Yazdır

Anne ve babamıza itaat etmeyebileceğimiz durumlar

Anne ve babalar çocuklarının kendilerine tam olarak itaat etmelerini
beklememelidir. Yahudi ahlak yasalarına göre mutlak itaat hakkı sadece
Tanrı'nındır.

Çocuklar anne ve babaları bunu emretse bile, Yahudi yasaları açısından
yasak veya ahlak dışı sayılabilecek eylemleri yerine getirmek zorunda
değildir (Şabat'ın kutsallığını hiçe saymak gibi). Rav Şlomo Ganzfried'e
göre, "Eğer çocuk kavga etmiş olduğu biriyle yeniden barışmak, onu
affetmek, onunla tekrar konuşmak istiyorsa ve babası buna izin vermiyorsa,
babasının emrini yerine getirmemelidir." Ancak bahis konusu olan kişi
çocuğun üzerinde kötü bir tesir bırakabilecek tehlikeli biri ise,
babanın emri geçerli olabilir.

Günümüzde çekirdek aile kavramının gittikçe zayıfladığı bir ortamda bu
kural, Rav Ganzfried'in öngöremediği şekillerde çiğnenmektedir. Bir
çift, şiddetli geçimsizlik yüzünden boşanmıştır. Ailenin büyük kızı annesi
ile birlikte yaşamaktadır. Arada bir babasını ziyaret eder. Baba bu
ziyaretlerinin birinde kızının çok huzursuz olduğunu farkeder. Sebebini
sorduğunda kızı durumu şöyle açıklar: "Annem bana şunu söyledi: 'İki
seçeneğin var. Babanı sevebilirsin ya da beni sevebilirsin. Ancak ikimizi
birden sevemezsin.'"

Yahudi yasalarına göre, annenin kızına böyle bir seçenek sunması doğru
değildir. Kızın da annesinin bu emrini yerine getirmemesi gerekir.
Aşırı durumlar haricinde, anne veya babanın çocuğunu diğer ebeveyinden
uzaklaştırmaya, yabancılaştırmaya hakkı yoktur.

Eğer anne baba çocuktan dürüst olmayan bir eylem yapmasını istiyorsa,
çocuğun bu doğrultudaki bir emri yerine getirmesi zorunlu değildir. Bir
çocuk bir eşya bulmuştur ve onu sahibine iade etmek istemektedir.
Babası ise o eşyayı geri vermemesini önermektedir. Talmud'a göre çocuk,
babasının emri yönünde hareket etmemelidir. Doğal olarak bu şekilde hareket
etmek, küçük çocuklar için zor olabilir. Büyük çocuklar ise bu önerinin
bir tür hırsızlık olduğunu sezdiklerinden bu yönde hareket etmeye
kendilerini zorunlu hissetmeyebilirler.

Maddi bir çıkar uğruna çocuğa yaşı hakkında yalan söylemesini önermek
de hatalıdır: "Gişedeki adama onbir yaşında olduğunu söyle. Ucuz bilet
versin." Böyle bir durumda çocuk babasına yapılanın hatalı olduğunu
hissettiğini söylemesi gerekmektedir.

Bazen çocuklara verilen emirler Yahudi yasalarını ihlal etmese de
çocuğun kalbini kırıcı özellikler taşır. Örneğin anne veya baba çocuğun
sevdiği kişi ile arasını bozmak isteyebilir. Eğer çocuğun evlenmek istediği
kişi Yahudi geleneklerine uygunsa, anne veya babanın emirlerine itaaat
etme zorunluluğu yoktur. Bu tutum çok eski çağlardan beri geçerli
olmuştur. Talmud iki bin sene önce de şöyle derdi: "Baba, daha reşit olmayan
kızını, rızasını almadan evlendiremez. Kızının büyümesini ve 'bu veya
şu' kişiyle evlenmek istiyorum demesini beklemek zorundadır."

Evlat olarak ebeveynlerinize karşı, şükran, hatır sorma, saygı ve
hürmet gibi çeşitli yükümlülükleriniz vardır. Ancak onların vicdanınızı
kontrol etmesine izin vermek gibi bir yükümlülüğünüz yoktur. ***