Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

29 Heşvan

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5772

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:01

5:15

-----

Yeruşalayim

4:00

5:14

Tel Aviv

4:15

5:16

26 Kasım

Tel Aviv

4:14

5:15

İstanbul

4:26

5:06

2011

İstanbul

4:23

5:03

T O L E D O T

 Hatırlatmalar:

 

ü  27 Kasım Pazar: Roş Hodeş Kislev

 

 

Bu HP .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Bereşit 25:19-28:9)

[www.chabad.org]

 

Yitshak, Rivka ile evlenir. Çocuksuz geçen 20 yıldan sonra duaları cevap bulur ve Rivka hamile kalır. "Çocuklar karnında itiştikleri" için zor bir hamilelik geçirir. Tanrı, ona "rahminde iki ulus var" der, "büyük olan, küçüğüne hizmet edecek".

İlk önce Esav doğar; arkasından, onun topuğunu tutar halde çıkan Yaakov gelir. Esav büyür ve "usta bir avcı, bir kır adamı" olur; Yaakov ise "çadırlarda oturan basit biridir"; kendisini eğitime adamıştır. Yitshak, Esav'ı, Rivka ise Yaakov'u daha çok sever. Bir gün, avdan yorgun ve aç olarak dönen Esav Behorluk hakkını (ilk doğan olarak sahip olduğu hakları) Yaakov'a bir tabak kırmızı mercimek yemeği karşılığında satar.

Peliştiler'in hüküm sürdüğü Gerar ülkesinde, Yitshak Rivka'yı kız kardeşi olarak tanıtır; çünkü onun güzelliğine göz diken biri tarafından öldürüleceğinden korkar. Toprağı eker, babası Avraam'ın kazdığı kuyuları tekrar açmanın yanında yeni kuyular da kazar. İlk iki kuyu için Peliştiler'le kavga çıkar; ancak üçüncü kuyunun sularından sükûnetle yararlanır.

Esav, iki Hiti kadınla evlenir. Yitshak yaşlanır ve görüş yeteneğini kaybeder. Ölmeden önce Esav'ı mübarek kılmak istediğini bildirir. Esav babasının en sevdiği yemeğin hazırlanması için avlanmaya gittiği sırada Rivka Yaakov'a Esav'ın kıyafetlerini giydirir, daha kıllı olan ağabeyini anımsatması için kollarını ve boynunu keçi kılları ile örter, benzer bir yemek hazırlar ve Yaakov'u babasına gönderir. Yaakov babasından "göklerin çiyi ve yeryüzünün yağı" hakkında bir bereket duası alır ve kardeşine karşı üstünlüğe sahip olur. Esav döndüğü ve aldatmaca ortaya çıktığı zaman, Yitshak'ın ağlayan oğluna verebileceği tek şey, onun kılıcı sayesinde yaşayacağına dair kehanette bulunmaktır. Yaakov hata yaptığı zaman, küçük kardeş Yaakov, ağabey Esav'ın üzerindeki üstünlüğünü kaybedecektir.

Yaakov, Esav'ın gazabından kaçmak ve dayısı Lavan'ın ailesinden kendisine bir eş bulmak için evden ayrılır. Esav, üçüncü bir kadınla evlenir: Yişmael'in kızı Mahalat.

 

ÇALINTI BERAHALAR

[tannentorah.com]

 

"Çalıntı berahalarla" ilgili anlatım genellikle kardeşler arasında Avraam ile Yitshak'ın manevi mirası için gerçekleşen bir rekabet olarak algılanır. Buna göre Yitshak hatayla Esav'ın mirasa layık olduğunu düşünürken, Rivka büyük oğlunun gerçek huyunu bildiği için, berahanın verileceği o önemli anda Yitshak'ın başucuna Yaakov'u yerleştirecek bir plan tasarlıyordu.

Ancak Tora'nın anlattıklarına daha yakından bakacak olursak, Yitshak'ın iki oğlu arasındaki farkı aslında görebildiğini anlıyoruz. Gerçekten de anlatımın sonuna geldiğimizde, Yitshak'ın Avraam'ın manevi mirasını Esav'a bırakmayı, diğer bir deyişle soyundan büyük bir ulus meydana getirmek ve Kenaan Topraklarını ebedi miras olarak onlara vermekle ilgili İlahi Vaadi Esav'a aktarmayı hiç düşünmediğini açıkça görüyoruz.

Esav Yaakov'un berahayı aldığını keşfettiği zaman Yitshak'a "Baba beni de mübarek kıl!" diye yalvarır. "Ama ben onu senin efendin yaptım, ona tahıl ve şarap berahalarını verdim. Şimdi senin için ne yapabilirim oğlum?" diye cevap verir Yitshak. Esav iç çekerek sorar: "Sadece bir tane berahan mı var baba? Beni de mübarek kıl!" Sonunda Yitshak Esav'ı şöyle mübarek kılar: "O toprağın bereketi ve göklerin çiyi senin mekânın olacaktır (bunlar zaten Yaakov'a bağışlanmıştı). Ayrıca Esav'a şunu vaat eder: Yaakov'un torunları günah işledikleri ve berahalara layık olmadıkları takdirde, maddi konularda Esav'ın torunlarına karşı üstünlüklerini kaybedeceklerdir. Yitshak'ın sevgili büyük oğlu için yapabileceği en iyi şey budur. Ama hemen sonraki bölümde Yitshak'ın nasıl Yaakov'u çağırdığını ve tekrar mübarek kıldığını okuyoruz. "Ve Her-Şeye-Kadir Tanrı seni mübarek kılacak, seni verimli kılıp sayıca çoğaltacaktır. Bir halklar topluluğu haline geleceksin. [Tanrı] Sana Avraam'ın Berahasını verecek - hem sana hem de seninle birlikte soyuna" diyerek, daha önceki berahalarında hiçbir oğluna vermediği berahaları verir Yitshak.

O halde Yitshak hiçbir zaman Esav'ı Yisrael ulusunun babası yapmayı, "Avraam'ın berahalarının mirasçısı" olarak Kutsal Toprağı ona miras olarak bırakmayı düşünmemişti. Esav'ın her zaman sahip olduğu ve iki oğlu için ayrılmış olan iki farklı beraha vardı (Esav "Baba, sadece bir berahan mı var?" diye ağladığı zaman bunu hissettiğini anlıyoruz.) Yaakov'a Avraam'ın manevi mirası verilecekti, Esav'a ise maddi dünyanın bereketi verilecekti.

Yitshak iki oğlu arasında bir ortaklığın kurulmasını arzu etmişti. Bilgin ve kutsal oğlu Yaakov kendini manevi konulara adayacak, Esav ise maddi dünyanın kurulması için Yaakov'un kutsal girişimleri ile uyum içinde olacak şekilde dünyeviliğini ve bilgisini kullanacaktı. Rivka ise aynı fikirde değildi. İki âlem de Yaakov'a verilmeliydi. "İki bölüm olamazdı", çünkü maddi dünya maddiyatçılara emanet edilemezdi. Ancak İlahi hikmetle dolu bir kişi Tanrısal dünyanın nasıl kullanılacağını bilebilirdi. Ancak manevi bir bakış açısına ve değer sistemine sahip bir kişi, fiziksel dünya tarafından idare edilmeyecek, aksine dünyayı kendisi idare edebilecekti.

DEVAR TORA

 [Rav Moşe Benveniste]

 

BİLGELİK VE EYLEM

 

U Aya Omer: Kol Şemaasav Merubin Mihohmato, Hohmato Mitkayemet. Vehol Şehohmato Meruba Mimaasav En Hohmato Mitkayemet (Pirke Avot 3/9-2).

Rabi Hanina Ben Dosa öğretisine devam ederek şöyle der: İnsanın eylemleri bilgeliğinin önüne geçerse, bilgeliği yaşam boyunca devam eder. Aksi halde bilgelik ondan uzaklaşır.

 

Geçen haftaki yazımda, Rabi Hanina Tanrı korkusunun bilgeliğin önüne geçmesi halinde, bilgeliğin yaşam boyu devam ettiğini belirtmişti. Bu kez eylemlerin öneminden bahsediyor. Bilgi insanlığa faydalı olmak için gerekir.

Bilgin Rava şöyle de: Tahlit Hohma Teşuva Umaasim Tovim (Berahot 17/1)

Bilgeliğin esas gayesi Tanrının emrettiği buyrukların yerine getirilmesidir.

 

Tora öğrenimi şüphesiz çok faydalıdır, ancak sadece öğrenmek yeterli değildir. Esas olan Tora öğretilerinin yaşama geçirilmesidir. Tanrı Moşe Rabenu vasıtasıyla atalarımıza şöyle seslendi:

 

İm Behukotay Telehu, Veet Mitsvotav Tişmeru- Vaasitem Otam- (Vayikra 26/3)

Eğer kurallarımı öğrenme yolunda ilerlerseniz, buyruklarımı yerine getirir ödüllendirilirsiniz.

 

Tora bizlere şunu hatırlatmak istiyor:  Öğrenimin gayesi, kuralları uygulamaktır.

Lo Amidraş İkar, Ella Amaase (Pirke Avot 1/17). Bilgi eyleme geçirildiğinde değer kazanır.

 

Mitsva Goreret Mitsva (Pirke Avot 4/2) Bir iyi davranış -Mitsva- yeni bir iyi davranış -Mitsva- doğurur.

 

Atalarımız Sinay dağında ON EMRİ aldıkları gün şöyle seslendiler: NAASE VE NİŞMA - Yüce Tanrının bize verdiği Tora'nın emirlerini önce uygulayacağız, sonra anlamaya çalışacağız.

 

Bilgelik eylemle kuvvet bulur. Her sabah duanın sonlarında şöyle bir cümle geçer.

 En Kelokenu- En Kadonenu  Tanrımız gibisi yoktur. Efendimiz gibisi yoktur. Yüce Tanrım Sen Kayıtsız şartsız bizim inancımızsın. Önce eylem daha sonra devam ediyoruz.

Mi Kelokenu- Mi Kadonenu . Kim Tanrımız gibi, kim Efendimiz gibi olabilir?

 

Mutlak inançtan sonra eylem inancını inceleyip kavramaya başlıyoruz.(Bilgelik). Başta Eylem sonra bilgelik. Bilge kişi topluma ders vermeye kalkışır da kendi uygulamadığı değerlerden bahsederse, kimse onu dinlemez. Önce kendini düzeltmesi gerekir.

 

Keşot Atsmeha Veahare Hen Keşot Aherim. (Baba Metsia 107/2) Önce kendine çeki düzen ver , sonra başkalarından iste.

 

Bilgelik büyük bir ışık, güneştir. Esas olan bundan doğacak olan küçük ışıklardır.  Kral Şelomo şöyle der: Ki Ner Mitsva Vetora Or (Mişle 6/23) Bilgelik güneş ışığıdır, bu büyük ışık bir çok mum yakıyorsa, o zaman değer taşır.

 

Tekrar görüşmek ümidiyle,

Rav Moşe Benveniste

MAASE

 

Erişte İçin Kazmak

 

Yitshak'ın hizmetkarları vadide kazı yaptılar ve orada, coşkuyla akan bir tatlı su kuyusu buldular (26:19).

Eğer bir insan size "uğraştım ama bulamadım" derse ona inanmayın. (Talmud - Megila 6b).

Rabi derin düşüncelere dalmış, güçlü zihninin derinliklerinde akla gelmez bir fikirle mücadele ediyordu. Daha önce önüne bir tas çorba konmuştu, ama Rabi başka bir âlemdeydi; çanağa bakıp çorbayı kaşığıyla yavaşça karıştırırken, belli bir düşünceye odaklanarak alnında keskin çizgiler beliriyordu.

Onun çorbadaki erişteleri aradığını düşünen hizmetkâr "Rabi, daha derine git! Erişteler daha dipte duruyorlar," dedi. Rabi'nin gergin hatlarında bir mutluluk dalgası belirirken, "Teşekkür ederim, ruhumu canlandırdın..." diye cevap verdi.

Burada alınacak ders: daha derin kaz!

ŞABAT ALAHALARINA GİRİŞ

[Rabi Daniel Schloss - www.pidyon.org]

Şabat alahalarıyla ilgili bu yazı dizisi Mişna'da (Şabat 7:2) listelenen 39 melahaya dair temel prensipleri, Rabinik yasaklamalarla birlikte ele alacaktır. Bu dizi Şabat kanunlarını orijinal kaynaklarından öğrenmenin yerini tutma amaçlı değildir. Amaç, Şabat'ın ayrıntılı kanunlarını anlamakta, hatırlamakta ve uygulamakta yardımcı olarak bir rehber sunmaktır. Burada değinilecek konularda çıkabilecek sorularda bir Rav'a başvurulmalıdır.

 

Bir Eylemin Melaha Sayılması İçin Gerekli Şartlar (devam)

 

B. NİYET: Eylemin sonucu, amacı ile uyumlu olmalıdır. Aksi takdirde eylemin adı Davar Şeeno Mitkaven (kişinin niyetlenmediği bir şey) olur. Ancak burada da istisnalar vardır.

1. Eğer bir eylemin kaçınılmaz olarak bir melaha ile sonuçlanıyorsa, eylem yapılırkenki esas niyet bu değil idiyse bile, buna Pesik Reşe adı verilir. (Bunun sözlük anlamı "başı kesik" şeklindedir ve bir deyimdir. Örneğin bir kişi "Ben bu horozun başını keseceğim ama niyetim onu öldürmek değil, başka bir amacım var" derse bu bir şeyi değiştirmez. Başı kesildiği zaman o horozun öleceği açık olduğu için, niyet öldürmek değilse bile, bu yasaktır.) Buna örnek olarak, toprak bir zeminde ağır bir bankı çekmek verilebilir. Bu yasaktır, çünkü bu kaçınılmaz olarak yerde bir yarık meydana getirecektir ve Şabat günü toprağı kazmak bir melahadır. Pesik Reşe ikiye ayrılır:

a. Eğer kişi Pesik Reşe sınıfındaki bir eylemin sonucundan, örneğin zararlı olduğu için memnun değilse (Dela Niha Le - "işine gelmiyor") veya sonucun ne olduğu, örneğin kendisine herhangi bir yararı olmadığı için umurunda değilse (Lo İhpat Le) o zaman o eylem Patur Aval Asur (cezadan muaf, ama yine de Hahamlarca yasaklanmış) sayılır. Örneğin, kişi bir başkasının bitkileri üzerinde elini yıkayamaz (çünkü bitki sulamak bir melahadır ve Şabat günü yasaktır) - o bitkilerin bundan yarar sağlaması gibi bir niyeti yoksa bile. Yine de bu sınıftaki bir Pesik Reşe durumunda, eğer istenmeyen veya umursanmayan melaha sonucuna doğrudan değil de dolaylı olarak ulaşılıyorsa (Grama - dolaylı yoldan sebebiyet vermek) buna izin verilebilir.

b. Diğer taraftan, kişi eğer eylemin melaha sınıfındaki sonucundan memnun ise (DeNiha Le - "işine geliyor") o zaman o eylem, doğrudan Tora kanununa göre yasaktır. Örneğin, bir kişi kendi bitkilerini sulamak istemiyorsa bile ellerini Şabat günü onların üstünde yıkayamaz. Bunu yaparsa Hayav (cezai yükümlü) olur, zira bitkinin, dolayısıyla bitkinin sahibinin bu eylemin melaha nitelikli sonucundan yarar sağlamamış olması mümkün değildir.

2. Eylemin bir Melaha ile sonuçlanabileceği, ama bunun kaçınılmaz olmadığı ve Melaha ile sonuçlanmama olasılığının bulunduğu bir durumda o eyleme izin verilir. Ancak bu izin yalnızca, kişinin o eylemi yaparken melaha olan sonuç olasılığına değil, melaha olmayan sonuç olasılığına niyetlenmiş olması şartıyla geçerlidir. Bu nedenle, örneğin kişinin ayakkabıları çimenlerin üzerinde yürürken bazı otları koparma olasılığı olmasına [ve bu Şabat günü yasak olan bir Melaha olmasına] karşın, yine de Şabat günü çimenlerin üzerinde yürümek - eğer niyet yalnızca yürümekse - yasak değildir.

PERAŞADAN DERSLER

[Rabi Şelomo Ressler - www.weeklydvar.com]

Bu haftaki Toledot peraşasında konu ailelerin etrafında döner. Sadece bu peraşayı okuyarak bile çocuk büyütmek ve ailesiyle ilgilenmek konusunda öğrenebileceğimiz birçok şey vardır. Ama peraşada özellikle ilginç olan bir nokta vardır: Esav katil olmasına rağmen, Yitshak'ın, kendisine av eti getirdiği için Esav'ı sevdiği, Rivka'nın ise Yaakov'u sevdiği belirtilmektedir. Esas soru Yitshak'ın Esav'ı - eğer gerçekten kötü biri ise - nasıl sevdiğidir. Bunu fark etmemiş miydi? Evet, Tora bizim bunu soracağımızı biliyordu, bu yüzden bize Esav'ın Yitshak'a av eti getirdiğini ve onu onurlandırdığını, Yitshak'ın sevgisinin temelinde bu olduğunu söylemektedir. Lekah Tov, Yitshak'ın Esav'ın kötü olduğunu bildiğini ama babasını onurlandırdığı gerçeği yüzünden hâlâ bir umut ışığı olduğunu düşündüğü için onu sevdiğini belirtir. Bir insanın içyüzünü kavramak çok az insanın becerebildiği bir şeydir, ama eğer pasuğun sözlerine tam olarak bakarsanız, birer insan olarak sahip olduğumuz doğamız hakkında derin bir bakış açısı sahibi olabilirsiniz.

Pasuk Yitshak'ın Esav'ı sevdiğini söylediği zaman geçmiş zamanı, ama Rivka'nın sevgisinden söz ettiği zaman şimdiki zamanı kullanmaktadır. Yitshak'ın sevgisinin maddi bir şeye dayanması ve kısa ömürlü olması tesadüf değildir. Bunun kanıtı, Yitshak'ın Yaakov'a, birçok otoriteye göre onun Yaakov olduğunu bilmesine rağmen beraha vermesidir - Esav'a duyduğu sevgi bu noktada yeteri kadar güçlü olmamıştır. Rivka'nın sevgisi ise saf ve ebedi niteliklidir. Tora bize sevgi hakkında çok önemli bir ders verir: Birini sevdiğimiz zaman, o sevgi koşulsuz olmalıdır yoksa uzun sürmez. Bizler ailelerimizi bu nedenle severiz. İnsanlara bize verecek neleri olduğu, bizim için ne yaptıkları veya yapmadıkları için değil, kim oldukları için bakmalıyız, çünkü sevgimizi maddi şeylere dayandırmak sevgiyi sadece bozar. Aynı şey Tanrı'yı severken de geçerlidir. Tanrı'yı sadece işler iyi iken sevmek gerçek bir sevgi değildir. O'nu Tanrı olduğu için sevmeye sürekli çaba göstermeliyiz; çünkü her şey düştüğü zaman yalnızca O ayakta kalacaktır!

ALİHOT OLAM

[Sefer Yalkut Yosef - Rabi Yitshak Yosef]

 

Ebeveyne Saygı Kuralları

 

  1. Ebeveyni onurlandırma mitsvasını yerine getiren kişi, bazılarına göre mitsvayı yapma yönünde özel bir niyet tutmak zorunda değildir; zira her ne kadar kabul edilen görüşe göre mitsva yapılırken o eylemin mitsva amacıyla yapılmasına niyetlenmek gerekiyorsa da, insanlar arasındaki mitsvalarda bu şart yoktur. Geçtiğimiz hafta da belirtildiği gibi bazı otoritelere göre ebeveyni onurlandırma mitsvası insanın Tanrı'ya yönelik yükümlülükleri arasında sayılır. Her ne kadar alaha ilk görüşe göre ise de, burada mitsva yapma niyetini tutmak zor bir şey olmadığından, o görüşü de dikkate alma adına, ebeveyn onurlandırılırken de mitsva yapma niyetine odaklanmak doğru olacaktır.
  2. Babasını ve annesini en hakiki şekilde onurlandırmak isteyen Tora ve iyi eylemlerle meşgul olsun, dürüst davransın; çünkü bu ebeveyne yönelik en büyük onurdur. Zira insanlar bunu gördüklerinde "Böyle bir evlat yetiştiren anne-babaya ne mutlu" diyeceklerdir. Ama eğer evlat doğru yolda gitmiyorsa, bu ebeveyni için de bir utanç kaynağı olacaktır.
  3. Kişi, annesiyle babasına hakaret edilmemesi için, başkalarıyla tartışma ve kavgalara girmekten kaçınmalıdır.

 

Haftanın Sözü

[www.weeklydvar.com]

 

Eğer yarın bugünden daha iyi olmayacaksan, yarına ne ihtiyacın var?

-- Breslov'lu Rabi Nahman

 

Haftanın Peraşası'nı, t e b e r r u d a b u l u n a r a k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.