahudi olmayan
bir partizan , ( tam
olarak bilmiyorlardı )
botlarını ve tüfeğini kendisine vermediği için
onu öldürmüş..
ÜÇÜNCÜ ERKEK KARDEŞ: Dick, savaştan
önce gittiği Güney Afikada hala yaşamına devam
ediyor.
DÖRDÜNCÜ KIZ KARDEŞ: Elka, en küçüğümüzdü.
Nişanlıydı ve evlenmek
üzereydi. Nişanlısıyla birlikte kaçtı. Nerede öldüğünü
bilmiyorum. Tek bildiğim kurtulamadığı
İLK
KIZIM: Masum çocuklarımıza karşı işlenen suçları
kim açıklayacak? Bunlarla birlikte yaşamak o kadar zor ki!
Nelerle yaşamam gerektiğini biliyor musunuz ? Çocuğumu
benden almadan evvel, ona tokat atmıştım, çünkü ağlamıştı
ve Almanların onu dövmelerinden çok korkmuştum. Bu yüzden
de ona tokat atıp susturmaya çalışmıştım.
Ve bunun için kendimi affedemiyorum. Eğer gaz odalarına doğru
ilerlerken, ;çıplak , titrek ve buz gibi haldeyken Almanlar onu
itip ona vurduklarında ,
belki de bunu hakettiğini düşündü ise... Çünkü annesi
de ona vurmuştu. ..İşte bu benim geceler boyunca düşündüğüm
ve beraber yaşamayı öğrenmem gerekenler
( O
zamanlar kızı 6 yaşındaydı )
İKİNCİ KIZI: Kaybettiğim kızımla
aynı yaş ve aynı isimle küçük bir kızın
bana geldiğini düşünün. ..( İkinci kocasından
üvey bir kızı olacak )
OĞUL: 7 aylıkken erken doğmuş bir bebek olan
oğlum, , dev gibiydi. Hem fiziksel bakımdan hem de
ruhen çok güçlü
KENDİ GEÇMİŞİ: Hahamlarının
seminerleriyle çok ünlü olan Panevezysa gelmiştim.
..Oradaki hahamlar çok meşhurdu ve Litvanyanın her bölgesine
gidip özel seminerler düzenlerlerdi. Litvanya Yahudi cemaati , her
zaman anti-semitizme maruz kalmıştı çünkü çok eğitimsiz
insanlardı. Her pazar düzenli olarak kiliseye giden dindar
Katoliklere papazları , işlerindeki kötü şansın
, hastalıkların ve her türlü kötülüğün
Yahudilerden kaynaklandığını söylüyordu.
KENDİ
HOLOCAUSTU: Kovner getosundaydım. Bize çalışma kampına
gönderildiğimiz ve ailelerimizle birlikte olacağımız
söylenmişti. Tabii ki bu yalandı ve tren istasyonuna geldiğimiz
anda, kocamı başka bir yere gönderdiler. Çocuğumu
kollarımdan çekip aldılar, ve birdenbire
kendimi hayvan vagonunda yabancıların arasında
buldum!- kadın erkek aç susuz, beraberdik- ihtiyaçlarımızı
karşılayacak hiçbirşeyimiz yoktu. 3 gün 3 gece
cehennem gibi geçti. Estontadaki ilk çalışma kampına
ulaştık. Bizi kamptan kampa götürüyorlardı çünkü
yürüyüşler sırasında kurşun kullanmak zorunda
kalmıyorlardı. İnsanlar karda yapılan yürüyüşlerde
düşüveriyorlardı. Ve her zaman deniz kenarından
gidiyorduk, çünkü cesetleri
denize atıyorlardı. Zamanla Stutthofa , sonra , Hamburg.
Yakınındaki Oxentalla
geldim. Şu çelişkiye bakın:
Bizi, kurşun üretimi
yapan bir silah fabrikasında çalıştırıyorlardı.
En sonunda da Bergen Belsene geldim ve kamp 15 Nisan 1945te
kurtarıldı.
ŞİMDİ VE GELECEK: Zamanımın
büyük bölümünü Hadassah Hastanesindeki hasta insanlara adadım.
Çemberimi nasıl kapadığıma bir bakın.
Hayatların yokedildiği bir dünyadan geldim ve kendimi sizi
yaşamda tutmak için herşeyin yapıldığı
bir yerde buldum. Onlara minnettarım.
Ve şu an yaşadığım,
bana verilen hayat için de minnettarım. Bana konuştuğunuz
zaman , zamanı hatırladığımda, geldiğim
farklı dünyaya geri gittiğimde ağlıyorum .Günlerimi
yaşadım. Bu benim hayatım. Geçmişime ait geceler
yaşadım. Acı çektim. Belki de yaşamın bu
kadar dengede olması iyi birşey. Aklım başımda.
Belki ağlayabildiğim için, belki de söyleyebildiğim için.
Bu benim hayatımdaki amacım, ve gözlerim açık olduğu
süre boyunca anlatmaya devam edeceğim.Hatırlayacağıma
, insanlara hatırlatacağıma söz veriyorum. Bu hayatımdaki
en büyük görevim !.
|
|
Magda Lidle
ANNE: Anneme çok benzediğimi söylerler.
Onu iyimser, neşeli ve kendine güvenen bir olarak hatırlarım.
76 yaşında öldü. Çok güçlü bir kişiliği
vardı.
BABA: Babam çok daha erken ölmüştü.
Öldüğünde ben 23 yaşındaydım. Çok uyumlu ve
mutlu bir evdi. Babamın, sevgi ve hayranlık duyduğum
yüksek prensipleri ve güçlü bir karakteri vardı.
İLK ERKEK KARDEŞ: Erkek kardeşim
Clemens hala hayatta. Benden 2 yaş büyüktü ve birbirimize çok
bağlıydık. Sık sık buluşuruz ve her yönden
birbirimize en iyi şekilde iltifat ederiz.
İKİNCİ ERKEK KARDEŞ:
Klaus, çok neşeli bir insandı. Spiritüeldi ve hayata her
zaman iyimser bakardı. 100,000 kişilik orduda aktif bir
askerdi ve çok
hevesliydi. 1945ten sonra, kendini , hayata tamamiyle yeni baştan
adapte etmek zorunda kaldı.
ÜÇÜNCÜ
ERKEK KARDEŞ: Kardeşim Paul- Onun neredeyse, problem çocuk
olduğunu söyleyebilirim. Hayattan
çok zevk alırdı ve insanlarla çok iyi ilişkiler
kurabilirdi. Doktordu, hem de mükemmel bir doktordu. Evlendi fakat
henüz 44 yaşındayken öldü
İLK KIZIM: Helga mutlu bir insandı.
Hem karakter açısından, hem de fiziksel açıdan
birbirimize çok benzerdik. Eczacılık eğitimi aldığı
halde, hiçbir zaman mesleğini yapmadı .O kocası, 3 çocuğu
ve büyük evi için yaşıyor.
OĞUL:
Karl -Edward- zor bir insandı. Kendine çok güvenirdi. Bölge
sorumlusuydu. Sanatsaldı ve
özellikle tarihe çok
meraklıydı.
İKİNCİ KIZIM:
Claudia, kısıtlanmış bir insandı. Her zaman yönlendirilmesi
gerekirdi. Bana göre, çocuklarımın arasına en güzeli
oydu. Saçları simsiyahtı ve gözleri maviydi.
ÜÇÜNCÜ KIZIM: Kızım Anette,
tamamen tersti. Kendine çok güvenirdi ve hayat karşısında
dimdik ayakta dururdu, kendi yolunda ilerlerdi. Onunla birlikte yaşayan
insanların ona uyum sağlamaları gerekir.
KENDİ GEÇMİŞİ: 1. Dünya
Savaşından beri, 1914ten beri çok mutlu bir çocukluğum
oldu. O zamanlar 5 yaşındaydım ve babam Kölnde son
derece başarılı bir mimardı, genelde kiliseler
tasarlardı. Ölünce, hiçbir çocuğu ortada kalmadı.
Ben evlendim ve 5 güzel yıl geçirdim, sonra 1939da savaş
başladı. 30 yaşıma geldiğimde, şansızlıklar
başladı. 1940-41den bu yana zor bir hayatım oldu.
KENDİ SAVAŞI: Westphalia,
Munsterda yaşadım. Ve ilk günden beri hava saldırısı
uyarıları oluyordu. Savaş yılları, çocuklar
için çok zordu. Her gece çocuklarla sığınakta veya
bodrumdaydık. Kocam , Nasyonal Sosyalistlere tamamen karşıydı
ve bu yüzden de çok zor zamanlar yaşadı. 9 ay hapiste kaldı
ve orada vereme yakalandı .Verem yüzünden 1945in sonunda öldü.
YAHUDİLER HAKKINDA: Şu ana kadar hiçbir
Yahudi tanımadım. Westphaliada Munsterde yaşıyorum.
Burada güçlü bir kardinalimiz var: Kardinal Gahlen
Anti-Nazi
fikirleriyle bilinen kardinal , araya girip cesurca Hristiyanlık
için mücadele veriyor.Vaazlarının bir bölümünü
dinledim. İnanılmayacak kadar gergin bir durumdu. Herhalde
insanlar, kişisel olarak ona saldırmaktan korktukları için
kendisine hiçbirşey olmadı .
ŞİMDİ:
Eğer, düzgün konuşmak gerekirse, hayat bizim için olumlu
gidiyor
GELECEK: Göreceğiz bilmiyorum.
Ruslardan sürekli korkuyoruz. Bizim küçük Almanyamızda
durum böyle. Ben bütün genç insanlara göç etmelerini öneririm:
Amerikaya, Avustralyaya
Genç olsaydım, vakit kaybetmeden
bunu yapardım. Nasıl bir durum olursa olsun, bu küçük
koridorda durmazdım.
|