Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

  2 Aralık

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2006

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:00

5:14

-----

Yeruşalayim

4:00

5:14

Tel Aviv

4:14

5:15

11 Kislev

Tel Aviv

4:15

5:16

İstanbul

4:24

5:04

5767

İstanbul

4:23

5:03

V A Y E T S E

 Hatırlatmalar:

ü 16 Aralık Şabat: Hanuka I

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Bereşit 28:10 - 32:3)

[www.ohr.org.il]

 

Esav'dan kaçan Yaakov Beer-Şeva'dan ayrılır ve annesinin ailesinin yaşadığı yer olan Haran'a doğru yola çıkar. Şem ve Ever Yeşivası'nda 14 yıl geçirdikten sonra tekrar yola çıkar ve babasının korban edilmek üzere bağlandığı ve gelecekte Bet-Amikdaş'ın kurulacağı yere - Moriya Dağı'na ulaşır. Burada uyur ve yeryüzü ile gökler arasında uzanan bir merdiven üzerinde inip çıkan meleklerle ilgili bir rüya görür. Tanrı kendisine Erets-Yisrael'i vaad eder, büyük bir milletin babası olacağına ve onu koruyacağına dair söz verir. Yaakov uyanır ve eline geçen her şeyden Tanrı için onda birlik bir bölüm (Maaser) ayıracağına dair adak adar.

 

Sonunda Haran'a ulaşır ve kuyu başında kuzini Rahel ile karşılaşır. Rahel'in babası Lavan'la, yedi yıllık çalışma karşılığında Rahel ile evlenme konusunda anlaşır. Ancak Lavan, Rahel'in yerine Lea'yı geçirerek Yaakov'u aldatır. Yaakov Rahel ile de evlenmek için yedi yıl daha çalışmayı kabul eder. Lea dört oğul doğurur - Reuven, Şimon, Levi ve Yeuda. Bunlar Bene-Yisrael'in ilk kabileleridir. Rahel ise kısırdır ve Yaakov'a kendi veremediği çocuğu kazandırmak için, hizmetçisi Bila'yı Yaakov'a üçüncü eş olarak verir. Bila Dan ve Naftali'yi doğurur. Bu arada doğurmaya ara veren Lea da aynı amaçla kendi hizmetçisi Zilpa'yı Yaakov'a eş olarak verir ve Zilpa da Gad ile Aşer'i doğurur. Daha sonra Lea tekrar doğurmaya başlar; oğulları Yisahar ve Zevulun ile, Dina adını verdiği kızı doğar. Tanrı sonunda Rahel'i bir oğulla mübarek kılar; Yosef doğar.

 

Yaakov Lavan'dan ayrılmaya karar verir, ancak Yaakov'un kendisine kazandırdığı zenginliğin farkında olan dayısı onu göndermeye yanaşmaz. Kendisiyle bir iş anlaşması yapar. Bu yıllar boyunca Lavan Yaakov'u oyuna getirmeye çalışsa da başarılı olamaz; Yaakov gittikçe zenginleşir. Altı yılın sonunda Lavan'ın, servetine göz dikmeye başladığını hisseden Yaakov ailesini alır ve Lavan'a haber vermeden Kenaan'a dönmek üzere yola koyulur. Onları takibe koyulan Lavan, rüyasında Tanrı tarafından Yaakov ve ailesine zarar vermemesi yönünde uyarılır. İki taraf bir antlaşma yapar ve Lavan evine döner. Artık Yaakov'un düşündüğü tek şey, yıllar önce intikamından kaçtığı Esav'la gerçekleşecek tarihi yüzleşmedir.

 

DEVAR TORA

[Rabi Berel Wein - www.torah.org]

 

Başarıdan Dolayı Acı Çekmek

 

Avraam, Yitshak ve Yaakov hep başarılarından dolayı acı çekmişler, yaşadıkları yerdeki insanların kıskançlıklarına maruz kalmışlardır. Avraam, "Tanrı'nın [temsilci] Başkanı" olarak kabul edilmiştir, ama Sara'yı gömebilmesi için bir arsa bile ona çok görülmüştür. Yitshak, Avimeleh'in krallığından uzaklaştırılmıştır. Ve bu haftanın peraşasında, Lavan Yaakov'un kazandığı her şeyin aslında kendi malı olduğunu söylemektedir. Tanrı'nın berahaları ve verdiği sözler, Atlarımızla Annelerimizi komşularından, akrabalarından ve düşmanlarından korumuştur. Ancak bu küçük ailenin başarısı ve ulaştığı yüksek noktalar, komşularının kıskançlıklarını ve nefretlerini de ayağa kaldırmıştır. Avimeleh ve Lavan gibi komşuların, Yitshak ve Yaakov'un başarılarından çok fayda sağlaması bile bir şey değiştirmemiştir.

 

Talmud, nefretin akılcı düşünceyi ve davranışı bozduğunu öğretir. Atalarımıza verilen karşılık minnettarlık ve dostluk yerine, her zaman kıskançlık, nefret ve arka planda yapılan saldırgan tehditler olmuştur. Lavan'a karşı yumuşak davranışlar nefretin büyümesinden başka bir şeye yaramamıştır. İşte Pesah Agadası'nın,  Lavan'ı, Yahudiler için Mısır firavunundan daha büyük bir tehdit olarak tanımlamasının nedeni budur. Ama yüzyıllar boyunca Yahudiler'e düşman olan herkes temel ahlaki değerlerden yoksun olmuştur. Minnettarlıktan yoksundurlar, kıskançlık ve nefret doludurlar. Bunların hepsi bu haftanın peraşasında açıklanmaktadır.

 

Vaktiyle birisi bana, dünyada daha çok arka planda kalsaydık, bu kadar Nobel ödülü kazanmasaydık, finans ve medya alanlarında bu kadar etkili olmasaydık antisemitizmin azalacağını söylemişti. Bu tipteki "filanca şey olsaydı" şeklindeki düşünce tarzı, aslında mantıklı biçimde takip edilmesi zor bir düşünce sürecidir. Yahudiler enerjilerini, yaratıcılıklarını ve zekâlarını insanlığa yararlı olacak biçimde kullanmasalardı, bütün dünya ve insanlık çok daha fakir bir durumda olurdu. Daha az başarılı olsaydık dünyanın bizi daha fazla seveceği de şüphelidir. Tanrı'nın Atalarımızı başarı berahalarıyla mübarek kılmış olması O'nun bizi, bu iş için özel olarak görevlendirdiğini gösterir. Tora açık bir şekilde diğer ulusların Yahudiler sayesinde mübarek kılınacaklarını ve Yahudiler'den büyük yarar elde edeceklerini belirtmektedir. Öte yandan başarımızı bizden daha az şanslı olanların yüzüne hiçbir zaman da vurmamışızdır. Alçakgönüllülük başarının çok önemli bir ortağıdır. Atamız Yaakov'un öğretmek istediği derslerden biri de budur. Yeteneklerimize ve başarılarımıza dizgin vurmamız yasaktır; ancak egolarımızı kontrol altında tutmak da bizim görevimizdir. İşte bu, hayatlarımızın temelini oluşturması gereken çok önemi Yahudi özelliklerinden biridir.

 

DEVAR TORA

[Rabi Yosi New - www.tfdixie.com]

 

Bu Senin Hayatın

 

Yaakov, anne babasının Beer Şeva'daki evinden Lavan'ın Haran'daki evine giderken yolda, daha sonradan Bet-El olarak adlandıracağı bir yerde konaklar. Tora, Yaakov'un birkaç taş topladığını, bunları başının etrafına dizdiğini ve sonra uyuduğunu anlatır (Bereşit 28:11).

 

En önemli Tora otoritelerinden Raşi, bu taşların Yaakov'u vahşi hayvanlardan koruduğunu söyler. Ancak bu açıklama çeşitli soruları da beraberinde getirmektedir. Neden Yaakov, vücudunun tümünü taşlarla koruma altına almamıştır? Neden sadece başını koruma altına almıştır?

 

Yaakov'un Beer Şeva'dan Haran'a yolculuğu, hayat yolculuğunun da bir modeli olarak görülebilir. Hepimiz hayata, Beer Şeva'da, sıcak ve sevgi dolu bir evde ve en önemlisi ahlaki ve manevi gelişim için tam bir vaha olan bir yerde başlamayı umarız. Ancak göbek bağının kesildiği zaman gelir çatar ve hepimiz, zorluklar ve engellerle dolu "gerçek" dünya ile karşı karşıya kalırız. Haran kelimesi, İbranice "öfke" anlamına gelen "Haron" kelimesi ile bağlantılıdır. Bu, aslında maddeciliğin maneviyat ile yarıştığı dünya için bir mecazdır.

 

Yaakov, maddi ve dünyevi işlere karışacağını biliyordu. Onun ve bizim bundan farklı bir seçeneği yoktur. Ancak Yaakov kendini bu konular içinde kaybolmaktan korumuştur; çünkü bunun fazlası, kişiyi, ahlaki olmayan, uygunsuz davranışlara götürür. Yaakov, Haran'da el ve ayaklarını, yani dünyevi aktivitelerde başrolü oynayan uzuvlarını işletmek istiyordu - ama maneviyatının temeli olan başını, beynini değil. Evet, bunu yapmak için fiziksel olarak elinden geleni yaptı ve başarılı da oldu. Küçükten büyüğe birçok hayvan sahibi oldu; ama koruduğu başında tuttuğu Tora ve manevi gelişim aşkı hiçbir zaman son bulmadı.

 

BİR MİtSVA

[Rabi Hayim Aşer Levene - www.torah .org]

 

Kutsal Mekân'a Saygı

 

Mitsva: Tanrı'nın evi, saygı ve huşu gerektirir, zira pasuk şöyle der: "Kutsal Mekânım'a hürmet edin" (Vayikra 19:30).

 

Tapınak Dağı'na uyuşuk biçimde ayakkabı ile ya da cebinde para ile gelmek yasaktır. Her zaman mekânın kutsiyetine saygı gösterilmelidir. (Bu kural çağdaş Yahudi'nin sinagogla ilişkili olarak uyarlanabilir). Günümüzde, Yahudiler'in, Tapınak'ın en kutsal bölümlerine adım atması yasaktır. Bunun için III. Bet-Amikdaş'ın inşasını beklemek gerekmektedir.

 

Bu haftanın peraşasında Yaakov, bir merdiven ve Tanrı'yı gördüğü rüyasından endişeyle uyanır: "Tanrı kesinlikle burada ve ben bunu bilemedim" (Bereşit 28:16) der. Yaakov, kutsal topraklarda, daha sonra Bet-Amikdaş'ın inşa edileceği yerde uykuya dalmıştır. Yaakov, böylesine kutsal bir yerde gerekli saygıyı gösteremediğinden endişelenmiştir.

 

Bu yerin önemi nedir? Bu yere neden bu kadar büyük bir saygı gösterilmesi gerekiyordu?

 

"Zaman", "mekân" ve "ruh" boyutlarında paralellikler vardır. Takvimde normal günler, Şabat ve bayram günlerinden daha az kutsaldır. "Mekân" boyutunda da benzer bir hiyerarşi söz konusudur. Erets-Yisrael, diğer ülkelerden daha kutsaldır, Yeruşalayim en kutsal şehirdir ve Tapınak Dağı oradaki en kutsal "mekândır".

 

Tabii ki, bunun çok büyük manevi bir önemi vardır. "Zaman" ve "mekân" bu noktada başlar ve kâinat oluşana kadar Bet-Amikdaş'ın iç kısmında bulunan "temel taşına" doğru yayılır (Talmud - Menahot 29b ve Yoma 54b). Bir anlamda bu, hayatın anahtarı ve köşe taşıdır.

 

Ayakları toprağa sabitlenmiş ve başı göklere erişen merdiven, insanın Tanrı ile olan özel ve dünyanın Yaratıcı ile olan genel ilişkisini sembolize eder. Yaradılış, Tanrı'nın "arzusuydu" çünkü O, Yukarıda olduğu gibi, aşağıdaki bu dünyada da bir mesken edinmek istemiştir (Midraş - Tanhuma, Naso 16).

 

Bet-Amikdaş'ın kutsal özellikleri, Göklerin ve Yeryüzünün beraber birleştiği yeri temsil eder. (Talmud - Baba Batra 74a). Tanrı'nın Kutsal Varlığı Şehina'nın durduğu yer, fiziksel ve manevi boyutların birleştiği yerdir. İnsanın, hâlâ dünyanın fiziksel sınırları içindeyken Yaratıcı ile kutsal maneviyatı deneyimlemesi, burayı kutsal "mekân" haline getirir. Ve insanoğlu da, benzer bir şekilde kendi içinde vücudunu değişime uğratarak onu ruhu için kutsal bir "kap" haline dönüştürür.

 

Yahudi ulusu Bet-Amikdaş'a Şaloş Regalim bayramlarında gider (Devarim 16:16-17) ve özel korbanlar gerçekleştirir. Bu yolculuk onların maneviyata olan minnettarlıklarını ve eğilimlerini arttırır. Bet-Amikdaş'ın ve kutsal eşyaların kapların büyüleyiciliği karşısında huşu içinde kalırlar. Orada her gün kesintisiz bir şekilde gerçekleşen mucizeler karşısında hayrete düşerler (bkz. Pirke Avot 5:7). Ulusun merkezî ve Yahudi hayatının sembolü Tanrı'nın evinin kutsallığı karşısında şaşkınlığı tecrübe ederler.

 

Bir kralın huzuruna çıkıldığında herkes, egemenliğin kaynağına yönelmelidir. Böyle bir yerde evdeymiş gibi rahat olmak uygun değildir. Bir yöneticiye karşı korkuyla karışık bir saygı gösterilmelidir. Bet-Amikdaş'ta, "Kralların Kralı'nın" evinde de durum bundan farklı olmamalıdır. Bet-Amikdaş'ın sınırları içinde gereken saygı, hayatın ne olduğunu fark etmemizi sağlayan bir duyarlılık doğurur. Bu, insanın Tanrı ile ilişki kurduğu, dünyanın yaradılışında başlayan var oluşsal bir durumdur.

 

"Yaakov'un merdiveni" imgesi, Yahudi hayatı ile ilgili bir simgeselliği içerir: Kutsal bir hayat. Bu, dünyadaki fiziksel eylemlerin Tanrı'ya yöneltildiği ve maneviyata odaklandığı , "zaman" ve "mekân" boyutlarının "ruh" ile dolduğu yerdir. Buna göre kişinin bütün eylemleri Yaratıcı'nın hizmetine yönlendirilmelidir. Öyle ki, insanın vücudu bile "Tanrı'nın Evi'ne" dönüşür (Bereşit 28:22).

 

Her GÜn YAPILAN MİTSVALAR

[www.pirchei.com]

 

Netilat Yadayim'den Önce Hiçbir Şeye Dokunmamak

 

Geceleyin ellerin üzerine Ladino'da enkoniyo adı verilen manevi bir kirlilik çöker ve bunu çıkarmak için öncelikle ellerin Netilat Yadayim ile yıkanması gerekir. Bu nedenle sabah Netilat Yadayim ile eller yıkanmadan önce ne bir yiyeceğe, ne de vücudun kulak, burun, ağız veya göz gibi giriş yerlerine dokunmamak gerekir. Ancak giysiler ya da diğer eşyalara dokunmakta sakınca yoktur. Yine de en kısa zamanda Netilat Yadayim yapmak en iyisidir.

.

KAYNAKLARIMIZDAN - YAHUDİ TERBİYESİ

[Sefer Maase Avot]

 

Tevazua Övgü

 

  • Kutsal ve Mübarek Tanrı şöyle demiştir: "Çocuklarım. Size büyük konumlar verdiğim zamanlarda bile siz tevazula davranıp kendinizi büyük görmediğiniz için size büyük sevgi duyuyorum. Avraam'a büyüklük vermiştim; ama o "ben kül ve tozdan ibaretim" demişti. Moşe'ye büyüklük vermiştim; o ise [Aaron ve kendisi için] "biz neyiz ki" demişti. David'e büyüklük vermiştim; ama o "ben bir kurtçuğum, insan değil" demişti. Ama diğerleri öyle mi? Nimrod'a büyüklük verdiğimde o "kendimize büyük bir şehir inşa edelim" dedi. Paro'ya büyüklük verdim, o ise "Aşem kim ki sözünü dinleyeyim" dedi. Asur kralı Sanheriv'e büyüklük verdim, ama o "tüm yeryüzünde kim Tanrı?" dedi. Babil kralı Nevuhadnetsar'a büyüklük verdim; ama o "sunaklarda putuma kurban keseyim" dedi. Tsor kral Hiram'a büyüklük verdim, o ise "denizin ortasında Tanrı'nın tahtına oturdum" dedi.
  • Gematriya'da "Sulam - Merdiven" sözcüğünün sayısal değeri, "Anav - Alçakgönüllü" sözcüğününkiyle eşittir. Bir kişi kendisini alçalttığı takdirde, Tanrı onu yükseltir. Alçakgönüllü kişi, tüm korbanları yapmış gibi kabul edilir.
  • Moşe Rabenu Tora'yı Bizzat Tanrı'dan alıp Bene-Yisrael'e vermeye neden hak kazanmıştır? Bunu pasuktan öğreniyoruz: "Bu kişi; Moşe, yeryüzündeki tüm insanlardan daha alçakgönüllüydü."
  • Sinay dağı Tanrı'nın Kutsal Mevcudiyeti'ni üzerine indirmesine nasıl layık oldu? Çünkü diğer dağlar içinde daha alçak ve gösterişsizdi.
  • Bet İlel birçok Alaha'nın kendi görüşlerine göre sabitlenmesine neden hak kazanmıştır? Çok zeki oldukları için değil; çünkü [diğer ekol] Bet Şamay onlardan daha zeki kişilerden oluşuyordu. Bunu hak etmelerinin nedeni, alçakgönüllü karakterleriydi.

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Sinagogun Kutsiyeti

 

1.      Sinagog kutsal bir yer olduğundan orada bulunulduğu sürece büyük bir saygı ve korku içinde olunmalıdır. Çünkü orası Tanrı'nın Evi'dir.

2.      Sinagogda kutsal yerle ilgisi olmayan şeylerin konuşulması yasaktır. Yalnız mitsva (Tanrı'nın emirleri) olan konular konuşulabilir.

3.      Sinagoga girmeden önce, vücudun ve elbiselerin temiz olmasına dikkat edilmesi gereklidir.

4.      Sinagogda yemek, içmek ve hatta biraz dahi olsa uyumak yasaktır. Ancak büyük bir saygı ile olması kaydıyla mitsva sofraları kurulabilir.

5.      Şabat günü bile olsa, sinagoga koşarak gelmek mitsvadır. Fakat Sinagogun kapısına gelince alelacele içeri girilmemelidir. Önce biraz beklenmeli sonra Kral'ın önüne girildiği akılda tutularak içeri saygı ile girilmelidir.

 

Haftanın Sözü

[Raban Şimon ben Gamliel / Pirke Avot 1:17]

 

Hayatım boyunca bilgelerin arasında yetiştim ve sessizlikten daha iyi bir şey görmedim. Asıl önemli olan öğrenim değil, uygulamadır. Çok fazla konuşan kişi, kendi başına günah getirir.
           

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.