Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

10 Kasım

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2007

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:09

5:21

-----

Yeruşalayim

4:05

5:17

Tel Aviv

4:23

5:22

29 Heşvan

Tel Aviv

4:19

5:19

İstanbul

4:38

5:18

5768

İstanbul

4:31

5:11

T O L E D O T

 Hatırlatmalar:

 

ü 11 Kasım Pazar: Roş Hodeş Kislev

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Bereşit 25:19-28:9)

[www.chabad.org]

 

Yitshak, Rivka ile evlenir. Çocuksuz geçen 20 yıldan sonra duaları cevap bulur ve Rivka hamile kalır. "Çocuklar karnında itiştikleri" için zor bir hamilelik geçirir. Tanrı, ona  "rahminde iki ulus var" der, "büyük olan, küçüğüne hizmet edecek".

 

İlk önce Esav doğar; arkasından, onun topuğunu tutar halde çıkan Yaakov gelir. Esav büyür ve "usta bir avcı, bir kır adamı" olur; Yaakov ise "çadırlarda oturan basit biridir"; kendisini eğitime adamıştır. Yitshak, Esav'ı, Rivka ise Yaakov'u daha çok sever. Bir gün, avdan yorgun ve aç olarak dönen Esav Behorluk hakkını (ilkdoğan erkek çocuk olarak sahip olduğu hakları) Yaakov'a bir tabak kırmızı mercimek yemeği karşılığında satar.

 

Peliştiler'in hüküm sürdüğü Gerar ülkesinde, Yitshak Rivka'yı kızkardeşi olarak tanıtır; çünkü onun güzelliğine göz diken biri tarafından öldürüleceğinden korkar. Toprağı eker, babası Avraam'ın kazdığı kuyuları tekrar açmanın yanında yeni kuyular da kazar. İlk iki kuyu için Peliştiler'le kavga çıkar; ancak üçüncü kuyunun sularından sükûnetle yararlanır.

 

Esav, iki Hiti kadınla evlenir. Yitshak yaşlanır ve görüş yeteneğini kaybeder. Ölmeden önce Esav'ı mübarek kılmak istediğini bildirir. Esav babasının en sevdiği yemeğin hazırlanması için avlanmaya gittiği sırada Rivka Yaakov'a Esav'ın kıyafetlerini giydirir, daha kıllı olan ağabeyini anımsatması için kollarını ve boynunu keçi kılları ile örter, benzer bir yemek hazırlar ve Yaakov'u babasına gönderir. Yaakov babasından "göklerin çiyi ve yeryüzünün yağı" hakkında bir bereket duası alır ve kardeşine karşı üstünlüğe sahip olur. Esav döndüğü ve aldatmaca ortaya çıktığı zaman, Yitshak'ın ağlayan oğluna verebileceği tek şey, onun kılıcı sayesinde yaşayacağına dair kehanette bulunmaktır. Yaakov hata yaptığı zaman, küçük kardeş Yaakov, ağabey Esav'ın üzerindeki üstünlüğünü kaybedecektir.

 

Yaakov, Esav'ın gazabından kaçmak ve dayısı Lavan'ın ailesinden kendisine bir eş bulmak için evden ayrılır. Esav, üçüncü bir kadınla evlenir: Yişmael'in kızı Mahalat.

 

DEVAR TORA

["Legacy" / Rabi Naftali Reich - www.torah.org]

 

Onurlandırma

 

İki kardeş ne kadar farklı olabilirler? Siyah ile beyaz kadar. Tora ikiz kardeşler Yaakov ve Esav'ın ana rahmine düştükleri andan itibaren, farklı yönlere gittiklerini anlatır. Sonunda, Yaakov tamamen manevî ve entellektüel arayışlara kendini vererek, her bakımdan donanımlı bir adam olurken, Esav, yabani düzeyde şehvet düşkünü bir yaratık, kendini her bir geçici hevese ve arzusuna kaptıran yırtıcı bir hayvan haline geldi. Esav Tora'da en karanlık simalardan biri olarak resmedilir ve her zaman "Esav A-Raşa - Kötü Kalpli Esav" olarak anılır. Esav kötülüğün prototipi, Yahudiler'in de güçlü bir düşmanıdır.

 

Buna rağmen, bu portrede tutarsız bir nokta vardır. Esav babasına o kadar olağanüstü bir saygı gösterirdi ki, Midraş'ta Hahamlarımız şöyle derler: "Ben hayatım boyunca babamın ihtiyaçlarına koştum, ama Esav'ın, babası için yaptığının yüzde birini bile yapmadım." Babasına bu kadar saygılı olan biri, nasıl olur da bütün diğer konularda bu kadar kötü olur?

 

Talmud babaya saygı göstermenin derecesini tanımlamak için bir olayı aktarır: İkinci Bet-Amikdaş döneminde, Koen Gadol'un göğüslüğünde bazı taşların değiştirilmesi gerekli görülmüştü. Ama bu kadar kısa zamanda böyle ender ve değerli taşlar nereden bulunacaktı? Dama bar Netina adında Yahudi olmayan birinin bu taşlara sahip olduğu duyuldu. Böylece, Hahamlar'dan oluşan bir temsilciler heyeti konuyu araştırmak için, Dama'nın evine gitti.

 

İçinde bulundukları zor durumu açıkladıktan sonra, "Sizde bu taşların olduğunu söylediler, bu doğru mudur?" diye sordular.

"Ah! Evet, doğrudur, bende bu taşlar var," dedi Dama. "Yarın tekrar gelin, konuşalım."

"Yarın çok geç olur," diye cevap verdi Hahamlar. "Onlara hemen ihtiyacımız var. Uygun bir fiyat ödeyeceğiz. Altı yüz bin şekel!"

 

Olağanüstü yüksek olan bu rakamın karşısında, Dama'nın nefesi kesildi. Sonra başını üzgün bir şekilde salladı: "Korkarım ki, size yardım edemeyeceğim. Bakın, taşlar benim kasa odamda kilit altındalar. Ve anahtar şu anda uyumakta olan babamın yastığının altında duruyor. Babamı uyandırmadan anahtarı yastığın altında alamam. Üzgünüm, yapabileceğim hiçbir şey yok."

 

Ertesi yıl, Hahamlar'dan oluşan temsilciler heyeti Dama'yı tekrar ziyaret etti. "Ölüden kaynaklanan tumadan arınma işlemleri için bir Para Aduma'ya, kusursuz bir kızıl ineğe ihtiyacımız var," dediler Dama'ya. "Bu çok ender bir hayvan ve onun için bir servet ödemeye hazırız. Altı yüz bin şekel! Sizin ağılda böyle bir kızıl ieğin doğduğunu duyduk. Bu doğru mu?"

Dama "Evet doğru!" diye cevap verdi.

"Babanı uyandırmadan onu bize getirebilir misin?"

"Tabii ki getirebilirim."

"O zaman para sizin. Anlaşılan Tanrı geçen yıl babanıza gösterdiğiniz saygı nedeniyle sizi bu kızıl ineği vererek ödüllendirdi."

 

Otoriteler Talmud'daki bu bölüme daha yakından bir göz atarlar ve çok derin ve çok ince bir mesaj bulurlar. Aileye saygı göstermenin önemi, tarih boyunca var olmuş olan her toplumda ve kültürde temel bir değer olmuştur, çünkü çok mantıklıdır. Bir insan yiyeceğini, yetiştirilişini ve varlığını ailesine borçludur. Bu hiçbir zaman karşılığı ödenemeyen bir borçtur, bu nedenle aileye saygı göstermenin zorunluluğunda bir sınır yoktur. Yahudi olmayan saygıdeğer Dama bunu anlamış ve babasına saygı gösterme konusunda en ileri noktaya gitmiştir. Ama yine de bunun temelinde söz konusu mitsvanın kendi mantığının sınırları içinde yer almasıydı. Eğer mantığı bu mitsvanın önemini kavramış olmasaydı, yapmazdı.

 

Ancak bir nokta gözden kaçmamalıdır: Bu olay sadece Dama'yla ilgili değildir. Diğer yanda Hahamlar da bu olayda önemli bir rol sahibidir. İkinci kez gelişlerinin sebebi neydi? Para Aduma mitsvası! Tora bu mitsvayı "insanın aklının alamayacağı, mantığıyla kavrayamayacağı" türdeki mitsvaların en barizi olarak tanımlar. Ve Hahamlar bu inek için olağanüstü bir tutar ödemeye hazırdırlar! Onlar bu mitsvayı anladıkları için değil, sırf Tanrı verdiği için ve Tanrısal Zekâ'nın insan zekâsının tanımlanamayacak düzeyde ötesinde olduğunun bilinciyle yapmışlardır ve bunu yaparken, maddi her türlü fedakârlığa hazırdırlar. Onların bir mitsvaya verdikleri önem, onu kendi mantıklarıyla anlayıp anlamamalarına bağlı değildi.

 

Esav da, babasını sadece mantıklı bulduğu için saygı göstermişti. Bu mitsvayı yerine getirirken, Tanrı ile bir bağlantı kurmak, ruhunu yüceltmek, ruhuna fizikötesi bir gelişim katma gibi yüksek hedefleri yoktu. Esav'ın babasına saygı göstermesi, onun kendi egosunun üstüne yükselmesine katkıda bulunamamıştı ve o, kendisini bencil arzularına ve şehvet duygularına teslim etmeye devam etmiştir.

 

Tora'nın mitsvaları bizim Tanrı ile ilişki kurmamızı ve daha yüksek manevi seviyelere ulaşmamızı sağlar. Mitsvaları anlamamız her zaman tam olarak mümkün olmasa da, onların kendi iyiliğimize olduklarının bilinci ile kendimizi güvende hissedebiliriz.

 

İKİLEM

Bu kısımda bazı ikilemler ve sorular sunacağız. Bunları Şabat masasında ailece tartışma konusunun bir parçası yapabilirsiniz. Peraşa broşürünün sonunda bu soruya Yahudilik'in gözüyle verilebilecek bir cevabı bulabilirsiniz.

 

Cemaatimizde bulunduğum konumum nedeni ile bazı bireyler, çözebileceğimi düşündükleri sorunları ele almam için bana başvururlar. Onlara tavsiyede bulunacak kadar bir deneyimim veya onlara destek verecek etkiye sahip olmadığımın farkında olduğumdan, en baştan beri bana başvurmalarının boşa vakit harcamak olduğunu söylemek geliyor içimden. Yapılacak doğru şey nedir?

 

DEVAR TORA

[Rabi Eli Mansour - www.dailyhalacha.com]

 

Peraşamızda Avraam Avinu'nun bütün hayatı boyunca kazmış olduğu kuyulardan söz edilir. O öldükten sonra, Peliştiler bu kuyuları tıkamışlardır.

 

Bu bilgi çok mu önemlidir? Tora buna neden yer vermiştir? Avraam'ın kazdığı kuyuların anlamı nedir? Peliştiler'in gelip onları tıkamalarının anlamı nedir?

 

Hahamlarımız'a göre, Avraam Avinu'nun kazdığı kuyular, onun insanları teşuva yapmaya teşvik etmek için yaptığı genel planın bir parçasıydı. Avraam Avinu insanlara ücretsiz yiyecek ve barınak sağlamak için, bir hanlar zinciri kurmuştu. Böylece onlara Tanrı'yı öğretecekti. Kazdığı kuyular da aynı amaca hizmet ediyordu; sadece hizmetin başka bir şekliydi. Avraam etrafına insanları toplayabilmişti, çünkü onlara ücretsiz su dağıtıyordu. Tabii ki, su doğal olarak çok önemli bir unsur idi. Eski zamanlarda evlerin içinden geçen su boruları yoktu; bir insanın su içebilmesi için kuyuya gitmesi gerekirdi. Bu nedenle, Avraam'ın projesi olağanüstüydü. Plan kuyu kazmak ve ücretsiz su stoku sağlamaktan ibaretti, böylece insanları kuyunun başına toplayacaktı. Avraam Avinu bir kere müşterileri kuyunun başına topladığı zaman, onlara bir konuşma yapar, tüm insanlık için bağlayıcı olan yedi mitsvayı öğretirdi. Bu nedenle, bunlar basit kuyular değildiler. Onlara bir nevi yeşiva diyebiliriz. Bu kuyular Avraam Avinu'nun dünyaya Tanrı'yı tanıtma şeklindeki büyük planının bir parçasıydı.

 

Avraam sağken, Peliştiler onun öğretilerine karşı olmalarına rağmen, kuyuları tıkama cüretini gösterememişlerdi. Avraam'a çok saygı duyulurdu. Avraam kendi döneminde bir başkan sayılırdı. Asil bir adamdı. Bu nedenle, kendisi sağken hiç kimse bu kuyuları doldurma cüretini göstermemişti. Ama Tora, Avraam vefat ettikten sonra, klasik bir antisemitizm örneği olarak, Peliştiler'in gelip kuyuları tıkadıklarını anlatır. Bu, yakın tarihteki bir paraleli düşünüldüğünde, Naziler'in Avrupa'da yeşivaları veya sinagogları yakmaları gibi bir şeydir. Peliştiler kuyuları kapattıkları zaman, Avraam Avinu'nun insanları Tanrı hakkında eğittiği toplanma yerlerini de kapatmış oldular.

 

Ama bu da günümüzdeki antisemitizm gibi örtülü olmuştur. Bir Yahudi karşıtı, Yahudiler'e karşı bir eylemde bulunmak istediği zaman, çoğu kez açık sözlü olamaz ve gerçek nedenleri açıklayamaz [zira gerçekte geçerli hiçbir neden yoktur]. Bu nedenle, gizli sebebi bilmemize rağmen, davasına politik veya başka bir görünüm vermesi gerekir. Yahudiler'in çok zengin ya da çok fakir olduklarını, ülkeye hiç katkıda bulunmadığını ya da çok fazla burnunu soktuğunu vs. iddia ederek düşmanlığına bir bahane uydurmaya çalışır.

 

Raşi'ye göre, Peliştiler de bir bahane bulmuşlardır: Güya kuyuların, olası işgalci orduları çekmesinden korkmuşlardır. Yani kuyuları kapatmalarının tek amacı güvenlikti. Sözlü olarak verdikleri mazeret buydu. Ancak gerçek şuydu ki, Peliştiler Avraam'ın öğretisinin sonunu getirmeyi amaçlamışlardır.

 

Peraşadaki iyi haber ise, Yitshak Avinu'nun hemen bundan sonra gelip, kuyuları tekrar açmış olmasıdır. Şimdi bu da, Tora'da anlamsız bir pasuk olarak görülebilir. Bu kuyularda neler olup bittiğini bilmemize neden ihtiyaç vardır? Bu nedenle, burada Tora'nın söylemek istediği, Yitshak'ın, Avraam'ın yeşivalarını tekrar açmış olmasıdır. Yitshak babasının izinden yürüyerek, insanların toplanabilmeleri için, bu toplantı yerlerini tekrar açmıştır. Böylece Yitshak babasının öğretilerini tekrar insanlığa yayabilecekti.

 

Bu örnekle, Tora'yı nasıl okumamız gerektiğini öğreniyoruz. Tora'nın sözleri şifrelidir. Biraz daha derine inip, en ilgisiz görünen pasuğun görünürde ne öğretmek istediğini anlamasak bile, onu kavramaya çalışmalıyız.

 

MİTSVA / UYGULAMA / MAase

[Rabi Şemuel Holstein - www.komemiut.org]

 

 

Mitsva: Anneden ve babadan çekinmek, onlara saygıdan kaynaklanan bir korku duymak, Tora'nın "yap" şeklindeki bir mitsvasıdır. Pasukta söylendiği gibi: "Her biriniz, anne ve babanızdan çekinin..." (Vayikra 19:3).

 

Uygulama: Bu mitsvayı dile getiren yukarıdaki pasuk "Ben, Tanrınız Aşem'im" sözleriyle sona ermektedir. "Aruh Aşulhan" adlı kitapta bu mitsvanın, insanın kalbine teslim edilmiş mitsvalardan biri olduğu belirtilir. Ebeveyne yönelik çekinme duygusu insanın içindedir ve sadece dışarıdan görülen uygulamasına bağlı değildir.

 

Şulhan Aruh da şöyle der: "Çekinmeden kasıt nedir? Onun normalde [ya arkadaşları ile konuştuğu, ya da dua ettiği sırada] durduğu yerde durmamalı, onun yerine oturmamalı, sözlerine karşı gelmemeli, onun bulunduğu ortamda sözlerini onaylamamalı, hatta ‘babamın sözleri mantıklı' bile dememeli, onlara isimleriyle hitap etmemelidir - ne hayattayken ne de öldükten sonra. Onun yerine babasına ‘saygıdeğer babam' diye hitap edebilir. Başkalarının ismi babası ile aynıysa, onun bulunduğu ortamda onlara aynı isimle hitap etmemelidir..." Hahamlarımız, ölümlerinden sonra ebeveynin yerine oturulabileceğini, ama kendilerinden isimleriyle bahsetmenin ölümlerinden sonra bile yasak olduğunu belirtirler.

 

Maase: Tunus'un Hahamı Rabi Yeşua Basis her Şabat gecesi duadan sonra evine giderken annesinin evine uğrar, elini öpüp Şabat Şalom dileğinde bulunurdu. Bir Şabat gecesi hava son derece soğuktu ve yağmur bütün şiddetiyle yağıyordu. Rabi Yeşua âdetini bozmadı ve her Şabat gecesi olduğu gibi annesinin evine uğradı. Kapıya geldiğinde içeriden normalde gelen masa hazırlama seslerinin gelmediğini fark etti. Annesinin uyuya kalmış olduğunu anladı. Kapıyı açmasının annesini uyandıracağından endişe ettiği için içeri girmedi; ama ziyaretten vazgeçmek de istemedi. Bu nedenle buz gibi havada ve bardaktan boşanırcasına yağan yağmurda bekledi - ta ki içeriden masanın hazırlanış sesleri gelmeye başlayana kadar.

 

İKİLEME CEVAP

[Rabi Mendel Weinbach / gatewaysonline.com]

 

CEVAP

 

Sizin zor durumunuzda, uygun bir cevaba karar vermenin tek yolu, kendinizi karşınızdakinin yerine koymaktır. Eğer onları hemen reddederseniz, sizin aslında onlara yine de yardım edebileceğinizi, ama onları kendileri için zaman harcamaya değer görmediğiniz için dinlemek bile istemediğinizi düşüneceklerdir. Bu nedenle, en azından onları dinlemek, sorunlarını anlayarak cevap vermek ve elle tutulur sebepler sunarak onlara neden yardım edemeyeceğinizi açıklamanız daha doğrudur.

 

Ayrıca sizden istenen öneriyi veremeyeceğinize dair düşüncenizi de bir kere daha ele almakta fayda vardır. Sizin durumunuzda birçok insan sonunda hayat kurtaran öğütler verdiklerini büyük bir mutluluk ve şaşkınlıkla fark etmişlerdir. Belki de Tanrı, ihtiyacı olan birinin başvuracağı kişinin sizin olmasına karar vermiştir ve Tanrısal nasihatin verilmesi amacı ile bir kanal oluşturmak üzere siz seçilmişsinizdir. Sonuç olarak, gerçekte kimse boşa vakit harcamakta değildir - ne size başvuran insanlar, ne de siz.

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Minha Kuralları

 

1.             Söylenme vakti gün ortası olmasına rağmen, tüm işimizi bırakıp Minha duasını söylemek için Tanrı'nın Evi'ne gelmek en kutsal görevlerimizden biridir.

2.             Minha söyleme vakti gün doğduktan 9 saat 30 dakika sonradır ve bu saatte söylenen duaya "Minha Ketana" denir. Minha, güneş  batana kadar söylenebilir (NOT: Söz konusu 9,5 saat, "zamansal saate" göre hesaplanır. Bunlara "Şaot Zemaniyot" denir. Zamansal saat, günün uzunluğu ve kısalığına göre değişir. Bir "saat" güneşin doğuşundan yıldızlar çıkana kadar olan zamanın 12'ye bölünmesinden elde edilir ve her birine de "Şaa Zemanit" denir. Örnek: Bir günün uzunluğu 18 saat ise, her zamansal saat (Şaa Zemanit) 1,5 [normal] saate eşittir).

3.             Akşamleyin meşgul olacağını ve Minha duasını zamanında söyleyemeyeceğini bilen bir kişi, gün doğduktan 6 saat 30 dakika sonradan itibaren Minha söyleyebilir ve bu saatte söylenen duaya  "Minha Gedola" denir. Yukarıda bahsedildiği gibi, güneşin doğuşundan 6,5 saat sonra Minha Gedola söylemek zorunda kalınırsa, yaz veya kış normal saatlere göre 12:30'dan sonra söylenebilir. Daha erken söylenirse Hova'dan çıkılmaz.

4.             Birçok sinagogda ve İstanbul'da, Minha, güneş batmaya yakın söylenir ve arkasından hemen Arvit duası okunur.

5.             Geç kalan bir kişi Minha'yı yıldızların çıkmasına yakın söylerse yine Hova'dan çıkabilir.

6.             Eğer su varsa Minha'dan önce el yıkamak iyidir.

 

Haftanın Sözü

[Breslev'li Rabi Nahman]

 

Şunu aklınızda tutun ki, duanın özü, kabul edileceğine dair inançtır.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 538 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.