Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

13 Av

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5771

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:51

8:04

-----

Yeruşalayim

6:44

7:56

Tel Aviv

7:06

8:06

13 Ağustos

Tel Aviv

6:59

7:58

İstanbul

7:54

8:34

2011

İstanbul

7:44

8:24

V A E T H A N A N

 Hatırlatmalar:

ü  15 Ağustos Pazartesi: Tu Beav

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

Peraşa Özeti (Devarim 3:23-7:11)

[www.chabad.org]

 

Moşe, Bene-Yisrael'e, kendisinin Erets-Yisrael'e girmesine izin vermesi için Tanrı'ya nasıl yalvardığını, Tanrı'nın bunu reddettiğini ve bunun yerine bir dağa çıkıp Erets-Yisrael'i görmesini söylediğini anlatır.

Tora'nın özetle tekrarına devam eden Moşe, Mısır'dan Çıkış'tan ve Tora'nın verilişinden, insanlık tarihinde daha önce görülmemiş bu olayları açıklayarak bahseder. "Bu kadar büyük bir olay hiç gerçekleşti mi, ya da buna benzer bir olay duyuldu mu? İnsanlar hiç Tanrı'nın sesini alevlerin ortasında duyup ... yaşamaya devam edebildi mi? Sana, Aşem'in Tanrı olduğunu ve O'ndan başka Tanrı olmadığını bilmen için [tüm bunlar] gösterildi".

Moşe, gelecek nesillerde halkın Tanrı'dan uzaklaşacağını, putlara tapacağını ve Ülke'den sürülüp, diğer milletlerin arasına dağılacağını, ama sonra, Tanrı'yı arayıp, O'nun emirlerine uymak için Teşuva yapacağına dair kehanette bulunur.

Peraşamızda, ayrıca, On Emir'in tekrarı ve Yahudi inancının temellerini belirten Şema'nın cümleleri de yer alır. Bu temeller, Tanrı'nın Birliği ("Dinle Ey Yisrael: Aşem, Tanrımız'dır, Aşem ‘Bir'dir"), Tanrı sevgisi mitsvası, Tora öğrenimi ve "bu sözleri" Tefilinler'le kolumuza ve başımıza, Mezuzalarla da evlerimizin kapı eşiğine yerleştirmemizdir.

DEVAR TORA

[Rabi Yisahar Frand - www.torah.org]

 

Kolay Emir

 

"Tanrın'ın sana emrettiği şekilde, babanı ve anneni onurlandır" (Devarim 5:16).

Neden anne ve babamızı onurlandırmalıyız? Tora Şemot peraşasında bize "ömrünün günlerinin uzaması için" şeklinde bir neden sunar (20:12). Vaethanan peraşasında ise, Tora bize ilave olarak bir neden daha verir: "Tanrın'ın sana emrettiği şekilde..." Bu ek cümleciğin anlamı nedir?

Meşeh Hohma ebeveynlere saygıyı "kolay bir emir"  olarak tanımlayan Talmud Yeruşalmi'ye değinir. Her insan borçların geri ödenmesi gerektiğini anlar. İhtiyacınız olduğunda birisi size 100.000 lira borç verirse, kendinize ait yeterli paranız olunca bu parayı ödemekten memnuniyet duyacaksınızdır. Bunu yapmak zor değildir.

Aynı şekilde, her insan ebeveynlerine minnet borcu ödemesi gerektiğini bilir. Ne de olsa, bir çocuk büyütmenin maliyeti yukarıdaki rakamdan da fazladır. Bunun yanı sıra, ebeveynlerin çocukları için harcadığı zamanı, çabayı ve enerjiyi de unutmamalıyız. Bu nedenle, insanlar en azından anne babalarını onurlandırmalıdırlar. Böyle büyük bir borç karşılığında bu kadar küçük bir ödeme yapmak zor bir şey değildir.

Tora burada bize ebeveyni onurlandırmak için uygun nedenin bu olmadığını söylemektedir. Mesele ebeveynlere olan borç karşılığında en azından küçük bir ödeme yapma şeklindeki kendiliğinden belli yükümlülük değildir. Anne ve babamızı onurlandırmalıyız, çünkü bunu bize "Tanrımız emretmiştir".

Tora bu konuya değinmek için Vaethanan peraşasına kadar beklemiştir, çünkü çöldeki kırk yıldan sonra bu belirginleşmiştir. O yıllarda çocuk büyütmek her zamankinden daha kolay olmuştu. Bu çocuklara besin vermek gerekmiyordu. Gökyüzünden inen Man vardı. İçecek vermeleri gerekmiyordu. Miryam'ın kuyusundan gelen su vardı. Sürekli yeni ayakkabı ve giysiye ihtiyaçları yoktu. Hiçbir şey eskimiyordu. Muhtemelen ortodonti tellerine de ihtiyaçları yoktu, çünkü çölde hayat cennet gibiydi. Buna rağmen Tora yine de, anne babaların onurlandırılmalarını istemiştir. Bu da açık bir şekilde gösteriyordu ki, anne ve babayı onurlandırmak bir minnet meselesinden ibaret değildir. Bu da "Tanrı'nın bir emri" olarak yapılmalıdır. Yahudiler çöl dönemini yaşadıktan sonra ebeveyni onurlandırma mitsvasının minnet konusundan bağımsız bir yükümlülük olduğunu söyleyebiliyorlardı.

Bu ne kadar ileriye gider? Kişi anne babası için ne kadar çok şey yapmalıdır? Talmud bu soruya Dama ben Netina adı altında Aşkelon'lu Yahudi olmayan birinin meşhur öyküsü ile cevap verir (Kiduşin 31a).

Hahamların Koen Gadol'un giysisi için bazı değerli taşlara ihtiyacı vardı ve Dama'nın tam istedikleri taşa sahip olduğunu duymuşlardı. Bir heyet onu görmeye ve taş için hatırı sayılır bir para ödemeye geldi. Taş bir sandıktaydı ve anahtar babasının yastığının altındaydı. Dama onu rahatsız etmedi.

Hahamlara "size yardım edemem" dedi. "Babam uyuyor ve onu uyandıramam." Hahamlar oradan ayrıldılar.

Bir sene sonra Dama'nın sürüsünde Para Aduma işlemi için uygun olan mükemmel bir kızıl inek doğdu. Hahamlar bu kez onu satın almaya geldiler. "Bu inek için kaç para istiyorsun?" diye sordular.

"İsteyeceğim her bedeli ödeyeceğinizi biliyorum" diye cevap verdi Dama. "Ama ben sadece geçen sene babamı uyandırmayarak kaybettiğim parayı istiyorum" dedi.

Bu öykü anne ve babayı onurlandırma mitsvasının parametrelerini kurar. Talmud insan doğasının parametrelerini kurmak için bu öyküyü kullanır.

Ebeveynler yaşlandıkça huysuz olurlar ve ilgi çekmek isterler. Çocuklarının sabrını sınayabilirler. Bazen bu tür koşullar altında anne ve babayı onurlandırmak, onlara saygı göstermek çok sabır gerektirebilir. Böyle bir sabrın sınırı var mıdır? Bir insandan ne kadar sabır beklenebilir? Kişinin sabrının tükendiği ve bu mitsvadan muaf tutulduğu bir nokta var mıdır?

Dama ben Netina hakkında anlatılan öykü bize bunu öğretir. Hahamlar ihtiyaç duydukları o taş için çok büyük bir para önermişlerdi. Dama anahtarı aldığı takdirde paranın ona ait olacağını biliyordu. Aklından neler geçmişti? "Belki biraz gürültü yapıp onu uyandırırım. Belki elimi yavaşça yastığının altına sokar, onu uyandırmadan anahtarı alabilirim" dürtüsü olasılıkla çok kuvvetliydi. Ama Dama bu dürtüye teslim olmadı. Bu tür koşullar altında bile babasına saygı duyabiliyordu. İnsan doğası bu derece güçlüydü.

O halde ortaya çıkan sonuç budur: Eğer Dama ben Netina böyle büyük bir para miktarından vazgeçip babasının uyumasına izin verebildiyse, tabii ki Avraam, Yitshak ve Yaakov'un torunları olarak bizlerin de anne ve babamıza her koşulda hürmette kusur etmemesi gerekir.

AFTARA BAĞLANTISI

[The Jersey Shore Torah Bulletin / www.shemayisrael.co.il]

 

Nahamu- Yeşayau 40:1-26

 

Sert eleştiriler ve cezaları konu alan üç aftaralık seri tamamlandıktan sonra şimdi Tişa Beav'dan Roş Aşana'ya kadar süren ve teselli konusunu işleyen yedi aftaralık seriye başlıyoruz. Bu aftaraların her biri I. Bet Amikdaş'ın yıkılışından sonra ulusu teselli eden kehanetler içerir.

Bu Şabat genellikle Şabat Nahamu olarak anılır, çünkü aftara "Nahamu nahamu ami - Avutun, avutun halkımı" sözleriyle başlar.

DEVAR TORA

 [Rav Moşe Benveniste]

SEÇİLMESİ GEREKEN EN DOĞRU DAVRANIŞ

רבי אומר: איזו היא דרך ישרה שיבור לו האדם. כל שהיא תפארת לעושיה ותפארת לו מן האדם.

Rabi Omer: Ezo i dereh yeşara şeyavor lo aadam. Kol şei tiferet leosea vetiferet lo min aadam.

Rabi Yeuda Anasi şöyle der: Hangi davranış doğrudur ki kişi onu seçsin?..

Hem kendine hem de etrafındakilere faydalı olacak davranışlar. (Pirke Avot 2/1)

Rabi Yeuda Anasi'nin bu soruyu neden sorduğunu anlamak güçtür. Zira kendisi de en doğru davranışların kutsal Tora'mızın bizlere verdiği Mitsvot yani emirleri izlemek olduğunu pekala bilmektedir. Peygamberimiz Moşe Rabenu'ya kayınpederi Yitro'nun verdiği nasihate  bir bakalım:

והודעת להם את הדרך ילכו בה.

Veodata laem et adereh yelehu ba.

Halkına Tora'nın emirlerini bildireceksin ki takip edecekleri doğru yolu bilsinler. (Şemot 18/20)

O halde Rabi Yeuda Anasi öğretisinde başka bir yol mu önermektedir? Şüphesiz ki hayır. RaMBaM bu öğretiyi bize şu şekilde açıklar. "Tora'nın emirleri kişiye göre yorumlanıp isteğe göre tatbik edilemez." Rabi Yeuda Anasi'nin söz ettiği Tora'nın dışındaki davranışlardır.

Bir örnek vermek gerekirse insan servetini istediği gibi kullanabilir. Kimi çok cimri iken kimi de servetini düşünmeden harcayan biri olabilir. Bu iki davranış da yanlıştır. Cimri olan servetinin artmasını bir başarı olarak görse de bu başarının etrafındaki insanlara bir faydası dokunmaz. Servetini hesapsızca harcayan kişi başkalarına fayda sağlayabilir, sayısız övgüler alabilir ancak sonuçta bu davranışı kendine zarar verir. Rabi bizlere en doğru davranışın orta yolu bulmak olduğunu öğretir. Kişi hem etrafına gerektiği kadar yardım edecek hem de kendine ait olan serveti koruyacak ve geleceğini maddi bakımdan güvence altına alacaktır.  Bilginlerimiz bu davranışa "emtsai şalem - orta yol doğrudur" derler. Böylece kişi hem kendini  hem de etrafındakileri mutlu eder.

Bir başka örnek verelim. "Gaava" yani kendini beğenmişlik doğru bir davranış değildir. Ancak kendini zavallı görüp hiçe saymak da doğru bir davranış değildir. Bu iki davranış karşısında en doğru yol hem kendinden emin olmak hem de başkalarını küçümsememektir.

Tora'daki emirler iki bölümden meydana gelir. Şabat, bayramlar, kaşerut Talet, Tefilin, Suka gibi Tanrı'ya yönelik görevlerimiz; Hayır işleri, hastaları ziyaret etmek, sağlıklı olmak, anne baba saygısı, ihtiyaçlı olanlara yardım etmek gibi insanlara yönelik görevlerimiz. Burada insanın aklına bir soru gelebilir: Hangi emirlere daha çok ilgi göstermemiz gerekir? Tanrı'ya yönelik görevlerimiz mi önceliklidir yoksa insanlara yönelik görevlerimiz daha önce gelir?

Cevap yine Rabi'nin öğretisinde bulunmaktadır. "Ayırım yapmadan tüm mitsvaları elimizden geldiği kadar yerine getirmemiz gerekir. Böylelikle Tora'nın emirleri hem bizlere yarar sağlayacak hem de etrafımızdakilere olumlu yansıyacaktır."

Tora Noah hakkında sözlerine şöyle başlar: אלה תולדות נח נח איש צדיק.

Elle Toledot Noah, Noah iş tsadik.

Bunlar dürüst biri olan Noah'ın soyudur.  (Bereşit 6/9)

Bu cümlede Noah sözcüğü iki kez geçmektedir. Noah sözcüğü aynı zamanda "faydalı" anlamına gelir. נוח לשמים ונוח לבריות

"Noah laşamayim veNoah laberiyot"

Noah  hem Tanrı'ya hem de insanlara karşı olan görevlerini yerine getiren bir kişidir. Bu da Rabi Yeuda Anasi'nin öğretisinin insanlara verdiği mesajı açıkça anlatmaktadır.

Tekrar görüşmek ümidiyle.

Rav Moşe Benveniste

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

On Dördüncü Kitap: ŞOFETİM / YARGIÇLAR

80. Edut - Tanıklık (Devam)

 

Tek bir tanığın ifadesine dayanarak hüküm vermek yasaktır (Devarim 19:15). Ancak tek bir tanığın varlığı bir davalının yemin etmesini zorunlu kılabilir. Hahamlarımızın öngördüğü bir prensibe göre, tek bir tanık, bir adamın öldüğüne tanıklık edebilir, böylece ölenin dul eşi tekrar evlenebilir. Bir mahkemenin kararını gerektirmeyen konularda, ondan kuşku duyulacak nedenler olmadığı sürece bir tanığa inanmak yeterli olur. İdam istemli bir davada tanıklık eden bir kişinin davayı mahkemede konuyu tartışması yasaktır (Bamidbar 35:30). Ve normal bir hukuk davasında bile, hahamların öngördüğü kanunlarla ilgili konular hariç, bir tanığın yargıç olarak görev yapması yasaktır. Çeşitli sebeplerden dolayı bazı sınıftaki kişiler tanıklık için uygun değildir. Tanıklık için uygun olmayanlar yargıç da olamazlar. Ayrıca idam davalarında yargıç olamayan başkaları da vardır. Tanıklık sözlü olmalıdır, ama tamamen parasal davalarda (para cezası ile ilgili olmayanlarda) yazılı tanıklık kabul edilebilir.

BİR HAYAT DERSİ

[Adam Lieberman / "A Life Lesson" - www.aish.com]

Bu haftaki peraşada Moşe Bene-Yisrael'e Sinay Dağı'nda duymuş oldukları On Emri tekrarlar. Moşe şunları söyler:

"Altı gün boyunca çalış ve tüm işlerini yap; fakat Cumartesi günü Şabat'tır; Tanrın'a aittir" (Devarim 5:13-14).

Tanrı Yahudilere, yedinci gün dinlenmenin yanı sıra, altı günün sonunda bütün işlerini tamamlamalarını da emretmiştir. Yedinci gün dinlenmek hepimizin mutlaka anlayacağı bir kavramdır, ama aramızda Cuma öğleden sonra bütün işlerini gerçekten tamamladığını hisseden bir insan yoktur. Hepimiz ofislerimizi cevaplandırılması gereken sayısız elektronik mektuplarla, geri kalmış bir sürü projelerle terk ederiz. Hatta dinlenme günümüzden sonra zihnimizde hemen halledilmesi gereken yapılacaklar listesi vardır. O halde hafta sonunda bütün işlerimizin tamamlanması emrini anlamak nasıl mümkündür?

Bunun cevabı, eğer izin verirseniz, şimdiye kadar karşılaştığınız en özgür kılıcı kavramlardadır. Tanrı bize bütün işlerimizin tamamlanmasını emrettiği zaman, "iş" sözcüğünden Tanrı'nın ne kastettiğini anlamalıyız. Bizim işimizde, kontrol edebildiğimiz tek şey çabamızdır. Ve bu çabanın sonucunu kontrol eden sadece Tanrı'dır. O halde Tanrı'nın tamamlamamızı istediği şey, aslında çabamızdır.

Ve hayatı değiştiren güçlü mesaj oradadır. Bir taraftan, yapmamız gereken şeylerin miktarı HİÇBİR ZAMAN bitmez. Ama orada bir sorun yoktur, çünkü Tanrı'nın bizden istediği tek şey bu girişimlerde gösterdiğimiz çabadır. Bu nedenle, Tanrı bir fark yaratmak için altı gün boyunca gerekli çabayı göstermemiz gerektiğini söyler, o zaman "işimiz" tamamen biter. Yedinci gün Tanrı kısa bir mola vermemizi, çaba harcamayı kesmemizi ister.

Hayatı değiştiren bu kavramı anladığınız zaman, artık kendinizi bunalmış, stresli veya aşırı yük altında hissetmeyeceksiniz. Sürekli önünüzde duran iş yığınından kendinizi prangaya vurulmuş gibi görmeyeceksiniz. Hatırlamışken, eğer kendinizi kontrol dışı hissederseniz, demek oluyor ki, kontrol edemeyeceğiniz sonuçlarla tükenerek çok fazla zaman harcıyorsunuz. Sonuçlara değil de, sadece çabalarınıza odaklanırsanız, kesinlikle dengeli ve mutlu bir hayata doğru yol alıyorsunuz demektir.

Siz altı gün boyunca uygun çabayı harcayarak kendinize düşeni yapın, sonra arkanıza yaslanın ve kontrolün gerçekten kimin elinde olduğunu hatırlayın. Bu gerçeği anlamak ve onunla yaşamak sizi, çoğumuzun yaşamak dedikleri hayalden kurtaracak ve aydınların cennet dedikleri şeye doğru gitmenizi sağlayacaktır.

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

 [Rişon Letsiyon Rabi Mordehay Eliyau]

 

Tu Beav

 

1.      Hahamlarımız, Yahudi olmayan biri ile davası olan bir Yahudi'nin, mahkemeyi 10 Av tarihine kadar ertelemeye gayret etmesini tavsiye ederler. Bir görüş ise bunun Roş Hodeş Elul'a kadar ertelenmesinin daha iyi olacağını öne sürer. Fakat ilk görüş kabul edilmiştir; zira 15 Av'a rastlayan Tu Beav, mutlu bir gündür ve talihsiz dönemin kapandığının işaretidir.

2.      Tu Beav'da yaranma/özür duaları (Tahanunim) yapılmaz ve oruç tutulmaz. Tu Beav arifesindeki Minha duasında da Tahanunim yoktur.

3.      Tu Beav'ın mutlu bir gün olmasının nedenlerinden biri, Yisrael kabilelerinin evlilik konusunda bir dönem dışlamış olduğu Binyamin kabilesine tekrar kucak açılmasının bu tarihe rastlamasıdır. Günümüzde de farklı cemaatlere mensup Yahudiler'in evlenmesi, buna benzer türde bir mutluluk vesilesidir.

4.       Farklı cemaatlere mensup iki kişi evlendiğinde, oluşan yeni ailenin gelenekleri, erkek tarafına göre benimsenir. O gelenekte kuralın daha ağır ya da daha hafif uygulanmasına bakılmaz ve tümüyle kabul edilir. Fakat dua metinleri söz konusu olduğunda, kadın, küçüklüğünden beri süregelen geleneğini koruma hakkına sahiptir.

5.      Bir ağaç meyvesinin yenebilmesi için, ağacın dikiminden üç yılın geçmiş olması gerekir. Bundan önce, bu meyveler [çekirdekleri ve kabukları da dâhil olmak üzere] "Orla" adı altında yasaktır. Fakat eğer ağaç Tu Beav'dan önce ekilmişse, Roş Aşana'ya kadar olan 45 gün, tüm bir yıl gibi kabul edilir ve sonra iki yıl beklenir. Fakat ağaç Tu Beav'la Roş Aşana arasında dikildiyse, meyveleri ancak üç yıl sonra Tişri ayında yenebilir.

 

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Tecrübe bir insanın başına gelen değildir,

Başına gelenle ne yaptığıdır.

-- Aldous Huxley

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.