Lütfen Peraşa Kâğıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

1 Ağustos

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2009

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:56

8:15

-----

Yeruşalayim

6:50

8:09

Tel Aviv

7:18

8:18

11 Av

Tel Aviv

7:12

8:11

İstanbul

8:07

8:47

5769

İstanbul

7:59

8:39

V A E T H A N A N  

 Hatırlatmalar:

ü 5 Ağustos Çarşamba: Tu Beav

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Devarim 3:23-7:11)

[www.chabad.org]

 

Moşe, Bene-Yisrael'e, kendisinin Erets-Yisrael'e girmesine izin vermesi için Tanrı'ya nasıl yalvardığını, Tanrı'nın bunu reddettiğini ve bunun yerine bir dağa çıkıp Erets-Yisrael'i görmesini söylediğini anlatır.

Tora'nın özetle tekrarına devam eden Moşe, Mısır'dan Çıkış'tan ve Tora'nın verilişinden, insanlık tarihinde daha önce görülmemiş bu olayları açıklayarak bahseder. "Bu kadar büyük bir olay hiç gerçekleşti mi, ya da buna benzer bir olay duyuldu mu? İnsanlar hiç Tanrı'nın sesini alevlerin ortasında duyup ... yaşamaya devam edebildi mi? Sana, Aşem'in Tanrı olduğunu ve O'ndan başka Tanrı olmadığını bilmen için [tüm bunlar] gösterildi".

Moşe, gelecek nesillerde halkın Tanrı'dan uzaklaşacağını, putlara tapacağını ve Ülke'den sürülüp, diğer milletlerin arasına dağılacağını, ama sonra, Tanrı'yı arayıp, O'nun emirlerine uymak için Teşuva yapacağına dair kehanette bulunur.

Peraşamızda, ayrıca, On Emir'in tekrarı ve Yahudi inancının temellerini belirten Şema'nın  cümleleri de yer alır. Bu temeller, Tanrı'nın Birliği ("Dinle Ey Yisrael: Aşem, Tanrımız'dır, Aşem ‘Bir'dir"), Tanrı sevgisi mitsvası, Tora öğrenimi ve "bu sözleri" Tefilinler'le kolumuza ve başımıza, Mezuzalarla da evlerimizin kapı eşiğine yerleştirmemizdir.

DEVAR TORA

[Rabi Eliad Skuri  - www.torahmitzion.org]

Tanrı Bilgisinde Seviyeler

 

Bu Şabat, Şema'nın ilk paragrafını, bir kere her zamanki gibi duanın bir parçası olarak, bir kere de Vaethanan peraşasının bir bölümü olmak üzere toplam iki kez okuyacağız. Aynı şey gelecek hafta Şema'nın ikinci paragrafı olan Veaya İm Şamoa için de geçerli olacak. Bu iki peraşa Şema'nın parçaları olarak her gün iki kez okunur; bu da içeriklerinin Yahudi inancının temellerini oluşturduğunu gösterir. Bu iki paragraf Devarim kitabının başında, Mısır Çıkışı'ndan kırk sene sonra, Erets-Yisrael'e giriş öncesinde Moşe'nin yaptığı konuşmanın birer bölümü olarak yer almaktadır.

Hahamlarımız bu bölümlerin Tora'da karşımıza çıkma sıralamasında bir anlam olduğunu ileri sürerler. "Neden Şema paragrafı, Veaya İm Şamoa'dan önce gelir? Amaç, kişinin, mitsvaların bağlayıcılığını kabul etmeden önce, Tanrı'nın egemenliğini kabul etmesi gerektiğini öğretmektir" (Mişna - Berkhot 2:2). Diğer bir deyişle bu iki paragrafın Tora'da belirme sırası, bize kişinin Tanrı katına nasıl çıkabileceğinin temelini öğretmektedir. Her şeyden önce Tanrı'nın Krallığı'nın kabul edilmesi gerekir. Bu, Şema'nın ilk paragrafında yer alır: "Tanrı Efendimiz'dir, Bir ve Tek'tir ve O'nu her şeyimizle sevmemiz gerekir". Mitsvaların bağlayıcılığı, ancak bu temel gereklilik yerine geldikten sonra bir anlam taşır. Bu nedenle, mitsvalardan bahseden Veaya İm Şamoa paragrafı ikinci sıradadır.

Bu iki peraşa her Yahudi evinin kapı pervazlarında bulunan mezuzadaki parşömende de yer alır. Buna karşılık, bildiğimiz gibi tefilin dört peraşa içerir: Şema ile Veaya İm Şamoa'ya ek olarak, tefilin kutularında Kadeş Li Kol Behor ve Veaya Ki Yeviaha peraşaları da yer alır. Bunların son ikisi Bo peraşasında yer alır. Bene-Yisrael bu iki peraşayı Mısır'dan Çıkış ertesinde dinlemişlerdir.

Bundan şöyle bir soru ortaya çıkmaktadır: Tefilin'deki dört peraşa neden bu şekilde iki bölüme ayrılmıştır? İki tanesi Mısır Çıkışı'nda verilmişken diğer ikisi Erets-Yisrael'e giriş öncesinde öğretilmiştir. Neden?

Peraşadaki farklı bir pasuk hakkındaki Midraş açıklamasından ilginç bir ders çıkarabiliriz. Pasuk şöyledir: "Sana [kesin olarak] bilmen için gösterildi ki, Aşem - [sadece] O ‘Tanrı'dır, O'ndan başkası yoktur!" (Devarim 4:35). Midraş bu konuda başka pasukları hatırlatır (Yalkut Şimoni Yeoşua 10):

Örneğin Yitro şöyle demiştir: "Tanrı'nın tüm ilahlardan büyük olduğunu şimdi [daha iyi] anlıyorum" (Şemot 18:11). Hahamlarımız, dünyada Yitro'nun tapmadığı tek bir putun bile kalmadığını öğretmişlerdir. İşte bu nedenle "tüm ilahlardan büyük" sözünü etmiş, böylece başka ilahlar varmış gibi konuşmuştur.

Aram kumandanı olan Naaman, çaresiz görülen tsaraat hastalığından Peygamber Elişa sayesinde iyileştikten sonra "Şimdi Yisrael haricinde, dünyanın hiçbir yerinde Tanrı olmadığını biliyorum!" (Melahim II 5:15) diyerek inanç çıtasını yükseltmiştir.

Yeoşua'nın gönderdiği casusları saklayan Rahav ise bunun da ötesine geçmiştir: "Çünkü Tanrınız Aşem, yeryüzündeki ve gökyüzündeki tek Tanrıdır" (Yeoşua 2:11). Ancak Rahav gökyüzü ve yeryüzünden bahsetmesine rağmen ikisinin arasını bunun dışında tutmuştur.

Moşe ise gelip şöyle dedi: "Sana [kesin olarak] bilmen için gösterildi ki, Aşem - [sadece] O ‘Tanrı'dır, O'ndan başkası yoktur!"  (Devarim 4:35-39). Moşe'nin bu sözleri, hiçbir ayrım olmaksızın tüm mevcudiyeti içermektedir. Tanrı da ona şöyle demiştir: ‘Moşe Tanrı'dan başkasının olmadığını söyleyerek ödülü hak etti'. Bu sözlerine karşılık, Moşe hakkında da Tora'da şöyle yazılıdır: "Yisrael'de Moşe gibi bir peygamber daha çıkmadı" (Devarim 34:10).

Midraş buraya kadardır. Sayılan dört kişi, Tanrı'yı ve onun yüceliğini kabul etmiş ve hepsi de Yisrael'in Tanrısı'nı övmüştür. Buna rağmen, Hahamlarımız, onların kullandıkları dili çok dikkatlice incelemişler ve aralarındaki farkı ortaya koymuşlardır. Her biri Tanrı'yla ilgili kavrayışta belli bir aşamayı geçebilmiştir. Ama [kronolojik değil de kavrayış düzeyine göre yapılan dizilişe göre] her biri, kendisinden öncekinden bir üst düzeye ulaşacak ayrıntılar eklemiştir. Aralarında Tanrı'nın mutlak Varlığı'nı en iyi görebilen Moşe olmuş; bu yüzden "O'ndan başkası yoktur" sözü ile Tanrı'yı tam olarak o övmüştür.

Bundan şunu anlıyoruz ki kişi Tanrı'yı kabul etse, bilse ve ona inansa bile, yine de Tanrı inancı ve bilgisinde birçok seviye vardır.

Zoar kitabında Hahamlarımız'ın ayrıntıya girdiği buna benzer bir ilke vardır (Ra'aya Meemana, Şemot 25:1 açıklamaları). Zoar şu soruyu sorar: Bene-Yisrael'e Mısır Çıkışı ile "Ve Benim Tanrı olduğumu bileceksiniz" (Şemot 6:7) pasuğunun kendileriyle gerçekleşeceğine dair söz verilmişti. Buna rağmen kırkıncı yılda Moşe onlara şöyle demiştir: "[Şunu] Bugün bil ve kalbine [sürekli olarak] tekrarla ki, Aşem - yukarıda, göklerde ve aşağıda, yerde [sadece] O ‘Tanrı'dır; başkası yoktur!" (Devarim 4:39). Bene-Yisrael Tanrı'yı "bilme" düzeyini bilgisini ne zaman hak etmişlerdir?

Zoar, Tanrı bilgisinde iki seviye olduğunu belirtir. Bir tanesi genel Tanrı bilgisidir. Gökyüzünü, yeryüzünü ve insanı yaratan Yüce bir Yönetici olduğunun farkına varmaktır. Diğer seviye ise belirli bir Tanrı bilgisidir. O'nun Torası'nın ve emirlerinin ayrıntılarında yansıyan iradesinin farkına varmaktır.

Zoar bu farka dayanarak, Mısır'dan Çıkış sırasında Bene-Yisrael belalara ve mucizelere tanık olurlarken onlara söz verildiği üzere, Tanrı'yı bilmeyi hak ettiklerinin doğru olduğunu açıklar. Ancak bu, Tanrı'yı tanıma aşamasının sadece ilk basamağıydı, O'nun hakkındaki genel bilgiydi. Çölde kırk senelik bir yolculuğun başlangıç noktası idi. Bu yıllar Tora'yı ve emirleri tanıma ve sınamalara dayanma yıllarıydı. Temelde, Tanrı bilgisi merdivenini çıkmak için kırkı yıllık yolculuk gerekecekti. Moşe ölümünden önce "Ancak Tanrı bu güne kadar size [O'nu] kavrayacak bir kalp, görecek gözler ve dinleyecek kulaklar vermiş değildi" (Devarim 29:3) demişti. Hahamlaırmız bu pasuktan şu sonuca ulaşırlar: "Kişi öğretmeninin gerçek amacını, onunla kırk yıl boyunca öğrenim görmeden bilemez" (Talmud - Avoda Zara 5b). Geniş kapsamlı Tanrı bilgisi, kişinin ancak sınamalara dayanarak, Tora öğrenimi ile emirlere uyması sayesinde, Tanrı'nın İsteği'ne tutunarak ulaştığı coşkulu bir seviyedir. Bu seviyeye ulaşmak, kişinin belirli bir inanç seviyesine ulaştıktan sonra yer alan kırk senelik uzun bir sürecin ardından gelir.

Bu ilkeye dayanarak, tefilindeki ilk iki ve son iki peraşa arasında neden bir fark olduğunu cevaplandırabiliriz.Tefilin hem Tanrı'ya yakınlığı, hem de Tanrı hakkındaki ileri düzey bilinci simgeler. O'nun Varlığını (genel Tanrı bilgisi) bize bildiren Tanrı gücünü vurgulayan ilk iki paragraf tam olarak bu yönü yansıtır. Ama tefilin aynı zamanda, Tanrı bilgisini kapsamlı bir şekilde öğrenmeye yol açan Tora öğrenimi sayesinde Tanrı ile kurulan bağı vurgulayan peraşaları, yani yolculuğun sonunda söylenmiş olan diğer iki peraşayı da içerir. Şema'nın ilk paragrafında söylendiği üzere: "Sana bugün emretmekte olduğum bu sözler, kalbinin üzerinde [sabit] kalmalıdır. Onları oğullarına öğret; evinde oturduğunda, yolda yürüdüğün sırada, yattığında ve kalktığında onlardan bahset. Onları işaret olarak koluna bağla; alnının tepesinde bir nişan oluştursunlar. Onları evinin [kapılarının] pervazlarına ve [diğer] girişlerine [sabitlemek üzere deri parşömenlere] yaz" (Devarim 6:6-8). Tefilindeki, Devarim'in başında bulunan iki peraşa yakın Tanrı bilgisinin coşkusunu, derin ve Tanrı'nın varlığıyla ilgili genel inançtan çok daha büyük olan kapsamlı bir inancı ifade eder. Bene-Yisrael bu seviyeye ancak kırkıncı yılda ulaşmışlardır; zira kişi bu seviyeye ancak Tanrı sevgisi, Tora öğrenimi ve emirlere itaat ile ulaşabilir.

4 Soru

Cevapları broşürün sonunda bulabilirsiniz.

1. Moşe peraşanın başında Tanrı'dan ne istedi?

2. Bene-Yisrael Yarden Nehri'ni geçmeden önce Moşe'nin ayırdığı üç sığınma şehrinin adı neydi?

3. Bu peraşadaki On Emir ile Yitro peraşasında yer alan arasındaki en bariz fark nedir?

4. Şema'daki hangi iki harf diğerlerine göre daha büyük yazılır ve bunlar hangi kelimeyi meydana getirir?

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

Üçüncü Kitap: ZEMANİM / ZAMANLAR (Devam)

13. Eruvin - Birleştirmeler

 

a)      Mekânların Birleştirilmesi

Eğer özel bir mekân birçok sakin tarafından paylaşılıyorsa, yani her birinin kendine ait bir bölümü var ve gerisi diğerleri arasında eşit paylaşılmışsa (örneğin ortak kapalı bir bahçeye açılan evler gibi veya surlarla çevrili bir şehir gibi), bu ortak kısımlar da [Kral Şelomo dönemindeki] Hahamlarımız tarafından özel mekân değil, kamusal alan olarak addedilmiştir. Dolayısıyla bu ortak alandan özel alana veya tersine, yani özel alandan ortak alana bir şey çıkarıp sokmak yasaktır. Ancak eğer Şabat öncesinde bu genel alanda pay sahibi olan sakinlerin "Eruv - Birleştirme" yapmaları durumunda burası da özel mekân statüsü alır ve bu ortak alan da herkesin ortak olduğu özel mekân konumu kazandığından söz konusu kısıtlamalar ortadan kalkar. Bu kanun Kral Şelomo ve başında bulunduğu Bet-Din tarafından konmuştur. Amaç, insanların yanlışlıkla "Evden ortak bahçemize bir şey çıkarabiliyoruz, ortak bahçemizden eve bir şey sokabiliyoruz; öyleyse bahçeden de kamusal alana bir şey çıkarmakta bir sorun olmamalı" diye düşünmelerinin önüne geçmekti. Buna karşılık, eğer Eruv yoksa bile, bu ortak bahçede bulunan bir şeyi 4 ama ya da daha fazla mesafe boyunca taşımak yasak değildir.

Eruv adlı birleştirme işleminin yapılması için, her ev halkı, bir kaba konup evlerden birine yerleştirilen küçük bir miktar yiyecek üzerinde ortak olur. Bunun arkasındaki fikir, yiyecek üzerinde eşit paya sahip olmaları gibi, tüm bu özel mekân üzerinde de eşit paya sahip olmalarıdır. Eruv işlemi yalnızca Yahudiler'in olduğu bir ortak mekân için yapılabilir. Yahudi olmayanların da oturduğu bir ortak mekân söz konusu olduğunda Eruv yapabilmek için, Yahudiler'in Şabat için bu mekân üzerindeki haklarını onlardan kiralamaları gerekir. Eğer sakinler yemeklerini normalde ortak alanda birlikte yiyorlar veya yiyeceklerini paylaşıyorlarsa Eruv işlemine gerek yoktur. Eruv işlemi bahsedildiği üzere birkaç ailenin ortak olduğu yerlerde olduğu gibi, bütün bir cemaat ya da şehirde de yapılabilir. Bu yapıldığı takdirde bile, küçük ortak bahçeler varsa yine de Eruv yapılmalıdır; bu sayede, çocuklar Eruv'un bir gereklilik olduğunu ve o olmasa özel mekân ile genel mekân arasında bir eşya aktarımının yapılmasının yasak olacağını göreceklerdir. Ek bir hatırlatma amacıyla, evlerden en az birini Eruv'un dışında bırakmak gerekir.

b)     Bölgelerin Birleştirilmesi

Bir şehrin dışında 2000 ama'ya kadar olan mesafe şehre ait bölge olarak kabul edilir ve Şabat günü bu mesafe dâhilinde kalmak şartıyla yürüyerek şehir dışına kadar çıkılabilir; ama bu mesafenin ötesine geçmek Tehum adı verilen yasağın çiğnenmesi anlamına gelecektir. Buna karşılık, bir kişi, söz konusu 2000 ama'lık mesafenin dâhilinde olan herhangi bir noktayı "kendi mekânı" olarak belirlediği takdirde, eğer Şabat başladığı sırada o noktaya 2000 ama'dan daha yakın bir noktadaysa, Alaha onu, Şabat başladığında sanki o noktadaymış gibi kabul eder. Bu sayede, Şabat günü içinde bu kişi, söz konusu noktanın ötesindeki 2000 ama mesafeye kadar da çıkabilir [zira orası o Şabat için o kişinin kendi yeri kabul edilmektedir]. Söz konusu noktayı kendi yeri olarak belirlemek "Eruv Tehumin - Bölgelerin Birleştirilmesi" olarak adlandırılır. Bunu yapmak için o kişinin Şabat başladığında o noktada olması veya Şabat başlamadan önce oraya kendisine ait bir yiyeceği bırakmış olması gerekir. Eğer kişi Şabat öncesinde böyle bir noktaya doğru bu niyetle yola çıkmışsa ve Şabat başlamadan önce oraya erişebilmek için yeteri kadar vakti varsa, oraya ulaşmadıysa bile, Eruv Tehumin'i sadece taşıdığı niyetle de yapabilir.

BİR KİŞİ / BİR ESER

[www.ou.org]

Vilna'lı Gaon (1720-1797): İsminin baş harfleriyle A-GRA olarak da bilinen Gaon Rabi Eliyau Kremer ben Şelomo Zalman 18. yüzyılda Litvanyalı Yahudilerin en önde gelen lideriydi ve Hasidik olmayan yeşiva dünyasının manevi babasıydı. Talmud ve Kabala çalışmalarındaki büyüklüğü ile bilinen Vilna'lı Gaon aynı zamanda astronomide, matematikte ve müzikte üstat sayılırdı. Onun Talmudik öğrenim sistemi, metinde Hahamlar tarafından açıklanan gerçek anlamı bulmaya odaklanmıştı.

Vilna'lı Gaon 1736'da Rabi Yisrael Baal Şem Tov tarafından başlayan Hasidik harekete sert tepkisi ile tanınıyordu. Bu Hasidik harekete karşı olan o ve onun takipçileri "Mitnagedim" yani "muhalifler" olarak tanınmışlardı. Muhalefetleri Hasidik hareketin Sözlü Tora konusunda daha serbest bir yaklaşımda olduğu, Tora öğreniminde mantığın yerini duygusallığa verdiği, Hasidik dua şeklinin geleneksel dualardan fazlasıyla uzak bir şekil aldığı gibi konulardaydı. Hasidik liderler ise onların bu görüşlerini kesin bir dille reddetmişlerdir.

DÜŞÜNCELER

["Straight Talk" / Rabi Shaul Rosenblatt - www.aish.com]

Göz Dikme

 

Herkes bilir ki, On Emir'in bir tanesi göz dikme yasağıdır (Devarim 5:18). Ancak insanların çoğu bunun nasıl işlediğini bilmez.

Başka birinin bir eşyasına hayran olmak - hatta belki de onu kendiniz için arzu etmek - ile göz dikmek arasında ne fark vardır? Hahamlarımız'a göre, göz dikme yasağı o şeyi o kişinin elinden nasıl alacağınızı planlamaya başladığınız zaman başlar. Piyasa değerinin çok üstünde bir fiyat teklif etseniz bile, onun malını kendinize ait kılma planı, "göz dikme" yasağının çiğnenmesi anlamına gelir. Tabii ki o kişi eşyasını satma niyetini daha önceden bildirmişse, o zaman herhangi bir yasak yoktur. Ancak Tora satılık olmayan bir eşya konusunda çok katıdır.

Fikir çok basittir. Başkalarının iyeliğine saygı göstermeli ve onların eşyalarını her koşulda dokunulmaz olarak addetmeliyiz. Kişi o eşyayı satışa çıkarır çıkarmaz, potansiyel olarak bize arz edilmiş olur, ama o noktaya kadar onu sahiplenmek, bir düşünce konusu bile olmamalıdır.

Tora bundan çok etkili bir şekilde ifade etmektedir: "Başkasının malına veya eşine göz dikme!" Nasıl ki normal bir insan, bir başkasını, eşinden kendi isteğiyle vazgeçirmek için planlar yapmayı aklına bile getirmezse, aynı şey başkasına ait mallar için de geçerli olmalıdır.

Hahamlarımız bunun nedenini şöyle açıklarlar: Eğer bir başkasının malına, onunla mutlu olmasına rağmen, sahip olma hakkına sahip olduğunuzu düşünürseniz, o zaman onun iyelik haklarına saygınız yok demektir. Onun iyeliğine saygı duymamak düpedüz namussuzluğa ve hırsızlığa doğru giden kaygan bir zemindir.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Sefer Yalkut Yosef]

 

Birkat Alevana Kuralları

1. Birkat Alevana, her ay, Ay'ı parlak haliyle gördüğümüz zaman yapılan duadır.

2. Her ay yenilenen gökteki Ay için beraha söylemek, bir emirdir. Ay, dünyayı aydınlatmaya başlamadan, gölgesi belirmeden ve tam olarak gece olmadan önce bu beraha söylenmez.

3. Ay berahasını söylerken tıpkı Amida'da olduğu gibi ayaklar bitiştirilir. Berahaya başlamadan, ayakta durularak önce Ay'a, sonra yere bakılır ve berahaya başlanır.

4. Birkat Alevana yalnızca ayın ilk 15 gününde söylenir. Bazıları Roş Hodeş'ten hemen üç gün sonra Birkat Alevana söylemek için acele ederler. Fakat bazı Hahamlar Roş Hodeş'ten sonra yedi gün beklemek gerektiğini belirtirler.

5. Birkat Alevana'yı tam bir Kavana ile söylemeye hazırlanmak gereklidir. Çünkü o sırada Şehina karşılanmaktadır. Berahayı kelimesi kelimesine tam olarak söylemeye dikkat edilmelidir.

6. Birkat Alevana, Şabat ve Yom Tov akşamları söylenmez. En iyisi Motsae Şabat, yani Şabat çıkışı, henüz Şabat kutsiyeti üzerimizdeyken söylemektir. Fakat Motsae Şabat ayın 10'u ise veya başka akşam berahayı söyleyememe durumu varsa, o zaman Şabat çıkışı akşamı beklenmez ve hafta arası bir gece söylenir.

7. Eğer ayın 15'ine kadar beraha söylenmemişse ve ayın 15'i Şabat veya Yom Tov ise, Birkat Alevana, ayın 15'i olan Şabat günü söylenebilir.

4 CEVAP

1) Erets-Yisrael'e girmesine izin vermesini.

2) Betser, Ramot ve Golan.

3) Bizim peraşada "Şamor... - [Şabat gününü kutsal kılmak üzere] Koru" denirken, Yitro peraşasında "Zahor... - ... Hatırla" denmektedir.

4) Şema'nın ilk cümlesinin ilk ve son harfleri olan Ayin ve Daled diğer harflere göre daha büyüktür ve bir araya geldiklerine "Ed - Tanık" sözcüğünü meydana getirirler.

 

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

Günleri saymayın; sayılmaya değer kılın.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.