Yahudi geleneğinde misafirperverliğin en önemli yanı, konuklarımızı karşılarken gösterdiğimiz titizlik kadar, onları uğurlarken kullandığımız sözcükler ve takındığımız tavırdır.

(Bilindiği gibi İbranice şalom sözcüğü hem "hoş geldin" hem de "hoşça kal" anlamında kullanılır). 

Bazı toplumlarda misafiri kapıya kadar uğurlamak, görgü kurallarının vazgeçilmez bir parçasıdır. Ancak Yahudi yasalarına göre konuğumuza sokağa kadar refakat etmemiz gerekir. Rav Telushkin on bir yaşındayken babası onu pek muhterem bilgin Rav Arye Levine'i ziyarete götürmüştü. Ziyaretin sonunda yaşlı Rav onlara evinin kapısına kadar refakat ettikten sonra, sokağın köşesine kadar da onlarla beraber yürümüştü. Rav'ı tanımış olmak ve onunla bir müddet sohbet edebilme fırsatı zaten onları yeteri kadar heyecanlandırmıştı. Onlara bizzat refakat etmesi ise kendilerini ayrıcalıklı hissetmelerine sebep olmuştu.

Konuklarınız eğer evinizden araba veya taksi ile ayrılıyorlarsa, onlar tamamen gözden kayboluncaya kadar beklemek ve arkalarından el sallamak hoş bir uygulama olabilir. Dayton, Ohio'lu bir çift misafirlerini havaalanına götürdükten sonra, terminalde uçak havalanıncaya kadar beklediklerini anlatırlar. Bunun sebebini de şöyle açıklarlar: "Bundan birkaç sene evvel yaşlı anne ve babamı Florida'ya gitmek üzere havaalanına getirmiştik. Uçak daha havalanmadan oradan ayrıldık. Birkaç dakika sonra uçak daha yerdeyken annem bir kalp krizi geçirdi. Şaşkınlıktan babam ne söyleyeceğini şaşırarak ana dili olan Yidiş konuşmaya başladı. Annemin ölümünün şokunun yanı sıra yaşanan dil karmaşası, olaya daha da trajik bir boyut kazandırmıştı. O günden beri birini uğurladığımızda uçağın havalanmasını mutlaka bekleriz." 

Bu tür bir davranış bazılarına aşırı gelebilir, ancak Yahudi geleneklerine göre konuklarınızı sadece evinizin kapısına kadar uğurlamanız yetersiz sayılır. Birkaç adım daha atarak, sokağa kadar onlara eşlik edin. Bu şekilde onları onurlandırır, sevginizi göstermiş olursunuz.