Yazdır

Çünkü bu kişiler, anne, baba ve eş korumasından yoksun olduklarından, insanlar onlardan kolaylıkla faydalanabilirler. Tora'da Tanrı'nın bizzat kendisinin bu insanlardan faydalanan kişilerden intikamını alacağı sözü verilmiştir: "Hiç bir dul kadını ve öksüzü incitmeyeceksiniz.

Eğer onları incitirsen, ve bir yolla bana feryat ederlerse, onların feryadını mutlaka işiteceğim; ve öfkem alevlenip sizi kılıçla öldüreceğim; ve kadınlarınız dul, ve çocuklarınız öksüz olacaklar." (Şemot 22:21-23)

Alışılmışın dışında şiirsel bir eda ile Maimonides de, bu konudaki Tora ve Talmud yasalarını yorumlamaktadır:

"Kişi, dul ve öksüzlere yönelik davranışlarında özellikle dikkatli olmalıdır, zira onların ruhları bunalımdadır ve moralleri düşüktür. Zengin olsalar bile, bir kralın dul karısı veya öksüz çocuğu olsalar bile, yine de onlara karşı nasıl davranmamız gerektiği hakkında uyarılmaktayız: 'Hiç bir dul kadını ve öksüzü incitmeyeceksin.' Peki, onlara karşı nasıl davranmalıyız?

Onlara herzaman şefkatli bir şekilde hitap etmeliyiz.

Onlara herzaman kibar davranmalı, zor işler vererek fiziki olarak incitmemeli veya sert sözlerle kırıcı olmamalıyız.

Mal, mülk ve paralarına kendi öz varlıklarımızdan daha dikkatli davranmalıyız. Her kim ki onları sinirlendirir, kızdırır, acı verir, zülum eder veya para kaybına sebep olursa, o kişi yasaları ihlal etmiş, günah işlemiş sayılır."

- Moses Maimonides, Mişne Tora, "Karakter Gelişimi Yasasları" 6:10

Öksüz kelimesi hem anne hem de babasını kaybetmiş kişiler için kullanılsa da, Tevrat dönemlerinde bu sözcük, babalarını kaybeden ancak anneleri hala hayatta olan çocukları kapsardı. Tarih boyunca yaygın olan babaerkil toplumlarda, babası olmayan bir çocuk zayıf ve "incinebilir" sayılırdı. Ancak daha sonraki Yahudi yazılarında öksüz kelimesi, annesini, babasını veya her ikisini kaybetmiş çocuklar için de kullanılmaya başladı.

Ortalama yaşam süresinin uzadığı günümüzde, eski çağlara göre oransal olarak çok daha az yetim vardır. Ancak günümüzdeki yüksek boşanma oranları yüzünden de bazı çocuklar, babalarını çok az görmektedirler. Babaları etrafta olmadan yetişen erkek çocukların uyuşturucu kullanımı, düşük eğitim düzeyi, işsizlik, şiddet suçları gibi illetlere çok daha fazla meyilli oldukları son yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Aynı şekilde, bu tip ailelerde yetişen kızlarda da topluma uyum zorlukları çokça yaşanmaktadır. Bu durumda öksüzlere özel bir özen gösterme konusundaki Tevrat emirlerini babası ile teması olmayan çocuklara "büyük ağabey" veya "büyük abla" gibi davranarak da yerine getirebiliriz. Teknik olarak bu çocuklar öksüz olmasa da, psikososyal anlamda bu çocuklar "öksüz" sayılabilir.

Tevrat'ta Tanrı "bütün öksüzlerin babası" olarak tanımlanır ( Teilim 68:6). Bu yüzden de, öksüzlere düzenli ve ciddi bir şekilde yardım etmekle, biz de bir bakıma, Tanrı'ya benzemeye başlarız.***