Yazdır

"Hello Muddah, Hello Faddah" şarkısı ile üne kavuşan esprili şarkı yazarı Allen Sherman'ın küçük oğlu, eşi ile sürdürdüğü ciddi bir sohbet sırasında odalarına girerek babasına yeni bitirdiği bir resmi gururla sunmak üzere yanlarına yaklaşmıştı.

Konuşması yarıda kesildiği için canı sıkılan Sherman, oşlunun çocukça karalamalarını fazla önemsemeden onu hızla başından savmıştı. Resminin babası tarafından reddedilmesine çok üzülen çocuk, kağıtlarını yere atarak koşar adımlarla odasına çıkmış ve kapısını hızla çarpmıştı.

Hızla kapanan kapının sesi Sherman'a, yirmi beş sene önce başından geçen bir olayı hatırlatmıştı. Bir sabah uyandığında genç Sherman, Yidiş aksanı ile konuşan babannesinin o gece vereceği bir davet için "futbol" istediğini duyar gibi olmuştu. Babannesinin bu talebi onu çok şaşırtmıştı. Buna rağmen civar sokakları araştırarak, babannesi için bir "futbol topu" bulmayı aklına koymuştu. Etrafta dolaşırken, topunu Sherman'ın en değerli oyuncaklarının birinin karşılığında vermeyi kabul eden bir çocuğa rastlamıştı. Mahallenin kabadayısı olan bu çocuk, takası kabul etmeden önce Sherman'ın burnuna bir yumruk indirmeyi ihmal etmemişti.

Sherman hiç vakit kaybetmeden futbol topunu eve götürmüş, pırıl pırıl parlayana kadar temizledikten sonra da babaannesinin görebileceği bir yere bırakmıştı. Topu ilk bulan annesi olmuş ve Sherman'y oyuncaklarını ortada bıraktığı için bir güzel azarlamıştı. Futbol topunu babaannesinin vereceği davet için getirdiğini açıkladığında ise annesi gülmeye başlamıştı: "Davet için bir 'futbol topu' mu? Babannenin dediklerini anlamıyor musun? O bir 'meyve çanağı' (fruit bowl) istemişti, bir futbol topu değil!"

Çok utanan çocuk odasına koşmuş, oda kapısını çarpmış ve davete katılmayı reddetmişti. Bir süre sonra annesi onu aşağıya gelmesi için çağırmıştı. Misafirlerin yanına indiğinde Sherman, babaannesinin elinde kocaman bir çanakla dolaştığını görmüştü. Çanağın içinde her türlü meyve güzelce dizilmişti. Çanağın tam ortasında ise, Sherman'ın eve getirdiği futbol topu pırıl pırıl parlıyormuş. Misafirlerden biri babaannesine, bir meyve tabağında topun ne aradığını sorduğunda yaşlı kadın ona torununun hediyesinden bahsetmiş ve ardından şunu eklemişti: "Çocuktan gelen herşey güzeldir."

Birçok insan, çocukluk yılları boyunca anne veya babası için özenle seçtiği hediyelerin bazen ne kadar isteksiz ve heyecansız bir şekilde karşılandığını anlatır. Yetişkin olduklarında bile bu hatıralarını dile getirmeleri, onların bu tür çocukluk anılarından ne kadar da etkilenmiş olduklarını gösterir.

Çocuklar bundan daha fazlasına layıktır. Onlar, Sherman'ın babaannesinin dediği gibi, "çocuktan gelen herşeyin güzel" olduğunu kavrayabilecek yetişkinlere layıktır.***