Haftanın Peraşası BülteniNitsavim perasaşında Yahudi inancının bazı en temel esasları yer alır:
arşiv...

Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

25 Elul

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5771

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:00

7:10

-----

Yeruşalayim

5:49

6:59

Tel Aviv

6:15

7:12

  24 Eylül

Tel Aviv

6:04

7:01

İstanbul

6:49

7:29

2011

İstanbul

6:35

7:15

NİTSAVİM-VAYELEH

 Hatırlatmalar:

 

ü  29-30 Eylül Perşembe Cuma: Roş Aşana

ü  1 Ekim Şabat: Şabat Şuva

ü  2 Ekim Pazar: Taanit - Tsom Gedalya

ü  8 Ekim Şabat: Yom Akipurim

 

 

Bu HP .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Devarim 29:9-30:20 / 30:1-30)

[www.chabad.org]

 

Nitsavim perasaşında Yahudi inancının bazı en temel esasları yer alır:

Yisrael'in birliği: "Sizler - hepiniz - Tanrı'nın önünde hazır duruyorsunuz: Kabile başkanlarınız, yaşlılarınız, memurlarınız - Yisrael'in tüm erkekleri; çocuklarınız, eşleriniz, kampınızdaki Ger (Yahudi olmuş kişi); oduncundan su çekenine kadar" (Devarim 29:9).

Gelecekteki kurtuluş: Moşe, Yisrael'in Tanrı'nın emirlerini terk etmesi durumunda tecrübe edeceği sürgün ve perişanlık hakkında uyarıda bulunur, ama ardından en sonunda, "Tanrınıza geri döneceksiniz ... Eğer kovulmuşların gökyüzünün ucundaysa [bile], Tanrı seni oradan toplayacak ... ve Atalarınızın miras aldığı Ülke'ye getirecek" (Devarim 30:4).

Tora uygulaması: "Bugün sana emrettiğim emir, senin için ne ulaşılmazdır ne de uzaktır. Gökyüzünde değildir ... Denizin öbür kıyısında değildir ... Aksine sana çok yakındır; onu yerine getirmen için, ağzında ve kalbindedir" (Devarim 30:11).

Seçim özgürlüğü: "Önüne hayat ve iyiliği, ölüm ve kötülüğü koydum; böylece sana bugün Tanrı'yı sevmeni, O'nun yolundan yürümeni ve emirlerine uymanı emrediyorum ... Yaşam ve ölümü koydum önüne - berahayı ve laneti. Yaşamı seçmelisin!" (Devarim 30:19).

Vayeleh ("gitti") peraşası, Moşe'nin dünyevi yaşamının son günlerini anlatır. "Bugün yüz yirmi yaşındayım" der halka, "artık çıkıp gelemeyeceğim". Liderliği Yeoşua'ya devreder ve daha sonradan güvenli bir şekilde Aron Aberit'te saklamaları için Leviler'e vereceği Tora rulolarını yazar (ya da yazmayı tamamlar).

"Akel - Tüm halkı toplama" mitsvasına yer verilir: Her yedi yılda bir, Şemita döngüsünün ilk yılındaki Sukot'ta, tüm Yisrael bütün halkı - erkek, kadın ve çocuklar - Yeruşalayim'deki Bet-Amikdaş'ta toplanmalı ve kral orada halka Tora'yı okumalıdır.

DEVAR TORA

[Rabi Yisahar Frand - www.torah.org]

 

Günahın Temel Sebebine İnmek

 

Vayeleh peraşasında Tanrı, Moşe'ye ölümünden sonra halkın putperestliğe tapacağını söylemektedir: "...bu halk kalkıp, oraya - içine girmek üzere olduğu Ülke'deki yabancıların ilahlarının ardından yoldan çıkacak ve Beni terk ederek, onunla yapmış olduğum Antlaşmam'ı ihlal edecek" (Devarim 31:16). Tanrı ayrıca Moşe'ye o noktada Bene-Yisrael'e kızgın olacağını, onları terk edeceğini ve başlarına korkunç şeylerin geleceğini söyle. Bu kötülükler meydana geldikten sonra: "O gün ‘Tüm bu kötülükler, Tanrım aramda olmadığı için beni bulmuş değil mi?' diyecek" (Devarim 31:18). Tanrı'nın bu "tövbekârlığa" karşı tepkisi de şu olacaktır: "Ama o gün Ben, Yüzüm'ü tamamen gizleyeceğim" (Devarim 31:19).

Bu anlatım otoritelerin dikkatini çekmiştir. Ramban sorar: Halk korkunç felaketlerin sebebini, Tanrı'nın onların arasında olmaması olarak tanımıştır. Dolayısıyla bu cümle halkın, Tanrı'nın uzaklaşmasına neden olan bir tutum izlediğini kabullenmesi; bir pişmanlık ifadesidir. O halde Tanrı'nın tepkisi neden "Ester Panim", yani Yüzünü bizden gizleme şeklinde olmuştur? Pişmanlığı görünce bize yakınlaşması daha mantıklı değil midir? Ramban'a göre, "Tanrı aramda olmadığı için" sözleri sadece "sahte bir bağlılıktır" ve içten olmayan sözlerdir. Gerçek bir teşuva değildir.

Ancak Yeşuot Yaakov başka bir cevap sunar. Böyle bir teşuvada temelden bir yanlışlık olduğuna dikkat çeker. Yisrael'in putperestliği fiilen uyguladığı bir aşamada, yalnızca bu ağır günah için "pişmanlık duyması" yeterli bir teşuva değildir. Bir Yahudi'nin, tüm Tora kültürü içinden putperestliğe kadar düşmesi bir gecede olacak bir şey değildir. Bu aşamaya gelene kadar başka günahlarla dolu uzun bir yoldan geçmiş, bu da uzun bir zaman almıştır. Putperestlik tüm bu yolun en son noktasıdır; ama arada başka birçok günah aşamasını da geçmiştir. Dolayısıyla teşuva ypatığı aşamada yalnızca bu doruk noktasına odaklanıp pişmanlık duyması yetersizdir. Her şeyden önce kişi onu bu kadar uzaklara getiren unsurun ne olduğunu kendi kendisine sormalıdır. Böyle bir sonucu düzeltmenin tek yolu, bunun nasıl ve nerede başladığını, ilk tökezlemenin nerede olduğunu incelemektir. Günahkâr kişi ilerde bunun tekrarlanmasını, ancak böyle bir araştırma sayesinde önleyebilir.

Yeşuot Yaakov'a göre, bu pasukta Yisrael'in "tövbekârlığıyla" ilgili sorun budur. Putlara taptıkları için pişmandırlar. Ancak bu sadece sonuçtu. Peki ya olay nerede "başlamıştı"? Bu konu ciddi bir şekilde ele alınmadığı sürece, "işte, Tanrı aramızda değil" pişmanlığı maalesef eksiktir ve gerçek değildir.

Bu fikri aklımızda tutarsak çok zor bir Gemara'yı anlayabiliriz [Hulin 139b]. Talmud sorar: "Tora'nın neresinde Ester'den söz edilir? Gemara bizim peraşamızdan daha önce alınmış bir pasuk söyler: "Ama o gün Ben, Yüzüm'ü tamamen gizleyeceğim (aster astir). "Devarim 31:18) Fonetik açıdan bu sözcükler "Ester" ismiyle bağlantılıdır. Ester hakkında Tora'daki kaynak budur! Ama elbette soru sorulmalıdır. Kelime benzerlikleri güzeldir; ama bu sözcüklerde Kraliçe Ester'in şahsiyeti veya yaptıkları hakkında ne vardır? Bu Gemara bize ne mesaj vermektedir?

Ester, Ahaşveroş'a başvurmadan önce Mordehay'a "benim için üç gün oruç tutun" demiştir. Hahamlarımız Ester'in bu ricasının, birçok Yahudi'nin Megilat Ester'in başında anlatılan Ahaşveroş'un ziyafetine katılarak işlediği hatayı tamir etme amaçlı olduğunu söylemektedirler. Aslında teknik olarak o ziyafette Yahudilerin yemek yemeleriyle ilgili herhangi bir hata yoktu. Servis edilen yiyecek Kaşer'di. Ancak Midraş'ın anlattığı üzere, bu ziyafette yabancılarla olan yakınlaşma bazı ahlaksızlık olaylarına kadar ilerlemişti. Zaten Hahamlarımız da bu olay nedeniyle daha sonraları yabancılarla yakınlaşmanın önüne geçmeyi amaçlayan bazı önlemleri kanunlaştırmışlardır. Sonuç olarak Ester'in asıl tamir etmeyi amaçladığı olay ziyafetin kendisi değil, yol açtığı ciddi olumsuz durumdu. Ama o aşamaya gelindikten sonra Ester "bundan böyle ahlaksızlık yok" şartını koşmanın yeterli olmayacağını biliyordu. Sorunun asıl kökenine inmesi gerekiyordu. Bu nedenle her şeyden önce o ziyafete katılmakla atılan o ilk adımı hedeflemiş ve halktan kendisi için "üç gün boyunca oruç tutmalarını; yememelerini ve içmemelerini" söylemiştir.

Şimdi Gemara'nın ne demek istediğini daha iyi anlayabiliriz: Tora'nın neresinde Ester'e atıfta bulunulmaktadır? Ester'e göre, teşuva günahın sonucundan ziyade günahın nedenine odaklanmalıydı. Öyleyse soru aslında şöyledir: Tora'da Ester'in teşuva ile ilgili bu prensibinden nerede söz edilir? "Tanrı aramızda değil" gerçeğini kabul etmekten ibaret olan yetersiz pişmanlık yerine, sorunun kökenini incelemenin gerekli olduğunu belirten "Yüzüm'ü tamamen gizleyeceğim (aster astir)" pasuğunda.

AFTARA BAĞLANTISI

[The Jersey Shore Torah Bulletin / www.shemayisrael.co.il]

 

Sos Asis - Yeşayau 61:10-63:9

 

Bu Aftara teselli konusunu ele alan yedi Aftara'nın sonuncusudur. Tanrı, sürgünde daima Yisrael ile birlikte olduğunu ve çektiği acıları paylaştığını dile getirmektedir. Tarihin sonunda Edom'dan intikam alacak ve Yisrael'i sürgünden alıp geri getirecektir.

DEVAR TORA

 [Rav Moşe Benveniste]

 

TOPLUMDAN AYRI DÜŞME

 

İlel omer: Al tifroş min atsibur, veal taamin beatsmeha ad yom moteha. (Pirke avot 2/4)

İlel der ki: Toplumundan ayrı düşme, son gününe kadar hata yapmam diye güvenme.

İlel bizlere çok değerli bir öğütte bulunuyor: kişi bir çok durumda toplumla birlikte yaşamayı bilmeli. Dualarımızı icra ettiğimizde MİNYAN -en az on kişinin bir araya gelmesi gerekir. David Ameleh Yüce Tanrıya şöyle seslenir: Vaani tefilati leha A' et ratson (Teilim 36/5) Tanrım dualarımı makbul saatlerinde kabul et. Rabilerimiz sorarlar: Tanrının makbul saatleri ne zamandır?

Cevap: Cemaatin birlikte dua ettiği zamandır, çünkü yüce Tanrı çoğunluğun yakarışlarını asla duymazlıktan gelmez. Aynı zamanda hayır işlerinde de toplumla birlikte çalışılmsı gerekir. Çünkü birlikten kuvvet doğar. Kral David mezmurlarda şöyle der: Nedive aamim neesafu am Eloke Avraam (Teilim 27/10) Yardım severler bir araya geldiler, çünkü onlar merhametin simgesi olan Avraam Atamızın çocuklarıdır.

Toplum bazen zorluklar ve felaketlerle karşılaşabilir. Kişinin toplumdan  kopup kendi başının çaresine bakması doğru değildir. Toplumun acısı, kişinin de acısı olması gerekir. Bir örnek vermek istersek, Purim olayları esnasında sarayda bulunan kraliçe Ester'e Mordehay bir mesaj yollar: "Sarayda yaşadığın için bütün toplumumuzun içinden kurtulacak tek kişinin sen olacağını sanma, şu anda susarsan topluma yardım ve kurtuluş başka yerden gelecektir. Kim bilir belki de sen böyle bir gün için kraliçe seçildin."

Rabilerimiz bizlere şöyle seslenirler: Kol ametsaer im atsibur zohe veroe benahamat atsibur. Kim toplumun üzüntü ve dertlerine ortak olursa, eninde sonunda toplumun mutlu ve sevinçli günlerini de paylaşır.

Bulunduğumuz merhamet dolu Elul ayında birliktelik çok daha önem taşır. Birlikte icra edeceğimiz SELİHOT- BAĞIŞLANMA duaları yüce Tanrı katında makbul sayılacaktır.

Bir Elul günü Rabi Yitshak Mibardiçov balkonda oturuyordu. Bir kunduracı oradan geçerken, tamir edilecek bir ayakkabı var mı? diye sorar.

Rabi o anda ağlamaklı bir sesle yüce Tanrıya yalvarır: "Tamir edilecek ayakkabım yok, fakat ruhumu, kalbimi, kendimi bu günlerde tamir etmek gerektiğini biliyorum."

Bizler de birlikte icra edeceğimiz dualarla yeni seneye yepyeni bir Neşama- Ruh ile girmeyi ümit ediyoruz.

Yaşam kitaplarına yazılıp onanmamız temennisi ile.

Rav Moşe Benveniste

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

On Dördüncü Kitap: ŞOFETİM / YARGIÇLAR

83. Melahim U-Milhamoteem - Krallar ve Savaşları (devam)

 

Erets-Yisrael Tora'nın en iyi uygulandığı yerdir ve bu toprakları gereklilik haricinde terk etmek yasaktır. Mısır topraklarında ikamet etmek yasaktır (Şemo 14:13, Devarim 17:16 ve 28:68).

Amalek'in kötü eylemlerini unutmamız yasaklanmıştır. Bu eylemleri aktif olarak hatırlamak gerekir (Devarim 25.17-19). Savaşa çıkmadan önce barış teklif edilmelidir (Devarim 20:10). Savaş yıkıcı bir şekilde olmamalıdır; örneğin, kuşatma sırasında meyve ağaçlarını kesmek yasaktır (Devarim 20:19).

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

Roş Aşana

 

1. Yıl içinde alışık olmayan biri bile Roş Aşana günleri erken kalkmaya özen göstermelidir. Duanın başlangıcından sonuna kadar duayı cemaatle birlikte söylemeye gayret edilmelidir.

2. Roş Aşana'dan, Kipur'a kadar olan sürede, Amidalar'daki ilk üç berahada Zohrenu ve Mi Kamoha eklemeleri yapılır. Ancak eğer unutulup söylenmezse, Amida'yı baştan okumak gerekli değildir. Aynısı son üç berahadaki Uhtov Lehayim ve Uvsefer Hayim Tovim eklemeleri için de geçerlidir. Üçüncü berahada ise AE-l Akadoş yerine Ameleh Akadoş denir. Burada ise hatayla AE-l Akadoş söylenmişse [ve iki saniye içinde düzeltilmediyse] veya ne söylendiği konusunda tereddüt varsa Amida'ya baştan başlanmalıdır. Normal günlerde söylenen Amida'nın Aşiva Şofetenu paragrafı da teşuva günleri boyunca, normaldeki Meleh Oev Tsedaka Umişpat yerine Ameleh Amişpat şeklinde tamamlanır. Hatayla Meleh Oev... diyen kişi iki saniye içinde düzeltmediyse Aşiva Şofetenu paragrafının başına geri döner. Eğer yanlış okuduğunu Amida'nın sonundaki Yiyu Leratson cümlesinden sonra hatırladıysa Amida'yı tekrarlar. [Ancak bu konuda şüphe söz konusu olduğundan, ikinci Amida'ya başlamadan önce içinden "eğer Amida'yı tekrarlamam gerekmiyorsa, bu söyleyeceğim Amida, gönüllü bir dua olarak kabul görsün" şeklinde niyet tutulur.]

3. Tefila'nın ardından sinagogdan çıktıktan sonra neşeli ve Tanrı'nın, hem bizlerin hem de Şofar'ın sesini dinlediğinden emin olunmalıdır. Kişi yemeli, içmeli ve Dünyanın Yaratıcısı'na övgüler sunmalıdır. Sofrada Tora okumalı ve büyük bir Tanrı korkusu ile oturmalıdır.

4. Roş Aşana günü uyumamak adettir. Teilim veya başka şeyler okunur ve öğrenilir. Fakat başı ağırlaşmaya başlayan bir kimse Minha'yı bu kafayla söyleyemeyecekse öğleden sonra biraz dinlenebilir.

Teşuva Kuralları

 

1. Her insan istediği şekilde hareket etme özgürlüğüne sahiptir: doğru yolda gidip dürüst olabilir veya yanlış yolda gidip kötü bir insan olabilir.

    Tanrı'nın bir insanın doğuştan iyi ya da kötü olacağına karar verdiğini düşünme yanılgısına düşmemek gerekir. Aksine, Moşe Rabenu gibi bir Tsadik [Dürüst] ya da kral Yarovam gibi bir Raşa [Kötü] olmak, her insanın tamamen elindedir. Bu sebeple, günah işleyen bir kişi, yaptığı fenalıktan bizzat sorumludur.

2. Kişi, işlediği günahtan uzaklaşma yollarını aramalı, yaptığı kötü şey için pişmanlık duyduğunu ağzıyla itiraf edip, Teşuva yapmaya gayret etmelidir.

3. Teşuva, sadece hırsızlık, zina vb. fiilleri içeren günahlar için değildir. Fiili günahlar için nasıl Teşuva yapmak gerekiyorsa, aynı zamanda kötü huylar konusunda da özeleştiri yapılmalıdır. Örneğin düşmanlık, kıskançlık, alay, öfke, para hırsı, onur düşkünlüğü vb. için de Teşuva yapmak gerekir.

4. Kötü huylar sebebiyle işlenen günahlar, fiili olarak işlenenlerden daha ağırdır. Zira insan kötü bir huyun esiri olduğu takdirde, bundan kurtulması çok zordur.

5. Teşuva yapmış bir kişi, işlemiş olduğu günah sebebiyle Tsadikler'den uzak olduğunu düşünmemelidir. Aksine, böyle biri, Yaratıcı'nın gözünde hiç günah işlememiş gibidir. Dahası, Teşuva yapmış kişi, günahın tadını almış olmasına karşın onunla ilgili şiddetli arzusunu yenip ondan uzaklaşabildiği için daha da değerlidir. Bu konuda Hahamlarımız şöyle demişlerdir: "Teşuva sahiplerinin vardığı düzeye, Tsadik bir insan dahi erişemez".

6. Teşuva yapmış kişiler, doğal olarak gösterişsiz ve alçakgönüllü olmalıdırlar. Vicdansız insanlar, hatalı geçmişlerini onların yüzlerine vuruyorlarsa bile, Teşuva yapmış kişiler bundan alınmamalı, aksine, bundan sevinç duymalıdırlar; zira bu tipteki olaylar karşısında sessiz kalmak, onların değerini artıracaktır. Kaldı ki geçmişteki hatalarından dolayı duydukları utanç nispetinde, değerleri ve Tanrı katında hak ettikleri ödülleri de artacaktır.

7. Teşuva yapmanın şartları şunlardır:

a.      İşlenmiş olan günah sebebiyle pişmanlık duymak.

b.      Bir daha bu günahı işlememe konusunda kesin karar vermek.

c.       Söz konusu günahı Tanrı'nın huzurunda ağzıyla itiraf etmek.

d.      Her zaman ağlayarak dua etmek.

e.       Mümkün olduğu kadar Tsedaka vermek.

1. Teşuva her zaman değerlidir. Yine de Roş Aşana ile Kipur arasındaki 10 günde yapılan Teşuva'nın kabulü daha kolaydır.

2. Kipur günü, hem fertler, hem de toplum için en üst düzeydeki Teşuva günüdür. Bu, Yisrael'in affedildiği gündür. Bu yüzden Kipur günü herkes hatalarını itiraf edip Teşuva yapmakla yükümlüdür.

3. Teşuva ve Kipur günü, sadece Tanrı'ya karşı işlenen günahların affına yarar. Bir insana karşı işlenen günah ise, şahsen o kişi tarafından affedilmedikçe affolmaz.

 

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Kendiniz için mikroskop, başkaları için ise teleskop kullanın.

 

Haftanın Peraşası'nı, t e b e r r u d a  b u l u n a r a k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.