Yazdır

Talmud hayırsever olmayan kişileri çok sert bir şekilde uyarır: "Eğer kişi hayırseverlik yapmamak için gözlerini yumuyorsa bu davranışı putperestlikle eşdeğerdedir" (Ketubot 68a).

Hayırsever olmamak ne kadar iğrenç olursa olsun bu davranışı putperestlikle eşdeğerde tutmanın mantığı nedir? Rav Adin Steinsaltz şöyle açıklar: "Parasının Tanrı'dan kaynaklandığını bilen kişi fakirlere kendi parasından verir. Fakire bağış yapmayan kişi ise sadece kendi gücünün [ve bilgeliğinin] bütün maddi varlığının nedeni olduğuna inanmaktadır herhalde. Bu da bir çeşit putperestlik sayılır. Zira kişi, herşeyin kaynağı olarak sadece kendini görmektedir.

Putperestlik ve hayırsever olmayı reddetme, normal olarak, birbirinden tamamen farklı davranışlar olarak görülür. Zira hayırseverlik yapmayı reddetmek bizi diğer insanlardan, putperestlik ise bizi Tanrı'dan uzaklaştırmaktadır. Ancak Talmud'daki özdeyişin de belirttiği gibi tzedaka vermeyi kısıtlamak, insanları aynı zamanda Tanrı'dan da uzaklaştırmaktadır. Rav Shlomo Carlebach fakir insanları görmezlikten geldiğimizde ruhlarımızı tehlikeye attığımıza ikna olmuştu: "Eğer kulaklarınız muhtaç insanların çağrılarına açık değilse bu demektir ki siz sağırsınız ve bu yüzden de Tanrı'nın size seslenişini dahi duyamayacaksınız." ***