Yazdır

Yitta Halberstam Mandelbaum bir gün ünlü Hasidik besteci ve şarkıcı Rav Şlomo Carlebach'a Libertı, New York'ta rastlamış ve ona sokakta refakat etmeye başlamış. Birlikte girdikleri kahvede Carlebach, yanında alıp götürmek üzere bir şişe soda sipariş etmiş. Sodanın fiyatının elli sent olduğunu öğrendiğinde ise görevliye iki dolar verip paranın üstünü bahşiş olarak bırakmış.

Bunu gören Yitta, Rav Şlomo'nun bahşiş sistemini anlamadığını düşünerek ona şöyle demiş, "Yanında alıp götürmek üzere bir içecek siparişi verdiğinde bahşiş bırakılmaz. Zaten elli sentlik bir soda için de bir buçuk dolar bahşiş bırakılmaz."

Rav Şlomo gülerek ona şu cevabı vermiş, "Aziz kardeşim Yitta, biliyorum, biliyorum. Ben sadece hiç bahşiş vermeyen ve bu şekilde Tanrı'nın adını lekeleyen (hilul Haşem yapan) dindaşlarımın davranışlarını telafi etmeye çalışıyorum."

Günlük hayatınızda etkileşimde bulunduğunuz Yahudi olmayan kişiler sizin Yahudi olduğunuzu öğrendiğinde siz artık bir şahıs olmaktan çıkarak, isteseniz de istemeseniz de Yahudi olmayan topluma karşı Yahudi toplumunun bir elçisi durumuna gelirsiniz. Kötü davrandığınızda insanlar sadece sizden hoşlanmamakla yetinmeyecek, bütün Yahudiler hakkında hoş olmayan sonuçlar çıkaracak, bir anlık kötü davranışınız yüzünden günün birinde başka bir Yahudi acı çekebilecektir.

Bu muhakeme şekli size biraz aşırı gelebilir. Şöyle düşünün: Farklı bir dine, ırka veya etnik grupa mensup biri size karşı kötü veya saygısızca davranmış olabilir. Bunun sonucunda siz de, o grup hakkında pek hoş olmayan bir genelleme yapmış olabilirsiniz. Böyle bir davranışta bulunduysanız eğer, bu davranışınız sadece şahsınıza karşı değil bütün Yahudilere karşı kin beslemek için bir sebep yaratabilecektir.

Buna karşılık, Rav Şlomo'nun yaptığı gibi cömertçe ve asilce davranırsanız, hem kendinizi, hem Yahudi toplumunu, hem de Tanrı'yı yüceltmiş olursunuz.

İşte mekadeş Haşem olmanın, Tanrı'nın adını kutsallaştırmanın asıl anlamı budur. ***