Yazdır

Yaakov Avinu'nun oniki oğlu vardı. Ancak, hepsini eşit derecede sevmezdi. O daha çok, en sevdiği eşi Rahel'in oğlu olan Yosef'i severdi. Binyamin'in doğumu sırasında Rahel vefat ettikten sonra Yaakov, Rahel'e olan sevgisinin büyük bir kısmını oğlu Yosef'e yöneltti.

Yaakov bu taraf tutma eğilimini gizlemiyordu. Oğulları için giysi yaptırdığında, Yosef'e kardeşlerinkinden çok daha güzel, çok renkli özel bir giysi yaptırmıştı. Diğer oğullarını ağır işlere gönderdiğinde ise, Yosef'i evde yanında tutardı.

Bu gizlenmeyen taraf tutma eğiliminin ne gibi etkileri olmuştu? Tora'ya göre, ''...ve babalarının bütün kardeşlerinden ziyade onu sevdiğini gördüklerinde, ondan nefret ettiler ve ona tatlı bir söz söyleyemediler...'' (Bereşit, 37:4) Yosef'in kardeşleri doğru zamanın gelmesini beklediler ve fırsatını bulunca, Mısır'a doğru yol almakta olan köle tüccarlarına onu sattılar.

Talmud'u inceleyen Rav'lar Bereşit 37'yi okuduklarında bu sözlerin içinde gömülü olan ahlak mesajını hemen farkettiler. ''Bir baba hiçbir zaman oğullarından herhangi birine yönelik taraf tutmamalıdır. Yaakov tarafından Yosef'in özel giysisinin içine dokutulan iki paralık ipek yüzünden Yosef'in kardeşleri onu kıskanmıştı. Gelişen olayların sonucunda da atalarımız Mısır'da köle oldular.''

Kalbinizin derinliklerinde siz de, Yaakov gibi, bir çocuğunuzu daha çok sevebilirsiniz. Öyle dahi olsa, Yaakov gibi davranmayıp bu hislerinizi kalbinizin derinliklerinde gizli tutun. Eğer bu hisleriniz konusunda muhakkak konuşmanız gerekiyorsa, eşinizle, veya yakın bir arkadaşınız, bir din adamı veya bir terapi uzmanı ile konuşun. Hiçbir şekilde çocuklarınızın hislerinizi bilmesine, veya bu duyguların onlara karşı farklı davranmanıza sebep olmasına izin vermeyin. (Örneğin birinin kusurlarını eleştirirken diğerinin kusurları ile ilgili olarak hoşgörülü ve yumuşak davranmayın.)

Anne ve babalar, çocuklarını eşit derecede sevdiklerini ve takdir ettiklerini hissettirmek zorundadırlar. Rav Irwin Kula şöyle der: ''eşit bir şekilde sevmek, tam olarak aynı şekilde sevmek anlamına gelmez. Aslında, çocukların eşit sevildiklerini hissedebilmeleri için, her bir çocuğu farklı bir şekilde sevmeyi bilmek gerekir. Sonuç olarak, çocuklarını eşit olarak sevmek onları özel ve farklı bir şekilde sevmek anlamına gelir.'' Eşit olmayan bir şekilde çocuklarını seven bir anne baba, daha az sevilen çocuğa ömür boyu sürecek zarar vermiş olurlar. Anne veya babası o çocuğu kardeşine göre daha az severse, bu his, çocuğun hayat yoluna çok büyük bir dezavantajla başlamasına sebep olur.

Yosef'in hikayesi bize, anne baba sevgisinin garantili olmadığı durumlarda, kardeşler arasındaki sevginin de tehlikeye düşebileceğini hatırlatmaktadır. Çocuklarınızın beraber büyüdükçe birbirlerini sevmesi ve takdir etmesi için, anne ve babalarının kısıtlı sevgisi için rekabet halinde olduklarını (Yaakov'un çocukları gibi) hissetmemeleri gerekir.

Herhalde Yaakov'un ailesi, Tora'da, ''...ve Yaakov Yosef'i bütün oğullarından ziyade severdi... '' (Bereşit 37:3) sözleri yerine ''...ve Yaakov bütün oğullarını severdi... '' sözleri olsaydı çok daha mutlu olacaktı. ***