sosyal baskıyı ele almak

Konuşurken kafasını sağa sola sallayan birisi ile karşılaştım. Çünkü bir zamanlar birisi ona, profilinin ünlü bir aktörün profiline benzediğini söylemiş.

Ancak çoğu insan bu şekilde düşünmüyordu. Aksine, onun (kafasından) bir problemi olduğunu düşünüyordu.

Başkaları üzerindeki etkimizi, hareketlerimizin belirlemesine izin verdiğimizde işte böyle bir parodi meydana gelir.

"Mitrahek min akavod" şunu açıklar: Gururdan uzak durun. Başkalarına sadece tanıma amacıyla bakmamamız gerektiğini, içimizde bulmamız gerektiğini öğretir. Sizin için hayatta anlamlı olan şeyleri bulun ve bunları, sizi yüceltmesi için kullanın.

Bu, klasik bir beden-ruh çatışmasıdır. Beden, başkalarının bizi önemli bulduğu düşüncesiyle sarhoş olmaktan mutludur. Fakat ruh, asıl anlamlı olanın peşindedir. Beden der ki; "Şu an için önemli olalım". Ruh der ki; "Bunu gerçekleştirelim." Beden, güçlük ve olanaksızlıklar karşısında duraklar. Ruh ise yapılacak doğru şeyi bilir.

GÜDÜLERİNİZİ İNCELEYİN

Hayatta yaptığınız her şeyin kendi seçiminiz olduğundan, başkalarını etkilemek için yapmadığınızdan emin olun. Örneğin; sosyal hayattaki planlarınızı yaparken kendinize sorun: "Beni bunu yapmaya sevk eden güdülerim nelerdir?" Eğer bir Avrupa seyahati planlıyorsanız, bunu siz istediğiniz için mi yapıyorsunuz yoksa herkese karşı ne kadar maceraperest olduğunuzu göstermek için mi?

İnsanların hayranlık arayacağı birtakım şeylerin listesini yapın. Zenginlik, güç, kabiliyet, eğitim, zeka, iş, sağlık...

Bu listede olması gereken daha önemli şeyler var mı?

Şimdi başkalarını etkilemek için yaptığınız şeylerin bir listesini yapın. Neden bu şeyler, sizin kendinizi bu kadar önemli hissetmenize yol açmaktadır?

Şimdi kendinize bu şeylerle niye başkalarını etkileme gereği duyduğunuzu sorun. Sonuç olarak neyi başarmayı ümit ediyorsunuz?

TANINMA YARIŞI

Farkında olmasak bile başarılarımızdan dolayı tanınmayı istemek insanın doğasında vardır. Gurur duyduğumuz neler varsa, diğer insanların da bunları bilmesini isteriz. Bir daha karşılıklı görüşme içinde olduğunuzda karşınızdaki kişinin başarılarından bahsetmesinin çok zaman almayacağına dikkat edin.

İnsanları etkilemek için niye bu kadar istekliyiz? İnsanlar anlam açlığı çekerler. Ancak bazen gelmemiz gereken seviyeye ulaşamıyoruz. Bu sefer de başkalarından gelen suni bir destekle telâfi etme gereği duyuyoruz.

Eğer insanlar sizin büyük olduğunuzu söylerlerse ikna olmaya başlarsınız. Örneğin; bir film yıldızının düşüşü çok sert olur.

Onurun arkasından gitmek, sizin kendinize saygı duymadığınızın bir işaretidir. Bu, "Ben çok önemli biri değilim ama insanlara öyle olduğumu düşündürebilirsem o zaman bir şeylere değerim." Demek gibidir. Oysa bu, doğru değildir. Kendinizi dolandırıcı gibi hissedersiniz.

Kendi başarı seviyeleri ile tatmin olan kişilerin, değerli olduklarına inanmaları için halk tarafından tanınmalarına ihtiyaçları yoktur. Eğer kendinize inanıyorsanız, başkalarının ne düşündüğü önemli değildir.

DÜŞÜNCE ÖZGÜRÜ OLUN

Ne kadar iyi olduğunuz konusunda başkalarının görüşlerine güvenirseniz, rüzgarda bir yaprak gibi olursunuz. Başkalarının düşünceleri sizi bir yaprak gibi oradan buraya sürükler.

Eğer kendi değerinize güvenirseniz, o zaman fikirlerinizden daha çok emin olabilirsiniz. Yani fikirler sizindir, toplumun değil.

Tanrı Yahudileri inatçı, dik başlı olarak nitelendirir. İnatçı olmak hem iyi, hem de kötüdür. Kötüdür çünkü inatçısınız ve değişmek istemiyorsunuzdur. İyidir, çünkü merak ve eğilim için kendi silahlarınıza bağlı kalıyorsunuz. ''Eğer Yahudiler dik başlı olmasalardı, bugüne kadar gelemezlerdi. '' denir.

Hepimiz başarı ve büyüklük isteriz. Ve bunu ararız. Ancak başkaları için yaşamayın. Meslek seçiminizi, yaşam tarzınızı, hatta boş zamanınızı size statü sağlayacak şeyler üzerine kurmayın. Büyük olmak istiyorsanız, büyük bir şey yapın. Sadece başkalarının gözünde değerli olmak için değil, anlamlı bir yaşam sürmek ve potansiyelinizi yerine getirmek istediğiniz için bunu yapın. Bunu, çekeceğiniz dikkati düşünmeksizin yapın.

Merak etmeyin. Doğru yolu takip ederseniz, sizi başkaları reddetse bile, yatağa giderken vicdanınız rahat olacak ve sonunda gerçekler ortaya çıkacaktır.

ETKİLENİYOR MUSUNUZ?

Bazı insanlar başarıları ile övünürler ve "Dikkat edin, ben birileriyim" derler. Yahudilik der ki; iyi bir şey yapanlar ve bununla övünenler armağanı kaybederler. Örneğin; bir dul ve çocuklarının ancak yetecek kadar yiyecekleri var ve siz onlara yiyecek getirdiniz ve maddi olarak yardım ettiniz. Bununla övünmeye başladığınız anda bunu kendi itibarınızı yükseltmek için kullanıyorsunuz demektir

İnsanlar tanınmak için çabalayan insanlara şüphe ile bakarlar. Bunun içindir ki, onurun arkasından ne kadar koşarsanız, daha az elde edersiniz.

Yahudilik der ki; iyi bir iş yaptığınız zaman bunu tek bilmesi gerekenler siz ve Tanrısınız. İyilik yaparken gizli yapın. Tanrı bir yolunu bulup sizi ödüllendirir.

ROL YAPMAK

Başkalarını etkilemenin en yıkıcı yolu, rol yapmaktır. Başkalarının seveceğini zannettiğiniz karakterlere bürünürüz. Başkaları varken kişiliğinizin nasıl değiştiğini hiç fark ettiniz mi? Sağlık kulübündeki insanlara atletik, arkadaşlarımıza komik, patronumuza ciddi görünürüz. Bir gün içinde 15-20 role bürünürüz.

Kendinizi göstermeye çalıştığınız değişik şekillere bir bakın ve bunları tanımlamaya çalışın. Kendinizi inkâr edici rollerin ortasında bulabilirsiniz. Bu tehlikelidir. Rolleri sürekli değiştirdiğiniz takdirde gerçekte kim olduğunuzu unutmak da kolaylaşır.

Hangisi gerçek sizsiniz?

Çalışın ve gerçekten kim olmak istediğinize karar verin. Kendinize "Hangi rolü oynuyorum? Gerçekten olmak istediğim kişi bu mudur?" diye sorun.

POZİTİF ROLLER

Rol yapma kapasitesinin artı yanları vardır. Başka yolla elde edemeyeceğimiz potansiyelimizi ortaya çıkarır. Dışarıya karşı olumlu hareket ettiğimiz zaman, kendi kişiliğimizi uyandırır.

Sizin için iyi olacağına inandığınız bir rolü seçin ve bırakın günlük hayatınıza tesir etsin. Diyelim ki, çok mutlu olmak istiyorsunuz. O zaman güler yüzlü, neşeli, arkadaşça bir tavır takının. Buna bedeniniz de uyum sağlasın. Ve kimin rolünü oynuyorsanız, sonunda siz o olurusunuz.

Belki şunu soracaksınız: başkalarını aldatmak ile kendini aldatmak arasında fark var mıdır? Potansiyelinizi ortaya koymak için rol yapmak iyidir; oysa iltifat almak için rol yapmak iyi değildir. Eğer başkalarını aldatmaya çalışıyorsanız, büyük bir ihtimalle daha sonra berbat hissedeceksiniz. Ancak karakterinizi ispatlamak için rol yapıyorsanız, sonuçta kendiniz hakkında daha iyi hissedeceksiniz.

Rol yapmanın bir olumlu uygulaması daha şudur: Bir topluluk önünde konuşma yapacaksanız, bunun için gerekli olan becerileri kazanın. Doğru konuşmak için aynanın önünde biraz çalışın.

Veya patronunuzla münakaşa edecekseniz, gerginliği nasıl azaltacağınıza dair rol yapın. Bu, çoğu kişiyi ve sizi birçok dertten kurtaracaktır.

 

NEDEN BİLGELİKTE "SOSYAL BASKIYLA BAŞA ÇIKMAK" BİR UNSURDUR?

Tanınmak için duyduğunuz takıntılı gereksinim içinde takılı kalmayın. Başkalarının onayını elde etmeye çalışmak size zarar verir, çünkü bu, sizi gerçek anlamda büyük olmanız için gereken çabayı göstermekten alıkoyar. Eğer başkalarının öneminizi doğrulamasına ihtiyacınız varsa, kendinize olan güveninizi incelemenizin zamanı gelmiş demektir. Başkalarını etkilemek için rol yapıyorsanız içinizde bir boşluk hissedersiniz. Size bir seçme imkânı verilse; meşhur ve zavallı mı, yoksa tatminkâr ve tanınmayan biri mi olmayı tercih ederdiniz? '"Olmak veya olmamak. İşte sorun bu. "Onuru aramak "olmak "ihtiyacını mahveder. Kendi boynuzunuzu çalma ihtiyacını hissederseniz, kendinize şunu sorun: "Kimi etkilemeye çalışıyorum?" İnsanları, kendinizin en büyük insan olduğunuza ikna etseniz bile, kendinizi ikna edebildiniz mi?