Eski çağlarda İsrail'de, davanın ölüm cezası ile sonuçlanabileceği mahkemelerde tanıklık yapmak üzere öne çıkan kişiyi hakimler çok ciddi ve geniş bir şekilde uyarırlar, tanıklığını söylenti veya tahminlere dayandıramayacağını hatırlattıktan sonra, kendisini olay hakkında çok ayrıntılı bir şekilde sorgulayacaklarını ona bildirirlerdi.

Tanığa bu gibi davaların normal davalardan çok farklı olduğu hatırlatılır, yalan söylemesi veya hata yapması durumunda normal davalarda "sadece para cezası ile kurtulabilirken" bu gibi davalarda "idam edilen masum insanın ve onun soyundan gelenlerin kanlarının tanığın ruhunu sonsuza kadar rahatsız edeceği" anlatılırdı.

Ancak bu ihtar dahi yeterli sayılmaz, mahkeme bunun da ötesinde tanığa Tora'dan alınmış bir dersi aktarmaya çalışırdı:

İnsan (İbranice'deki "Adam" sözcüğü, hem ilk insanın adı, hem de "kişi" anlamında), tek bir hayatın bile sönmesine sebep olan kişinin bütün dünyayı ortadan kaldırmış sayılacağını, tek bir hayat kurtaran kişinin ise bütün dünyayı kurtarmış sayılacağını bize öğretmek için, (işte bu yüzden), tek yaratılmıştır.
Bu öğreti komşular arasında barışı sağlama konusunda da etkilidir. Zira bu durumda hiç kimse komşusuna, "Benim atalarım seninkilerden daha yücedir," diyemeyecektir.
Bu öğreti bunun dışında, Kutsal Olan'ın yüceliğini de kafamızda canlandırmamıza yardımcı olur: Eğer bir kişi bir kalıptan birçok madeni para üretirse hepsi birbirine benzeyecektir. Ancak Kralların Kralı Kutsal Olan, bütün insanlığı birinci insanın kalıbına göre şekillendirmiş, buna rağmen her birinin "emsalsiz" (tek) olmasını mümkün kılmıştır. Bu yüzden de her kişi şunu söylemekle yükümlüdür, "Dünya benim [hatırım] için yaratıldı."

Mişna, Sanhedrin 4:5

Bu metinin de açıkladığı gibi Yahudi etik anlayışı, bireyin yüceliği konusuna çok önem verir. Rav'lar bunu Tanrı'nın tek bir insanı, Adam'ı yaratmasına dayandırırlar. Eğer Adam ölmüş olsaydı onunla birlikte bütün dünya yok olacaktı. Rav'lar buradan yola çıkarak, Tanrı'nın ve Adam'ın suretinde yaratılmış olan her bir insanın, bir dünya kadar değerli olduğu sonucunu çıkarmışlardır.

Ancak, Mişna'nın birçok diğer metnindeki anlatış şekli biraz kafamızı karıştırır: "... tek bir Yahudi'nin hayatını yok eden, bütün dünyayı yok etmiş sayılır; tek bir Yahudi hayatını kurtaran bütün dünyayı kurtarmış sayılır." Ancak bunun pek bir anlamı yoktur, zira Adam Yahudi değildi (ilk Yahudi Avraam'dı). Adam'ın yaşamından öğrenilecek tek şey, her bireyin kutsal olduğudur; her Yahudi'nin kutsal olduğu değil. Bütün insanlar Adam'dan geldiğine göre, ve bütün insanlar Tanrı'nın suretinde yaratıldıklarına göre, bütün insanların hayatı kutsaldır. Mişna'nın asıl söylemek istediği de budur.

Bu metin ayrıca ırkçılığa karşı da panzehir görevi görebilecek güçtedir. Bütün insanlar aynı bireyden geldikleri için birbirleri ile "akraba" gibidirler. "Üstün" veya "aşağı" ırk yoktur.
Son olarak bu metin, her bireyin emsalsiz (tek) olduğunu öğretir. Bir devlet veya Kral madeni para bastırdığında her bir para tıpatıp diğerine benzer. İnsanı şekillendirmiş olan ise Tanrı'dır ve bu yüzden de her insan birbirinden farklıdır (ikizlerin bile parmak izleri farklıdır). Bu yüzden de her bireyin kendi benliği ile gurur duyması gerekir: Birey, Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır ve daha önce yaratılmış olan başka herhangi bir kişiye benzememektedir.

Dini açıdan en uygun davranış şekli kişinin herkese, Tanrı'nın suretinde yaratıldığı ana fikri ve sonsuz değeri olduğu varsayımı ile yaklaşmasıdır. Bu kuralı izleyen kişi, sadece zengin ve önemli olanlara değil rastladığı her insana, saygılı davranacaktır. Bunun tam aksine, diğer insanlara saygı göstermemek yapılabilecek en inançsız davranıştır. Bu şekilde davranan, diğer kişinin Tanrı'nın suretinde yaratıldığına inanmıyor demektir. Dolayısıyle, bir kişiye kötü davranmak o kişiye karşı işlenen bir günah olduğu gibi, aynı zamanda Tanrı'ya karşı işlenmiş bir günah sayılır.

Son olarak, Mişna'nın da bize hatırlattığı gibi, insanın kendine kötü davranması da bir günahtır. Eğer dünya sizin hatırınıza yaratılmışsa, siz de saygıya ve merhamete layık değil misiniz? ***