Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

20 Av

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5771

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:44

7:56

-----

Yeruşalayim

6:36

7:47

Tel Aviv

6:59

7:58

20Ağustos

Tel Aviv

6:53

7:49

İstanbul

7:44

8:24

2011

İstanbul

7:35

8:15

E K E V

 Hatırlatmalar:

ü  30-31 Ağustos Salı-Çarşamba: Roş Hodeş Elul

ü  1 Eylül Perşembe: Neve Şalom Anma

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Devarim 7:12-11:25)

[www.chabad.org]

 

Ekev ("Akabinde") peraşasında, Moşe, Bene-Yisrael'e veda konuşmasını yapmaya devam eder ve Tora'nın emirlerini (mitsvalar) yerine getirmelerinin "akabinde", ele geçirip yerleşmek üzere oldukları, Tanrı'nın Atalar'a vaat etmiş olduğu Ülke'de refah içinde yaşayacaklarına dair teminat verir.

Moşe, ayrıca, Altın Buzağı olayını, Korah'ın liderliğindeki isyanı, casusların günahını, Tanrı'nın Tavera adlı yerde halkı cezalandırışını, Masa ve Kivrot Ataava'da ("Tutku Mezarları") meydana gelen olayları hatırlatarak, onları, toplu olarak, ilk nesillerindeki hatalardan dolayı azarlar. "Tanrı'ya karşı isyankâr oldunuz" der onlara, "sizi tanıdığım günden beri." Ama Moşe, ayrıca Tanrı'nın günahları affettiğini ve Tanrı'nın yazdığı ve pişmanlıklarından sonra onlara verdiği ikinci On emir levhalarından da bahseder.

Moşe, Tanrı'nın onlar için gökten mucizevî yiyecek Man'ı yağdırdığını anımsatarak çölde geçen 40 yılın, halka, "insanın sadece ekmekle değil, Tanrı'nın ağzından çıkan sözlerle yaşadığını" öğrettiğini söyler. Moşe, girmek üzere oldukları toprakları, "süt ve bal diyarı", yedi ürünle (buğday ve arpa, üzüm bağları, incir, nar, zeytinyağı ve hurma) mübarek kılınmış bir ülke ve Tanrı'nın dünyadaki özel ilgi odağı olarak tanımlar. Ülke'nin eski sakinlerinin putlarını temizlemelerini ve kibirli olmayıp "bana bu zenginliği sağlayan benim kendi elimin gücü ve kudretidir" şeklinde düşüncelere kapılmamalarını emreder.

Peraşamızdaki anahtar bölüm, Şema'nın, ilk paragrafında verilmiş olan bazı temel mitsvaları tekrarlayan ve Tanrı'nın emirlerini yerine getirmenin ödüllerini ve bunları ihmal etmenin olumsuz sonuçlarını (kıtlık ve sürgün) açıklayan ikinci paragrafıdır. Bu ayrıca dua emrinin de kaynağıdır ve Maşiah zamanında ölülerin dirileceğine dair bir imayı da içerir.

DEVAR TORA

[Rabi Yisahar Frand - www.torah.org]

 

Göklerden Gelen Man

 

"...sana bu çölde seni sınamak için Man'ı yediren..." (Devarim8:16).

Herkes hayatın bir sınav olduğunu bilir. Ekmek paramızı kazanmak, çocuklarımızı büyütmek ve cemaatimizi kurmak için mücadele ederiz. Hiçbir şey kolay olmuyor, sınavımız zorluklar ve çatışmalarla en iyi şekilde başa çıkabilmektir.

Ama ya ekmek paramız bize gümüş bir tepside sunulsaydı? Ne kadar mükemmel olurdu! Çocukların okul parasını veya arabanın tamir parasını nasıl ödeyeceğimiz konusunda endişe duymazdık. Ya ihtiyacımız olan her şey bize göklerden gelen man gibi gelseydi? Bunu bir sınav olarak sayar mıydık? Zor. Bunu bir bereket sayardık. Ancak Tora aksini söylüyor gibidir.

Bene-Yisrael Mısır'dan çıkar çıkmaz şikâyet etmişlerdi "Keşke Mısır'da, et tenceresinin başında oturmaktayken, doyana kadar ekmek yerken Tanrı'nın Eli'yle ölseydik! Çünkü [anlaşılan] bizi [Mısır'dan] bu çöle, tüm bu cemaati açlıktan öldürmek için çıkardınız!" (Şemot 16:3).

Tanrı'nın cevabı şöyle olmuştu: "Size göklerden ekmek yağdıracağım. Halk çıkıp, her gün, o güne ait porsiyonu toplayacak. Böylece onu, Kanunumu takip edip etmeyeceği konusunda sınayacağım" (Şemot 16:4).

Otoriteler bunun nasıl bir sınav olduğunu merak ederler. İhtiyacınız olan her şeyin kapınıza teslim edilmesinden daha iyi ne olabilir? Bu bir sınav mıdır? Bu bir berekettir!

Raşi Tanrı'nın man'la ilgili kanunları ima ettiğini belirtir. Man günlük yağardı ve ertesi gün için saklanamazdı. Cuma günleri çift porsiyon toplanırdı. Ve bu böyle devam ederdi. Sınav buydu. Bene-Yisrael man'la ilgili bu kanunlara titizlikle uyacaklar mıydı?

İşte bu sınavdan Ekev peraşasında da söz edilmektedir: "...sana bu çölde seni sınamak için Man'ı yediren" Sforno'ya göre, sınav Bene-Yisrael ekmek parası için endişelenmelerine gerek olmayan bir zamanda Tora'ya uyup uymadıklarını görmekten ibaretti.

Evet, göklerden "ekmek yağdırmakta" büyük bir sınav vardır. Çaba harcanmadan elde edilen bolluk tehlikeli bir şeydir. Bu bolluk bol miktarda boş zaman ve hareket özgürlüğüyle gelir. Bu bol vakit ve hareket özgürlüğüyle ne yapıyoruz? Boş zamanlarımızı ve hareket özgürlüğümüzü yasaklanan şeyleri tatmak için mi kullanıyoruz? İşte man'ın büyük sınavı budur.

Hepimiz fakirlik sınavının ne olduğunu anlarız. Fakir olmanın yarattığı zor sınavların ve sıkıntıların farkındayızdır. Ancak Sforno'ya göre, bolluk büyük cazibelerle birlikte gelir. Kişiye çok büyük bir sorumluluk yükler. Man'ın sınavı budur ve çağımızdaki bolluk dönemlerinde de birçok Yahudi'nin sınavı da budur.

Hovot Alevavot adlı eserin Tanrı'ya Güven kısmında insanların, kuşlar ve hayvanların aksine, ekmek paralarını kazanmak için büyük bir çaba göstermelerine ihtiyaç duymalarının nedenlerinden bir tanesi olarak yetser ara (kötü eğilimi) kontrol etmek verilmektedir. Eğer elimizde çok fazla zaman olsaydı, önümüze konan cazibelere dayanmamız imkânsız olurdu. Gerçekte çoğu zaman ya çok meşgulüzdür ya da çok yorgun. O zaman bile cazibelere dayanmak büyük bir mücadele gerektirir.

Mezritch'li Magid bir keresinde şöyle demişti: insanlar, Tanrı korusun, felaketler, hastalıklar veya ölümcül bir tehlike ile karşılaştıkları zaman, hemen dindar kesilirler. Hepsi sinagoga gelir. Hararetli bir şekilde dua ederler. Yanaklarında gözyaşlarıyla Teilim okurlar. Cömertçe bağış yaparlar. Ama işler iyi gittiği zaman, her şey mükemmel olduğu zaman Tanrı'yı yeteri kadar düşünürler mi? İşte man'ın sınavı budur.

AFTARA BAĞLANTISI

[The Jersey Shore Torah Bulletin / www.shemayisrael.co.il]

 

Vatomer Tsiyon - Yeşayau 49:14-51:3

 

Bu aftara Tişa BeAv ile Roş Aşana arasında okunan yedi teselli aftarasının ikincisidir. Tanrı Bene-Yisrael'e sürgünün Kendisi ile Halkı arasındaki bağı bozmadığını söyler. Tanrı Halkı'nın yok olmamıza izin vermeyecektir. Aftaranın sonunda peygamber Yeşayau Tanrı'nın Erets-Yisrael'in şerefini iade edeceğini ve orada sevinç ve neşenin hüküm süreceğini söyler.

DEVAR TORA

 [Rav Moşe Benveniste]

 

TANRININ BUYRUKLARINA AYIRIM YAPILMAZ

RABİ OMER .... VEEVE ZAİR  BEMİTSVA  KALA  KEVAHAMURA  ŞEEN ATA YODEA MATAN  SEHARAN ŞEL MİTSVA . VEEVE MEHAŞEV EFSED  MİTSVA  KENEG SEHARA,  USHAR AVERA  KENEGED  EFSEDA. (Pirke Avot 2/1)

Rabi Yeuda Anasi şöyle der:  Tora'daki  emirleri  kolay ve  zor  olarak  ayırt etmeden  yerine getir. Çünkü  Tanrı bizlere  her  bir  buyruğun  ödülünün  ne olduğunu  belirtmedi.  Bazen  bir emri  tatbik ettiğinde  zarara  uğrayabilirsin. Fakat  sonunda  ödülü  büyük  olabilir. Bir günah işlendiğinde ola ki  büyük  bir yarar sağlayabilirsin, fakat  sonunda  ne kadar  büyük  bir  zarara  uğradığını  anlayacaksın.

Bir çok  din  yorumcusu  sorar? Hangi emirler  kolay, hangileri  zordur? 

Tanrı  katında  tüm  buyruklar eşittir. Cevabı ise, büyük bir çaba ve zaman  gerektiren, aynı  zamanda  maddi  yük veren emirler olabilir. Bir örnek vermek gerekirse;  anne ve babaya gereken ilgi  ve saygıyı  göstermek, düşman eline  düşen esirleri  kurtarmak. Kolay emirler  ise zaman ve büyük  maddi  külfet  gerektirmeyen emirler. Örnek: SUKA, TSİSİT- TEFİLA-DUA gibi.

Rabi  Yeuda  öğretisinde  Tora'nın  613  emrini  hiçbir ayrım  yapılmadan  yerine  getirmek  gerektiğini  belirtiyor. Onun için  Tanrı  buyruklarının  ödüllerini  belirtmemiştir.

Rabilerimiz  Talmud'ta şöyle derler: Bir  mitsva  ile  alakalandığın anda, onu  bırakıp başkasıyla ilgilenilmez.  (Pesahim 64/2) çünkü  Tanrı  katında  hangi  mitsva  daha önceliklidir bizlere  bildirilmemiştir.  

Bunun en güzel  örneğini  Rabi  Aba  Bar  Kaana  Tora'nın  iki emrini  yorumlarken  verdi. Tora  en kolay  görünen  bir  emirle en zor  görünen  emrini ödülde eşit tuttu. En kolay  buyruk: Yolda giden bir kişi bir  kuş yuvasına  rastlarsa, yavruları  alabilir fakat anneyi serbest bırakması gerekir. En zor buyruk anne  ve babaya  saygılı olmak.

Her iki emrin  ödülü eşittir. Ve Tora yalnız  bu  emirler için  ödülden  bahsediyor. Ödül şudur:  VEAARAHTA YAMİM      Devarim. (5/3- 25/7 )  ÖMRÜN  UZAYACAK.

Böylelikle  Tora bizlere  tüm  buyrukların  eşit olduğunu, ödüllerinin ne olduğunu ise  sadece yüce Tanrı bildiğini söylemektedir. Fakat yine de  Rabilerimiz  bazı  buyrukların  farklı olduğunu  belirtiyorlar. Bunları  bu şekilde  sıralıyorlar:

Anne  ve  babaya  saygı, hayır işleri, hastaları ziyaret, fakir misafirleri  eve almak,  dua evine  erken gitmek, barışı sevmek ve en önemlisi TALMUD TORA- TORA  eğitimi. Bu emirlerin  ödülleri olarak bu dünyada meyveleri yenir, ahirette ise ödülün kendisi verilir.

Bu haftaki  yazıma Tora'nın  VAETHANAN  bölümünden  bazı  satırlarla  son veriyorum.

Tanrı size sevgisini  göstermek  ve atalarınıza  ant içerek  verdiği  sözü yerine getirmek için  güçlü  eliyle  sizi Mısırdan çıkardı. Tanrı  kendisini  sevenlerin  ve  buyruklarına  uyanların  bininci kuşağına  kadar  anlaşmasına  bağlı kalır. Yeter  ki bugün  size bildirdiğim  buyruklara, kurallara  ilkelere uymaya dikkat edin.

Tekrar görüşmek ümidiyle.

Rav Moşe Benveniste

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

On Dördüncü Kitap: ŞOFETİM / YARGIÇLAR

81. Mamrim - Asiler

 

Sanedrin'in kararlarına uymamız emredilmiştir ve bunu yapmamak yasaktır (Devarim 17:10-11). Bu kararları kabul etmeyi reddeden ve farklı bir şekilde yönetmeye devam eden bir Hahama "Zaken Mamre - Asi Bir İhtiyar(Bilge)" adı verilir ve eski zamanlarda böyle biri bazı koşullar altında idamı hak ederdi (Devarim 17:12). Sanhedrin'in olmadığı dönemlerde kişi, kendi neslinin mahkemelerine göre hareket etmelidir (Devarim 17:9). Eğer mahkemeler bir Tora kanununda hemfikir değilse, kişi daha katı görüşü takip etmelidir; ama Hahamlarca öngörülmüş bir kanunda görüş ayrılığı varsa daha hafif görüş takip edilebilir.

DEVAR TORA

[Haftanın Peraşası 5764 - Ekev]

"İnsan sadece ekmekle yaşamaz; insan Tanrı'nın ağzından çıkan sözlerle yaşar" (Devarim 8.3).

Bu, hayatın en karmaşık gerçeğini açıklamaktadır: En gelişmiş canlı olan insan, nasıl olup da yaşamını ve ayakta kalmayı, yaradılışın daha düşük düzeyindeki varlıklar - hayvan, bitki veya mineraller - sayesinde başarmaktadır?

Ama her yaradılışta, besinin gerçek kaynağı "İlahi Telaffuz"dur ve Kabala ustalarının öğrettiği gibi, düzey olarak ne kadar "aşağı seviyede" olursa, yaratılan bir şeyin içinde barındırdığı ilahi enerji de o kadar yüce olur. Bu, yıkılan bir duvarda, en üstteki taşların en uzağa düşmelerine benzer (Liadi'li Rabi Şneur Zalman).

"Bir baba çocuğunu nasıl terbiye ederse, Tanrı da sizi öyle terbiye etti" (Devarim 8:5).

Çocuğunu cezalandıran bir babanın hissettikleri, çocuğun deneyimlediğinden çok daha büyük bir acı çektirir kendisine. Tanrı için de bu böyledir: Bizi cezalandırdığı zamanlarda O'nun acısı, bizim acımızdan daha büyüktür (Berditchev'li Rabi Levi Yitshak).

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

 [Rişon Letsiyon Rabi Mordehay Eliyau]

 

Günde Yüz Beraha

 

1. Peraşada, "Ve şimdi Yisrael, Tanrı senden ne (Ma) istemektedir? Sadece Tanrı'dan çekinmeni, Yolları'nda yürümeni, O'nu severek, O'na tüm kalbin ve tüm mevcudiyetinle hizmet etmeni" (Devarim 10:12) pasuğunu okumaktayız. Hahamlarımız, Tanrı'dan Çekinme duygusunun tam olarak oturabilmensin beraha söylemekten geçtiğini, zira gereken konsantrasyonla söylendikleri takdirde, berahaların insanın bu pasukta istenen her şeyi yapacak dereceye yükselmesini sağladığını öğretirler. Hahamlarımız pasuktaki "Ma - Ne" sözcüğü için, eğitsel olarak "Ma değil ‘Mea - Yüz [sayısı]" olarak oku" derler. Bu, kişinin günde yüz beraha söylemesi gerekliliğinin kaynağıdır (Talmud - Menahot 43).

2. Normal günlerde Amida duası 19 beraha içerdiği için, normalde Tefilalarını aksatmayan, yemeklerden önce ve sonra beraha söyleyen bir kişi bu sayıyı kolayca tamamlamış olur. Fakat Amida'da sadece 7 beraha olan Şabat ve bayramlarda bu daha zordur. Yüz sayısını tamamlamak için nasıl davranmalıdır? Gemara, normalden daha çok meyve yemeyi ve güzel kokular koklamayı ve bunların gerektirdiği berahalarla bu sayının tamamlanmasını önerir.

3. Acaba sırf yüz beraha söylemek için bir meyve alıp beraha söyledikten sonra yiyerek, ardından söylenen berahayı (Bore Nefaşot) söyleyebilir, sonra hemen ardından bir daha meyve alıp bir daha söyleyip bunu sürekli tekrarlayabilir miyiz? Acaba bunda "gereksiz beraha söyleme yasağı"na aykırı bir şey yok mudur? Bu konuda iki farklı görüş vardır. Irak'lı büyük Haham, Rabi Yosef Hayim, Ben İş Hay adlı kitabında, yemek içinde getirilen her meyveye beraha söylenebileceğini yazar. Fakat bunları yedikten sonra her biri için Bore Nefaşot berahası söylenemez. Yemeğin sonundaki Birkat Amazon hepsinin yükümlüğünü kapsayacaktır. Fakat ondan sonra uzunca bir ara verdikten sonra, her meyve arasında da uzun aralar vermek suretiyle, soruda sorulan şekilde davranılabilir.

4. Yüz berahayı tamamlamak için ikinci bir öneri Şulhan Aruh'ta yazılıdır: Kişi, Tora'ya çağrılan herkesin ilk ve son berahalarını dikkatli bir şekilde dinlemeli ve gereken Amen cevabını vermelidir. Bu nedenle Tora'ya çağrılan kişiler de yüksek sesle beraha söylemelidir. Bu şekilde diğerleri de duydukları beraha ile yükümlülüklerini yerine getirmiş olur.

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Eğer mutluluk istiyorsanız, mutluluğu aramayın; anlam arayın.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.