Hatalı davrandıklarını kabullenemeyen birçok insan vardır. Başlarına kötü bir şey geldiğinde, ya bunun bir talihsizlik olduğunu söylerler ya da olayın suçunu başkalarına yıkmaya kalkarlar.

Bu tip insanlar hatalarını hiçbir zaman kabul etmedikleri için, gittikçe mutsuzlaşan yaşamlarını iyileştirme konusunda yeni adımlar atamazlar. Bu kişiler talihsizliklerinin sona ermesini, başkalarının onlara adil davranmasını ve başlarını derde sokmamasını ümit etmekten başka bir şey yapamazlar.

Yahudi geleneklerine göre tövbe etmenin ilk adımı hakarat hahet, yani yapılan hatayı kabullenmekten geçer. Çoğumuz için bu çok zor bir adımdır. Bu hep böyle olmuştur. Adam ile Hava cenette günah işlediklerinde Tanrı Adam'a, iyiyle kötüyü bilme ağacının yasaklanmış meyvesini niçin yediğini sormuştu. Hatasının sorumluluğunu üstleneceğine Adam, suçu Hava'nın (dolayısıyle Tanrı'nın) üstüne yıkmaya çalışmıştı: "Yanıma koyduğun kadın ağacın meyvesini bana verdi, ben de yedim." Tanrı Hava'yı sorguladığında ise Hava yılanı suçlamıştı: "Yılan beni aldattı, o yüzden yedim" (Bereşit 3:12-13).

Birkaç sene sonra Tanrı Kayin'e katlettiği kardeşi Habil'in nerede olduğunu sorduğunda Kayin, suçunu itiraf edeceğine Tanrı ile adeta alay eder bir şekilde: "Bilmiyorum, kardeşimin bekçisi miyim ben?" diye karşılık vermişti (Bereşit 4:9). Binlerce sene sonra Nebi Şemuel, Kral Şaul'u ilahi bir emri yerine getirmemekle suçladığında tepkisi ne olmuştuş Şaul yalan söylemiş ve bu davranışını savunmaya çalışmıştı (Şemuel 1 15).

Bundan da birkaç sene sonra Nebi Natan, Kral David'e ciddi bazı suçlamalar yöneltmişti. Ancak David bu suçlamalara Adam, Hava, Kayin ve Şaul'dan çok farklı bir şekilde karşılık vermişti. Kral David suçunu kabullenmiş ve itiraf etmişti: "Tanrı'ya karşı günah işledim," (Şemuel 2 12:13). Nihayet bir insanın suçuna sahip çıkmasından herhalde çok mutlu olan Tanrı, Natan'a, David'e cezasının çok daha hafif olacağını söylemesini buyurmuştu.

Sorumluluğunu ve suçunu kabul etmeyen kişinin değişmesi mümkün değildir. Bir hastalığa teşhis konulmadıkça çare bulunamayacağı gibi, suç veya kötülük de kabullenilmedikçe düzeltilemez. Bu durumda, yaptığınız kötü davranışlar için tövbe etmek istiyorsanız, ilk (ve çoğumuz için en çok acı veren) adım, yapılan hatanın bahanesiz ve mazaretsizce kabullenilmesidir.

İşte size bir ev ödevi: Yalnız başınıza oturduğunuzda hayatınız boyunca yapmış olduğunuz veya halen yapmakta olduğunuz adil olmayan, hatalı bir iki davranışı aklınıza getirmeye çalışın. Yaptığınız hataları düzeltmeye hazır değilseniz bile (bunların tamamen düzeltilmesi mümkünse eğer) en azından, Kral David'in yaptığı gibi, suçunuzu kabullenin. Hatalı davranışlarınızın farkına varmak bile tavırlarınızı değiştirmeye başlayacaktır. ***