Yazdır

Hanuka Işığı

Hanuka 'nın teması Yahudi düşüncesi ve yaşamında en önemli yere sahip olan ışıktır. Yahudiler, Hanuka mumlarından başka, Şabat mumları, Bayram mumları (Yom Tov) ve ayrılan ruhu hatırlama anısına mum yakarlar.

Aslında bize dünyanın yaradılışının Tanrı'nın " Işık olsun" demesiyle başladığı öğretilmiştir. Hahamlarımız da Tanrı'nın alevinin insanın ruhu olduğunu öğretmişlerdir. Küçük bir ışık büyük bir karanlığı uzaklaştırır ve küçücük bir ışık diğerlerini yakmak için yeterlidir.

Hanuka hikayesi Yahudilerin Bet-Amikdaş'ı Helen'in elinden kurtarmasının zaferini anımsatır. Menora'nın yakılması için gereken saf yağ sadece bir gün sürecek yeterlikteydi. Ve Yahudi halkının karakteristiği olan, yarın nasıl yapacağımıza veya diğer günün ne getireceğine odaklanmayarak o anın çağrısına uyduk. Mucizevi olarak bir günlük yağ yeni saf yağ elde edilinceye kadar 8 gün boyunca yanmaya devam etti. 

Bu, bize bizi saran umutsuz ortama rağmen mutlaka günlük mutlulukları kutlamak ve her anımızı anlamlı bir şekilde geçirmemiz gerektiğini gösterir. Ailemiz ve arkadaşlarımızla daha fazla zaman geçirmeliyiz. Varoluşumuzun ışığının parlaklığı azalmaya başlamış gibi görünse de, mevcut ışığın en küçük parçasına bile ulaşmaya gereksinimimiz vardır. Güvensizlik, gelecek kaygısı ve ümitsizliğin görüntüsüne rağmen, yine de biz Yahudiler her zaman yaptığımızı yapmamız gerekir, yarını Tanrı'ya bırakmak.

Hanuka mucizesi büyük askeri zaferler içerir. Küçük Yahudi ordusu büyük Helen gücüne karşı bir zafer kazanmıştır. Az, çoğu yok etmiştir. Bu tarihsel olarak kayda değer bir olaydır, ancak bu bayram boyunca kutlamaya odaklandığımız olay değildir. Savaş ve kan dökme Yahudi milleti tarafından istenmeyen bir şey olmuştur, sadece savunma zorunda oldukları bir felaket olarak görürler. Biz kitabın milletiyiz, kılıcın değil. Savaş ve cinayet özümüzü bozar ve Hanuka hikayesinde olduğu gibi kaçınılmaz olduğu zaman bile, biz Yahudiler için savaşı anımsamak veya kutlamak değerli değildir. Buna göre, Hanuka'da, askeri törenler düzenlemez veya savaş kahramanlarını onurlandırmayız. Bu cümlesinde Golda Meir bunu çok güzel açıklamıştır: " Bir gün düşmanlarımızın çocuklarımızı öldürmelerini affedebiliriz ancak çocuklarımızı katil ettikleri için asla onları affetmeyeceğiz."

Eli Wiesel, II. Dünya Savaşı'nın bitiminde, bulunduğu ölüm kampından kurtulduğunda, Yahudi olmayan kamp arkadaşlarının çoğunun komşu kasabaları yağmalayıp kendilerine zülmedenlerden intikam alarak özgürlüklerini kutladığını belirtir. Buna karşılık, kurtulan Yahudilerin ise ilk yaptıkları dua etmek için bir minyan oluşturmak olmuştur.

Dünyanın birçok yerindeki Yahudiler mum yakacaklar- gece ve karanlığa karşı olan mumlar—ve dua edeceğiz. Ölüm ve öldürmenin insanın deneyimlediği bir parçası olmaktan çıkması için dua edeceğiz. Hanuka mumlarının aydınlığının dünyanın dört bir köşesine dağılarak, dünyadaki tüm insanların kalpleri, ruhları ve yaşamlarının açıklık, Tora değerleri, Tanrı bilinci, iyilik ve merhametle dolması için dua edeceğiz.

Aish Hatora'dan Rebbetzin Faige Twerski'nin yazısından tercüme edilmiştir.