Yazdır

aile perasasi

Bu haftanın Peraşası, İsrael Topraklarının büyüklüğünü ve ne kadar özel olduğunu anlatır. Övgülerinden birinde, İsrael Toprakları ile Mısır'ı karşılaştırır.

Mısır'da çiftçiler, ihtiyaçları olan bütün suyu her sene Nil nehri taştığında otomatik olarak alır. Ama İsrael, su için Tanrı'nın göndereceği yağmura bağımlıdır.

 Bunun neden bir övgü olarak nitelendirildiğini merak edebiliriz. Mısır, ihtiyacı olan suyu her sene hazır olarak aldığından, yağmur için sürekli dua etmesi gereken İsrael'den daha avantajlı değil midir? İsrael'deki insanları sürekli yağmur için Tanrı'ya güvenmelerini ve ihtiyaçları için O'na dönmelerini sağlayarak Tanrı ile özel bir ilişki kurarlar.
Gerçek ilişkiler rahatlık üzerine değil, bağlılık üzerine kurulur.

HİKAYE
Hikayemizde, bir çocuk zorluk olarak düşündüğü bir şeyin aslında kendisine avantaj sağladığını keşfeder.

ŞEHİRDEKİ EN GÜZEL ANLAŞMA

Telefonu kapattığımda kendimi heyecanlı, biraz da rahatsız hissediyordum. Heyecanlıydım çünkü arkadaşım Beni'den, alışveriş merkezindeki müzik dükkanında bir günlüğüne %40 indirim olduğunu öğrenmiştim. Rahatsız olmuştum çünkü oradan herhangi bir şey için, babamdan bu haftaki harçlığımı iki gün önceden istemem gerekiyordu.
Şimdi beni yanlış anlamayın. Babam kötü ya da cimri biri değildir. Tam tersine, o harika bir babadır ve birbirimize çok yakınızdır. Sadece harçlığımı ondan erken istersem, "Haftalık Toplantımızı"da erken yapmamız gerekir. Bunun ne demek olduğunu sorabilirsiniz. Babam, haftada en az bir kez ciddi konuları konuşmamız gerektiğini söyler. Bu nedenle bana harçlığımı vermeden önce oturup beraberce sohbet ederiz. Ona haftamın nasıl geçtiğinden, okulda yaptıklarımdan, arkadaşlarımdan, hatta futbol turnuvasından bile bahsederim. Çoğu hafta ona hep aynı şeyleri anlatırım. Babamın bu işten sıkıldığını zannedebilirsiniz ama bu tamamen yanlış olur. Her hafta aynı şey tekrar eder. Toplantımız olmazsa harçlığımı da alamam.
Genellikle "Haftalık Toplantı"mızdan zevk alırım ama bugün pek de havamda değilim. Belki de ilk kez parayı alıp müzik dükkanına fırlamak istedim. Kim bilir belki de iyi Cdler hemen satılıp tükenebilir. Telefonda arkadaşıma önden gitmesini ve orada buluşabileceğimizi söyledim. Ne de olsa benim evden çıkmamın biraz zaman alabileceğini düşünüyordum.
Beni'yi düşündüm ve onu kıskandım. Bir keresinde bana harçlığını yıllık olarak tek seferde aldığını söylemişti! Ve görebildiğim kadarıyla epey de memnundu. Babası bir şirketi yöneticisi ve hayat tarzları da bizden çok daha rahattı.
En sonunda dükkana ulaşabildim. Tahmin ettiğim gibi, babam harçlığımı önceden vermeyi kabul etmişti, ancak toplantımızdan sonra! Beni'yi, aradan uzun vakit geçmiş olmasına karşın orada gördüğüme sevindim. "İyi bir şeyler kaldı mı?" diye sordum. Koşarak geldiğim için nefes nefese kalmıştım.
"Evet, bayağı çok var. Sen neden bu kadar geç kaldın? Neredeyse senden ümidimi kesecektim."
Kıpkırmızı kesildiğimi hissettim. "Haftalık Toplantılarımız"da bahsetmeye utanıyordum. Eminim arkadaşım, bu durumu öğrendiğinde gülecekti. Ama ben, soru sorulduğunda cevap veren biriyim bu nedenle bütün haftalık toplantılarımızı ve bazen yaşadığım sorunlardan Beni'ye bahsettim.
Konuştukça arkadaşımın sallandığını fark ediyordum. Of, herhalde gülmemek için kendini zor tutuyordu. Ama tahminlerimin tersine arkadaşım gülmeye değil ağlamaya başladı! Dükkanın arka tarafında, kimsenin bizi göremeyeceği bir yerde olmamız iyi olmuştu. Ama neler olduğunu anlayamamıştım.
Bir kaç dakika sonra kendini toparladı. "Ne kadar da şanslısın.." dedi
Şanslı mı?
"Haftada bir babamla buluşabilmek için her şeyi verebilirim..." Beni, bana babasıyla yoğun işlerinden dolayı ne kadar az görüşebildiğini, bazen haftalarca konuşamadığını, ve en kötüsü, ayda yılda bir konuşsalar bile kendini ne kadar yabancı ve uzak hissettiğini anlattı. Meğerse babasının ona harçlığını yıllık olarak vermesinin nedeni, bir daha Beni'yi ne zaman göreceğini bilmemesiydi!
Onun haline çok üzüldüm. Bunu itiraf etmem zordu ama bazen babamın en iyi arkadaşım olduğunu hissederdim. Ve ister seveyim, ister sevmeyeyim, harçlığımı almadan yaptığımız haftalık toplantılarımız belki de bunun en önemli sebebiydi. O gün müzik dükkanında çok şey öğrendim. Ama hiç biri evde öğrendiklerim kadar değerli değildi...

TARTIŞMA SORULARI

3-5 YAŞ
Soru:
Çocuk, dükkanda arkadaşıyla konuşmadan önce neler hissediyordu?
Cevap: Arkadaşının çok şanslı olduğunu düşünüyordu çünkü bütün haftalığını babasıyla konuşmasına gerek kalmadan alıyordu.
Soru: En sonunda ne hissetti?
Cevap: Arkadaşından ne kadar şanslı olduğunu gördü çünkü babasıyla, arkadaşının hiç yapmadığı şekilde, konuşabildiğini fark eti.

6-9 YAŞ
Soru: Beni, hiç bir şey yapmasına gerek kalmadan çok para alabiliyordu. Pekiyi, neden mutsuzdu?
Cevap: İyi bir harçlığı olduğu halde çok değerli bir şeyden mahrum kalıyordu: Babasıyla yakın bir ilişkisi yoktu. Sahip olduklarımız hayatımızı bir süreliğine daha rahat yapabilir ama bizlere asla başkaları, örneğin anne babamız ve yakın akrabalarımız ile oluşturacağımız derin ilişkilerin zevkini vermez. Bu ilişkiler o kadar önemlidir ki, biraz çaba göstermeye değerler.
Soru: Çocuğun haftalık toplantıları babasıyla yakın olmasına nasıl yardımcı oluyordu?
Cevap: Biriyle ilişki kurmak için ona düzenli bir şekilde zaman ayırmamız gerekir. Haftalık toplantılar ve çocuğun en azından bir kez harçlığını almak istemesi, babasıyla toplanmasını sağlıyor ve onunla ciddi ve rahat bir konuşma fırsatı oluşturuyordu.

10 YAŞ VE ÜSTÜ

Soru: Sizce kim kendini Tanrı'ya daha yakın hisseder: Hayatı çok rahat yaşayan biri mi yoksa zorluklar yaşayan biri mi? Neden?
Cevap: Rahat insanın olduğunu dileyebiliriz ama gerçekte çok rahat olan insanlar için Tanrı'yı unutmak kolaydır. Zor zamanlarda, özellikle olaylar kontrolümüz dışında göründüğünde, rehberliği ve yardımı için Tanrı'ya dönmemiz doğaldır. Dertleri aramamalıyız ancak başımıza geldiğinde, Tanrı ile daha yakın ve özel bir ilişki kurma fırsatını da yakaladığımızın farkında olmalıyız.
Soru: İlişkimizi, sorunlar olmadan güçlü tutmanın bir yolu var mıdır?
Cevap: Tanrı bizi sever ve bize yakın olmak ister. Bu yakın ilişkinin bize manevi olarak iyi geleceğini bilir bu nedenle bazen bize, Kendisine dönmemiz için zorluklar gönderir. Hayatımızdaki bütün iyi şeylere odaklanmaya çalıştığımız ve bunların Tanrı'nın nimetleri olduğun fark ettiğimizde, şükranlarımızı sözel olarak da dile getirirsek, bazen olumlu bir şekilde ilişkimizi güçlendirme amacımıza da ulaşmış oluruz.