Güç karşısında doğruyu söyle

Öğretmeninin hakim olduğu bir davada onu izleyen öğrenci, fakir kişinin haklı, zengin kişinin ise haksız olduğu sonucuna varıyorsa, sessiz kalmamalıdır. Bunun böyle olması gerektiğini nasıl biliyoruz? Çünkü Tora der ki: "Yalandan uzak duracaksın" (Şemot 23:7).

- Talmud Bavli, Şevuot 31a

Yahudi geleneği öğrencinin öğretmenine saygı göstermesi gerektiğini kuvvetle vurgular. İşte bu yüzden Rav'lar, hocalarının hakimlik yaptıkları davalarda öğretmenlerinin taraf tuttuklarını gözlemleyen öğrencilerin sessiz kalmayı tercih edebileceklerinden çekinirler. Bu yüzden de Talmud, bu tür bir durumla karşı karşıya gelindiğinde en kutsal kitap olan Tora'nın onlara konuşmayı emrettiğini vurgulama gereğini duymuştur. Farklı bir deyişle Yahudi etik anlayışına göre, sessizliğiniz başkasına zarar verecekse, konuşmanız emredilmiştir. Dolayısıyle, Talmud'da bahsi geçen ve öğretmenin zengin davacının tarafını tuttuğu bu örnekte, öğrenci sesiz kalmayıp fikrini açıklamakla yükümlüdür. Belki de öğrencinin konuşmayıp susması, öğretmenin işlediği suçtan daha ciddi bir kusurdur. Zira öğretmen (bu hatayı işlerken) büyük ihtimalle masumdur. Öğrencinin sessizliği ise öyle değildir.

Yine bu kurala göre, işçisine kötü davranan bir işveren gördüğünüzde fikrinizi çekinmeden, açıkça söylemekle yükümlü olduğunuzu bilmeniz gerekir. Örnekteki öğrencinin durumunda olduğu gibi, sözlerinizin bir etkisi olacağını düşündüğünüz her an muhakkak konuşmalı, fikrinizi çekinmeden ortaya atmalısınız.

UCLA Tıp Fakültesinde psikiyatri profesörü olan Dr. Stephen Marmer kendi öğrencilik günlerine ait bir anısını şöyle anlatır:

"Okuldaki ikinci senemdi. Bir derste bir arkadaşımız ayağa kalkarak öğretmenimize basit bir soru yönlendirmişti. Öğretmen ise ona dik dik bakarak, 'Bu çok aptalca bir soruydu!' diye karşılık vermişti. Yüzü kızaran öğrenci yerine oturduğunda sınıfın en iyi öğrencilerinden biri olan diğer bir arkadaşımız elini kaldırarak söz istedi. Biraz önceki soruya göre daha anlamlı bir yorum veya soru geleceğini ümit eden öğretmenimiz bu öğrenciye söz vermiş, o da şöyle söylemişti, 'Profesör, bu sınıfta hiç kimse aptal değildir. Cahil olabiliriz. Zaten buraya öğrenmeye geldik. O arkadaşımızdan ve sınıftan özür dilemelisiniz.' Hepimiz bu söylenenleri alkışlamıştık. Profesör, dersine devam etmeden önce özür dilemiş ve hatasını yüzüne vuran öğrenciye teşekkür etmişti."

Dr. Marmer öyküsünü şöyle tamamlar: "Arkadaşımızın sergilediği bu cesareti hiç unutmadım."

Sizden daha güçlü olanlara karşı doğruyu söylemeye cesaret etmek ("güç karşısında doğruyu söylemek") Quakers tarikatı ile ilişkilendirilen prensiplerden biridir. Tora (Moşe'nin Firavun'un karşısında konuşmaya cesaret etmesi, peygamberlerin krallara karşı çıkması) ve Talmud (öğrencinin öğretmenine hatasını belirtmesi konusunda ısrarı) bu öğretinin ne kadar önemli ve eski bir Yahudi geleneği olduğunu bize hatırlatır. ***