Yazdır

Birinin size acı çektirdiğini, daha sonra af dilediğini, ancak onu affetmeyi içinize kesinlikle sindiremediğinizi göz önüne getirin. Belki de ortaya sürdüğü savunmanın yeteri kadar samimi olmadığını düşünüyor, hala çok acı çekiyor veya size acı çektiren kişiye biraz da siz acı çektirmek istiyorsunuz.

Ancak seve seve affetmeye bizi teşvik edecek pratik bir sebep vardır; Yahudi geleneğine göre af, karşılığında Tanrı'dan gelen cömert ve özel bir armağanın vadedildiği bir eylemdir: "Raba şöyle der...Kimin günahı affedilir ki? [Kendine karşı işlenen] günahları affeden kişinin." (Talmud Bavli, Megilla 28a)

Başka bir deyişle, size karşı hatalı davranan birine karşı merhametle yaklaşırsanız Tanrı da, siz onu gücendirdiğinizde, size merhametli davranacaktır. Bu Talmud öğretisini bir çeşit "Tanrısal aklıselim" olarak algılamak gerekir. Sizi gücendirenlere karşı acımasız davranırsanız, başkalarına göstermek istemediğiniz merhameti Tanrı'dan isteme hakkını kaybedersiniz. Aksine, merhametli bir şekilde davranırsanız, sizin de Tanrı'dan daha büyük bir merhamet payı almaya hakkınız doğar.

Apokrifa kitaplarından biri olan Ben Sira (Ekleziastikus olarak da bilinir) aynı düşünceyi şöyle ifade eder: "Komşunun sana karşı yaptığı hatayı affet ki, dua ettiğinde, senin de günahların af edilsin. Başkasına karşı kalbinde öfke barındıran kişi, Tanrı'dan nasıl şifa bekleyebilir ki? Kendi gibi olana merhamet etmeyen kişi, kendi günahları için nasıl af dileyebilir ki?" (Ben Sira 28:2-4)

Dolayısıyle, biri sizden af dilediğinde merhametli olun. Kendi günahlarınızı affetirmenin daha kolay bir yolu olabilir mi? ***