Ütopik bir dünyanın tanımlandığı iki ayrı bölümde Tora, bu dünyada yaşayan varlıkların vejetaryen olduğunu belirtir. Örneğin Adam ve Hava Gan Eden'de iken Tanrı onların sadece sebze ve meyve yemelerini emretmişti (Bereşit 1:29). Daha sonra Noah döneminde ise Tanrı, insanların et yemelerine izin verir (Bereşit 9:3).

Diğer taraftan Yeşaya, Maşiyah'ın geleceği bir dönemi hayal ederken, hayvanların bile otobur olacağını düşlüyordu: "Onun döneminde kurtla kuzu bir arada yaşayacak, parsla oğlak birlikte yatacak" ve "inekle ayı birlikte otlayacak, yavruları bir arada yatacak" (Yeşaya 11:6,7).

Et yeme izninin insanoğluna verilmiş bir taviz olarak algılanmasına rağmen bu alışkanlık, eskiden beri geleneksel Yahudi kültürünün bir parçası haline gelmiştir. Yahudi geleneğinde neşeli bir bayram yemeğinin özelliklerinden biri, et ve şarabın birlikte tüketilmesidir (Talmud Bavli, Pesahim 109a).

Ancak Yahudi yasaları, et yeme izni öne sürülerek hayvanların acı çekmesine lakayt kalınmasını kesinlikle kabul etmez. Bu yüzden de hayvanların kurban edilme yöntemleri sıkı kurallara bağlanmış, hayvanların çektikleri acının asgariye indirilmesi için çaba harcanmıştır.

İnsan hayatının hayvanların hayatından daha değerli sayılmasına rağmen (zira insanlar, hayvanlardan farklı olarak, "Tanrı'nın suretinde" yaratılmışlardır) hayvanlara karşı ne şekilde davrandığımız sadece bizi ve hayvanları değil, Tanrı'yı da yakından ilgilendirir. Talmud, Rav Yehuda ("Prens", Mişna'nın derleyicisi ve MS üçüncü yüzyılın önde gelen Rav'larından biri) hakkında şunları anlatır:

Rav Yehuda'nın acıları başına gelen bir olaydan sonra başladı ve uzun müddet yakasını bırakmadı. Bu acılara sebep olan olay neydiş

Bir dana kurban edilmeye götürülüyordu. [Kaçarak] Rav Yehuda'nın yanına sığınmış, başını pelerininin altına sokarak sızlanmaya başlamıştı.

Rav Yehuda ise onu bir kenara itip şöyle demişti, "Git, sen bunun için yaratılmıştın."

O sırada göklerden gelen bir ses şöyle demişti: "Bu kadar acımasız olduğuna göre, ona da acılar gönderelim." [Bu olaydan sonra Rav Yehuda, on üç sene boyunca ıstırap veren çeşitli hastalıklar geçirmişti.]

Bu ağrılar sonunda nasıl dinmişti?

Günün birinde Rav Yehuda'nın evindeki hizmetçi yerleri süpürürken farelere rastlamıştı. Onları evin dışına kovmaya kalkıştığında ise Rav Yehuda onu durdurarak şöyle demişti: "Bırak onları, Teilim'de yazılı olduğu gibi 'Tanrı herkese iyi davranır, sevecenliği bütün eserlerini kapsar'".

Bunun üzerine [göklerde] şöyle denmişti: "Madem ki bu adam bu kadar merhametli, biz de ona karşı merhametli davranalım" [Rav Yehuda anında sağlığına kavuşmuştu].

Hayvanlarla ilgilenmek, Yahudi geleneğinde, büyük liderlerin sahip olmaları gereken özelliklerin başında gelir. Ünlü bir Midraş, Yahudileri Mısır'dan çıkarmak için Moşe'nin seçilmiş olmasının, çoban olduğu dönemde hayvanlara karşı gösterdiği merhametin sebep olduğunu öne sürer:

Bir gün Moşe, kayınpederi Yitro'nun koyunlarını otlatmakta iken, kuzulardan biri kaçıvermişti. Moşe arkasından koşmuş, kuzu ise, gölgelik bir yer buluncaya kadar uzaklaştıktan sonra oradaki bir gölcükten su içmeye başlamıştı. Moşe kuzunun yanına geldiğinde şöyle demişti: "Susamış olduğun için kaçtığını bilmiyordum. Bu kadar koştuğun için şimdi yorgun olmalısın." Moşe bunun üzerine kuzuyu omuzuna alarak sürünün yanına geri götürmüştü. Bunu gören Tanrı şöyle demişti, "İnsanlara ait koyunlara bu kadar iyi baktığın için Benim koyunlarımın, Bene Yisrael'in çobanı sen olacaksın." ***