Rav Aaron Levine, hasta bir kadını hastanede ziyaret eden ve ona armağan olarak yeni bir yağmurluk getiren bir kadından bahseder. Kadın elindeki paketle hasta arkadaşının yanına geldiğinde, ona şöyle demişti: "Hava çok bulutlu; yakında bu yağmurluğa ihtiyacın olacak."

İşte "bikur holim" buyruğunu, hayalgücünü kullanarak uygulayan bir kadın! Getirdiği armağan ve söylediği sözler hasta kadına güç vermiş, ona, yakında iyileşeceği ve normal hayata döneceği umudunu vermişti.

Rav Hanoch Teller ise, Yeruşalayim'in önde gelen bilge Rav'larından biri olan Shlomo Zalman Auerbach'ın (daha çok Reb Shlomo Zalman olarak bilinir), çok zayıflamış ve ölüm döşeğinde olan arkadaşını ziyaretini anlatır. Hasta, Rav Zalman'y gördüşünde, seneler önce yazdığı (ve Rav Zalman'ın yayınlamış olduğu bir makaleyi eleştiren) bir yazısı için Rav'dan özür dilemeye başlamış. Rav Zalman ise, eleştirinin şahsına yönelik ve haksız olmadığı için özür dileyecek bir şey olmadığını söylemiş. Ancak şöyle devam etmiş: "Özür dilemene gerek yok. Yine de fikirlerinin ve öne sürdüğün iddiaların tamamen yanlış olduğunu tekrarlamam gerek." Rav Zalman'ın bu iğneleyici sözleri hastayı birdenbire dinçleştirmiş. İki bilgin konu hakkında saatler süren uzun ve hararetli bir tartışmaya girişmişler.

Rav Shlomo Zalman hasta adama verilebilecek en değerli şeyin (diğer ziyaretçilerin yaptığı gibi) acıma duygusu değil, onu, "hayatının esasını teşkil etmiş olan hararetli tartışma meydanına" yeniden ve belki de son bir kez çağrılmış olmanın verdiği şevk olduğunu çok iyi kavramıştı. "Hastanede bulunan hiçbir alet ona, şu anda eksikliğini hissettiği öğrenme şevkini - hayatının oksijenini - veremezdi."

Rav Telushkin'in babası Shlomo Telushkin, 1986'da çok ciddi bir şekilde hastalanmıştı. Shlomo, o zamana kadar muhasebeci olarak çalışmıştı. En önemli müşterilerinden biri çok sevdiği Hasidik Lubaviç cemaati idi. Shlomo Telushkin ayrıca, Lubaviç Rav'y Menachem Mendel Schneerson'un da özel muhasebecisiydi. Hala hastanede olduğu sırada Rav Schneerson'un yardımcılarından biri oğlunu arayarak babasına muhasebe konusunda bir soru yöneltmesini istemiş. Oğlu bu isteğe çok şaşırmış. Babası ancak birkaç gün önce kendine gelebilmişti. Kafası hala çok karışıktı. Rav Schneerson'un yardımcısı, geçen gün toplantılarında muhasebe ile ilgili bir sorun çıktığında, Schneerson'un, "Shlomo'ya sorun" dediğini, çok hasta olduğu hatırlatıldığında ise yine de, "Shlomo'ya sorun" diye tekrarladığını söyledi. Sorunun Lubaviç Rav'ından geldiğini bilen oğlu hasta babasının yanına giderek ona konuyu açmış. Babası hemen bir çözüm önermiş. Meğer konu sanıldışı kadar karmaşık değilmiş. Rav Schneerson'un bu olaydaki yaklaşımı hem çok zekice, hem de şefkat doluydu. Babasının ne kadar hasta olduğunu bilmesine rağmen, hasta yatağında, kafası karışık ve yarı felçli durumda dahi, kendini verimli hissetmesinin ne kadar önemli olduğunu çok iyi sezmişti.

Bir hastayı ziyaret ettiğinizde onun en çok neye ihtiyacı olabileceğini anlamaya çalışın. Ve eğer elinizden geliyorsa, o ihtiyacını karşılamak için çaba sarfedin; bu ihtiyaç bir yağmurluk, bir tartışma konusu veya sadece bir soru olsa dahi...***