Neden tanrı bana cevap vermiyor?

Soru: Altı yaşına yeni basmış bir çocuğum var. Son zamanlarda zihni Tanrı'yla konuşma olgusuyla çok meşgul. Onu duyamadığı için Tanrı'nın ona cevap vermediğine inanıyor. Ona hem, Tanrı'yı duymanın bir sesi duymak gibi olmadığını, Tanrı'nın söylemek istediklerinin hissedildiğini; hem de onun yaşında Tanrı'yı duymasının beklenemeyeceğini anlatmaya çalıştım. Konuyu bir daha açtığında ona nasıl cevap vermem konusunda bana ne gibi tavsiyeleriniz olabilir?

Cevap: Asıl soruna cevap vermeden önce, daha önemli bir konu üzerinde durmak isterim.. Mektubundan, oğlunun Tanrı'yla konuşma konusunu bir saplantı haline getirip getirmediğini anlamak zor. "zihni çok meşgul" sözcüklerini kullanman, oğlunun bu işe ayırdığı zaman ve enerjinin seni endişelendirdiğini düşündürüyor. Eğer bu doğruysa, kaygıların hakkında belki de bir uzmanla görüşmelisin. Eğer bu doğru değilse, yukarıda yazdıklarımı görmezden gel ve ben de sorduğun soruya cevap vereyim. Yahudilik her zaman, Tanrı'nın, ona yöneltilen her sözcük dahil olmak üzere, her şeyi dinlediğini ve duyduğunu düşünür ve öğretir. Bunun da ötesinde, Tanrı'ya yöneltilen her sözcük, tıpkı dualar gibi ona büyük haz verir ve kitaba göre insan varlığının özüdür.

Aşırıya kaçmayı kastetmiyorum fakat önemli olan geleneğimizin bize, insanlar için yaradılışın temel amacının Tanrı'yla derin ve hatta samimi ilişkiler geliştirmek olduğunu öğrettiğini bilmen. Bu aslında, başka bir zaman için, çok daha uzun bir tartışmanın konusu. Burada iki cümleyle bu ilişkiyi gerçekleştirmenin iki yolu olduğunu belirtmek yeterli; Tanrı'nın emirlerini yerine getirmek ve dua etmek. Bazı emirler (mitsvot gibi) Tanrı'yla açıkça ilişki kurmamızı sağlar. Örneğin Şabat'ı gerektiği gibi uygulamak ve kaşerut kurallarını yerine getirmek bunlardandır. Başkalarına adil ve şefkatli bir şekilde davranarak O'nun istediği şekilde hareket etmek gibileri de O'nunla olan bağımızı güçlendirmeye yarar.

Tanrı'yla Şahsen Konuşmak;

Oğlunun Tanrı'yla konuşması onun Tanrı'ya şahsen dua etmek istediğini gösterir. Atalarımızın binlerce yıldır aynı sözcükleri kullanarak ettiği dualar çok önemlidir fakat şahsi duaların inancın kaynağı ve insan-Tanrı ilişkilerinin temel taşı olduğunun önemle üstünde durmalıyım. Oğlunun şahsi konuları Tanrı'yla konuşabilmesi, ona hayatı boyunca olumlu bir şekilde yardımcı olacak bir yetenektir. Bu hiçbir zaman yalnız olmaması anlamına gelir. Tanrı'nın her zaman bir arkadaş; sevgi dolu bir büyük; neşeli, zor anlarını ve hayatının günlük her detayını paylaşabileceği samimi bir ortak olarak yanında olacağını gösterir.

Yukarıdaki her şey seni bu konuda çok dikkatli olmaya teşvik etmek için yazılmıştır. Oğluna olan, buraya kadarki yaklaşımın buna niyetli olduğunu gösteriyor. Bunu takdir ediyorum. Oğlunun Tanrı'yı gerçek olarak görmesi fevkalade bir şey. Bu konuyu tıpkı nazik bir çiçek gibi dikkat ve şefkatle ele al.

İnancı Beslemek İçin İpuçları:

O'nun inancını;

-Onun Tanrı'ya erişmesinden duyduğun mutluluğu göstererek,

-Tanrı'nın cevabını duymadan, bu inanca sarılmanın zorluğu konusundaki hislerini anladığını göstererek,

-Tanrı'nın onu dinlediğine ve paylaşmak istediği her detayla ilgilendiğine, yanıt "hayır" olsa bile isteklerine her zaman cevap verdiğine ikna ederek, Arttırabilirsin.

-Bilmediğimiz bir sebepten Tanrı bizimle doğrudan konuşmaz. Belki onu aramayı öğrenmemiz gerekiyordur. Çünkü ancak Tanrı'yı arayarak kendimizi geliştirebiliriz. Lütfen oğluna, büyüyeceği zaman, eğer isterse Tanrı'nın cevaplarını fark edebileceğini ve mesajlarının değişik haberciler tarafından ona iletileceğini söyle. Son olarak, ona, altı yaşında bir çocuğun anlayabileceği şekilde, Tanrı'yla olan yakınlığın bir hediye olduğunu ve bunu Tanrı'nın yanında olmadığını hissettiğinde bile asla kaybetmemesini söyle. Eğer bu düşünceleri ona açıklayabilirsen çocuğuna gerçekten hiç tükenmeyecek bir hediye vermiş olursun.