Fiziksel Zevkten YararlanmaFiziksel dünya bizim zevk almamız için vardır. Ruhsal gelişme, kişinin bu maddi dünya ile kendini yükselten ve yücelten bir şekilde mücadele etmesi ile sağlanır.

Çok uyarıcı bir fiziksel aktiviteye başlayıp sonra kendinizi bir türlü durduramadığınızı fark ettiğiniz oldu mu? Büyük bir dondurma külahı satın alıp, iştahla yerken sonlara doğru artık daha fazla yiyemeyeceğinizi hissettiniz mi? Ama yine de onu bitirmekten kendinizi alamadınız.

"B'miut ta'anug" kelime anlamıyla "fiziksel zevki en aza indirin" demektir. İnsanlar zevk arayışı içindedirler. Zevk enerjidir. Ne kadar çok zevk duyarsak, o kadar yaşam gücümüz artar.

Fiziksel zevk her ne kadar hayattan zevk almanın temelini oluşturursa da, onu dizginlemeyi öğrenmeliyiz. Dondurma yemek harikadır-ama kendinize zarar verecek derecede yemek istemezsiniz.

TADINA VARARAK YAŞAMAK: "ZEVKLERİNİZİ TANIYIP GELİŞTİRMEK"

Bir çeşnici bir kadeh şarabın önce kokusuna bakar, bir yudum alıp ağzının içinde döndürür ve onaylarsa yutar. İçkinin kendisi zevkin bir parçasıdır.

Gün içinde zevk almak için ne çok fırsatınız olduğunu bir düşünün: güneşi görmek, temiz havayı solumak, yüzünüze soğuk su çarpmak, hafif bir esintiyle serinlemek. Ya da sıcak bir saunada gevşemek, bir kadeh şampanya içmek ve arkasından bir biftekle kızarmış patatesi mideye indirmek.

Yeni bir şey tattığınızda, nasıl bir zevk aldığınızı anlamaya çalışırsınız. O yiyeceği çiğnerken dilinizin tam neresinin haz duyduğunu ve bunun kendinizi nasıl iyi hissettirdiğini bilirsiniz. Bütün bunlar deneyiminizi zenginleştirir, zevkinizi artırır.

Ama ilk deneyişinizden beri ne olduğu Bazen artık o zevke ihtiyaç duymayız. Bazen de onu kanıksarız. Tekrar eskiye dönmek için, nasıl bir zevk almanız gerektiğini ve niçin alamadığınızı düşünün.

Bilgeliğe giden 48 Yol diyor ki: Hayattan tat almayı bilin. O zaman ne ile nasıl, kiminle ne için ilişki kurduğunuz konusunda daha seçici olacaksınız.

Çeşitli zevklerden niçin haz aldığınızı tam olarak ifade edin. Kendi kendinize sorun: bunun tadı niçin güzel, bu niçin güzel görünüyor, güzel kokuyor, güzel bir duygu uyandırıyor? Örneğin:

Dondurma- soğuk, tatlı, yumuşak.

Arkadaşlar-güven, bağlılık, anlaşılma duygusu

Tora-açıklık, bilgelik, daha yüksek bir düzeye geçme

Zevk aldığınız her şeye aklınızı verin. Haz duyduğunuz zaman o zevkin ayrımına varmak için vakit ayırın. Tıpkı kaliteli bir şarapmışçasına beyninizde dolaştırın ve tadını iyice alın. Bu özel duyarlılık, sadece bir duyudan ibaret olacak birçok şeyi daha derinlemesine takdir etmenizi sağlayacak. Bu da sizi harekete geçirip, size enerji verecek.

FİZİKSEL ZEVK KÖTÜ MÜDÜR?

Batılı toplumlarda, "fiziksel zevk kötüdür" kavramını duymuşsunuzdur. Bu kavram, bekarlığın yüceltildiği, seks gibi bedensel zevklerin, evlilik bağlamında bile olsa insanoğlunun zayıf ve temel içgüdülerine boyun eğmesi olarak algılandığı Katolik görüşten kaynaklanıyor olabilir. Bu yüzden en "kutsal Katolikler"-rahip ve rahibeler-bekardır.

Oysa batı dünyası tam aksi bir görüşü benimser ve hayatı fiziksel zevki sınırsızca tatmin arayışı olarak görür. İnsanlar daha çok zihinsel çaba gerektiren konularla uğraşmaktan kaçmak için bazen kendilerini uyarıcı fiziksel aktivitelere verirler.

Yahudilik her iki aşırı uca da gitmez. Ortasını bulur. Yahudilik Tanrı'nın fiziksel dünyayı bizi zorlamak için değil, bizim zevk almamız için yarattığını öğretir. Ruhaniliğe bir dağ başında tek başına meditasyon yaparak ( her ne kadar hoş bir duygu olsa da!), ya da bir manastıra kapanarak ulaşılmaz. Tanrı bu dünyayı bizim zevk almamız için yarattı.

Örneğin, Bilgelerimiz, yaşlıların güneşe çıkmalarını söyler. Yaşlı bir kişi bilgeliğe ve öğrenmeye ne kadar değer verirse versin, bedenine de iyi bakmak zorundadır. Fiziksel gücü azaldığı zaman bile güneşin sıcaklığından haz duyabilir.

Talmud der ki eğer bir kişi yeni bir meyve tatma fırsatı ile karşılaşır da reddederse, öbür dünyada bunun hesabını vermek zorundadır. Meyveler niçin bu kadar özeldir? Tanrı sadece yulaf ezmesi yaratıp, içine de yaşamamız için gerekli bütün vitamin ve mineralleri koyabilirdi. Ama meyveler Tanrı'nın bize sunduğu tatlılardır. Bu sevgiyle yapılmış bir iştir. Eğer tatmayı reddederseniz, O'nun bu yaptığını takdir etmemiş olursunuz. Meyveler Tanrı'nın dünyayı bizim zevk almamız için yarattığı gerçeğine odaklanmamıza yardımcı olur.

SONUÇ DEĞİL, SADECE BİR ARAÇ

Fiziksel zevkin sonuçta bir "zevk" olduğuna şüphe yoktur.

Ancak fiziksel zevk yaşanabilecek son deneyim de değildir. Sadece başlangıç için bir iştah açıcıdır. Dostlarınızı dört çeşit yiyecek hazırladığınız, şık bir akşam yemeğine davet ettiğinizi düşünün. Kavun ikram ettikten sonra, dostlarınızın mükemmel akşam yemeği için size teşekkür ettiklerini varsayın.

"Ne diyorsunuz?" dersiniz. "Daha yeni başlıyoruz. En güzeli henüz gelmedi."

Yahudilikte fiziksel zevk anlayışı da böyledir. Fiziksel zevk, varoluşun yalnızca iştah açıcısıdır. Bu noktada kendinizi kaybetme yanlışına düşmeyin. Eğer kavunu öğününüzün ana yemeği yaparsanız, o size hiçbir zaman doymanız ve sağlıklı olmanız için gerekli tüm besinleri sağlayamaz. Aynı şekilde, fiziksel zevki zevk alma diyetinizin ana yemeği yaparsanız, asla tam olarak doyamazsınız.

Zevk yaşamın bir parçasıdır. Ancak bütün gün biftek yiyemezsiniz. Zevk almakla bir şeyin bağımlısı olmak arasında bir denge kurmak gerekir.

Akıllıca kullanıldığında, fiziksel zevk daha yüksek düzeyde zevklere bir basamak oluşturmalıdır. Güzel şeylerden haz duymayı öğrendiğimizde, bedenlerimiz gevşeyip rahatladığında, şiddet, işsizlik, savaş gibi toplumsal sorunlarla uğraşmaya kendimizi daha hazır hissederiz. Bu tür sorunlarla uğraşmak müthiş bir duygusal güç gerektirir. Bu gücü oluşturmak için fiziksel zevkten yararlanın.

Kendinizi yönlendirin: "Bu aldığım zevk bana ne kazandırıyor? Onu gerçeklerden kaçmak için mi kullanıyorum, yoksa bana enerji verip başarılı olmamı mı sağlayacak?" Bir fincan kahve içince kendimi iyi hissediyorum. Peki bu enerji birikimiyle ne yapacağım?

ARABA VE SÜRÜCÜ

Yahudi dini bize bir sürücü için aracı ne ise, ruh için de bedenin aynı şeyi ifade ettiğini öğretir. Arabanıza bakım yaptırmanız ve kaliteli benzin almanız gerekir. Arabanıza iyi bakmazsanız sizi istediğiniz yere götürmez! Hatta iyi görünmesi için onu yıkatmak ve içini temizletmek de isteyebilirsiniz.

Elbette araba, sürücünün kendisinden daha önemli değildir! Hepimiz biliriz ki ailesini ihmal edip saatlerce arabasını cilalayıp parlatan bir kimse hayattaki önceliklerinin sırasını karıştırmıştır.

Bedenimiz ve ruhumuz da böyledir. Bazen bedeninizi şımartmalısınız ki ruhunuz daha fazlasını yapabilsin. Zor bir projeyi tamamladıktan sonra, örneğin, şık bir restoranda bir ziyafet çekerek kendinizi ödüllendirebilirsiniz. Yeter ki zevk almayı sorunlarınızdan ya da sorumluluklarınızdan kaçmak için bir araç olarak görmeyin.

Oyunun adı öz disiplindir, baskı altına almak değil. Fiziksel zevklere kendimizi kaptırdığımızda içimizdeki küçük ses bağırır: "Ne feci! Hayatımızı berbat edecek! Öyle bıkkın olacağız ki!"

Çözüm, zevki belli bir dozda tutmak, onu doğru sebeplerden ve doğru zamanlarda kullanmaktır. Aksi halde, doruklara çıksak bile, sonuçta kendimizi ve bütün deneyimimizi bayağılaştırmış oluruz.

FİZİKSELLE RUHSALI BAĞDAŞTIRIN

Zevk, fiziksel deneyime ve onun altındaki anlama bağlıdır. Fiziksel deneyime ne kadar çok anlam yüklerseniz, ondan o kadar büyük zevk alırsınız.

Tora, bir şey yiyip içmeden önce ve hatta şimşek ya da gökkuşağı gibi bir doğa olayıyla karşılaştığımızda Tanrı' ya bir şükran duası okumamızı emreder. Bir dua okumak bize durup düşünme ve her şeyin bizim zevkimiz için sunulmuş büyük bir armağan olduğunu hatırlama vakti verir. Bu yaklaşım, patates cipsini "arzu"dan zevke dönüştürebilir.

Yahudilikte ruhanilik, kişinin maddi dünya ile kendini yükseltip yüceltecek bir şekilde mücadele etmesiyle elde edilir. Yeşivaların şehrin merkezinde, ticari faaliyetin yoğun olduğu yerlerde kurulması bu yüzdendir. Yahudiler hayattan çekilmezler, onu yüceltirler. Cuma akşamları, şarap kadehini kaldırır, kullanırız-ama sarhoş olmak için değil- Kiduş söylemek ve Şabat'ı kutsamak için. Yahudiliğe göre, ruhanilik, mutfakta, ofiste ve hatta yatak odasında bile bulunur.

Bilgeliğe giden 48 yol diyor ki sadece fiziksel zevk mi yoksa daha derin bir ruhsal zevk mi aldığınızı bilmenin kesin bir yolu var. Karar vermek için aşağıdaki listeye bir bakın:

Fiziksel zevk:

**geçicidir

**sizi keyifsiz bırakır

**kendi içinde bir sonuçtur

**tatminsizlik uyandırır

Ruhsal zevk:

**kalıcıdır

**enerji verir

**bir sonuç değil, bir araçtır

**uyandırıcıdır

ÇOĞA ULAŞMAK İÇİN AZA İNDİRİN

Genelde insanlar bir lokma daha yutamayacak duruma gelene kadar yerler. Ama Şulhan Aruh, Yahudi kanunları, bize kapasitemizin üçte ikisi kadar yememiz gerektiğini öğretir. Gerek fiziksel, gerekse metafizik açıdan sayaç "dolu" ibaresini göstermeden durmak daha sağlıklıdır. Böyle yapmak sindirim sisteminiz, bel ölçünüz ve kendinize olan saygınız açısından daha iyidir.

Aşırıya kaçmamak için önceden karar verin: Ne kadar zevk alacağım? Baştan kesin bir limit koymazsanız, kendinizi sınırı aşmış ve pişmanlık duyarken bulursunuz. Aktivite sonrası nasıl hissedeceğimiz pahasına, kendimizi o esnada nasıl hissettiğimize kaptırırız. Oysa daha önemli olan sonra nasıl hissedeceğimizdir. O halde kendinize belli bir limit koyun ve ona uyun.

Bir şeyden zevk almadan önce kendinize sorun: Bundan beklentim nedir? Aktivite sırasında kendinize sorun: Beklediğim zevki alıyor muyum? Eğer almıyorsanız, kendinizi kaptırmayın. Bilinçli bir seçim yapın: bir poşet patates cipsinde kendinizi kaybetmeyin.

Bütün bunlar sadece yediklerimiz için değil, sinemaya ya da beysbol maçına gitmek gibi her türlü fiziksel duyum için geçerlidir. Ne zaman durmanız gerektiğini bilmeniz ve değerli vaktinizi harcamamanız gerekir. Bir süre sonra fiziksel zevke olan bu yaklaşım tarzına alışacak ve fiziksel dünya üzerindeki bu gücünüzle gurur duyacaksınız.

GEÇİŞİ NASIL YAPMALI

Kötü alışkanlıklardan kurtulmanın en iyi yolu, mutlu olup kendini hayatın akışına kaptırmaktır. Hayatta belli bir amacı olmayan kimselerin kendilerini aşağı görme eğilimleri daha fazladır ve kendilerini iyi hissettirecek yollar ararlar. Öte yandan başarmak istediğiniz bir şey varsa kötü alışkanlıklarınızı törpüleyebilirsiniz. Enerji ve canlılığınız yerindeyse, iradeniz de yerinde olacaktır.

Bir oyun planı yapın. Başarmak istediğiniz şeye göre bir büyüme planı geliştirin ve sonra biraz daha yukarıya çıkmaya çalışın.

Kötü bir alışkanlığı kırmanın iyi bir yolu da bir arkadaşın yardımını istemektir. Bir parça daha kek aldığınız, öğün aralarında atıştırdığınız, ya da değiştirmek istediğiniz herhangi bir kötü alışkanlığınızı tekrarladığınız zaman arkadaşınızın sizi uyarmasını isteyin.

Hatta bir ceza sistemi de kurabilirsiniz. Arkadaşınıza deyin ki: " Eğer beni tırnaklarımı yerken görürsen, sana 50 dolar ödeyeceğim." Bir ısırık için 50 dolar ödediğinizde, bankadaki hesabınızı feda edeceğinize, herhalde çok geçmeden tırnak yeme huyundan vazgeçersiniz.

NİÇİN FİZİKSEL ZEVK BİLGELİĞİN BİR PARÇASIDIR

Hayatta herhangi bir şeyi boşa harcamak aptalcadır; zevki boşa harcamak ise saçmadır.

Bir sürücü için araba ne ise beden de ruh için aynı şeyi ifade eder. Bedeninize iyi bakın ki ruhunuz hayatla mücadele edebilsin.

Dünyanın bizim zevkimiz için yaratılmış olduğunu takdir edin. Gerçek, kalıcı zevkleri yaşamak için vakit ayırın.

Zevk almak için bir bedel ödemek ve ondan haz duymamak mantıksızlıktır.

"Ne için yaşadığımızı bilmek" ulaşılması gereken bir zevktir.

Dikkatli olun-maddi şeylere bağımlı olmak bir kaçış aracı olarak kullanılabilir.

Bir şeye aşırı düşkünlük öz saygınızı azaltır.

Zevke "gereksinim" duymayın. Fırsatınız olduğunda bir şeyden zevk alın ve haz duyun. Ama ona ihtiyaç duymayın. Yoksa onun esiri olursunuz.

En çok zevki alabilmek için hayat dolu ve amaçları olan bir insan olun. Hayatla barışık olun.

Gerçekten zevk duymak pek kolay değildir. Nasıl duyulacağını öğrenmeniz gerekir. Tıpkı yemekten anlayan ve haz duyan bir kişi gibi, değerini anlayabilmek için hayatın tadına varın.

Zevk duymak bize yaşamanın güzel olduğunu hissettirir. Bütün zevklerinizi yaşam enerjisine dönüştürün.

Gerçek zevki duyabilmek için alışkanlıklarımızı kırmamız gerekir. Bedeniniz bir sinir krizi geçireceğinizi söylüyorsa, endişelenmeyin. Dayanın.