Yazdır

kayipArkadaşının öküzünü yahut koyununu yoldan sapmış gördüğün zaman, onları görmemezlikten gelmeyeceksin; mutlaka onları arkadaşına geri getireceksin...

ve onun giysisi için de böyle yapacaksın; ve arkadaşının kaybettiği, ve senin bulduğun onun kaybolmuş her şeyi için böyle yapacaksın; görmemezlikten gelmemelisin. - Devarim 22:1, 3


Rav Telushkin şu hatırasını anlatmaktadır: '' Arkadaşlarımdan bir hanım, birkaç sene önce uzun bir araba yolculuğuna çıkmıştı. Bir benzin istasyonunda mola verdiğinde, tuvalette küçük bir cüzdan ve içinde hatırı sayılır miktarda para bulur. ''

'' Arkadaşım ne yapacağını şaşırmış, tereddüt içindeydi. Eğer kaybeden kişinin geri dönüp parayı bulması ümidi ile cüzdanı olduğu yerde bıraksa, başka birinin parayı gelip alması işten bile değildi. Parayı benzin istasyonunun görevlisine bıraksa, o kişinin de parayı sahiplenmeyeceğine emin olamazdı. Bu durumda şu kararı verdi. Parayı aldı ve tuvalette kendi telefon numarası ile birlikte şu mesajı bıraktı, ' Burada bir cüzdan buldum. Eğer size aitse beni arayın '. Bir süre sonra cüzdanı ve içindeki parayı kaybettiğini iddia eden bir kadın onu aradı. Ancak arayan kişiye cüzdanda ne kadar para olduğunu ve cüzdanı nerede kaybettiğini sorduğunda arayanın sadece tahminler yürüttüğünü anladı. Daha sonra bir adam aradı ve cüzdanın annesine ait olduğunu söyledi. Adam para miktarını da tam olarak söyledi. Parayı annesi ile birlikte almaya geldiklerinde, parayı kaybeden kadının çok fakir olduğunu bu paranın ise emekli tazminatı olduğu anlaşıldı. Parasını geri alabildiği için mutluydu ve nasıl teşekkür edeceğini bilemiyordu. ''

Kaybedilen bir eşyayı bulup gerçek sahibine iade etme süreci, yukarıda belirtilen Tora emrine uygun olduğu için bir mitzva'dır. Bu mitzva'nın adı ise haşavat aveyda'dır (yani, kayıp eşyanın iade edilmesi). Bulan kişinin kaybedilen eşyayı gerçek sahibine iade etmesi de mitzva'nın bir parçasıdır. Yahudi kanunlarına göre, bulan kişi ne bulduğunu beyan etmeli ve daha sonra eşyanın kendilerine ait olduğunu iddia edenlere özel sorular sorarak aidiyeti tam olarak tespit etmelidir. Bazı durumlarda (kalabalık bir sokakta yerde bulunan az bir para gibi), kaybeden kişinin parayı bulma ümidini yitirdiği düşünülerek para, bulan kişi tarafından alıkonulabilir.

Yahudi etik kurallarına göre, kaybolmuş ancak kime ait olduğu tespit edilebilecek bir eşyaya sahip çıkmak ciddi bir günahtır. Bu bir çeşit hırsızlıktır ve bu günahtan insanın arınması pek de kolay değildir. Daha sonra insan bu yaptığından pişmanlık duysa da, bir müddet sonra kaybeden kişiyi bulamayacağı için işlediği günahı düzeltme imkanı da olmayacaktır (Maimonides, Mişne Tora, ''Pişmanlık Kuralları'', 4:3).

Hepimiz, zaman zaman, kayıp bir eşyaya rastlayabiliriz. Bu ya para olabilir ya da kaybeden için değeri olan, kredi kartı cinsinden bir şey olabilir. Belki de bulduğumuz şeyin sadece manevi değeri vardır. Tora'daki ''ve bulduğun şeyi arkadaşına geri vereceksin'' sözleri, bulunan bir eşyayı alıkoymanın hırsızlık gibi değil, düpedüz hırsızlığın ta kendisi olduğunu hatırlatmalıdır.