Haftanın Peraşası BülteniAazinu peraşasının büyük bir bölümü, Tora'da iki sütun halinde yazılmış olan bir şarkıdır...
arşiv...

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

15 Eylül

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2007

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:11

7:21

-----

Yeruşalayim

 

 

Tel Aviv

6:26

7:54

3 Tişri

Tel Aviv

 

 

İstanbul

 

 

5767

İstanbul

 

 

A A Z İ N U

 Hatırlatmalar:

·         16 Eylül Pazar: Taanit - Tsom Gedayla

·         22 Eylül Şabat: Yom Kipur

·         27-28 Eylül Perşembe-Cuma: Sukot I-II

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özetİ (Devarim 32:1 - 32:52)

[www.ohr.org.il]

 

Aazinu peraşasının büyük bir bölümü, Tora'da iki sütun halinde yazılmış olan bir şarkıdır. Moşe gökleri ve yeryüzünü, Bene-Yisrael'in günah işlemeleri halinde olacaklar hakkında şahitlik etmeye davet eder. Halka, dünya tarihini incelemelerini ve her nesilde Bene-Yisrael'in tamamen yok edilmekten nasıl mucizevî şekillerde kurtulduklarına dikkat etmelerini öğütler. Dünya tarihi boyunca Tanrı, elindeki ipleri, Bene-Yisrael'in, "Tanrı'nın elçileri" olarak görevlerini yerine getirebilmelerini kolaylaştıracak şekilde kullanmaktadır. Tanrı'nın şefkati, Bene-Yisrael'in ebediyen şükran duymasını gerektirecek derecede büyüktür. Sadece onları çölde kırk yıl boyunca beslemekle kalmamış, onları akıllara durgunluk veren bir bolluğa sahip mükemmel bir ülkeye getirmiş ve düşmanlarına karşı Bizzat savaşmıştır. Fakat Tanrı'nın kendilerine sağladığı bu fiziksel bolluk, halkın aşırı tatminine ve bunlara aşırı düşkünlüğüne yol açacaktır. Fiziksel zevkler onların ahlaki değerlerini yozlaştıracaktır. Hiçbir anlam ifade etmeyen putlara bile tapmaya başlayacaklar, ahlaksızlık bataklığına gömüleceklerdir. Bu olduğu zaman da, Tanrı onları, hiçbir ahlaki değere ve merhamete sahip olmayan yabancı güçlerin eline teslim edecek ve dünyanın dört bir yanına dağıtacaktır. Ancak bu milletlerin rolü, sadece Bene-Yisrael'i yola getirmekte kullanmak konusunda birer araçtırlar. Dolayısıyla, Bene-Yisrael'e karşı üstünlüklerini kendi güçleri sebebiyle hak ettikleri fikrine kapıldıkları anda, Tanrı onlara da durumun böyle olmadığını kanıtlayacaktır.

Bene-Yisrael'in dünyadaki amacı ve görevi, insanoğlunun Tanrı bilincine varmasını sağlamaktır. Tanrı ile Halkı arasındaki özel bağı ne sürgün ne de çekilen acılar kopartabilir. Çeşitli vesilelerle zedelense de, bu bağ, Son Kurtuluş ile ebediyen yenilenecektir. Ve o zaman, Tanrı öfkesini Bene-Yisrael'in düşmanlarına yöneltecektir. Bunların ardından; Tanrı Moşe'ye son emrini verir: Nevo Dağı'na çık ve atalarına katıl.

 

DEVAR TORA

[Rabi Berel Wein - www.torah.org]

 

İnsanlığın Şarkısı

 

Moşe'nin son şarkısı, bu haftaki peraşa Aazinu ile başlar. Şarkı Simhat Tora'da okuduğumuz Vezot Aberaha peraşası ile biter. Aazinu, Yahudi tarihinin bütün dönemlerinin şarkısıdır. İçinde yüksek sesli ve alçak sesli notalar vardır. Sürgündeki can çekişmeyi ve Tanrı ile Yisrael arasındaki antlaşmayı her türlü koşul altında muhafaza ederken gösterilen metaneti sergiler. Şarkıyı bu kadar anlamlı kılan, Hahamlarımız'ın Midraş'ta bunu iki farklı şekilde açıklamalarıdır.  Şarkı hem Yisrael ile hem de dünyadaki diğer uluslarla, hatta Yahudiler'e zulmedenlerle bile ilgilidir. Böylece bize önemli bir ders iletilmektedir. Yisrael, boşlukta yaşamamaktadır. Dünyadaki ulusların Yahudiler'e karşı olumlu ya da olumsuz tepkisi, Yahudiler'in geleceğini ve tarihteki yolunu etkiler. Ve bunun doğal sonucunda da,  dünya ulusları, Tanrı'nın "insanlık tarihi terazisi"nde yargılanırlar. Başkalarının Yahudiler'le olan ilişkileri, o ilişkiye olan inançları, değerleri ve yaşam tarzları, gerçekten de niteliklerinin ve amaçlarının bir ölçüsüdür. Uzun tarihimizde, sahneden o kadar millet ve imparatorluk geçmiştir ki, hepsi Yisrael ile olan ilişkilerine ve inançlarına göre yargılanıp değerlendirilirler. Yahudiler'e eziyet edenler olduğu kadar, onlara büyük iyiliklerde bulunmuş, kucak açmış uluslar da vardır. Bu yüzden, Aazinu şarkısı evrensel bir şarkıdır; sadece Yahudi kulakları ve yürekleri için değil, daha ziyade bütün insanlık tarafından dinlenmesi ve takdir edilmesi için yapılmıştır.

Bu da, Roş Aşana'nın ve Yom Kipur'un dualarında yer alan ikili nitelikle aynı doğrultudadır. Bir taraftan, dualar içerik ve amaç açısından tamamen Yahudi'dir, Bene-Yisrael'in özel olarak görevlendirilmiş olmasına özeldir. Ancak, diğer taraftan, Yamim Noraim dualarının tümünden bir evrensellik mesajı da yayılmaktadır. Yahudilik kendi bünyesinde aynı zamanda, hem özel olmayı, hem de evrenselliği birleştirir. Yahudilik bunu bu şekilde birleştirmeyi başarmış bir inançtır. Yahudilik, Yahudi halkını, tüm insanlığın yaratılış amacı konusunda gerçekçi bir örnek olarak görür. Yahudi halkı Tora'ya uygun yaşadığı takdirde, tüm insanlık için gerçek bir ışık ve rehberlik kaynağı olacaktır. Bir bakıma Yahudiler, tüm insanlık için niyetlenilen amaç için bir denektirler. Yapılan deneyin doğru bir şekilde işlemesi için, belli bir seçkinlik, ya da isterseniz, dış etkenlerden ve kaynaklardan etkilenmeyen steril bir laboratuara ihtiyaç vardır. Ancak bu deneyin amacı, bütün insanlığın Tanrı'ya ve insana hizmet edebileceğini, beşerî medeniyetin bütün aksamalara ve yürek acılarına rağmen, daha iyi bir dünyaya ulaşabileceğini kanıtlamaktır.  Sık sık uyumsuz notalar içeren bir şarkıyı dinlemek için bize işaret eden Aazinu, yine de bizi Vezot Abraha'daki berahalara, umuda ve başarıya götürecektir. Tora bize Aazinu/Vezot Abraha şarkısının Yahudiler tarafından hiçbir zaman unutulmayacağını garantilemiştir. Bu şarkı Yahudiler'in milliyetini tanımlar ve ebediyetini yansıtır. Aazinu her koşul altında ve bütün nesillerde, zaman açısından uygun ve anlamlıdır. Şarkıyı hatırlamak başlı başına bir teşuva türüdür; bizleri Tanrı'ya, içimizdeki gerçek ruhumuza ve benliğimize döndürür.

 

DEVAR TORA

[Rabi Avraam Twerski - Living Each Week]

 

1. Maneviyatı Özümsemek: "Dinleyin ey gökler, zira konuşacağım ... Öğretim yağmur gibi düşecektir." Kotzk Rabisi bu ifadeyi şöyle açıklar: Gökselliği dinle... Kişi eğitilmemiş bir kulağın algılayamayacağı notaları ve tonları ayırt edebilmek için kulağını eğitebilir. Aynı şekilde, kulaklarımız sadece dünyevî meseleleri duymaya o kadar alışıktır ki, esasında yüce ve göksel konulara karşı sağır oluruz. Kulaklarımızı, manevi alıcılar haline gelecek şekilde eğitmeliyiz.

2. Dua İçin Minnettarlık: "Tanrı'nın İsmi'yle seslendiğimde, Tanrı'nın yüceliğini dile getirin". Amida'nın tekrarı sırasında halk tarafından söylenen Modim paragrafında şöyle deriz: "Modim Anahnu Lah ... Al Şeanahnu Modim Lah, Baruh E-l Aodaot - Sana ... Sana teşekkür ettiğimiz için teşekkür ediyoruz, Şükranların Tanrısı  Mübarektir" Rabenu Aşer, burada söylenenlerin anlamına işaret etmektedir: Tanrı bize minnettarlığımızı göstermeye izin verdiği için, O'na teşekkür etmekteyiz. "Dua" sözcüğünün İbranicesi "Tefila"dır ve temel olarak "bağ" anlamına gelir. Teilim veya başka övgü şarkıları söylediğimizde ya da Tanrı'dan bize istediklerimizi sağlamasını istediğimizde, O'nunla aramızda bir bağ kurmuş oluruz. Dualarımız Tanrı ile iletişimi sağlar ve O'nunla iletişim kurduğumuz zaman, O'nunla bir bağımız olur. Bu bağ insanoğlunun sahip olabileceği en değerli ilişkidir. Ve O'na yakın olmamıza izin verdiği için, Tanrı'ya müteşekkir olmalıyız. Dolayısıyla, dua eşsiz bir ayrıcalıktır.

 

DEVAR TORA

[Rabi Zelig Pliskin - Growth Through Torah]

 

En İyisi

 

"Kaya; eylemleri kusursuzdur çünkü tüm yolları adalettir".

Hafets Hayim bir keresinde, birisine, her şeyin yolunda olup olmadığını sorar. Adam şöyle cevap verir: "Eğer her şey biraz daha iyi olsaydı, bir zararı olmazdı." Hafets Hayim cevap verir: "Zarar vermeyeceğini nereden bilebilirsin ki? Tanrı bunu senden daha iyi biliyor. O merhametli ve anlayışlı. Eğer her şeyin daha iyi olmasının, senin için daha iyi olacağını hissetseydi, o zaman mutlaka her şeyi daha iyi kılardı. Şunu bil ki, her şeyin şu anki hali, senin için şu anda olması gereken en iyi durumdur."

Her şey her zaman arzu ettiğimiz gibi olmayabilir, ama her zaman kendi iyiliğimiz içindir. Bu farkındalık hayatınıza yüce bir duygu kazandıracaktır. Durumunuzu düzeltmek için her hakka sahipsiniz. Ama denemek için elinizden geleni yaptığınızda ve durum hâlâ arzu ettiğiniz gibi olmuyorsa, o anda, Tanrı'nın sizin için en iyi olanı yaptığının farkına varmaya çalışın.

 

BİR MİtSVA

[Rabi Hayim Aşer Levene - www.torah .org]

 

Yom Kipur: Melekler ve İnsanlar

 

Mitsva: 10 Tişri'nin günü Yom Kipur'dur - Kefaret günüdür, günahların onarıldığı günüdür. Bu günle ilgili beş özel yasak vardır: Yemek-içmek, yıkanmak, vücuda ferahlatıcı yağ/krem sürmek, deri ayakkabı giymek ve eşler arasında özel ilişki.

Yeni yıl için Tanrısal kararın verildiği ve Yahudi takviminde en kutsal gün olarak mühürlenen Yom Kipur, "Şabat Şabaton", yani kesin ve tam bir Şabat olarak adlandırılır (Vayikra 16:31). Roş Aşana ile başlayan On Teşuva Günü'nün en doruk noktası olup, esas özelliği "Kefaret Günü" olmasıdır.

Yom Kipur, esasında evrensel olarak her türlü özgeçmişe sahip Yahudi'nin önem verdiği bir gündür. Bu gün içten dualar ve itiraflarla geçirilir. Bu da, Avoda'nın, yani Bet-Amikdaş döneminde orada gerçekleştirilen özel ibadet töreninin hafif bir yansımasıdır. Söz konusu ibadet sadece, Bet-Amikdaş'ın en içteki Kodeş Akodaşim (Kutsallar Kutsalı) odasında, bunu tütsüyle gerçekleştiren Koen Gadol tarafından yapılırdı.

Ancak günlük fiziksel eylemlerimizden kaçınmamızın, günahlarımız için bağışlanma arayışı ile ne ilgisi vardır? Esasında bir Yahudi, bu heybetli günde, işlemiş olduğu suçlar için, nasıl Tanrı tarafından bağışlanmayı umut edebilir? Yahudilikte, insana suç işleten dürtünün insanın kendisinden kaynaklanmadığı, aksine bir dış etki olduğu prensibi temel bir ilkedir. Bir Yahudi'nin özü, onun derinlerdeki ruhu temiz kalır ve hiçbir zaman kararamaz. Ruh, her bir Yahudi'nin içine yerleşmiş  "Tanrısallığın kıvılcımıdır." Sabah duasında şunu söyleriz: "Ey Tanrım! Benim içime yerleştirdiğin ruh, "neşama", saftır" Bu yüzden günah, hoş karşılanmayan davetiz bir misafirdir. Bedenin fiziksel dürtülerini, ruhun manevî dürtülerinin aksi yönüne doğru çeken bir dış etkendir.

Teşuva sözcüğünün tam anlamı "kişinin kendine dönmesidir." Tora kurallarını çiğneyerek hayatın yolundan sapan bir insanın bağışlanmayı başarması için, "asıl yoluna geri dönmesi" şarttır. Bunun anlamı, kendisini bedeni ile değil, ruhu ile özdeşleştirmesidir.

Haftanın yedinci günü olan Şabat günü, fiziksel dünyanın her şeyin en doruk noktasındaki Kaynak olan Yaradan Tanrı'ya dönmesi anlamına gelir (Şabat kelimesi Şav, "dönmek" köküyle bağlantılıdır). Yom Kipur, "mutlak bir iş bırakma" günüdür. O gün, insanın yapmış olduğu hatalar için bağışlanması, aynı şekilde kişinin, pişman olurken ve Tanrı'ya yaklaşırken, kendi ruhsal köklerine dönmesini gerektirir.

O günün onarıcı niteliği ve odak noktası, kişinin bedensel ihtiyaçlarının üstüne yükselmesini gerektirir. Bedenini ilgilendiren veya yemek, içmek gibi fiziksel nitelikli faaliyetler men edilmiştir. Zira Prag'lı Maaral'ın açıkladığı gibi, o gün kişinin tamamen ruhsal ve saf özüne dönmesinin vurgulandığı bir gündür. Bu sıfatla, Yom Kipur insanın mecazî anlamda bir melek olduğu gündür. (Bu nedenle, meleklerin sözleri olduğu için normal zamanda sessiz olarak söylediğimiz "Baruh Şem Kevod Malhuto Leolam Vaed - Şerefli Krallığının İsmi Ebediyen Mübarektir" sözlerini, Yom Kipur'da yüksek sesle söyleriz.)

Kişinin tamamen saf özü ile özdeşleşmesi, günahtan arınmak demektir. Koen Gadol'un bu Büyük Bayram gününde, beyazlar içinde, Bet-Amikdaş'ın en iç ve kutsal odasına girmesinde de bu kavrama bir paralellik vardır. Saflığın simgesi olarak, Koen Gadol içeri girdiğinde üzerinde hiç altın olmazdı, zira bu Bene-Yisrael'in Altın Buzağı günahını anımsatacaktı. Zaten Yom Kipur, tam olarak Altın Buzağı günahının affedildiği günü işaretler.

Ulusal ve kişisel olarak bağışlanmanın yolu, kişinin geçmiş başarısızlıklarından tamamen koptuğunu belirterek, günahların dış çekirdeğini ve tabakalarını çıkarıp, itiraf etmek ve pişman olmaktır. Bu gün, her Yahudi'nin gerçek doğasının, saf ve manevî ruhunun fevkalâde önemli olduğu ve bağışlanmanın gerçekleştiği Yom Kipur'dur. Bu gün tarafından bize sunulan bu önemli fırsat, bizim onu yakalamamız içindir. Bağışlanmanın, yeni ve iyilik dolu bir yılda bizim adımıza yazılmasını umuyor ve bunun için dua ediyoruz.

 

Her GÜn YAPILAN MİTSVALAR

[www.pirchei.com]

 

Öğünün Ortasında Gelen Diğer Yiyecekler İçin Beraha

 

Ana yemeğin parçası olan bir yiyecek için ayrıca bir beraha söylemek gerekmez. Ancak ana yemekten bağımsız olarak öğünden sonra gelen herhangi bir yiyecek için ayrı bir beraha söylenmelidir. Eğer ana yemek et ve balık gibi şeylerse, o zaman yemeğin sonunda gelen meyve için başka bir berahaya ihtiyaç vardır. Ama eğer ana menü meyve ise, o zaman çoğunlukla berahaya ihtiyaç duyulmaz. Meyve başka yiyecekle beraber piştiği zaman, ana menünün bir parçası olarak kabul edilir ve başka bir berahaya gerek duyulmaz.

Dondurma ve tatlı genellikle yemeğin bir bölümü sayılmaz, onun için ayrı bir beraha gerektirir. Eğer tatlı olarak kek yenirse, bir beraha söylemek gerekir.

Eğer kek ana menü ise, o zaman ayrı bir berahaya gerek yoktur. Eğer ek yenen bir yiyecek tatlı ise, genellikle bir beraha söylenir.

 

KAYNAKLARIMIZDAN - YAHUDİ TERBİYESİ

[Sefer Maase Avot]

 

Teşuva Mitsvası

 

·                Teşuva'nın esaslarından biri utanç duygusudur. Teşuva yapmış kişilerin sahip olması gereken iyi karakter özelliklerinden biri de budur. Eğer günahkâr kişi, onun günah işlediğini bilen insanlar olduğunu bilse, onların karşısında elbette utanç duyardı. Öyleyse nasıl olur da bu haliyle Tanrı'dan utanmaz? Utanmıyor olması Tanrı'dan hâlâ uzak olduğuna ve Tanrı'dan henüz çekinmediğine işarettir.

·                Raban Yohanan ben Zakay ölmeden önce öğrencileri ondan kendilerini mübarek kılmalarını isterler. Raban Yohanan onları "Umarım Tanrı korkunuz, insanlardan korktuğunuz düzeyde olur" sözleriyle mübarek kılar. Öğrencileri "bu kadar mı?" diye sorunca Raban Yohanan cevap verir: "Keşke söylediğim gerçekleşse! Şunu bilin ki, günah işlemek isteyen bir kişi, ‘aman birileri görmesin' diye gizlice yapar bunu. Sanki Tanrı görmüyormuş gibi! Bu yüzden bu korkunun aynısını sizi Tanrı'nın da sürekli gözlediğinin bilinciyle taşımanızı dilerim."

·                Teşuva'nın esaslarından biri de pişmanlıktır. İnsan "Nasıl böyle bir şey yapabildim? Tanrı korkusu nasıl gözlerimin önünde olmadı? Tora'nın günah hakkındaki sert ikazlarına ve ağır ceza tehditlerine nasıl kulak asmadım? Ebedi dünyayı nasıl da geçici zevklere değiştim? Gerçeklere odaklanmadım, kendimi sanki hiçbir efendim yokmuş gibi serbestçe salıverdim. Bir gün öleceğimi, bedenimi burada bırakıp Tanrı'ya hesap vereceğimi nasıl düşünmedim?" diye düşünmelidir.

·                Teşuva'nın bir diğer esası da, elbette, günahın terk edilmesidir. Bunu bilfiil yapmalı, söz konusu günahı tekrarlamamak konusunda tüm kalbiyle bir karar almalıdır. Pasukta söylendiği gibi "Dönün, dönün kötü yollarınızdan" (Yehezkel 33), "Kötü, yolunu terk etsin" (Yeşayau 55), "[Günahını] Kabullenip terk eden, merhamet görecektir" (Mişle 28). Ancak bir günahı bırakmayıp, sadece dualarda, metnin bir gereği olarak "pişmanım vs." diyen kişi, elinde bir tuma kaynağıyla mikveye giren kişiye benzer. Bu mikvenin ona hiçbir yararı yoktur. Saflaşmak istiyorsa, elini tüm olumsuzluktan geri çekmelidir.

·                Dua, teşuvanın en önemli araçlarından biridir. Kişi, yaptığı teşuvada başarılı olmasında yardımcı olması için Tanrı'ya sürekli dua etmelidir. Bu, onu Tanrı'ya yakınlaştıracak, kendisi de kararında daha sağlam bir şekilde durabilecektir.

·                Teşuva yapmış kişi, günahıyla bozduğu her şeyi tamir etmelidir. Örneğin bir kuruş bile olsa hırsızlık yapmış bir kişi, bu kuruşu asıl sahibine geri vermediği sürece teşuva yapmış olmaz.

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Taşlumim Kuralları

 

1.      Şahrit ve Minha söyleyemeyen bir kişi, Arvit'te, biri Arvit, diğeri de Minha için iki Amida söyler. Ancak Şahrit'in Amidası'nı ödeme imkanı yoktur.

2.      Şabat Minhası'nı söyleyemeyen bir kişi Motsae Şabat Arviti'nde iki Amida okur. İlk Amida'da Ata Honantanu söyler, fakat ikincide söylemez.

3.      Erev Şabat Minhası'nı söylemeyen bir kişi Şabat Akşamı Arvit'te iki Amida söyler. İlki Arvit, ikincisi Minha içindir. Her iki Amida da Şabat akşamı okunan Amida'dır.

4.      Şabat akşamı Arvit söyleyemeyen bir kişi Şahrit'te iki Amida okur. Her ikisinde de Yismah Moşe söyler. Aynı şekilde Şabat Tefilası'nı söyleyemeyen bir kişi Minha'da iki Amida söyler ve her ikisinde de Ata Ehad söyler.

 

HaftanIn Sözü

[Morris Joseph]

 

Yahudilik kendi bütünlüğü içinde bir Yahudi için olsa da, getirdiği inanç ve etik bütün insanlık içindir.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kâğıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.