Yazdır

1928 yılı Demokrat başkan adayı ve New York eski valisi Al Smith, çok etkin seçim kampanyaları yürüten ve her zaman için hakaretin her türüne hazır olan bir kişiydi.

Bir konuşması sırasında onu zora düşürmek isteyen biri ona şöyle seslenmişti: "Bildiğin her şeyi anlat bize Al, uzun sürmez." Al Smith adama şöyle karşılık vermişti. "Onlara her ikimizin bildiği her şeyi anlatacağım. Daha uzun sürmeyecektir."

Smith'in esprili cevabını bir yana bırakalım. Bildiğiniz her şeyi anlatmak sizi gerçekten de çok sıkıcı bir insan haline getirebileceği gibi, başkaları için de büyük bir acı kaynağı olabilir. Üçüncü yüzyılda yaşamış Talmud bilimcisi Rav Yohanan'ın inancı da bu yöndeydi.

Rav Yohanan bu görüşünü Tora'daki şu yasa hakkındaki yorumuna dayandırıyordu: "Yasa dışı doğan biri Tanrı'nın topluluğuna girmeyecek. Soyundan gelenler de onuncu kuşağa dek Tanrı'nın topluluğuna girmeyecektir (Devarim 23:2)." Evlilik dışı veya akrabalar arası bir ilişkiden doğan kişi "mamzer"dir. Böyle bir kişinin diğer "mamzer"ler hariç, diğer Yahudilerle evlenmesi yasaktır. Rav'lar, çağlar boyunca, bu yasanın öngördüğü korkunç ceza yüzünden kişileri "mamzer" olarak ilan etmeme konusunda çok akılcı davranmışlardır. Rav Yohanan bu düşünceyi daha da ileri götürmüştü. O, Yahudi yasasının insanları "mamzer"lik lekesinden - suskunluk yöntemi ile - kurtarmaya meyilli olduğuna inanmıştı. Çalışma arkadaşlarına anlattığı gibi, "Yeruşalayim'deki aileler arasında 'saf' olmayan doğumları açıklama yetkisine sahibim. Ancak zamanımızın en önemli kişileri de bunların arasında olduğuna göre, elimden ne gelir ki (Talmud Bavli, Kiduşin 71a)ş" Rav Yohanan herhalde şöyle düşünüyordu: "Bir ailede bulunan 'mamzer'leri beyan ederek, onların evlenme fırsatlarını neden yıkayım? Çok iyi ve masum insanlara neden acı çektireyim?"

Başkaları hakkındaki dedikoduları veya kişinin toplumdaki konumunu alçaltacak nitelikteki bilgileri gelişigüzel aktarmayı adet haline getirmiş olanlar için bu öğreti, ciddi bir uyarı olarak kabul edilmelidir. Buna rağmen birçok insan, kötü niyetlerinden veya etraflarına bilgili görünme sevdaları yüzünden, başkalarına acı verebilecek veya itibarlarını zedeleyebilecek gerçekleri paylaşmaya devam etmektedirler.

Rav Yohanan'ın suskunluğu birçok erdemli insanı mahçup olmaktan ve toplum dışı sayılmaktan kurtarmıştı. O, günlük davranışlarına Koelet'deki şu öğretiyi dahil etmişti: "Susmanın zamanı var, konuşmanın zamanı var." (3:7) ***